Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Evrim ve Antibiyotik Direnci: Aşı ve İlaçlardan Önce Hastaneler

4 dakika
8,063
Evrim ve Antibiyotik Direnci: Aşı ve İlaçlardan Önce Hastaneler
Tüm Reklamları Kapat

Doğal seçilim yoluyla olan evrimin en dramatik örneklerinden birisi, günümüzde hızla büyüyen bir sorun haline gelen antibiyotik direncidir. 1940'lı yıllardan önce, hastaneler bugünkünün aksine kanser ya da kalp hastalarıyla dolu değildi. Bunun yerine hastaneleri dolup taşıran, tüberküloz, sıtma, menenjit, tifo, frengi ve diğer binbir çeşit bakteriyel enfeksiyondu. Bu hastalıklar, günümüzde neredeyse grip kadar kolaylıkla kontrol altına alınıp tamamen tedavi edilen hastalıklardır. Ancak bundan sadece 70 sene önce, insanların korkulu rüyasıydı. Örneğin fotoğrafta, 1932 yılında Londra'daki Springfield House Açıkhava Okulu'nda tüberküloz verem) nedeniyle bakıma alınan ve okulun hastaneye çevrilip dolup taşmasından ötürü bahçede yatırılmak zorunda kalan çocukları görüyorsunuz. O dönemlerde bu hastalıklar o kadar hızlı yayılıyordu ve o kadar ölümcüldü ki, sadece okullar değil, akıl hastaneleri de bu hastalıklarla mücadeleye ayrılmak zorunda kalmıştı. 

Bu hastalıklar yüzlerce ve binlerce yıldır var olan hastalıklardı; örneğin veremin en erken izlerini günümüzden 9.000 yıl kadar öncesinde, İsrail'in Akdeniz kıyılarında bulunan Atlit Yam Neolitik Köyü'ndeki kalıntıları üzerinde morfolojik ve moleküler yöntemler uygulayarak tespit edebilmekteyiz! Ancak insanlar o dönemlerde çok daha izole oldukları ve teknoloji çok daha az gelişmiş olduğu için, hastalıkların yayılması mümkün olmuyordu. Örneğin hastalığın ilk izlerine 9 bin yıl önce rastlasak bile, hastalığın gerçek anlamda bulaşıcı bir şekilde yayılmasına dair ilk izlere MÖ 3000-2400 yılları arasında Antik Mısır'da rastlıyoruz. Fakat ülkeler sınırlarını aşmaya, hızla gelişen teknoloji insanları Dünya'nın her yerine taşıyabilir hale gelmeye başladıkça, hastalık yapıcı bakteriler de sınırsız bir yayılma alanı buldular.

Ancak modern kimyanın ve biyolojinin gelişmesi sayesinde, aşıları ve ilaçları ürettik. Bu aşılar ve ilaçlar sayesinde sadece birkaç sene içerisinde bu hastalıkların neredeyse kökünü kazıdık. En azından kazıdığımızı sandık. Bu aşılar sayesinde artık neredeyse hiç kimse bu hastalıklara yakalanmıyor, yakalananlar da ilaçlar sayesinde kısa sürede tamamen tedavi edilebiliyordu. 

Tüm Reklamları Kapat

Fakat beklemediğimiz bir şey oldu. Evrimin saatinin tik takları bize karşı işlemeye başladı. Biz ilaçlar verip, aşılarla çocuklarımızı korumaya aldıkça, bu hastalık yapıcı bakterilerin oyun alanlarını büyük oranda kısıtladık, hatta bazen tamamen yok ettik. Ancak bir şeyi unutuyorduk: bir hastalığın tüm patojenleri (hastalık yapıcı mikropları) birebir aynı yapıda değildi. Evet, çoğu ortalama özelliklere sahipti (tıpkı çoğu insanın boyunun ortalamaya yakın olması gibi); ancak bazıları, uçlardaydı. Bambaşka özelliklere sahiplerdi. Bizim ilaçlarımızsa, sadece ortalamayı hedefliyordu. Çünkü etrafımızda ezici çoğunlukta gördüğümüz onlardı.

Aşı ve ilaçlarımızdan, ortalama özelliklere sahip olanlara kıyasla çok daha az etkilenen bu bakteriler, hayatta kalıp çoğalmaya başladılar. İlaçlara ve aşılara belki %100 dirençli değillerdi. Varyasyonların evrimsel değişime neden olması zaten genellikle ani sıçramalarla olmaz. Ancak ortalama özelliklere sahip bakteriler %10 dirençliyse (evet, onlar da tamamen dirençsiz değillerdi), bu uçlarda yer alanlar %20 dirençliydi. %10 dirençli olanların neredeyse hepsi öldü, %20 olanlarınsa sadece bir kısmı öldü. %20 dirençli olanlar çoğaldıkça, mutasyonlar nedeniyle ufak varyasyonları olan yeni nesiller oluşmaya başladı.

Yani biz aşı ve ilaç verdiğimiz için mutasyonlar oluşmadı. Mutasyonlar (ve transpozonlar gibi çeşitlilik mekanizmaları) zaten sürekli yeni çeşitlilikler yaratıyordu. Biz sadece o çeşitliliğin yaygın olarak gördüğümüzü yok etmeye başladık. Böylece azınlıklar hayatta kaldı. %20 olanlardan, %25 dirençli olan varyasyonlar oluştu. İlaçlarımız %20 dirençli olanları daha çok öldürürken, %25 olanları daha az öldürebildi. Bu şekilde artarak, %100'e yakın dirence ulaştık. Yeni ilaçlar geliştirdik; ancak tüm bakterileri bir anda yok edemediğimiz için, ona karşı dirençliler de hayatta kalıp, evrimsel mücadeleyi kazanmayı başardı.

1978-1993 yılları arasında Finlandiya'da penisilin-benzeri antibiyotiklerin kullanımı ile antibiyotik direncinin evrimi arasındaki ilişki. Mavi renkteki çizgi, ilaç kullanımının hacimce artışını gösteriyor. Kırmızı olansa, bu ilaçlara karşı dirençli olan bakterilerin popülasyon içerisinde bulunma sıklığını % olarak gösteriyor. 1985 yılında yeni bir ilacın kullanılmaya başlamasından hemen sonraki yılda ani bir düşüş olduğuna dikkat ediniz. Ancak buna rağmen, sadece 15 yıl içerisinde Moraxella cinsi bakterilerin %90 civarı bu ilaca karşı direnç kazanacak şekilde evrimleşti!
1978-1993 yılları arasında Finlandiya'da penisilin-benzeri antibiyotiklerin kullanımı ile antibiyotik direncinin evrimi arasındaki ilişki. Mavi renkteki çizgi, ilaç kullanımının hacimce artışını gösteriyor. Kırmızı olansa, bu ilaçlara karşı dirençli olan bakterilerin popülasyon içerisinde bulunma sıklığını % olarak gösteriyor. 1985 yılında yeni bir ilacın kullanılmaya başlamasından hemen sonraki yılda ani bir düşüş olduğuna dikkat ediniz. Ancak buna rağmen, sadece 15 yıl içerisinde Moraxella cinsi bakterilerin %90 civarı bu ilaca karşı direnç kazanacak şekilde evrimleşti!
Douglas Futuyma, Evolution

İnsanlarla bakteriler arasındaki bu silahlanma yarışı yıllarca sürdü. Süreç içinde defalarca yeni aşılar, ilaçlar (penisilin, ampisilin, eritromisin, vankomisin, florokuinolon, vb.) üretmemiz gerekti ve hala da gerekiyor. Fakat artık bu yarış o kadar uzun sürdü ki, kimyasal olarak dengeli ilaçlar üretememe noktasına geldik. Çünkü kimyanın da bir sınırı var ve o sınırı kafamıza göre aşamıyoruz.

Tüm Reklamları Kapat

Evrimin Farmakolojik Kanıtları: Antibiyotik Direnci Kazanan Bakterilere Karşı Yeni İlaçlara İhtiyaç Duyuyoruz!
Evrimin Farmakolojik Kanıtları: Antibiyotik Direnci Kazanan Bakterilere Karşı Yeni İlaçlara İhtiyaç Duyuyoruz!
Evrim Ağacı

Bu durum, evrimsel biyolojyi devreye sokuyor: artık kaba kuvvetle bu mikroplarla yarışamayacağımız bir noktaya doğru ilerliyoruz. Artık daha akılcı stratejiler geliştirmemiz gerekiyor. Mikroplar üzerine rastgele "bombalar" yağdırmak yerine, daha derin bir savaş sürdürmemiz gerekiyor. Yapmamız gereken açık: evrimi çok çok iyi anlamalı ve evrimin bir sonraki adımını öngörecek teknolojileri geliştirmeliyiz.

Çünkü evrimi öğrenmeye karşı ayak diredikçe, sonumuzu kendi ellerimizle hazırlıyoruz. 

Evrime karşı asla kazanamayız.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 8
  • Tebrikler! 8
  • İnanılmaz 3
  • Bilim Budur! 2
  • Umut Verici! 2
  • Üzücü! 2
  • Korkutucu! 2
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Güldürdü 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 16/10/2024 03:23:24 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2908

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Ağız
Genel Halk
Paleontoloji
Hafıza
Epistemoloji
Makroevrim
Ekoloji
Uluslararası Uzay İstasyonu
İnternet
Kanıt
Zihin
Akciğer
Bilim Tarihi
Nötron
Stres
Kontrol
Çocuk
Psikoloji
Sendrom
Mantık Hatası
Freud
Teleskop
Yeni Doğan
Eğitim
Diş Hekimliği
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Evrim ve Antibiyotik Direnci: Aşı ve İlaçlardan Önce Hastaneler. (27 Ekim 2014). Alındığı Tarih: 16 Ekim 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/2908
Bakırcı, Ç. M. (2014, October 27). Evrim ve Antibiyotik Direnci: Aşı ve İlaçlardan Önce Hastaneler. Evrim Ağacı. Retrieved October 16, 2024. from https://evrimagaci.org/s/2908
Ç. M. Bakırcı. “Evrim ve Antibiyotik Direnci: Aşı ve İlaçlardan Önce Hastaneler.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 27 Oct. 2014, https://evrimagaci.org/s/2908.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Evrim ve Antibiyotik Direnci: Aşı ve İlaçlardan Önce Hastaneler.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, October 27, 2014. https://evrimagaci.org/s/2908.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close