En Yaygın Kullandığımız Antidepresanlar, Gençlerde İşe Yaramıyor Olabilir!

- Çeviri
- Nörokimya
- Psikiyatri
En yaygın şekilde mevcut bulunan antidepresanlar, genç insanlarda sadece etkisiz değil, aslında tehlikeli de olabilirler. Büyük bir araştırma, depresyona sahip çocuk ve ergenlerin hiçbir şey almamalarının daha iyi olduğunu buldu.
Avustralyalı bir psikiyatrist, bir ilacın plaseboya nazaran, intihara yönelik düşünceler ve girişimlerin artmasıyla bağlantılı olması nedeniyle bulguların çocuklardaki ağır depresyon tedavisi için "rahatsız edici sonuçlar" içerdiği uyarısında bulundu. Oxford Üniversitesi psikiyatristi Andrea Cipriani'nin önderlik ettiği çalışmada, orta ile şiddetli belirtilere sahip olan ve ağır depresyon teşhisi konmuş, (yaşları 9 ila 18 arasında değişen) 5.260 katılımcıyı kapsayan 34 klinik deneyin sonuçları incelendi.

Bu araştırmalarda çocuklara ortalamada sekiz hafta boyunca rastgele şekilde belirli bir antidepresan veya bir plasebo (işlevi olmayan ilaç) verilmişti. Test edilen antidepresanlar; amitiriptilin, sitalopram, klomipramin, dezipramin, duloksetin, escitalopram, fluoksetin, imipramin, mirtazapin, nefazodon, nortriptilin, paroksetin, sertralin ve venlafaksin idi.
İlaçlar, verimlilik (depresif bulgulardaki değişim ve tedaviye cevap), dayanma gücü (istenmeyen yan etkilerden dolayı sonlandırma), geçerlilik (herhangi bir sebepten dolayı sonlandırma) bakımından derecelendirildi ve ciddi zararlar ile ilişkileri incelendi.
İncelemede, 14 ilaçtan aslında sadece bir tanesinin depresyon belirtilerini hafifletmede etkili olduğu bulundu: İngiltere'de genç insanlar için en geniş şekilde yazılan antidepresan olan ve "Prozac" ürün ismiyle bilinen fluoksetin.
Diğer taraftan Venlafaksin'in (Effexor olarak satılır), plasebo ile diğer beş antidepresan ile karşılaştırıldığında, aslında genç insanların intihar düşünceleri ile girişimlerini deneyimleme tehlikesini artırdığı ortaya çıktı. Araştırmacılar, güvenilir veri eksikliği yüzünden, 14 ilacın hepsinin intihar eğilimi tehlikesini kapsamlı bir şekilde belirleyemedikleri uyarısında bulundular. Alyssa Navarro, Tech Times'a şöyle diyor:
İntihar tehlikesinin artışı zaten daha önce onaylanmıştı. 2004 yılında FDA, intihar ile ilişki olduğunu ortaya koyan bir kanıt bulduktan sonra, 24 yaş altındaki hastalar için çeşitli antidepresanlara kutu uyarısı koymuştu.
Navarro ayrıca, 2016'nın başlarında yayınlanan ve belirli antidepresanların genç kullanıcılarda intihar düşünceleri ile girişimlerinin tehlikesini artırmasının yanında daha yüksek bir saldırganlık tehlikesine yol açabileceğini bulmuş olan çalışmaya da dikkat çekiyor.
Fluoksetin haricinde ayrı olarak, 13 ilacın hiçbiri de ağır depresyon belirtilerini tedavi konusunda plasebodan daha iyi olduklarının herhangi bir işaretini göstermedi ve araştırmacılar, bu deneylerin ortaya serdiği artılar ve eksikler göz önüne alındığında, antidepresanların, ağır depresyona sahip olan "çocuklar ile genç yetişkinler için belirgin bir avantaj sunuyor gibi gözükmediği" sonucuna vardılar.
Güney Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi'nde bir çocuk psikiyatristi olan Jon Jureidini, yaptığı bir yorumda, incelemenin elde ettiği bulguların "klinik uygulama için rahatsız edici sonuçlara sahip olduğunu" söyledi ve bunun, reçeteye herhangi bir ilaç yazmama tehlikesine değmeyebileceğini ekledi. Şöyle yazıyor:
Sadece, faydalar üzerindeki olumsuz etki, zarar etkisindeki artıştan daha fazlaysa reçete yazılmalıdır. Genç yetişkinlerdeki antidepresanlar için bu denklem nadiren reçete lehine olacaktır; çocuklarda ise neredeyse hiçbir zaman olmaz.
6 ila 12 yaşlarındaki çocukların yaklaşık yüzde 3'ünü ve 13 ila 18 yaşlarındaki çocukların yaklaşık yüzde 6'sını etkileyen ağır depresif bozukluğun şimdi dünya çapındaki çocuk ile genç yetişkinlerde "yaygın" olarak nitelendirilmesine ek olarak, tedaviyi doğru şekilde uygulamamız çok önemlidir. Jureidini ile
Cipriani, antidepresan yazmanın tehlikelerini düşünerek, ilaçların hesaba katılmasından çok daha önce, ilk savunma hattı olarak psikoterapiyi öneriyorlar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Çalışma, geleneksel ilaçların başarısız olduğu yerde araştırmacıların başarıya ulaşmak için ketamin gibi psikoaktif ilaçlara yönelmesiyle, yetişkinlerdeki ağır depresyon tedavisinde yaşanan şeyi yansıtıyor. Kesin olan bir şey var, o da şu anda depresyonlu insanların ihtiyaçları olan tedaviyi alamıyor olması. Bu yüzden ümit edelim ki, bozukluğun daha iyi anlaşılmasıyla birlikte, daha iyi bir şey sunabilelim.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 10
- 4
- 2
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Alert | Arşiv Bağlantısı
- C. J. Bachmann, et al. (2016). Trends And Patterns Of Antidepressant Use In Children And Adolescents From Five Western Countries, 2005–2012. European Neuropsychopharmacology, sf: 411-419. | Arşiv Bağlantısı
- J. Jureidini. (2016). Antidepressants Fail, But No Cause For Therapeutic Gloom. The Lancet, sf: 844-845. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 24/04/2025 07:44:56 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4656
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Alert. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.