Dondu, Çözüldü ama Ölmedi: Jean Hilliard ve Akıl Almaz Hikayesi!

- Çeviri
- Tıp
- Bilim Haberciliği
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Küçük bir kasaba olan Lengby'yi arattığınızda, yaklaşık 40 yıl önce gerçekleşmiş bir olayla karşılaşacaksınız. Birçok insan, bu olayın bir "mucize" olduğunu düşünüyor.
20 Aralık 1980 gecesinde, buz gibi bir gecede, 19 yaşındaki Jean Hilliard, arabasıyla bir hendeğe çarptı ve yolda kaldı. Yardım almak için yürümeye başladı. Sabah bir sığır çiftliğinin ön bahçesinde, kütük gibi donmuş bir şekilde bulundu.
Mucize olan kısmı bu değil.

Bu, kış ortasında Minnesota'da sıkça yaşanan bir olay. Bu hikayeyi özel kılan şey, Lengby'e 10 dakika uzaklıktaki Fosston Hastanesi'nde, Hilliard'ın çözünüp uyanması!
Hilliard’ın hikayesinin büyük bir kısmı oldukça dramatik. Bu olay "Unsolved Mysteries" (Çözülememiş Gizemler) adlı bir belgeselin bir bölümüne bile konu oldu.
37 yılı aşkın süredir bu hikaye, birçok televizyon programında ve doğaüstü olayları araştıran web sitesinde tekrar tekrar anlatıldı.
Hikayeyi, Hilliard’ın kendisinden dinlediğimizde, daha gerçekçi hâle geliyor.
Kütük Gibi Dondu!
"Şehre gidip birkaç arkadaşımla buluşmuştum, gece yarısında eve doğru yola çıktım." diyor Hilliard MPR News'le yaptığı bir röportajda.
Hilliard, Lengby'nin güneyindeki buzlu bir kestirme yola girdi. Babasının Ford LTD model arabası arkadan çekişliydi ve kilitlenmeyi önleyici fren sistemi yoktu. Bu nedenle araba, kayarak bir hendeğe düştü. Az ileride oturan bir tanıdığı vardı, bu nedenle arabadan inip yürümeye başladı.
O gece -30°C'ydi ve Hilliard, bir kovboy botu giyiyordu.
"Her tepeyi aştığımda, arkadaşımın evine vardığımı zannediyordum; ama bir türlü ulaşamıyordum. Korkmaktan çok, hayal kırıklığına uğramış hâldeydim." diyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
3,5 kilometre daha yürüdükten sonra, nihayet ağaçların arasından arkadaşının evini gördü. Bundan sonra her şeyin karardığını söylüyor.

Olaydan sonra insanlar, Hilliard'a, arkadaşının bahçesine ulaştığını, ayağının tökezlediğini, elleri ve dizleri üzerinde emekleyerek arkadaşının kapısının önüne geldiğini söylediler. Altı saat boyunca gözleri açık ve donmuş halde yattığını söylediler. Hilliard, bunların hiçbirini hatırlamıyor.
Bu anları arkadaşı, sığır çiftçisi ve yarı zamanlı kasap olan Wally Nelson daha iyi hatırlıyor.
Bu günlerde Nelson, Lengby'nin kuzeyindeki Clearbrook'ta yaşıyor. 1800'lerden kalma bir kovboy gibi görünüyor. Boğumlu elleri ve diğeriyle pek uyuşmayan bir gözü var. Küçükken bir at, kafasına tekme atmış.
Hilliard’ı bulduğu sabahı çok net hatırlıyor.
"Avluda o küçük parçayı gördüğümde çok şaşırdım." dedi. "Onu yakasından tuttum ve verandaya getirdim. Öldüğünü sandım. Bir tahtadan daha sert olacak kadar donmuştu, ama burnundan birkaç baloncuk çıktığını gördüm."
Nelson, onu çok iyi tanıyordu. O, en iyi arkadaşı Paul'un kız arkadaşıydı. Bir gece önce hep birlikte dışarı çıkmışlar, sürüş mesafesindeki Fosston American Legion'da içki içip dans etmişlerdi.
"O zamanlar çok ünlü bir yerdi." diyor Nelson.
O gece Nelson'ın bir misafiri vardı. O sabah, Hilliard'ın donmuş cesedini arabasına yüklemesi için ondan yardım istemek zorunda kaldı. Ama arabaya sığamayacak kadar katıydı, bu yüzden misafirinin arabasını kullanmak zorunda kaldı.
Nelson, bunu o gece için çok garip bir son olarak tanımlıyor.
Öldükten Sonra Isınana Dek Kimse Ölü Değildir!
Fosston Hastanesi'ndeki doktorların Hilliard için pek umutları yoktu. Donmuş koluna serum bile takamadılar. İğne kırılıp duruyordu.
Büyük oranda zaten ölü olduğunu düşündüler; ancak yine de onu ısıtma yastıklarıyla ısıtmaya karar verdiler. Hastane personelinin dindar bir üyesi, rahibini aradı ve bir dua zinciri başlattı.
Sabahın ortasında Hilliard, ağrılar içinde uyandı.
Öğle vakti, bilinci yerine geldi. Birkaç saat içinde, bir buz kütlesinden çıkmış, babasının arabasını hendeğe düşürdüğünü öğrenmesinden endişelenen bir gence dönüşmüştü!
Minnesota Üniversitesi'nden acil tıp profesörü David Plummer, bu tür şeylerin ara sıra olduğunu söylese de ayrıntılar oldukça mucizevi görünüyor. David Plummer, aşırı hipotermisi olan insanları diriltme konusunda uzman. Gerçek bir veri bulunmasa da son 10 yılda yaklaşık bir düzine benzer vakayla uğraşmış.
Bir kişi soğudukça, kan akışının yavaşladığını ve vücudunun daha az oksijene ihtiyaç duyduğunu söylüyor David Plummer. Bir tür kış uykusu gibi. Vücutları ısındıkça kan akışları aynı oranda artarsa, hastalar iyileşebiliyor.
"Bir kapıyı çalarcasına vurabileceğiniz kadar katılaşmış hastalarımız oluyor." dedi. "Kaya gibi donuyorlar. Bu bizi hiçbir şekilde canlandırma girişiminden caydırmıyor ve bu konuda gayet başarılı bir sicilimiz var."
Acil tıpta bir kural olduğunu söylüyor Plummer: "Öldükten sonra vücudu ısınana dek, kimse ölü değildir."
Plummer, Hilliard'ın davasının tuhaf yanının, iyileştiği yer ve zaman olduğunu söylüyor: Bu günlerde doktorlar, hastanın kanını bir ısıtıcı aracılığıyla pompalayan ve hayati organlarını içeriden ısıtan özel bir cihaz kullanıyorlar. Fakat 1980'de kırsal Fosston Hastanesi'nde sahip oldukları tek şey, ısıtma yastıkları ve bolca duaydı.

Doktorlar, soğuk ısırmasından dolayı kaynaklanan enfeksiyondan korunmak için Hilliard'ın her iki bacağını da kesmeyi düşündüler. Hilliard'ın yaşadığı bu olay, ulusal bir haber oldu.
Hilliard, başından geçen olay sonrasında yerel kiliseleri turladı. Sohbet programları, hikayesini anlatması için onu New York'a getirdi: "Minnesota, Lengby'den mucize kız."
'Today' programındaydım. Tom Brokaw ile röportaj yaptım. O geziye annemi de götürdüm. Eğlenceliydi.
Ancak verilen ilgi biraz azaldığında Hilliard, deneyimin hayatının gidişatını pek de değiştirmediğini söyledi.
Dramatik bir şey olmasını beklediğini söyledi. Neredeyse tanıdığı herkes ona bir mucizeyle kurtulduğunu söylüyordu. Bu tarz şeylerin bir nedeni olması gerekiyordu. Ama hayatı normal gidiyordu.
Evlendi, çocukları oldu, sonra boşandı. Şu anda Cambridge'de yaşıyor ve Walmart'ta çalışıyor.
Hilliard, Nelson'ın bahçesinde donmuş halde geçirdiğim altı saati hatırlasaydım işler farklı olabilirdi, diyor. "Bir şeyler görmüş olsaydım."
"Sanki uyuyakalmışım ve hastanede uyanmışım gibi" dedi. "Işık ya da buna benzer bir şey görmedim. Biraz hayal kırıklığı oldu. Pek çok insan bunun hakkında konuşuyor ve ben hiçbir şey hatırlamıyorum."
Hilliard'ın o olaydan kalma herhangi bir sağlık sorunu yok. Bu günlerde, 1980'deki o geceyi düşünmek için fazla zamanını harcamıyor. Artık sıkı giyiniyor ve gece geç saatlerde buzlu ve ıssız yollarda araba kullanmıyor. Bu tür donma ve çözünme vakalarının, insan bedenini uzun süreler dondurup yeniden hayatta döndürmekte kullanılıp kullanılamayacağını merak ediyorsanız, buradaki yazımızı okuyabilirsiniz.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 32
- 16
- 15
- 8
- 5
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: MPR News | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/03/2025 23:07:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11276
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in MPR News. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.