COVID-19 Hastalığının Ne Kadar Ağır Atlatılacağını Belirleyen, Genomumuzdaki 13 Farklı Gen Bölgesi Olabilir!
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
COVID-19 hastalığına yakalanan bir insan neredeyse hiçbir semptom yaşamadan atlatabilirken bazıları günlerce yatmak zorunda kalabilir ve hatta bazılarının hastanede kalmaları gerekebilir. 4 milyondan fazla insan için bu hastalık ölümcül olmuştur.
Pandeminin en merak uyandırıcı sorularından biri, virüsün farklı insanlarda neden farklı etkileri olduğuydu. COVID-19 hastalığı ile ciddi şekilde hastalanma riskini artırdığı bilinen yaşam tarzı ve beslenmeden yaşa ve cinsiyete kadar birçok köklü faktör vardır; fakat yeni bir çalışma, genetiğin gözden kaçan bir faktör olabileceğini vurguluyor.
Nature dergisinde yayımlanan büyük bir uluslararası bir araştırma, COVID-19 enfeksiyonunun şiddeti ve hassasiyeti ile bağlantılı olduğu düşünülen 13 lokus (insan genomundaki konum) keşfetti.[1]
Keşifler, 19 ülkede 46 ayrı çalışma ile yaklaşık 50,000 COVID-19 hastasının genetik analizlerini yapan COVID-19 Host Genetics Initiative isimli bir araştırmacı ağından geliyor. Türünün en büyük genom çapında ilişkilendirme çalışmalarından biri olan bu proje, 2020 Mart ayında ilan edildi ve emeğinin meyvelerini yeni yeni vermeye başlıyor. COVID-19’un insan genetiğindeki mimarisi hakkında keşfedilecek daha çok şey var; ancak bu araştırma çoktan bazı değerli bilgileri ortaya çıkardı.
İlginç olarak, Avrupa kökenli hastalara kıyasla Doğu Asya veya Güney Asya kökenli soy hattındaki hastaların genomlarında daha yaygın olan 2 lokus bulundu. Belki de bu bulgu, bir gün belirli etnik grupların COVID-19’dan neden diğerlerinden daha fazla etkilendiğini açıklamaya yardımcı olabilir.
Araştırma ayrıca, hem şiddetli COVID-19 hem de diğer hastalıkların risklini artıran varyantlar arasında belirli örtüşmeler bulunduğunu göstermektedir. Örneğin akciğer kanserinde ve pulmoner fibrozda (akciğer sertleşmesi) da rol oynayan bir gen olan DPP9 geni, ciddi COVID-19 riskinde artış ile ilişkilendirildi. Özellikle, aynı varyant, akciğer dokusunun skarlaşması ile karakterize edilmiş nadir görülen bir akciğer hastalığının riskini artırabilir. Benzer şekilde, bazı otoimmün hastalıklarda rol oynayan TYK2 geninin de COVID-19 hastalığının şiddetindeki artışla bağlantılı olduğu bulundu.
ABO isimli bir diğer lokus, bir kişinin hangi kan grubuna sahip olduğunu belirler ve enfeksiyon hassasiyetinde yüzde 9 ila 12 oranında bir artışla ilişkili bulunmuştur. Belki de bu durumun, belirli kan grupları ile COVID-19 hastalığına karşı daha yüksek bir savunmasızlıkla bir ilgisi olabilir. Helsinki Üniversitesi Finlandiya Moleküler Tıp Enstitüsü'nden ve araştırmanın baş yazarlarından biri olan Andrea Ganna, bir basın toplasında şunları söyledi:
Sadece viral genom değil, insan genomu da önemlidir. Açıkçası, COVID-19 şiddetinde genetiğin bir rolü vardır ve birçok risk faktöründen biridir.
Bu araştırmadan çıkarılabilecek daha çok şey var: Sonraki aşamada araştırmacılar, neden bazı insanların aylarca COVID-19 semptomlarını yaşayan "uzun taşıyıcılar" olabileceğini, diğerlerinin ise hemen iyileştiğini ortaya çıkarmayı umuyor. Ekip ayrıca çalışmalarının, başka hastalıklar için üretilen ilaçlarları COVID-19 tedavisine adapte etme sürecinde faydalı hedeflere işaret edebileceğini ve COVID-19’a karşı daha fazla tedavi edici maddenin yolunu açabileceğini umuyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 4
- 2
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: The Lighter Side of Science | Arşiv Bağlantısı
- ^ Nature. (2021). Mapping The Human Genetic Architecture Of Covid-19. Nature, sf: 1-8. doi: 10.1038/s41586-021-03767-x. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:31:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10737
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in The Lighter Side of Science. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.