Çek Cumhuriyeti'ndeki 5000 Yıllık Mezarlar Kadınların Zorla Çalıştırıldığını Ortaya Çıkarıyor!

- Basın Bildirisi
- Bilim Haberciliği
Krumlov Ormanı'ndaki çört madenciliği alanı, yaklaşık 30 yıl önce keşfedildi. O zamandan beri burada gerçekleşen madencilik faaliyetleri hakkında pek çok şey yazıldı. Her ne kadar burada çört madenciliği Holosen'in başlangıcından Erken Demir Çağı'na kadar yapılmış olsa da bu pek yaygın bir faaliyet değildi.
Çoğunlukla bu faaliyetler Funnelbeaker, Michelsbergs, Globular Amphorae ve Mierzanowice Kültürleri gibi sadece birkaç seçili arkeolojik kültüre özgüydü. Ancak bu madencilik faaliyetlerinin yapıldığı alanlar arasında, Avusturya'nın Viyana kentindeki Mauer mezarı gibi, içinde gömülü insanların bulunduğu yerler de vardı. Dr. Vaníčková durumu şöyle açıklıyor:
Madencilik burada 8 metre derinliğe kadar inen geniş kuyularla başlıyor, ardından yamaca doğru yatay oyuklar açılıyor. Düz zeminde ise duvarları oyulmuş geniş çukurlar ve muhtemelen yamacın içine açılan küçük tünellerle devam ediyordu. (...)
Mauer mezarları ile beraber, Krumlov Ormanı bölgesinde keşfedilen mezarlar, Avrupa'da bilinen en eski maden mezarları olma özelliğini taşıyor. Dr. Eva Vaníčková ve meslektaşları, Archaeological and Anthropological Sciences dergisinde yayınladıkları çalışmada Krumlov Ormanı'nda gömülü bu insanların hikayesini tam olarak anlamak için yaş, cinsiyet, sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları, akrabalık ilişkileri ve coğrafi kökenlerini belirlemeyi de içeren kapsamlı bir analiz yürüttü.[1]
İki yetişkin de kadındı. Morfolojik ve tafonomik analizlere göre, H1/2002 olarak adlandırılan kadının yaşı 30-35, H2a/2002 olarak adlandırılan kadının yaşı ise 35-40 arasındaydı. Kadınların kemikleri, yaşamları boyunca aşırı ağır fiziksel işlerde çalıştıklarına dair kanıtlar sunuyordu. Bu kanıtlar arasında omurlarında osteofit (kemik çıkıntısı) oluşumu, Schmorl nodülleri (disk fıtığı), hiperkifoz (kamburluk veya anormal omurga eğriliği) ve omurlarda aşınma gibi çeşitli değişiklikler bulunuyordu.
Araştırmacılar, omurlardaki bu yıpranma belirtilerine ve belirgin kas yapışma izlerine dayanarak, kadınların muhtemelen dar yeraltı maden kuyularında öne eğik pozisyonlarda çalıştığı sonucuna vardığını belirtiyor.
Kemiklerindeki izotop imzaları, bu kadınların yerli olduklarını ve Çek Cumhuriyeti'ndeki diğer Neolitik Çağ topluluklarına kıyasla şaşırtıcı derecede yüksek oranda hayvansal proteinle beslendiklerini ortaya koyuyor. Ekip, bu kadınlara çört madenciliği yaparken daha iyi bir fiziksel kondisyonda kalmalarına yardımcı olmak için hayvansal proteine dayalı bir diyet sağlanmış olabileceğini düşünüyor.
Buna karşılık, hiç iyileşmesine izin verilmeyen bir ulna kırığı, kadınların yaralı olduklarında bile çalışmaya zorlandıklarını gösteriyor. Bu kadınların, erkekler yerine madenlerde çalışmaya zorlanmasının sebebinin, Eneolitik Çağ'da (Bakır-Taş Çağı) erkeklerin toplumsal rolünün yükselmesi olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Bu da en ağır işlerin en güçlü kişiler tarafından değil, en kolay zorlanabilir olanlar tarafından yapılmış olabileceğini gözler önüne seriyor. Bu kadınlar, giderek güçlenen bu teorinin bir kanıtı olabilir.
DNA kanıtları, bu iki kadının akraba, muhtemelen kardeş olduğunu gösteriyor. Dişlerindeki izler, çocukken çok stresli ve zor bir dönem geçirdiklerini gösteriyor. Neden öldükleri ise bilinmiyor.
Yeni doğan bir bebek ise gizemli bir şekilde, yaklaşık 38-40 haftalıkken öldü. Yapılan DNA incelemesi 5 tane alelin farklı olduğunu ve bebeğin bu iki kadınla akraba olmadığını kesin olarak ortaya koyuyor.
Yeni doğanın neden iki kadınla birlikte gömüldüğü bilinmese de kadınların madencilik kuyusunda gömülme nedeni daha net gibi görünüyor. Dr. Vaníčková ve meslektaşları şöyle açıklıyor:
Çıkarılan çörtün pratik değeri çok düşüktü, çünkü yüzeyden toplanabilirdi. Ancak, insanların yerin derinliklerinden çıkarılan taşı atalarının mirasıyla ilişkilendirip ilişkilendirmediği, yani değerinin öznel olup olmadığı tartışmaya açık.
Çört madenciliği genellikle balta, uzun bıçaklar ve hançerler gibi prestijli nesneler yapmak için yapılıyordu. Bu nesneler daha sonra sık sık ritüel amaçlı olarak toprağa bırakılıyordu. Dolayısıyla çört madenciliği, pratik ihtiyaçların ötesine geçmiş ve sosyal ve kültürel faktörlerden etkilenerek yaşayanları, atalarının yeraltı dünyasıyla birleştiren kutsal bir iş olarak görülmüş olabilir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
İki kadın madencilik işiyle doğrudan ilişkili oldukları için, belki madencilerin emeklerini, bazı durumlarda madencilerin kendilerini de dahil ederek, toprağa geri döndürmek gerekli görülmüştü. Yine de kadınların madenlerde gönüllü mü yoksa zorla mı çalıştıkları gibi birçok soru hâlâ cevap bulmuş değil.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ E. Vaníčková, et al. (2025). Ritual Burials In A Prehistoric Mining Shaft In The Krumlov Forest (Czechia). Archaeological and Anthropological Sciences, sf: 1-17. doi: 10.1007/s12520-025-02251-1. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/08/2025 20:46:40 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21293
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.