Yapay Zeka ve Modern Dünyanın Gerçekleri

Yapay zeka, Dartmouth Konferansı'ndan bu yana büyük bir evrim geçirdi. Fotoğraflarda yapay zeka genellikle robotlar olarak gösterilse de, aslında yapay zeka bir robot değildir; en azından şimdilik bir robot değil. O, bir algoritma, bir sistem ve daha fazlasıdır.

Yapay zekanın doğru kullanıldığı ve firmaların güvenlik ve gizliliğimizi düşündüğü bir dünyada, yapay zekayı kullanmak harika olurdu. Fakat, böyle bir dünyada yaşamıyoruz. Yöneticiler bu kadar açık, adil ve saygılı değil.

Yapay zekaya yazdığınız her sohbet, onun gelişmesine yardımcı olan bir veridir. Bu veriler bizim mahremiyetimizdir. Yapay zeka ile kimseyle paylaşmak istemediğiniz bir sohbet veya yardım talep edebilirsiniz. Bu verileriniz sızdırılırsa ne olur?

Güzel ve hoş olmaz değil mi? Tüm sohbetleriniz, ilgi alanlarınız sızdırılıyor. Belki Google’da gördüğünüz bir reklam, belki de başka bir yolla verileriniz karşınıza çıkıyor. Ya da yeni bir modelin eğitiminde kullanılıyor. Oysa ki güvenle yazdığımı düşünüyordum.

Yapay zekanın cevaplarına ne demeli? Hızı dışında pratik yapma, ileri düzey mantık yürütme, aklını kullanma becerisi henüz yok. Kusursuz değil, bunda eminiz çünkü 50 sorudan hepsini doğru yanıtlayamıyor. O da yanlış yapıyor, tıpkı biz insanlar gibi.

Yapay zekanın fiziksel bir robota entegrasyonu, kötü yönleri olsa da iyi yönleri de var. Askeri alanda kullanıldığını düşünün: Artık insanlı savaşlar yok, kan dökülmüyor, can kaybı yok. Süper değil mi?

Değil. Henüz kontrol bizde ancak yapay zekanın kontrolü ele alması yakın gelecekte çok da imkansız görünmüyor. Tüm sistemlerimize yapay zekayı entegre ediyoruz, yavaş yavaş tüm yaşamımızı yapay zeka üzerine kuruyoruz. İşlerimizi kolaylaştırıyor, elbette.

Ya yapay zeka bir yerde hata verirse, bir yerde çökme eşiğine gelirse, verilerin tutulduğu depolarda sorun çıkarsa ne yapacağız? Elbette önlemler alınacaktır ama bu kaçınılmaz kılmaz. Böyle hatalarda ne yapacağız? Bankalara gidemez, araçlara binemez olacağız.

İş kaybına ne demeli? Yapay zekanın alabileceği tüm işlerdeki çalışanlar çıkarılıp yerlerine otomasyon kuruluyor, algoritma yazılıyor. Amazon Go'dan örnek verelim: Hiç insansız market gördünüz mü? Girişinde turnike olan, QR kod okuttuğunuz bir market.

İçeri girdiğinizde bir çalışan olmaması, bir ürünü aldığınızda kamera ve sensörlerin hangi ürünü aldığınızı anında tespit etmesi, Amazon Go uygulamasında ne satın aldığınızın anlık sepetinize yazılması. Bu gerçek ve yeni bir teknoloji.

Kasada kasiyere gerek mi var? Zaten ne aldığınız biliniyor, her şey hesaplanmış, fiyatlandırılmış ve sepetinizde yer alıyor. Kredi kartınızı okutmanıza gerek yok, telefonunuzu POS cihazına yaklaştırmanız yeterli. İşte bu kadar.

Peki Çin'de suçluları nasıl buluyorlar? Kameralar her yerde; sizin nerede olduğunuzu, bastığınız kaldırımın hangi taşına bastığınızı, ne kadar hızla gittiğinizi ve daha fazlasını kaydediyor.

Gün içinde hangi arkadaşınız ile etkileşime geçtiğinizi, nerelere uğradığınızı ve daha fazlasını izliyorlar. Özel hayat diye bir şey kaldı mı sizce? Her şeyiniz izleniyor. İstenilmeyen Ütopya (Distopya) olan Cesur Yeni Dünya'dan farkımız kaldı mı?

Her ne kadar gelişmek istesek de kontrolü ele almamız gerekiyor. Bir kişinin yönetimi toplumu ikiye ayırır, çatışmalara sahne olur. Birlik ve beraberlik duygusu içerisinde olmamız gerekli. Ama dünyada böyle bir şey asla olmayacaktır.

Bu kadar bunca yakışıklı varlık! varıp gelmiş buraya!

Ne güzel şeymiş meğer insanlık!

Böyle dünyalıları olan,

Yaşasın bu yaman, bu cesur yeni dünya!

Aldous Huxley, Cesur Yeni Dünya