Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Transistör, modern teknolojinin temelini oluşturan, yarı iletken bir malzemeden yapılmış minik bir elektronik bileşendir. Bu basit cihaz, elektrik sinyallerini yükseltmek, anahtarlama yapmak ve amplifikasyon sağlamak için kullanılabilir. Transistörlerin icadı, elektronikte devrim yaratarak bilgisayarların, cep telefonlarının ve diğer dijital cihazların geliştirilmesine yol açmıştır, transistörlerin tam olarak ne olduğunu öğrenmeden önce ilk önce bi tarihine bakalım:

Transistörün Tarihi: Dijital Devrimin Temel Taşı

Transistörün İcadı:

23 Aralık 1947, elektronik tarihinde bir dönüm noktasıydı. John Bardeen, Walter Brattain ve William Shockley adlı üç bilim insanı, Bell Laboratuvarları'nda transistörü icat etti. Bu küçük, yarı iletken cihaz, elektronik devrelerde vakum tüplerinin yerini alarak modern bilgisayarların, cep telefonlarının ve diğer dijital cihazların geliştirilmesine yol açtı.

Tüm Reklamları Kapat

Vakum Tüplerinden Transistörlere:

Transistörün icadından önce, elektronik devrelerde vakum tüpleri kullanılıyordu. Vakum tüpleri, büyük, kırılgan ve enerji tasarruflu olmayan cihazlardı. Ayrıca, ısı üretir ve kısa ömürlüydüler. Transistörler ise vakum tüplerine kıyasla daha küçük, daha sağlam, daha az enerji tüketen ve daha uzun ömürlü cihazlardı.

Transistörün Gelişimi:

Transistörün icadından sonra, bu yeni teknolojinin potansiyeli hızla anlaşıldı. 1950'lerde ve 1960'larda, transistörler hızla gelişti ve farklı türleri üretildi. Bu gelişmeler, elektronik cihazların boyutlarının küçülmesine, işlevlerinin artmasına ve fiyatlarının düşmesine yol açtı.

Tüm Reklamları Kapat

Transistörün Tarihine Dair Ek Bilgiler:

  1. Transistörün icadı, Nobel Fizik Ödülü'ne layık görüldü.
  2. İlk transistörler, germanyum adı verilen bir yarı iletken malzemeden yapıldı.
  3. Günümüzde transistörler, silikon adı verilen bir yarı iletken malzemeden yapılmaktadır.
  4. Transistörlerin boyutları gittikçe küçülmektedir.
  5. Transistörlerin sayısı arttıkça, elektronik cihazların işlem kapasitesi de artmaktadır.

Transistörlerin Çalışma Prensibi: Detaylı ve Bilimsel Bir İnceleme

Transistörler, modern elektronik devrelerin temelini oluşturan, yarı iletken malzemeden yapılmış minik anahtarlardır. Bu basit cihazlar, elektrik sinyallerini yükseltmek, anahtarlama yapmak ve amplifikasyon sağlamak için kullanılabilir. Transistörlerin icadı, elektronikte devrim yaratarak bilgisayarların, cep telefonlarının ve diğer dijital cihazların geliştirilmesine yol açmıştır.

Transistörler Nasıl Çalışır Ve Neyden Yapılır ?

Transistörlerin çalışma prensibi, yarı iletken malzemelerin elektriksel özelliklerine dayanmaktadır. Yarı iletkenler, saf iletkenlerden (örneğin, bakır) ve saf yalıtkanlardan (örneğin, silikon) farklı olarak, belirli koşullar altında elektrik akımına izin verir. Saf silikon ve germanyum gibi elementler yarı iletkendir.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Yarı iletkenlerin elektriksel özellikleri, dopant adı verilen atomların eklenmesiyle değiştirilebilir. Dopant atomları, yarı iletken malzemeye elektronlar veya boşluklar (elektron eksikliği) ekleyebilir. Bu sayede, N tipi (fazla elektronlu) ve P tipi (fazla boşluklu) yarı iletkenler elde edilebilir.

P-N Jonksiyonu ( Fonksiyon Değil Jonksiyon :) )

Farklı dopant atomlarıyla doplanmış iki yarı iletken bölgenin bir araya getirilmesiyle P-N jonksiyonu oluşur. P bölgesi, elektronları çeken atomlarla doplanırken, N bölgesi elektronları iten atomlarla doplanır. P-N jonksiyonunda, bir elektrik alan oluşur ve bu alan, elektronların akışını kontrol eder.

P-N jonksiyonu, transistörün temelini oluşturur. Transistörde, NPN veya PNP tipi olmak üzere iki tür P-N jonksiyonu kullanılır. NPN tipi transistörde, N tipi bir malzeme arasına iki P tipi malzeme yerleştirilir. PNP tipi transistörde ise P tipi bir malzeme arasına iki N tipi malzeme yerleştirilir.

Transistör Terminalleri ve İşlevleri

Transistörün üç terminali vardır: emitör, kollektör ve baz. Emitör ve kollektör terminalleri, ana akımın aktığı terminallerdir. Baz terminal ise, transistörün anahtarlama işlemini kontrol eden terminaldir.

Tüm Reklamları Kapat

  1. Emitör: Elektronların transistöre giriş yaptığı terminaldir.
  2. Kollektör: Elektronların transistörden çıkış yaptığı terminaldir.
  3. Baz: Transistörün anahtarlama işlemini kontrol eden terminaldir. Baz terminaline uygulanan voltaj, emitörden kollektöre akan akımın akışını kontrol eder.

Transistörün Akım ve Voltaj Karakteristikleri

Transistörün akım ve voltaj karakteristikleri, transistörün çalışma prensibini anlamak için çok önemlidir. Bu karakteristikler, transistörün üç terminali arasındaki voltaj ve akımlar arasındaki ilişkiyi gösterir.

Transistörün iki ana çalışma bölgesi vardır: aktif bölge ve doygunluk bölgesi.

Tüm Reklamları Kapat

Aktif Bölge: Bu bölgede, transistör bir anahtar gibi çalışır. Baz terminaline uygulanan küçük bir voltaj değişikliği, emitörden kollektöre akan akımın büyük bir değişikliğine neden olabilir. Bu anahtarlama özelliği, transistörlerin dijital devrelerde 0 ve 1'leri temsil etmesine olanak tanır. 0 voltaj "0"ı ve 5 voltaj "1"i temsil eder.

Doygunluk Bölgesi: Bu bölgede, transistör bir anahtar gibi değil, bir amplifikatör gibi çalışır. Baz terminaline uygulanan voltaj değişiklikleri, kollektör akımında çok az bir değişikliğe neden olur.

Transitörler Bilgisayarlarda nasıl çalışıyor?

Klasik Bilgisayarların Yapısı:

Klasik bilgisayarlar, merkezi işlem birimi (CPU), bellek, giriş/çıkış (I/O) cihazları ve diğer bileşenlerden oluşan karmaşık elektronik cihazlardır. CPU, bilgisayarın beyni olarak görev görür ve tüm işlemleri gerçekleştirir. Bellek, programları ve verileri depolar. I/O cihazları, kullanıcı ile bilgisayar arasındaki etkileşimi sağlar.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Klasikler Seti 2 (8 kitap)

Ağaçlar
“Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.

Yollara düşme özlemiyle kederlenir yüreğim, akşamları rüzgârda uğuldayan ağaçları duyduğumda. Sessizce, uzun uzun dinlerseniz, bu özlemin esası da anlamı da çıkar ortaya. Sanıldığı gibi acıdan kaçıp gitme arzusu değildir bu. Yurda, ananın belleğine, hayatın yeni kıssalarına duyulan özlemdir. Eve götürür insanı. Her yol eve götürür, her adım doğumdur, her adım ölümdür, her mezar anadır.

Böyle uğuldar ağaç, çocuksu düşüncelerimizden ürktüğümüz akşam vakitlerinde. […] Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.”

Resimli Başyapıtlar: Aurélia

Gérard de Nerval

Resimleyen: Ali Çetinkaya

“Yavaş yavaş aydınlanan belirsiz bir yeraltıdır uyku, burada gölgeden ve gecenin içinden, arafı mesken tutmuş, ciddiyetle hareketsiz duran soluk siluetler çıkagelir.”

Nerval rüyaları bildiğimiz dünyayla gerçeküstü dünya arasındaki iletişimi sağlayan bir vasıta olarak görür. Yazıları onun mantık ve tutarlılıkla kuvvetli bağını sarsan hayaller ve fantezilerle doludur. Bunun en önemli örneklerinden biri olan ve en önemli eseri kabul edilen Aurélia’da düşle gerçeklik, delilikle yaratıcılık arasındaki belirsiz, gizemli çizgiyi, kendi ruhsal deneyim ve arayışlarından yola çıkarak inceliyor.

Fransız romantizminin önemli yazar ve şairlerinden, sembolizm ve gerçeküstücülük akımını olduğu kadar T. S. Eliot, Ahmet Hamdi Tanpınar, Charles Baudelaire ve Marcel Proust gibi pek çok yazarı etkilemiş Nerval eşsiz ve zarif edebi üslubuyla saflık, kaybedilmiş gençlik, kendini gerçekleştirme ve güzellik ideallerini yansıtan imgeleri Aurélia’da buluşturuyor.

Resimli Başyapıtlar: Beyaz Geceler

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Resimleyen: Nicolai Troshinsky

“Hayalperest eski hayallerinin arasında, külleri karıştırır gibi, soğumuş yüreğini yeniden ısıtacak, onu yeniden hayata döndürecek bir kıvılcım arar boş yere. Bulacağı kıvılcımla sönen o güzel hayallerinin ateşini yeniden yakacak, kanını kaynatan, mutluluk gözyaşları döktüren müthiş düşlerine tekrar kavuşacaktır.”

Sekiz yıldır yaşadığı St. Petersburg’da kimseyle yakınlaşamamış ama şehri evleriyle, yüzleriyle ezbere bilen yalnız, kederli, hayalperest bir genç adamın dört beyaz gecesinin öyküsü bu.

Hayalperestimiz sıradan gece yürüyüşlerinden birinde Nastenka’yla karşılaşır. Hayatın yabancısı bu ikili kısa sürede hikâyelerini, dertlerini, hayallerini paylaşacak kadar yakınlaşır; birlikteyken kederleri, huzursuzlukları uğramaz yanlarına; geceleri ve ruhları aydınlanır. İnsanın tek başınalığı, kalbini birine korkusuzca açabilmesinin imkânıyla bir aradadır Beyaz Geceler’de. Bu imkân bir an kadar bile olsa, “Böyle bir an ömrü boyunca yetmez mi insana?”

Dünya edebiyatının en güçlü yazarlarından Dostoyevski’nin külliyatında kendine has, ayrı bir yeri olan Beyaz Geceler’in zarif ve yalın üslubuna bu kez Nicolai Troshinsky’nin büyüleyici çizimleri eşlik ediyor.

Resimli Başyapıtlar: Dönüşüm

Franz Kafka

“Gregor Samsa bir sabah yatağında huzursuz düşlerden uyandığında kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu. Kabuklu sert sırtının üzerinde yatıyor, başını birazcık yükselttiğinde, kayıp düşmek üzere olan yorganın tepesinde zar zor tutunduğu kahverengi, bombeli ve yay şeklinde şeritlerle bezeli karnını görüyordu. Gövdesine göre acınacak incelikteki pek çok bacağı gözlerinin önünde çaresizlikle titreşiyordu.”

Kafka işte bu sarsıcı, tuhaf cümlelerle başlıyor yirminci yüzyılın en etkileyici eserleri arasında yer alan Dönüşüm’e.

Keskinliği ve yalınlığıyla Kafka’nın edebi yoğunluğunu en iyi anlatan bu başyapıt, Arjantinli çizer Luis Scafati’nin hayal gücüyle birleşince, ortaya seyre doyulmaz bir edebi ziyafet çıkıyor.

“Kafka’nın sanatı okuyucuyu onu yeniden okumaya zorluyor. Eserlerinin sonları –ya da olmayan sonları– açık açık ifade edilmeyen, ama hikayenin başka bir bakış açısıyla yeniden okunmasını gerektiren açıklamalar sunuyor.”

Albert Camus

“[Kafka] ziyadesiyle bürokratikleşmiş bir toplumun şiirsellikten yoksun kumaşını romanın o muazzam şiirine; bir adamın gayet sıradan öyküsünü… bir mite, destana, daha önce görülmemiş bir güzelliğe dönüştürüyor.”

Milan Kundera

Gizemli Bir Maske

Fernando Pessoa

Geç git, kuş, geç git, bana da geçip gitmeyi öğret!

Bir bilinmezlik olmayı seçen, yazma eylemini kendine özgü bir sahne yorumuyla icra eden, Modernizmin geç keşfedilen öncülerinden Fernando Pessoa başyapıtı sayılan Huzursuzluğun Kitabı’nda şöyle yazar: “Yaratmak uğruna kendimi yok ettim; kendi içimde o kadar dışıma attım ki kendimi, kendimin dışında varlık sürüyorum artık. Farklı oyuncuların farklı oyunlar oynadığı boş bir sahneyim ben.” Bu benzersiz günlük, Bernardo Soares imzalıdır. Şiirle yaşamış, yarattığı onlarca kimlik, karakter aracılığıyla modern şiire ve yazına mührünü, hayattayken yayımladığı tek Portekizce şiir kitabı ve üç İngilizce kitabın yanında koca bir bavul elyazmasıyla bırakmıştır Pessoa.

Martín López-Vega’nın hazırladığı bu seçki, Pessoa’nın baş aktörleri olarak nitelenen, kendisinin de öyle kurguladığı Alberto Caeiro, Ricardo Reis, Álvaro de Campos’un şiirlerinden bir seçmeyi Adolfo Serra’nın illüstrasyonlarıyla bir araya getiriyor.

Bugün, yapıtıyla ördüğü bulmaca hâlâ bütünüyle gün ışığına çıkmamışken, dünyanın başka coğrafyalarında başka “yaşayan karakter”lere kendine özgü bir bilgelikle dokunarak sözünü sürdürüyor Pessoa.

Dünyada ileri gitmek için ne kadar çok şey ödünç aldım!

Ne kadar ödünç şeyi sanki benimmiş gibi kullandım!

Ben kendim de, yazık ki, bana ödünç verilen şeylerden başka bir şey değilim.

Resimli Başyapıtlar: Kara Kedi

Edgar Allan Poe

“Yazmak üzere olduğum bu çılgın, ama bir o kadar da basit hikayeye inanmanızı beklemiyorum. Kendi aklım bile, olanları apaçık gördüğü halde, onları inkar ederken, sizden bunu beklemem delilik olur. Ama deli olmadığımı biliyorum, hayal görmediğimden de eminim. Yarın öleceğim için bugün içimi dökmem gerek.”

Edgar Allan Poe’nun gizemli ve karanlık dünyasına hoş geldiniz! Dehşeti, korkuyu, düş ile gerçeklik arasındaki muğlaklığı, insanın karanlık yüzünü ve çaresizliği anlatan Poe’nun tekinsiz öykülerine, bu kez Luis Scafati’nin eşsiz çizimleri eşlik ediyor. Büyük bir özenle kullandığı siyahın hakim olduğu çizimleriyle karanlık ve hassas bir dünyanın kapılarını aralayan Scafati ile duyduğu dehşetli ürperişi okuyucusuna iletmekte benzersiz bir dile sahip Edgar Allan Poe’nun öyküleri bir araya gelerek benzersiz bir atmosfer yaratıyor.

“Edgar Allan Poe’nun öykülerini çok sevdiğim için gerilim filmleri yapmaya başladım.”

Alfred Hitchcock

“Edgar Allan Poe, ona hayat veren nefesi üflemeden önce dedektiflik hikâyeleri neredeydi?”

Arthur Conan Doyle

Palto

Nikolay Gogol

Önüne ne pahasına olursa olsun ulaşacağı bir hedef koyan insanlar gibi kendini şimdiden daha hayat dolu hissediyor, karakteri güçleniyordu. Yürüyüşünde ve hareketlerinde kararsız ve ikircikli ne varsa gitmiş, gözlerinde yeni bir ateş parlamaya başlamıştı. Hatta en cüretkâr hayallerinde bazen paltosuna sansar kürkü bir yaka diktirmeyi bile kurar olmuştu.”

“Küçük adam”ın çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı eşitsizlik ve acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy

Akakiyeviç’in hayatı üzerinden yalın bir gerçekçilikle anlatılıyor. Böylesi bir anlatım, her ne kadar dönemin Çarlık Rusya’sında büyük tepki alsa ve Gogol, Rus insanını aşağılamakla suçlansa da, Rus edebiyatında bir çığır açıyor. Elinizde tuttuğunuz bu muhteşem eseri daha önce yayınlanmış örneklerinden farklı kılan ise otuzdan fazla kitapta imzası olan ödüllü çizer Noemí Villamuza’nın büyüleyici çizimleri.

“Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.”

Dostoyevski

“Gogol’un Palto’da sergilediği sanat, paralel doğruların kesişmekle kalmayıp, solucan misali kıvrılabileceklerine, karmakarışık hale gelebileceklerine işaret eder.”

Vladimir Nabokov

Resimli Başyapıtlar: Satranç

Stefan Zweig

Stefan Zweig’ın intihar etmeden kısa süre önce kaleme aldığı Satranç zulüm, saplantı, aklın gücü ve bu gücün yaratacağı kötülükleri ele alan ve yayımlandığından beri bütün dünyada büyük yankı uyandırmış bir klasik. Satranç tahtasının siyahı ve beyazı gibi iki kutbun –iyiyle kötünün, kibarla kabanın, insanla makinenin, akılla deliliğin, cehaletle bilginin, açgözlülükle tamahkarlığın– arasında, kendi içimizde bitmeyen bir satranç maçına devam eden bizim hikâyemiz…

New York’tan Buenos Aires’e giden bir gemide yolcular arasında Dünya Satranç Şampiyonu Mirko Czentovic de bulunmaktadır. Kaba, vurdumduymaz, cahil, açgözlü bir insan olsa da Czentovic tam bir satranç dehasıdır. Gemidekiler kendisiyle maç yapmak isterler. Genç satranç oyuncusu bu isteklerini geri çevirmez ve üst üste galip gelir, ta ki bir maç sırasında ağırbaşlı, çekingen bir yabancı ortaya çıkıp oyuna müdahale edinceye kadar. Bu yabancı uzun zamandır satranç tahtasına elini sürmediğini söylese de verdiği taktikler sayesinde maç berabere biter.

Akif Kaynar’ın karakterlerin iç dünyasını yansıtan, öykünün önemli noktalarını canlandıran resimleri de Zweig’ın bu ölümsüz klasiğini bambaşka bir boyuta taşıyor.

Devamını Göster
₺1,400.00
Klasikler Seti 2 (8 kitap)

Transistörlerin Kullanım Alanları:

Klasik bilgisayarlarda transistörler, CPU, bellek ve I/O cihazları dahil olmak üzere birçok bileşende kullanılır.

CPU'da:

Transistörler, mantık kapılarını oluşturmak için kullanılır. Mantık kapıları, aritmetik ve mantıksal işlemleri gerçekleştirir.

Transistörler, işlemciyi oluşturan transistörlerin anahtarlama ve amplifikasyon özelliklerini kullanarak verileri işler ve hesaplamalar yapar.

Transistörler, kontrol ünitesini oluşturmak için kullanılır. Kontrol ünitesi, programın talimatlarını sırayla yürütür.

Bellekte:

Transistörler, DRAM (dinamik rastgele erişim belleği) ve SRAM (statik rastgele erişim belleği) gibi bellek hücrelerini oluşturmak için kullanılır.Bellek hücreleri, verileri ve programları saklamak için kullanılır. Transistörler, bellek adresleme ve veri okuma/yazma işlemlerini kontrol etmek için kullanılır.

I/O Cihazlarında:

Transistörler, klavye, fare, ekran ve diğer I/O cihazlarının sinyallerini işlemek için kullanılır.

Tüm Reklamları Kapat

Transistörler, I/O cihazları ile CPU arasındaki iletişimi sağlamak için kullanılır.

Adım Adım İşlemler:

1. Bilgisayar Açıldığında:

Güç Kaynağı:

Tüm Reklamları Kapat

Bilgisayar açıldığında ilk önce güç kaynağı devreye girer. Güç kaynağı, şebekeden gelen alternatif akımı (AC) doğru akıma (DC) dönüştürür ve farklı voltaj seviyelerinde +5V, +12V, -12V gibi voltajlar üretir. Bu voltajlar, anakart üzerindeki tüm bileşenlere ve diğer cihazlara gönderilir.

POST (Power-On Self Test):

Güç kaynağı voltajları sabitlendikten sonra, BIOS (Basic Input/Output System) devreye girer ve POST (Power-On Self Test) işlemini gerçekleştirir. POST sırasında BIOS, aşağıdakileri kontrol eder:

  • CPU: İşlemcinin düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilir.
  • Bellek: Bellek modüllerinin düzgün çalışıp çalışmadığı ve bellek miktarı kontrol edilir.
  • Depolama aygıtları: Sabit disk, SSD veya diğer depolama aygıtlarının varlığı ve düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilir.
  • Ekran kartı: Ekran kartının düzgün çalışıp çalışmadığı ve hangi çözünürlüğü desteklediği kontrol edilir.
  • Diğer donanım: Klavye, fare, yazıcı gibi diğer donanım cihazlarının varlığı ve düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilir.

Önyükleme İşlemi:

Tüm Reklamları Kapat

  • POST işlemi başarıyla tamamlandıktan sonra BIOS, önyükleme işlemini başlatır. Önyükleme sırasında BIOS, işletim sisteminin bulunduğu sürücüyü (sabit disk, SSD veya USB bellek) arar ve işletim sisteminin yüklenmesini başlatır.

İşletim Sistemi Yükleniyor:

  • İşletim sistemi yüklenirken, aşağıdakiler gerçekleşir:
  • İşletim sistemi çekirdeği belleğe yüklenir.
  • İşletim sistemi sürücüleri ve diğer gerekli dosyalar yüklenir.
  • Kullanıcı arayüzü başlatılır.

2. Program Çalıştırıldığında:

Program Çalıştırıldığında Transistörlerin Görevleri

Bir program çalıştırıldığında, transistörler birçok farklı görevde rol oynar. Bu görevleri teker teker inceleyelim:

Tüm Reklamları Kapat

1. Talimatların Alınması:

İşletim sistemi, programın talimatlarını belleğe yükler.

Talimatlar, ikili kod (0 ve 1) şeklindedir.

Transistörler, bellekten gelen ikili kod sinyallerini alır ve işler.

Tüm Reklamları Kapat

2. Talimatların Çözümlenmesi:

İşlemci, programın talimatlarını çözümler ve hangi işlemlerin yapılması gerektiğini belirler.

Transistörler, işlemcinin talimatları çözümleme işleminde yardımcı olur.

Transistörler, mantıksal işlemler ve aritmetik işlemler için kullanılır.

Tüm Reklamları Kapat

3. Verilerin İşlenmesi:

Program, verileri işlemek için işlemciyi kullanır.

İşlemci, verileri işlemek için transistörleri kullanır.

Transistörler, matematiksel işlemler, karşılaştırma işlemleri ve diğer işlemler için kullanılır.

Tüm Reklamları Kapat

4. Sonuçların Gösterilmesi:

Programın çalıştırılması sonucunda elde edilen sonuçlar ekrana veya diğer aygıtlara gösterilir.

Transistörler, ekran kartına veya diğer aygıtlara gönderilen sinyalleri oluşturmak için kullanılır.

Transistörlerin Görevleri:

Tüm Reklamları Kapat

Program çalıştırıldığında transistörler:

  • Bellekten veri okuma ve yazma
  • Mantıksal ve aritmetik işlemler
  • Sinyal yükseltme ve anahtarlama
  • Verileri işleme ve sonuçları gösterme

3. Bilgisayar Kapatıldığında:

Güç kaynağı, CPU'ya ve diğer bileşenlere voltajı keser.

Transistörler kapanır ve tüm işlemler durur.

Tüm Reklamları Kapat

Sonuç:

Transistörler, elektronik devrelerin temelini oluşturan ve birçok farklı işlevi yerine getiren minik anahtarlardır. Bu yazıda, transistörlerin işlevini klasik bilgisayarlar örneğinden yola çıkarak detaylı bir şekilde inceledik.

Transistörler, klasik bilgisayarlarda CPU, bellek ve I/O cihazları dahil olmak üzere birçok bileşende kullanılır. Transistörler olmadan, klasik bilgisayarlar çalışamaz.

Transistörlerin kullanımı, klasik bilgisayarlara birçok avantaj sağlamıştır:

  1. Küçük boyut
  2. Düşük güç tüketimi
  3. Yüksek güvenilirlik
  4. Düşük maliyet

Transistörlerin icadı, bilgisayar teknolojisinde devrim yaratmıştır. Transistörler sayesinde, klasik bilgisayarlar vakum tüplü bilgisayarlara göre çok daha küçük, daha güçlü, daha güvenilir ve daha ucuz hale gelmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Transistörler, sadece klasik bilgisayarlarda değil, günümüzde kullanılan tüm elektronik cihazlarda bulunur. Transistörler olmadan, modern dünyanın işleyişi mümkün olmaz.

Umarım bu bilgiler, transistörlerin işlevini ve önemini daha iyi anlamanıza yardımcı olmuştur.

Okundu Olarak İşaretle
7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 1
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/04/2025 10:36:19 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17021

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close