Transhümanizm: İnsanlığın Geleceği
İnsanın Kendini Aşması ve İnsan Ötesine Yapay Evrim

- Blog Yazısı
İnsan türü, eğer arzularsa, kendini aşabilir. Üstelik öyle bir birey burada bir şekilde, bir birey de orada başka bir şekilde gibi gelişigüzel değil, bütünüyle insanlık olarak. Tabii bu yeni inanç için bir isme ihtiyacımız var. Belki de insanın, insan olarak kalırken bir yandan da insan doğasının getirdiği yeni olasılıkları gerçekleştirerek kendini aştığı bu duruma transhümanizm diyebiliriz.
Transhümanizm Nedir?
Transhümanizm, güncel ve gelecek bilimsel ve teknolojik gelişmelerden faydalanılarak insan ömrünün uzatılmasını ve/veya yaşam standartlarının iyileştirilmesinin yanı sıra insanın doğal sınırlarını aşarak fiziksel ve bilişsel becerilerin artırılmasını amaçlayan disiplinlerarası bir yaklaşımdır. Kimi zaman "İnsanlık+" anlamına gelen "Humanity+" veya "H+" kısaltmalarıyla da ifade edilir.
Temelinde tekno-bilimsel ilerlemecilik yatan bu akım, yalnızca insanın hâlihazırda sahip olduğu becerilerin iyileştirilmesini veya sağlık sorunları gibi istenmedik durumların ortadan kaldırılmasını değil, aynı zamanda bir tür olarak insana yeni özellikler ve beceriler kazandırılmasını da hedefler. Dolayısıyla bu noktada, amacını sosyal ve/veya politik uygulamalarla değil de doğrudan insan bedeni üzerinde yapılan modifikasyonlarla gerçekleştirmeyi planlaması açısından salt ilerlemecilikten ayrılır. Ayrıca transhümanizm, kafa karışıklığı yaratabilecek bir diğer kavram olan ve insan türünün "insan sonrası" bir türe evrilmesini felsefi bir şekilde inceleyen post hümanizm düşünce akımının bir önceki ve somut basamağı olarak kabul edilebilir.

Transhümanizmin Doğuşu
Kavram olarak transhümanizm; ilk kez Julian Huxley tarafından, kendisinin 1968'de yazmış olduğu aynı isimli makalesinde kullanılmıştır. Huxley, makalesinde insanlığın kendini aşabileceğine dair yeni bir inanç olarak değerlendirdiği transhümanizmin önemini şu sözlerle vurguluyor:
"İnsan türü, yeterince insanın canıgönülden 'transhümanizme inanıyorum' diyebildiği gün yeni bir varoluşun eşiğine gelecek."
Açıkça söylenebilir ki transhümanizm, neredeyse diğer her alanda olduğu gibi insanlık olarak daha iyisini ve daha fazlasını arzu etmemizin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Ancak geçmişten bugüne insanlık olarak ürettiğimiz şeyler her geçen gün çeşitlenip gelişse de tür olarak bizlerin de aynı şekilde geliştiğini söylemek pek mümkün değil. Elbette evrimsel süreçte insanın değişim ve gelişiminden söz edilebilir, fakat ortalama yaşam süresi göz önünde bulundurulduğunda doğal olarak bizleri doğrudan etkileyecek bir evrimsel değişime veya gelişime şahit olmuyoruz.
İnsanlık olarak canlı türleri arasında bilişsel açıdan en gelişmiş ve kompleks yapıdaki tür olduğumuz aşikâr. Tabii bu bilişsel yetkinliğimiz, bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Fiziksel olarak yapabildiklerimizin çok daha ötesinde, gerçek olmayan ve belki de hiçbir zaman olamayacak şeyler hayal edebiliyor, gerçekliği sorgulayabiliyor ve acaba nasıl olurdu diyerek alternatif gerçeklikler kurgulayabiliyoruz. Buna ilaveten ömrümüz boyunca sayısız sağlık sorunu yaşıyor ve nihayetinde kaçınılmaz bir şekilde ölüyoruz. Peki ya daha iyi bir insan bedeni tasarlayabilseydik? Yaşadığımız bu sağlık sorunlarını ortadan kaldırabilseydik? Ortalama yaşam süremizi ikiye, üçe katlayabilseydik? Hatta bilincimizi aktarmanın bir yolunu bulup ölümü aldatabilseydik? İşin özünde, bütün mesele bu sorulardan ibaret.

Kurgusal İçeriklerde Transhümanizm Örnekleri
Her şey bir düşünce olarak başlar. Edebiyat ve diğer alanlardaki kurgusal içerikler de bizlerin bu düşüncelerini ve gelecek hayallerini başkalarına ulaştırma konusunda mükemmel birer araçtır.
Zihnin bir yazılım, onu programla. Bedenin bir kabuk, onu değiştir. Ölümse bir hastalık, ondan arın. Yok oluş yaklaşıyor, ona karşı koy.
Transhümanizmin kurgusal tarihinden bahsederken İngiliz yazar Mary Shelley'in 1818'de yazmış olduğu ve ilk transhümanizm örneklerinden sayılan Frankenstein ya da Modern Prometheus romanına değinmeden olmaz. Bu romanda yer alan ve bilimsel yöntemlerden faydalanarak ölümü alt etmeye çalışan Victor Frankenstein da bizzat ilk transhümanist karakterdir. Frankenstein ya da Modern Prometheus, insanın tanrı rolüne bürünerek ölüme ve kendi doğasına hükmetmeye çalışması durumunda yaşanacak felaketleri örnekleyen bir transhümanizm eleştirisi niteliğinde değerlendirilebilir. William Gibson'ın Neuromancer romanı ve Philip K. Dick'in daha sonradan Blade Runner filmlerinin esin kaynağı olan romanı Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? de bu alandaki erken dönem yazılı eserlere örnek verebilir. Kimi zaman ütopik kimi zaman da distopik bir şekilde betimlense de bu ve benzeri eserlerin ortak noktası, gerek robotlar ve yapay zekâlarla gerek de sibernetik donanımlar aracılığıyla olsun, teknolojiden faydalanarak insan hayatını iyileştirme fikridir.
Modern zaman çalışmalarına geldiğimizde başta video oyunları ve filmler olmak üzere çok sayıda örneğimiz bulunsa da en büyük örneğimiz kuşkusuz Cyberpunk olacaktır. Eğlence sektörüne damga vuran Cyberpunk 2077 oyunu ve Cyberpunk: Edgerunners animesi, yine birer transhümanizm eleştirisi olarak karşımıza çıkıyor. Her ikisinde de yapay zekâ, sibernetik uzuvlar ve yapay iç organlar gibi bilim ve teknolojinin eseri olan gelişmeler, başlangıçta gerçekten insanların yararına işleyerek birçok sağlık sorununun tarih olmasına yol açmakla birlikte hayatı çok daha kolaylaştırsa da zamanla yalnızca daha varlıklı kesim tarafından erişilebilir hâle geliyor ve doğası gereği sürekli daha fazlasını isteyen insanlar, sahip olduğu teknolojik implantlarla yetinmeyip vücutlarının ve zihinlerinin tam anlamıyla sınırlarını zorlayarak kendilerini "siberpsikoz" adı verilen mental hastalığa ve hatta kimi zaman da ölüme kadar sürüklüyorlar.
Kurgusal dünyadan çıkıp gerçek dünyaya döndüğümüzde biyonik uzuvlar gibi görece daha basit ancak yine insan hayatını iyileştiren teknolojilerimiz bulunsa da henüz ne yazık ki, ya da belki de iyi ki, bu kurgusal örneklerdeki seviyelere varan çalışmalar yapılmış değil. Bu teknolojiler gerçek olacak mı yoksa kurgudan ibaret mi kalacaklar henüz belirsiz. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki bugün bizler için sıradan olan şeyler, yüzyıllar öncesi için belki de birer deli saçmasıydı.
Daha iyi bir dünya dileğiyle.
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- C. S. Tranquillus. The Lives Of The Twelve Caesars.
- R. Ostberg. Transhumanism | Definition, History, Ethics, Philosophy, & Facts | Britannica. (19 Eylül 2024). Alındığı Tarih: 27 Ekim 2024. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
- N. Bostrom. (2005). Transhumanist Values. Philosophy Documentation Center. | Arşiv Bağlantısı
- P. Verdoux. (2009). Transhumanism, Progress And The Future. Journal of Evolution and Technology. | Arşiv Bağlantısı
- V. Şimşek. (2022). Ölümsüzlük Arzusu Perspektifinden Posthümanizm Ve Sanat Eserlerine Yansımaları. Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü. | Arşiv Bağlantısı
- S. T. Demir. (2021). Tekno-Bilimsel İlerlemecilik Ve Nostaljik-Gelişmecilik İkileminde Modern İnsan. ASOS Yayinevi, sf: 1537-1557. doi: 10.18491/beytulhikme.1662. | Arşiv Bağlantısı
- J. Huxley. (2015). Transhumanism. ETHICS IN PROGRESS, sf: 12-16. doi: 10.14746/eip.2015.1.2. | Arşiv Bağlantısı
- Posthuman Studios. Eclipse Phase.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 02/06/2025 17:26:40 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18875
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.