TIP FAKÜLTESİ KAZANANLAR

Öncelikle hepiniz bilimin en insana dokunan kısmına hoş geldiniz. Ben Özgür , Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi 2023 yılı mezunuyum ve sizlere tıp fakültesi ve doktorlukla ilgili bilgiler vereceğim. Bu bölümde ortalama insan ömrünün 77 yıl olduğu bir hayatta.^[5] (doktorlarda daha düşük) , ortalama ömrünüzün yaklaşık 10 - 12'de /1 'ini geçireceksiniz. Yazımı belirli başlıklar altında inceledim bunlar:

Tıp fakültesi 1.2.3. sınıflar

Tıp fakültesi 1.2.3. sınıf sınav sistemi

Tıp fakültesi 4.5. sınıflar ve sınav sistemi

Tıp fakültesi 6. sınıf

Mezun olunca neler oluyor

Tus ve yurtdışı seçenekleri

Tavsiyeler.

Şimdiden sizleri büyük bir maceranın başladığını biliyor ve daha 1. sınıftan bile duymayı en çok sevdiğim sözlerle yazıma başlıyorum.

''Doktor hanım ve doktor beyler'' hikayeniz başlıyor.
  

Tıp Fakültesi 1-2-3. Sınıfta neler olur ?

Çevremde gördüğüm yanlış bir algı var. Tıp fakültesi okuyanların tüm zamanlarının hastanede geçtiğini düşünüyorlar. Tıp fakülteleri hastaneden bağımsız bir bina olarak dizayn edilir ve çoğu fakültede 4. sınıfa kadar hastaneye gidilmez. Dersler tıp fakültesi binasında işlenir. Bazen temel hekimlik uygulamaları ve bazı derslerin klinik yanlarını görmek için ara sıra gittiğiniz olsa da 3 yılınız büyük ihtimal eski bir binada geçecek :). Hazırlığı atladınız veya Türkçe bir program okuyorsunuz , sınıfa girdiğiniz ilk anda kocaman bir salon ki biz buna amfi diyoruz , değişik tiplerin olduğu en az 150 en fazla ise 200-250 kişilik bir sınıf sizleri karşılıyor. Kendinize bir yer seçiyorsunuz ve oturuyorsunuz.

Fakültenin ilk 1-2 ayı çok heyecanlısınız tıbbi bir şeyler öğrenmek istiyorsunuz ama işin gerçeği pek de öyle değil , sizleri teorik dersler dediğimiz biyoistastik , etik , biyokimya , fizyoloji , biyofizik , histoloji & embriyoloji , tıbbi biyoloji gibi lisedeki derslerin daha insan vücuduna uyandırılmış ve daha karmaşık halleri karşılıyor. Bu kısımlar kimine göre sıkıcı çok detaylı ve ağır bilgi yüklü oluyor. Genellikle çoğu öğrencinin etrafıyla kaynaşıp derslerden kopması hatta sınıf tekrarı yapması da tam olarak bu dönemde oluyor :). Daha sonra anatomi dersleriniz başlıyor ve sonunda tıp fakültesinde olduğunuzu varsa kadavra yoksa maketler üzerinde parçalayıp söküp takarak anlıyorsunuz :).

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor. Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak... Daha fazla göster

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

Yine aynı zamanda patoloji , farmakoloji, mikrobiyoloji gibi dersler aylar ilerledikçe birazdan anlatacağım ilgili sınavlara eklenerek anlatılıyor ve bu dersler üzerinden yeterlilikleriniz ölçülüyor.

Tıp fakültesi 1-2-3. Sınıf Sınav sistemi

Sınavlar çoğu fakültede kurul adını verilen bir sistemde oluşuyor. Bu diğer fakültelerde olan vize/final sisteminden farklı bir sistem. Sınavlar genelde 100 sorudur ve genellikle senede 5- 6 veya 7 defa oluyor. Genellikle 60’ üstü başarılı sayılıyor. Sınavların soru şekli ise kurul - komite dediğimiz ilgili konunun derslerini içeren sistemden oluşuyor. Örnek vermek gerekirse , kan lenf ve dolaşım sistemi adında bir kurul- komitenin sınavında ilgili konudaki anatomi , fizyoloji , histoloji , biyofizik , biyokimya sorularından oluyor. Yine aynı şekilde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp fakültesinin 2022-2023 senesi 2. sınıf öğrencilerinin merkezi sinir sistemi komitesindeki soru dağılımı şu şekildedir.

Anatomi 55 soru , Fizyoloji 23 soru , Histoloji 14 soru , Biyofizik 5 soru , Biyokimya 3 soru Toplam 100 soru.
  

Burada önemli nokta şu kurul merkezi sinir sistemi kurulu olduğu için anatomide veya diğer derslerde bu konuyla ilgili sorular çıkıyor yani her sınavda o kurul konu başlığındaki bilgilerden sorumlusunuz.

Bazı fakültelerde bu 100 sorunun içine ''teorik soru'' kısmı da dahil olabiliyor. Yani 100 tane çoktan seçmeli yerine 80 tane çoktan seçmeli - 20 tane teorik sorusu olabiliyor. Teorik sorularda örneğin anatomi laboratuvarında maketler üzerinde veya biyokimya laboratuvarında deneyler üzerine olabiliyor.

VİZE - FİNAL DE NEYMİŞ SEN HİÇ KOMİTEYE GİRDİN Mİ GÜZELİM ?

3.Sınıf biraz daha klinik.

3.sınıfta teorik dersleriniz devam ederken ilgili kurula daha klinik dahiliye - genel cerrahi - pediatri gibi dersler de ekleniyor. Ara ara hastanelere gidip gözlemler yapıyor bir yandan da hastaneye geçmenin heyecanını tadıyorsunuz. Yine kurul sistemi devam ediyor tabi ki.

Kuruldan geçemezsem ne olur ?

Bu her fakülteden fakülteye değişmekle beraber size bizdeki sistemi anlatayım. Ben ilk sene sınıfta kalmış bir birey olarak ilk senemdeki sistem şu şekildeydi. İlk sene 5 sınavımız vardı ve hepsinden 60 üstü alman gerekiyordu. Bir sınavın 55 olursa yaz dönemi onun ''büt'' sınavına giriyordun ve yine 60 üstünde alman gerekiyordu. Şimdi 3. kuruldan kaldığını ve bütte de veremediğini varsayalım. Bu sefer ilk 2 kurulu verdiğin için diğer seneye olacak olan 3. kurulu boş boş beklemen gerekiyordu. Kendi sınıfınla 2. sınıf derslerini alamıyordun. Yani 1 tanesinden bile kalsan otomatik 1 seneye kadar uzuyordu.

Sonra bizim fakülteye şu sistemi getirdiler. Ortalaman 60'ın üstündeyse sınıfı geçiyor bütte veremediysen o kurulu alttan alıyor , kendi sınıfınla devam ederken bir alt sınıfın 3. kurulu geldiğinde onlarla beraber veya onların 3. kurul bütünde sınava girebiliyordun. Bu bana göre daha vicdanlı bir sistem. 3.sınıfın sonuna kadar bütün kurulları vermen gerekiyor aksi halde 4. sınıfa yani hastaneye geçemiyordun. Şimdi biz benim gibi tembel olmayan başarılı öğrencilerin hikayesine devam edelim ve onları hastaneye geçirelim :).

4. ve 5. Sınıf - Hastane

4 ve 5. sınıf öğrencilerine stajyer öğrenci diyoruz. Bu öğrenciler 2 sene boyunca yaklaşık 25 branşta eğitim görürler. Bu stajlar:

1. Kardiyoloji
2. Kalp damar cerrahisi
3. Göğüs hastalıkları
4. Göğüs cerrahisi
5. Dahiliye
6. Genel cerrahi
7. Kadın doğum
8. Pediatri
9. Ortopedi
10. Anestezi
11. Fizik tedavi ve rehabilitasyon
12. Üroloji
13. Acil Tıp
14. Çocuk Cerrahisi
15. Enfeksiyon hastalıkları
16. Radyoloji
17. Psikiyatri
18. Nöroloji
19. Radyoloji
20. Beyin Cerrahisi
21. Kulak Burun Boğaz
22. Göz hastalıkları
23. Dermatoloji
24. Plastik Cerrahi
25. Radyasyon onkolojisi & Klinik Farmakoloji ( ve bazı fakültede olan ekstra branşlar )

Bu stajlarda fakültenin belirlediği süre kadar görev alırlar. Tabi 4. sınıfta ortalama 150 kişi olduğunu varsayarsak 15 kişilik bir grup kardiyoloji alırken diğer grup göğüs hastalıkları stajını alıyor veya 2 - 3 grup birleşip dahiliye pediatri gibi grupları birlikte alıyorlar bu tamamen fakültenin sistemiyle alakalı bir durum. Stajlarda sabah erken gelip hocalarla birlikte ''vizit'' ismini verdiğimiz hastaları yatak başında değerlendirilen tıbbı yaklaşıma katılıp bol bol hasta görüp daha sonra muayene ve klinik yaklaşım becerilerinizin gelişmesi beklenir. Yine aynı şekilde o hastaya uygulanan tedavi veya ameliyat yaklaşımlarını bilmeniz istenir. Stajın sonunda yazılı veya sözlü genellikle ikisi birlikte sınavlara girilerek stajlar bitirilir. Cerrahi branşlarda ameliyatlara girip dahili branşlarda bol bol servis ve poliklinik hastası göreceksiniz. Hastalar hazırlayıp asistanlara veya hocalara sunacaksınız. Hekimlik hayatınızın en unutulmaz vakaları genelde hem bu evrelerde oluşur ( ben stajyerken bir hasta gelmişti...) Hem keyif alıp hem bir şeyler öğrenip bol bol da yorulacaksınız. Çok güzel günlerinizde olacak çok kötü geçen günlerde çünkü artık hem hastalarla hem hasta yakınlarıyla hem asistanlar hem hocalarla kısacası insanla muhatap halindesiniz ve bu gerçekten zor bir şey. ( Bence tıp fakültelerinde bir kaç ders de iletişim & yöneticilik üzerine olmalı.

İyi eğitmenler öğrencilerin şevkini artırırken kötü eğitmenler öğrencileri hayattan soğutur.

Bu seneleri atlatan öğrencilerin ders gördüğü eğitim hayatı aslında bitmiş olur ve ön-hekim kısaca ucuz iş gücü dediğimiz İNTÖRN'lük yani 6. sınıf hayatı başlar :)

İNTÖRN ÖĞRENCİ (6.sınıf tıp öğrencisi )

İntörnler fakülteden fakülteye ucuz iş gücü olarak daha çok yardımcı sağlık personelinin veya asistanların yapması gereken işleri yapan kişilerdir. Aslında henüz öğrenci olduğu ve eğitimini bitirmediği unutulup eğitimlerini artırmak yerine hastanede kötü koşullarda 24 saat nöbetlere kalan , ameliyatlarda ''ekartör'' dediğimiz aletleri tutan, kan alma , dosya doldurma , nst çekme, sonda takma gibi 1 sene sonra hekim olacak kişilere gereğinden fazla yaptırılan işlerle meşgul olur. ( Tabi ki her şey bilinmesi lazım ama 1 - 2 sefer yapmak yeterli :). Acil servislerde yeşil bazen de sarı alan hastalarının primer takibi intörn hekimlerde olur. Hastanenin personel yemekhanesinden ücretsiz yemek yiyebilirsiniz :). İntörn hekimler 2023 yılından itibaren asgari ücret maaşı alıyor. Bir yandan bölüm seçme kaygıları bir yandan birazdan anlatacağım tus'a çalışma telaşesi bir yandan da Türkiye mi Yurtdışı mı düşünceleri ile bir seneyi yorucu bir şekilde bitirdikten sonra artık mezunsunuz. Gelin şimdi mezun olunca neler oluyor onları konuşalım.

aktüelarkeoloji

TIP FAKÜLTESİ BİTTİ YA ŞİMDİ ?

Öncelikle hayırlı olsun değerli meslektaşım. Okulun haziran ayında bittiğini varsayarsak yaklaşık 2 aylık bir boşluğun oluşuyor. Bu süreçte tatil mi yaparsın , tus'a mı çalışırsın yoksa yurtdışı vizesi mi kovalarsın orası senin bileceğin iş ama eğer ki diploman sağlık bakanlığına verilirse eylül - ekim aylarında pratisyen hekim olarak işe başlıyorsun.

Herhangi bir branşı olmayan hekime pratisyen hekim diyoruz. Bu hekimler acil servislerde - toplum sağlığı merkezinde ya da ambulans gibi yerlerde çalışabilir.

Agora Bilim Pazarı

Yürümek, Adım Adım

“Kısa yürüyüşler de yaptım, uzun yürüyüşler de. Şehirden şehre de yürüdüm, köyden köye de. Gün boyunca da yürüdüm, gece boyunca da. Sevgililerimden uzaklaştığım yürüyüşler de yaptım, dostlarıma yaklaştığım yürüyüşler de. Ormanların derinlerinde, yüce dağlarda, karla kaplı engin düzlüklerde, şehirlerin yaban bölgelerinde yürüdüm.İçim sıkkınken de yürüdüm, sevinçten havalara uçarken de. Dertlerimden kaçmak için yürüdüğüm de oldu. Acı çekerken de yürüdüm, mutluyken de. Nerede olursam olayım, neden olursa olsun hep yürüdüm. Dünyanın sonuna kadar yürüdüm – gerçekten. Bütün yürüyüşlerim birbirinden farklı olsa da dönüp baktığımda hepsinin ortak bir paydada buluştuğunu görüyorum: iç sessizlik. Yürümek ve sessizlik birbirini tamamlar.”

“Üç Kutba” da (Kuzey Kutbu, Güney Kutbu ve Everest Zirvesi) yürüyerek ulaşan ilk kâşif olan Erling Kagge için yürümek onu büyüleyen sorulara açılan bir kapı, belki zaman zaman gözardı etmek istediği dertlerinden uzaklaşma fırsatı, yaratıcılığını açığa çıkarmak için fiziksel bir anahtar, hatta kendini düşüncelerin dile gelmeyen akışına bırakabilmek için kullandığı korunaklı bir alan. Niçin yürüyoruz? Hızlı mı yavaş mı yürüyoruz? Nereden nereye yürüyoruz? Belirli bir hedefimiz mi var yoksa sadece yürümek için mi yürüyoruz? Kagge bunlar gibi birçok sorunun yanıtını okurlarıyla birlikte çıktığı edebi bir yürüyüşte arıyor.

“Son derece akıcı ve güzel bir metin, tavsiyeleri kadar bilge ve rahatlatıcı… bir yandan iyi bir yürüyüş rehberiyken bir yandan da uzun uzadıya düşündüren bir yol arkadaşı…”

New York Journal of Book

Devamını Göster

₺160.00

Satın Al Tüm Ürünler

• Dış Sitelerde Paylaş

Bu sene (2023) 7 eylülde kontenjanlar belli olup 13 eylülde ise atamalar yapılacak. Hastanenin kontenjanına veya çalışmak istediğiniz yere göre tercihler yapıyorsunuz. Bu tercihlerden genellikle ilk 3 tanesine yerleşemezseniz ise genel kuraya kalıp Türkiye'de herhangi bir yerde pratisyen hekim olarak çalışabilirsiniz ya da tercih yapmayıp ''mustafi'' dediğimiz doktor olarak çalışmayıp ama belli bir süre de ( genellikle 1 yıl ) çalışamayacağınız şekilde boş kalabilirsiniz. Bunu genelde Tus'a çalışanlar veya yurtdışı düşünenler yapıyor birazdan ikisine de göz atacağız. Ben Özele geçeceğim diyenler için ise DHY ( Devlet Hizmet Yükümlülüğü) yani zorunlu görevi bitirmeden özel kurumlarda resmi olarak çalışamıyorsunuz. Bu zorunlu görev süresi illere hatta ilçelere göre değişiyor şuradan ulaşabilirsiniz. Detaylı bir dhy rehber için şuraya bakabilirsiniz.^[1]

TUS ( TIPTA UZMANLIK SINAVI )

Bir branşta ilerlemek isteyen kişilerin katıldığı , kazanıp bir yere yerleştiğinizde asistan bitirdiğinde ise uzman hekim olduğunuz bu sene değişen sistemle 100 klinik 100 teorik toplam 200 sorunun olduğu bir efsaneye göre de dünyanın en zor 2. sınavı ( 1.si Amerika hakimlik sınavı imiş ! ). Aynı üniversite sınav puanınız ile yaptığınız tercih gibi TUS puanınız ile bir hastane ve bir bölüm seçiyorsunuz. Bir sıralama sınavı olan TUS'ta şu ana kadar en yüksek alınan puan 80 küsür olduğunu varsayarsak ve sizin 60 puan aldığınızı düşünürsek , şu an revaçta olan plastik cerrahi ve dermatoloji gibi branşlara yerleşemezsiniz. En yüksek puan - sıralama ile alan branşlar dermatoloji , plastik cerrahi , nükleer tıp, göz hastalıkları , Çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları , fizik tedavi ve rehabilitasyon iken en düşük puan-sıralama ile alan branşlar acil tıp, pediatri , beyin cerrahisi , genel cerrahi gibi çalışma şartları daha zor branşlar. Mesela genellikle toplumda en yüksek branşın beyin cerrahisi olduğu düşünülür. Bu sene 24 eylülde yapılacak olan TUS puanınız ile yerleştikten sonra ortalama aralık sonu ocak ayı başı gibi kazandığınız yere yerleşirsiniz. Bu sürede kuraya katıldıysanız size çıkan yerde pratisyen hekimlik yapmaya mecbursunuz. Branşından branşına değişmekle beraber genellikle asistanlık eğitimleri 4 veya 5 sene sürer. Bu bilgilere şuradan ulaşabilirsiniz.^[2]

Peki TUS'a ne zaman çalışmaya başlanmalı ? Bu soru kişiden kişiye farklılık gösterse de bir derece yapmaya çalışmayacak iseniz 5. sınıfın başı gayet yeterli ve ideal bir çalışma başlangıcı olur. İlla çalışacağım diyorsanız da yanında USMLE (Amerika) veya PLAP (İngiltere ) sınavlarına da bakmayı unutmayın derim.

Sahibinden

PEKİ YA YURTDIŞI ?

Evet Yurtdışı hayatınız boyunca bir seçenek olarak sizinle beraber olacak. Çoğu kez karar verip çoğu kez vazgeçebilirsiniz bu gayet doğal , bir insanın ailesini , arkadaşlarını , sevdiklerini hatta büyüdüğü yeri geride bırakıp başka bir ülkeye gitmek çok zor bir karar.

Öncelikle bu zor bir süreç ama siz zaten zorlu bir süreci başarıp tıp fakültesi kazanıp daha zorlu bir sürece yani tıp fakültesini bitirmeye çalışacaksınız. Siz zorluklara alışık olacaksınız :). Gitmenin yolları , nerelere gidilir , nereler denklik kabul ediyor gibi soruların kaynaklarını buraya bırakacağım ben kendim araştırdığım Amerika için bir kaç bilgi vermek istiyorum.

Öncelikle Amerika'da direkt olarak denkliğiniz kabul edilmiyor yani ben Türkiye'de doktorum açılın doktorluk yapacağım diyemiyorsunuz. Denkliğinizi kabul ettirebilmeniz için geçmeniz gereken engeller var. USMLE ( united states medical licensing examination) isimli sınavları vermeniz gerekiyor. Bunları iki tanesini Türkiye'de de verebilirsiniz. Hatta mezun olmanıza bile gerek yok 3. sınıftan sonra verebiliyorsunuz. Sınavları geçtikten sonra da yine direkt başlayamıyorsunuz , match dediğimiz başvurduğunuz ve cv'nizi önüne koyduğunuz hastanelerin sizleri kabul etmesi gerekiyor. Bunlar için de sizlere ''TAVSİYELER'' bölümünde bir kaç taktik vereceğim. Amerika'ya dünyanın her yerinden çok fazla başvuru var bu yüzden fark yaratmanız gerekecek.

Almanya için bu kadar uğraştırıcı bir süreç olmayacak denkliğiniz kabul edilip daha kısa sürede işinize başlayabilirsiniz bunun için de şuraya bilgilendirme videosu bırakıyorum.^[3]

İngiltere - İsveç veya dünyanın hangi ülkesini istiyorsanız ona yönelik bilgiler de rahatlıkla bulabilirsiniz.

Tıp Fakültesinde Kullanacağınız Kaynaklar

Çoğu öğrenci daha 1. sınıftan bütün kitapları alıp kütüphanesine ekleyip 6. sınıfın sonunda ise hiç okumadan başkasına devreder :). Sizlere öncelikli textbook dediğimiz alanının en detaylı kitaplarını okumanız ama...

Aması bunlara dünya paralar vermemeniz olacaktır. Birinci sınıfta kırtasiyeciler ya da matbaacılar aranızda biriyle iletişime geçip kitapların daha uygun hallerini toplu almanızı sağlayacaktır merak etmeyin.

Benim tavsiyem ise kalemli bir tablet almanız. Gerek sınıf derslerinde işlenen slaytları gerekse textbookları çok rahat ve renkli bir şekilde oradan okuyabilirsiniz. Derslerde işlenen konuların slaytları siyah beyaz ve çok fazla olacak , her zaman yanınızda bulunmayacak ya da almak için üşeneceksiniz. Bu yüzden imkanlar dahilinde bir tablet edinmeniz sizin için inanılmaz iyi olacaktır.

Yok ben illa o kitaba nota dokunacağım elleyeceğim tabletten çalışamam derseniz de bir tavsiyem daha üst dönemlerinizin notlarını veya kitaplarını edinmeye çalışın. Hem daha ekonomik hem daha fazla bilgi içeren ( onlar genelde önemli yerleri ve ekstraları ciziyorlar ) notlar olacaktır.

Fizyolojide guyton , patolojide robbins , biyokimyada lippincott, anatomide ise sabotta veya netter işinizi fazlaca görecektir. Ayrıca telegramda veya başka mecralarda da çok fazla tıbbi bilgi içeren verilere ulaşabilirsiniz.

İlginç gelecek ama khan academy youtube hesabındaki tıbbi bilgiler bölümü de sizler için konunun ana mantığını anlamak açısından çok faydalı olacaktır.^[4]

TAVSİYELER

Gelelim benim için en önemli bölüme sizlere 7 senelik tıp hayatımda gördüğüm ve duyduğum en önemli şeyleri aktaracağım. Sosyallik , bilimsellik , kendini geliştirme araçları gibi konularda tavsiyeler vereceğim. Önce sosyallik ile başlayalım.

SOSYALLİK

1. Genellikle tıp fakültesi öğrencileri sadece kendi fakültesindekilerle görüşüp konuşuyor benim sizlere tavsiyem diğer fakültelerden de fazlasıyla arkadaşlarınız olsun.
2. Üniversite topluluklarına katılın. Herkesin kendine ait bir ilgi alanı , merak ettiği veya tutkuyla bağlandığı bir hobisi , uğraşı vardır. Üniversitenizde bunlara benzer faaliyet yürüten öğrenci topluluklarına mutlaka katılın. Bu sosyalleştirmenizi artırırken yukarıda bahsettiğim farklı fakülteden arkadaşlar edinmenize de yardımcı olacaktır.
3. Sınıflarınız genellikle çok kalabalık olacak herkesi tanımaya çalışmayın. Mezun oldum gittim hala sınıfımda tanımadığım onlarca kişi var , zaman içinde ilgi alanlarına göre kişiler gruplaşacak , gruplaşan kişiler kavga ederek ayrılacak vs vs. Sizler zaten sınıf gruplarında kimin kaç ortalama iq'ya sahip olduğunu az çok anlayacak ''bu nasıl tıp kazandı ya'' dediğiniz çokça kişi olacak ve arkadaşlarınızı bu minvalde seçeceksiniz.

DERSLER

1. Arkadaşlar her komiteye günü gününe çalışacağım deyip genellikle sadece son 10 gün sıkı çalışacaksınız bu yüzden istediğim gibi ders çalışamıyorum diye hayıflanmanıza gerek yok bu neredeyse herkesin başına geliyor.
2. İlk senelerde öğrendiğiniz bilgilerin çoğunu unutacaksınız bu yüzden komitelerden derece yapmak yerine geçmek için çalışıp konunun ana mantığını anlayıp kendinize ve hobilerinize zaman ayırmanızı tavsiye ediyorum. Sınıfımın dönem 1-2-3 birincilerinden olan kişiler ile intörnlükte Acil servisinde çalışınca bilginin yanına sosyal diyaloğun ne kadar önemli olduğunu görmüş oldum. Onlar çokça problem yaşarken hastanenin en çok problem çıkan yeri ''Acil servisi'' neredeyse problemsiz atlattım diyebilirim.
3. Çoğu hocanız yetersiz , çağdışı , dini bir eğitim tarzında derslerinizi anlatacak bunlarla yetinmeyin ve bilgiyi doğru kaynaklardan edinmeye çalışın. Ülkemizdeki çoğu akademisyen sebep sonucu ilahi bir olaya bağlamaya çok yatkınlar. 5. sınıfımda Kbb ( kulak burun boğaz ) dersinde bir hocamız : Senin burnunun arkasındaki mükemmel yaratımı ve mucizeleri görebiliyorum demişti , ona neden boğaz kanserlerini anlatırken mükemmel yaratılan şeyin bozulduğunu sorduğumda ise cevap verememişti. Yine 2. sınıfın anatomi dersinde bir hocamız apandis organı işlevsiz değil bağırsağımızdaki bakteriler yoğun antibiyotik ile karşılaşınca oraya göç ediyor yaratıcı hiçbir şeyi boşuna yaratmaz dediğinde bütün sınıfın bu durumu kabullendiğini gözlemledim siz öyle olmayın. Konuyla ilgili bilgilendirici yazıya şuradan ulaşabilirsiniz .

BİLİMSELLİK

1. Özellikle temel bilimlerde iken mutlaka fakültenizde varsa aktif bilimsel çalışmada yer almaya çalışın. Kendimde en çok keşke dediğim noktalardan birisi burasıdır ve mezun olduğumda 5'den fazla çalışmada yer alacağım hedefini gerçekletiremenin üzüntüsü içerisindeyim. Kendinizi geliştirdikten sonra da bizzat sizin yapacağınız çalışmalar da olacaktır. Bu ''bilim insanı'' misyonu kazanmak için atacağınız ilk adımlardır.
2. Her anlatılana inanmayın. Size tuhaf veya saçma gelen şeylerin kaynağına inmeniz lazım. Bu hangi textbookta yayımlanmış , hangi çalışma yapılmış bunları anlayışlı ise hocanıza sorup değil ise kendinizin araştırması gerekecek. Yukarıda bahsettiğim gibi hala çağ dışı bilgileri anlatan ve bunları destekleyen ( hacamat gibi ) hocalarınız olacaktır. Sizlere tavsiyem onlarla tartışmaya girmeyin girecekseniz bile saygı sınırınızı koruyun işler kötü bir boyuta gidebilir :) ( nerden biliyorsun diye sormayın :) )

GELİŞİM

1. Emin olun bu mesleğe başladığınız zaman bile hiçbir zaman kendinizi tam hazır hissetmeyeceksiniz. Tıp bir okyanussa dönem 1 öğrencileri yüzmeye çalışan yavru bir ördek diyebiliriz. Keşfedeceğiniz çok şey , deneyimleyeceğiniz bir sürü hikaye olacak bu yüzden asla ben yapamıyorum , hazır değilim demeyin. Okumaya , izlemeye , pratik yapmaya ve vücudun mekanizmasını anlamaya özen gösterin. Unutmayın sizler bu satırları okurken vücudunuzda milyonlarca faaliyet oluyor ve bunları anlamaya çalışmak çok zevkli :)

HATIRLATMA !

Mesleğimiz şu an Türkiye'de değerinde değil. Maaş olarak dolar bazında çok komik sayılar kazanırken , kötü çalışma şartları , şiddet , psikolojik yıpranma gibi normal bir insanın istemeyeceği onlarca şey ile karşı karşıyayız. Bu kadar yoğun bir eğitim görüp eğitimsiz bir kişi tarafından cahillikle de suçlanabiliyoruz. Her şeye rağmen içinizdeki bilim aşkı hiç sönmesin ve dünyada çok az insanın sizin kadar donanımlı olduğunu hatırlayıp bu donanımın ne parayla ne de torpille kazanılmayacağını unutmayın. Her zaman mesleğinizi yapabileceğiniz daha iyi şartlara sahip olan ülkelerin olduğu gerçeğini unutmayıp birlikte el ele vererek çok düşük bir ihtimalde olsa bu ülkeyi de güzel bir noktaya getirmeye çalışabiliriz. Umutlarınız sonsuz, hedefleriniz bol olsun. Sayın meslektaşlarım her şey gönlünüzce olsun.