Sicim, Ruh ve İdealar Evreni Arasındaki Bağ

Sicim ve İdealar Evreni

Beyin dediğimiz şeyin tüm hareketlerimizi ve düşüncelerimizi kontrol ettiğinden hemfikiriz. Peki beyin cisim mi? Eskiye göre bakarsak; ateş, su, toprak, hava birer cisim değil mi? Tüm cisimler de bu dört cismin belli olanlarda karışmasıyla oluşmuyor mu? Günümüzde ise her şeyin kuraklarla parçacıklarla ve aracılardan oluştuğunu biliyoruz yani beyin eskiye göre de yeniye göre de bir cisim

Beyni beyin yapan içerisindeki cisimler midir? Yoksa cisimlerin komplike şekilde bir araya gelip belli bir algoritmaya göre çalışması mıdır? Tabii ki cisimlerin komplike şekilde birleşip belli bir algoritmaya göre çalışmasıdır. Bunlardan yola çıkarak bir beyin tanımı yapmak gerekirse,

Beyin=içerisindeki cisimlerin komplike şekilde birleşip belli bir algoritmaya göre çalışmasıyla düşünceyi ve anti-düşünceyi hareketi ve anti-hareketi kararı ve anti-kararı oluşturan yapı.

Sicim teorisine göre tüm cisimlerin bilgisi evrenin herhangi bir boyutunda herhangi bir yerinde saklanıyorsa ve beynimizde bir cisimse -genelde cisim örnekleri şişe kase üzerinden verilir- ve bu cismin her anlık görüntüsü yani sicimlerinin her anlık durumu saklanıyorsa, beynimiz de burada saklanmaz mı? Aklınıza bir ağaç resmi getirin. Bu resmin gözünüzün önünde canlanması için beyninizin belli bir konumu alması gerekir. Yani her düşüncemizde, hareketimizde, kararımızda beynimiz farklı farklı konumlar alıyor. Sizin beyniniz o ağaç konumundayken çıkartılıp başka bir insana takılırsa ya da başka bir hayvana takılırsa ya da herhangi bir bilgisayara takılırsa yine aynı görüntü görünür. Eğer biz bu seçimlerin "saklandığı" yeri bulabilirsek Platon'un beynini bulup Platon'un hayatı boyunca düşündüklerini hareketlerini kararlarını ve bunların antilerini Platon'un beynini bir bilgisayara koyarak yahut bir donöre koyarak bulabilriz.

Bu da demek oluyor ki aslında Platon'un dediği idealar evreni gerçek. Bizim idealarımız sayılar cisimler her şeyin olduğu bir yer var.

Sicim ve Ruh

Mitoloji çevirilerindeki en büyük sıkıntı aslında bedenin zayıf bir yansıması olarak geçen şeyi başka bir varlık yani ruh olarak çevirmeleridir. Zaten cismin ve sicimin nasıl bir bağda olduğunu tartıştığımız için onlara değinmeye gerek yok.

Ruh denilen şey ne? Ruh-beden bir mi? Yoksa ayrı iki oluşum mu? Yoksa Aristotales'in dediği gibi mi? Öncelikle şunu söylemem gerek, buradaki ruh tanımı ve ruh-sicim ilişkisi sizin fikirlerinize ve dini görüşlerinize ters gelebilir. Bu çok normal herkes aynı düşünemez. Ben bu kadar sicim teorisini olabildiğince genişleterek ruh denilen şeyi olabildiğince bu seçimin içine sokmaya çalıştım

Tüm cisimlerin her zamanki konumu herhangi bir boyutta evrenin bir köşesinde tutuluyorsa, bizim bedenimiz de bir cisim olduğundan onun da her anki sekili, duyumsamaları, duyumsamayı sicimsel olarak orada değil mi? aslında bu bizim bedenimizin zayıf bir yansıması değil mi? Neden zayıf bir yansıma diyoruz? Çünkü, oradaki seçimler kendi kararlarını veremiyorlar kendi düşünceleri ve kendi hareketleri ve bunların antenlerini yapamıyorlar. Yansıma diyoruz çünkü orada "saklanan" sicimler sadece duyumsayabiliyor. Duyumsadığını duyumsayamıyorlar. Yani bir etkiyi hissediyorlar ama bizim gerçek dünyadaki bedenimiz bir tepki vermediği sürece tepki veremiyorlar. Gerçek dünyadaki hallerine göre şekilleniyorlar. Bu da demek oluyor ki sicimlerin bu hareketine göre bir ruh tanımı yapmalıyız.

Ruh= Kendi beyini ve beyinsel fonksiyonları olmayan. Yalnızca duyumsayabilen. Bedenin geçmişini ve şimdisini evrenin herhangi bir boyutinda herhangi bir yerinde saklayan bedenin yansıması.

İdealar Evreni Ruh İlişkisi

Yani idealar evreni büyük bir küme, ruh ise bu kümenin içindeki bir cismin geçmişi ve şimdisini kaydeden bir yansıması.

Cansızlarda Da Mı Ruh Var?

Yaptığımız tanımlar ve sicim-ruh ve sicim-idealar evreni üzerine yazdığımız yazana kadar göz önünde bulundurursak. Sorunun cevabı: Evet. Çünkü, basitçe düşündüğümüzde bir taş ya da herhangi bir yastık, koltuk, kitapla bizim aramızdaki cisimsel olarak hiçbir fark yok. Onların içinde de aynı proton, nötron, elektron, bizim içimizde de aynı proton, nötron, elektron var. Peki aradaki fark ne? Bizim içimizdeki atomlar aynen beyinde dediğimiz gibi komplike şekilde birleşip belirli bir algoritmaya göre çalıştığı için bizim hareket kabiliyetimiz, düşünme kabiliyetimiz, karar verme kabiliyetimiz, ve bunların antilerini de yapabilme kabiliyetimiz var. Şu konuya da bir açıklık getireyim. Bir cismin ruhunun olup olmaması için değişip değişmemesi önemli değil. Milyonlarca yıl boyunca değişmeyen bir cisim bile, sırf cisim olduğu için bir ruha sahiptir - ki entropi yasaları gereği bu pek mümkün değil-.

Peki bizim bedenimizin 1 işlevi nasıl sağlanır? Eğer bu birinci işle ve sicimler sağlıyor dersek, taşlarda da sicim var o halde taşla insan arasındaki farkı ne sağlıyor. Aslında bu tamamen delilerin ve bazı filozofların beynimize soktuğu yanılgıdır. Ruh dediğimiz şey bedeni kontrol etmez. Burada da ruh beden ikililiğine geliyoruz.

Ruh-Beden

Ruhla beden arasında ortak yanlar olduğu gibi farklılıklar da vardır. Benzerliklerden başlarsak her ikisi de seçimlerden oluşur. Hu hu da oluşturan şey sicimlerdeki bedeninde oluşturan şey çizimlerdir. Peki farkları ne? En temel fark bulundukları yerler. Birisi yaşadığımız anda, yaşadığımız boyutta, yaşadığımız kainatta olurken duyumsamayı duyumsamayı işlemini yaparken diğeri yani ruh, yalnızca sicimlerin evreninde (idealar evreni) ve yalnızca duyumsama işlemi yaparken bedene bağlıdır. Beden ne yaparsa ruh da onu yapar. Bir diğer fark ise beden Hayati fonksiyonlarını belli bir müddet yerine getiremeyince başkalaşıma uğrar. Misal ölü hayvanları mantarlar ayrıştırır. Beden çürür, kararır, zarar görür. Bundan sonra ise bedenin geçmiş halini elde etmek imkansıza yakındır- çok gelişmiş bir teknolojiniz yoksa-. Ancak ruha geldiğimizde her cisimin her halinin kopyası bulunduğu için sizinle de takip ederek eski canlıya ulaşmak kolaydır.

Beden: Sicimlerden oluşmuş, duyumsadığını duyumsayabilen, kaybolduktan sonra geri dönüşü zor olan, hayati fonksiyonları yerine getiren Yapı. Normal sicimlerden oluşmuş komplike yapı.

İdealar Evreni Neye Benzer?

Tüm kainattaki cisimlerin sicimlerinin yansımasının bulunduğu bir yer. Muhtemelen ulaşım kolaylığından dolayı 10. boyutta olması gerekir. Bundan dolayı da iddialar evrenini çok güzel bir kainatlar arası dudak olmalıdır. O kadar kainatın her köşesine seyahat etmek mümkündür. 10. boyut her şeyin olduğu tek bir noktadan ibadet olduğu için muhtemelen aradığımız yansımayı bulmak pek kolay olmayacak.

Ruh Neye Benzer?

Agora Bilim Pazarı

Kenevir

• Sayfa Sayısı: 366
• Basım: 1
• ISBN No: 9786052824917

Devamını Göster

₺836.00

Satın Al Tüm Ürünler

Çok basit, aynaya bakarsanız görürsünüz. Ruhun tanımını yapmıştık zaten. Eğer tanıma bir daha bakarsanız aynadaki yansımanıza ne kadar benzediğini fark edersiniz. Burada ayna size ruhunuzu gösterir ya da iddialar evrenine açılan kapı diye safsatalara girmeyeceğim. Sadece aklınızda şekillensin diye söylüyorum.

Kısacası, Platon'un idealar evreninin içerisinde cisim olan her şeyin zayıf bir yansıması vardır. Ve bu zayıf yansımalar da ruhtur.