Osmanlı Kuruluşu Üzerine

- Blog Yazısı
Osmanlının kuruluşu hakkında çeşitli fikirler mevcuttur. Bu fikirler genel olarak dış etkenlerin rolü ve Wittek’in gaza teorisi üzerine yoğunlaşmaktadır.
Osmanlının kuruluşunu sadece Wittek’in gaza teorisi üzerine yoğunlaştırmak doğru olmayacaktır. Halil İnalcık gaza teorisini benimsemek ile Osmanlı beyliğinin sosyo-ekonomik durumunun da öneminden bahseder.[1] Paul Lindner ise gaza teorisini eleştirerek, Osmanlı beyliğinin bu dönemdeki askeri ve stratejik avantajlarının da büyük önem taşıdığını belirtir.[3] Bruce Goffman ise Osmanlı beyliğinin çeşitliliğine ve pragmatist çözümlerine dikkat çekmektedir.[2] Bu üç akademisyenin görüşlerinde benzerlikler bulunmaktadır. Üç akademisyende Osmanlının kuruluşunda gazanın rolünü reddetmemek ile birlikte farklı görüşler ekleyerek bu konunun kompleksliğine ve tek bir cevabı olmadığına dikkat çekmektedir.
Osmanlının kuruluşunda önde gelen faktörlerden olan göç hareketleri çeşitli yönleriyle önümüze çıkmaktadır. Halil İnalcık Moğol ilerleyişinin Anadolu’ya olan göç hareketlerinin tetiklediğini belirtir. Bu göç hareketlerinin getirdiği nüfus artışı Batı Anadolu da ki beyliklerin güçlenmelerine ve askeri olarak da gelişmelerine olanak sağlamıştır. Aynı zamanda bu göçler, tarım ve hayvancılıkta artışa yol açmış, bunun sonucunda da yeni arazi arayışı başlamıştır. Bu gelişmeler, gaza ruhuyla birleşerek Osmanlı beyliğinin Bizans sınırına doğru genişlemesine katkı sağlamıştır. Gaza ruhunu tetikleyen bir diğer faktör ise Sultan Baybars’ın Moğolları yenilgiye uğratması sonucu Türkmenler arasında bu durum gazaya olan inancı arttırmıştır.[1] Osman bey ise gaza ruhunu birleştiren bir lider figürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Osman bey aynı zamanda akrabalık bağı aranmayan bir aşiret yapısı oluşturarak gaza ruhu ile birleşen Türkmenleri kendi çatısı altında toplayabilmiştir. Bunların yanında Goffman’ın bahsettiği çeşitlilikte bu noktada önemlidir.[2] Osmanlı tamamıyla kendine ait bir kültüre sahip değildi, Osmanlının erken dönemlerinde siyasi teşkilatlanmada Selçuklu ve Orta Asya ögeleri görünürken askeri yapılanmada ise Orta Asya göçebe geleneğinin bu noktada askeri yapılanmayı domine ettiği söylenebilir. Bunu İznik ve Bursa kuşatmalarında kuşatma aletlerine rastlanmamasından ve ordunun çoğunun atlı, göçebe Türkmenlerden oluşmasından öğrenebiliriz. Lindner’a göre Osmanlının gelişmesindeki bir diğer faktör ise Bizans’ın ekonomik ve politik bazı sebeplerden dolayı Anadolu da ki savunmalarını zayıflatması olduğunu söyler.[3] Bunun yanında kültürel açıdan bu dönemdeki uç beyliklerinin Selçuklu ve Bizans arasındaki sıkışmışlıktan kaynaklı olarak kendilerine has bir kültür oluşturduklarını görebiliriz, bu kültürün yanında kendilerine has bir ‘’uç beyliği’’ yapısı oluşturdukları da anlaşılmaktadır bu yapıdaki beyliklerden biri olan Osmanlı beyliği bu yapının getirdiği özellikler sonucu sorunlar karşısında pragmatik çözümler bularak ve aynı zamanda değişen koşullara hızlıca adapte olarak değişim göstermiştir.[2] Bu duruma örnek olarak Osman beyin erken kuruluş döneminde bir aşiret lideri ve göçebe Türkmenlerin lideri olarak gözükmesi fakat bu durum değişerek Osman beyin devlet adamı ve siyasi yönü olan bir lider konumuna gelmesi gösterilebilir.[3] Bu döneme farklı bir bakış açısı getiren bir diğer durum ise yazılı kaynaklardır bu dönemi aktaran kaynaklar genellikle 14. Ve 15. Yüzyılda yazılmıştır, Başlıca bu kaynaklar Aşıkpaşazade Tarihi ve Neşri Tarihidir ve bu kaynakların güvenilirliği sorgulanmalıdır. Bu kaynaklar Osmanlının ileriki dönemlerinde bir kimlik inşa etme çabası sonucudur ve buna bağlı olarak da bu kaynakların destanlaştırıldığı ve romantize edildiği söylenebilir. Bu yüzden bu kaynaklar bu perspektifte incelenmeli ve yorumlanmalıdır. Bu noktada 1.el kaynakların kuruluş dönemi hakkında gerçekçi bir bakış açısı sunmadığı söylenebilir.
Sonuç olarak bakıldığı zaman Osmanlının kuruluşunun geleneksel anlatıdan fazlasını içerdiği ve gazi teorisinin de bu dönemi tek başına açıklamada yetersiz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu noktada Osmanlının kuruluşunun yekpare bir fikir ile açıklanamayacağı ve bahsedilen gerçeklerin bütününden oluşan bir kuruluş hikayesi olduğu söylenebilir. Bu dönemi anlamaktaki önemli faktörlerden birinin Osmanlının ekonomik ve sosyal durumunu analiz etmekten geçtiği ve bunu sadece Osmanlı kaynaklarından ve kuruluş anlatılarından değil, multidisipliner[1] bir bakış açısı ile diğer bilim dallarının yardımı ile yapılabileceği söylenebilir. Örneğin bu döneme ait ticaret ve dönemin coğrafi yapısı hakkındaki belgeler dönemin sosyo-ekonomik şartlarını öne çıkartarak Osmanlının neden diğer beylikler arasından öne çıktığını gösteren kaynaklardan biridir.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c Halil İnalcık. (1980). The Question Of The Emergence Of The Ottoman State. International Journal Of Turkish Studies: Vol.1, sf: 71-79. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c D. Goffman. (2002). The Ottoman Empire And Early Modern Europe. Cambridge University Press, sf: 27-54. doi: 10.1017/CBO9780511818844. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c Rudi Lindner. (2009). Anatolia, 1300–1451. The Cambridge History of Turkey, sf: 102-137. doi: 10.1017/CHOL9780521620932.005. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/06/2025 08:22:49 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18999
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.