Mavi Gezegenin Uydusu

- Blog Yazısı
Güneş sistemindeki 8 gezegenin etrafında dönen 200’ün üzerinde doğal uydu bulunmakta. Bu uyduların dağılışına bakacak olursak Güneş’e en yakın ilk iki gezegen olan Merkür ve Venüs'ün hiç uydusu olmadığını, Dünya’nın 1, Mars’ın 2, Jüpiter'in 80, Satürn’ün 83, Uranüs'ün 27 ve Neptün'ün 14 uyduya sahip olduğunu görürüz. Buradan anlaşılacağı üzere güneş sisteminde bir uyduya sahip olan tek gezegen içinde bulunduğumuz gezegendir. Ayı diğer doğal uydulardan farklı kılan birtakım özellikler vardır. Örneğin diğer gezegenlere ve uydulara baktığımızda devasa cisimlerin etrafında dönen gezegenin büyüklüğüne göre oldukça küçük kalan uydular görüyoruz. Oysa ki Ay Dünyanın yalnızca ¼’i büyüklükte ve diğer tüm uydular arasında gezegenine göre açık ara en büyüğüdür. Hatta bu oran nedeniyle astronomlar Ay ve Dünyayı ikili gezegen sistemi olabileceklerini dahi düşünmüşlerdir. Peki ya bu düşünceyi değiştiren ne olmuştur? Bunu öğrenmek için öncelikle ayın oluşumuna dair teorileri incelemek gerekir. Ayın oluşumuna dair 4 temel teori öne sürülmüştür. Bunlar:
Toplanma Teorisi
Bölünme Teorisi
Yakalama Teorisi
Çarpışma Teorisi
Toplanma Teorisi
Bu teori bize Dünya ve Ayın Güneş sisteminin ilk zamanlarındaki birikim diskinden oradaki partiküllerden ve gazlardan ya da bir karadelikten ikili bir sistem olarak aynı anda ve birlikte oluştuğunu söyler. Fakat Dünyanın merkezindeki demir miktarıyla Ayın merkezindeki demir miktarlarının birbirlerinden farklı olması bu teorinin gidişatını bozan noktadır.
Bölünme Teorisi
İlk kez Charles Darwin’in oğlu George Darwin tarafından önerilen bu teoride ayın eskiden çok daha büyük hızla dönen Dünyanın kütlesinin bir parçasını dışarı atarak oluştuğu anlatılır. Bu teori Apollo görevlerine kadar popülerliğini oldukça iyi korumuş olsa da Aydan gelen örnekler ve Ayın yüzeyinin incelenmesiyle eski popülerliğini kaybetmiştir.
Yakalama Teorisi
Bu teoride ise Ayın aslında Güneş sisteminin başka bir bölümünde oluştuğunu fakat bir süre sonra Dünyaya yaklaşınca yavaşlayarak onun kütle çekimine kapıldığını söyler. Ancak bu teoriyi savunanlar Ayın nasıl yavaşladığı konusuna bir açıklama getirememişlerdir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Ayın oluşumuna dair bu 3 teorinin de ortak noktası yalnızca Dünya üzerinden ortaya atılan fikirler olmasıdır. Bu teoriler henüz Aya yolculuk edilmeden önce Dünyadan elde edebildiğimiz gözlem ve hesaplamalar sonucunda ulaştığımız sonuçların hipotezleridir. Aynı zamanda birçok matematiksel hatalara da sahiptir. Bu yüzden Ayın oluşumuyla ilgili doğru sonuca ulaşamamış iken bu konuda bize yol gösterecek olan iki gelişme yaşanır: Bilgisayarın icadı ve Aya yolculuk. Bu gelişmeler ışığında yeni bir teorinin doğuşuna şahit olmuştuk o da “Büyük Çarpışma Teorisi”.
Büyük Çarpışma Teorisi
Aydan gelen örneklerin Dünyadaki bazalt kayalarına benzer olduğu görülmüş hatta bu örneklerin Hawaii'deki en büyük aktif yanardağın etrafında bulunabilir kayalardan olduğu ortaya çıkmıştır. Daha da ilgi çekici olan ise Aydaki elementlerin Dünya ile tamamen aynı izotop oranlarına sahip olduğu keşfedilmiştir. Bunları okurken iyi de bunda şaşıracak ne var veya bu benzerliklerinin bize bir şeyleri kanıtlar nitelikte olup olmadığını sorgulamış olabilirsiniz. Bu benzerlik oldukça önemlidir çünkü Dünyaya dışarıdan gelen hiçbir gök cisminde ( örneğin atmosferi aşan göktaşları gibi) bırakın bu kadar büyük benzerliğe sahip olmayı aynı izotop oranlarına bile sahip değillerdir. Bu da bize Ay ve Dünyanın materyallerinin çok benzer olduğunun bir kanıtıdır.
Ayın üzerinde çeşitli büyüklüklerde kraterler olduğunu bilirsiniz fakat bunlardan bazıları o kadar büyük ki ancak yüzlerce kilometre çapında meteorların çarpması sonucunda oluşabilirler. Gök bilimcilerin tahminine göre güneş sisteminin ilk zamanlarında Dünyanın oluşumu aşamasında iç gezegenler bölgesinde böylesine büyük gök cisimleri dolaşıyor olabilir. Bu tahminle beraber yeni hipotezin doğuşunu izledik diyebiliriz. Sahiden de gezegen büyüklüğünde bir gök cismi Dünya’ya çarparsa Ay’ın oluşmasına yol açmış olabilir mi? Bunu matematiksel hesaplamalarla anlamak çok zordur o yüzden 1972 yılında astronomlar bir bilgisayar yazılımı geliştirdiler. Bu program güneş sisteminin ilk zamanlarındaki yığılma sürecini simüle etmek için o zamanın imkanlarıyla yapılan kabaca bir girişimdi. Bu program ile Dünyanın yakınından ona çarpabilecek başka gök cisimleri olup olmadığını bulmak istediler. Eğer ki varsa ve Dünyaya çarparsa Ay büyüklüğünde bir cisim oluşmuş olması mümkün müdür? Bu ilkel bilgisayar simülasyonun bu sorulara cevabı olumlu olmuştur. Böylece o ana kadar ki en geçerli fikir ortaya çıkmıştı. Bu teoriye göre 4,5 milyar yıl önce Theia adını verdiğimiz Mars büyüklüğündeki hipotetik bir gezegen vardı. Bu gezegen Dünya ile çarpışarak paramparça olmuş ve bir kısmı Dünyanın üzerine saçılırken geri kalan kısmı ise Ayı meydana getirdi. Öyle ki antik gezegen kuramcılarına göre Theia’nın arta kalan parçaları 4 ve 5 numaralı lagrange noktalarında varlıklarını sürdürüyor olabilir. Bu çarpışma yalnızca Ayın oluşumunu açıklamakla kalmıyor ve Dünyanın çekirdeğinin kendi boyutundaki bir vücut için neden beklenenden çok daha büyük olduğunu da açıklıyor. Çünkü hipotetik gezegenin çekirdeği ve mantosu Dünyanın çekirdeği ve mantosu ile karışmış olabilir. 1972’deki o ilk bilgisayar programından bu yana pek çok simülasyon yapıldı birçok çarpışma modeli incelendi. Partiküllerin nasıl davranacağı ve birbirlerinin nasıl etkileyebileceğine dair yüzlerce çalışma yapıldı. Bilim insanları çarpma ardından Dünyanın dönme hareketinin de başladığını söylüyorlar. Ayrıca Dünyanın şeklini de önemli ölçüde bozuyor. Yapılan araştırmalara göre büyük çarpışma sonucunda Dünyanın etrafına saçılan materyallerin 1 yıldan kısa sürede Ay’ı oluşturduğu söyleniyordu ta ki 2022 Ekimde edinilen yeni bilgilere göre bu olaylar saatler içinde bile meydana gelmiş olabileceğini söylüyor.
NASA ve Durham Üniversitesinin yaptığı yeni simülasyona göre:
-Theia Dünyaya yaklaşmaya başlıyor.
-Mars büyüklüğündeki kütlesiyle Dünyaya
çarpıyor.
-Uzaya saçılan enkaz başlangıçta 1 değil 2
ayrı gök cismine dönüşüyor.
-Bunlardan birisi daha küçük bir alanı kaplayan cisim uydumuzu ve ona göre daha büyük olan parça ise kütle çekimi de daha güçlü olduğundan Dünyayla birleşiyor.
-Tam o sırada Ay çok daha geniş ve stabil bir yörünge oluşturuyor.
İşte dünyanın biricik uydusu Ay'ın doğum hikayesi bu şekilde. Üzerine bunu çürütecek bir keşif yapılmadığı sürece büyük çarpışma teorisiyle anılmaya devam edecek uydumuz. Kim bilir siz bu çarpışma olayını okurken evrende buna benzer daha nice çarpışma oluyordur hatta ileride tıpkı gezegenimiz gibi yaşama ev sahibi olacak bir gezegenin uydusu oluşuyordur.
Evren bu gibi bir sürü ihtimal ile dolup taşıyor. Bu ihtimallere ne kadar anlam kazandırabilir isek kendi Dünyamızın gelişimi hakkında da bir o kadar çok şey keşfedebiliriz. Bilimle kalın..
- 4
- 3
- 2
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Paul Voosen. Remains Of Impact That Created The Moon May Lie Deep Within Earth. Alındığı Tarih: 16 Temmuz 2024. Alındığı Yer: Sciencemag doi: 10.1126/science.abi6725. | Arşiv Bağlantısı
- Frank Tavares. Collision May Have Formed The Moon In Mere Hours, Simulations Reveal. Alındığı Tarih: 16 Temmuz 2024. Alındığı Yer: NASA | Arşiv Bağlantısı
- Barış Özcan. Ay Nasil Oluştu? Birkaç Saatte.... Alındığı Tarih: 16 Temmuz 2024. Alındığı Yer: Barış Özcan | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2025 14:03:49 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18123
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.