Lenin Ve Devrimcilik Üzerine

Devrimcilik Nedir

Devrimcilik; genellikle bir hükümeti yada rejimi devirmek adına yapılmış hareket olarak algılansa da, aslında çok daha fazlasıdır. Devrimcilik sadece bir hükümeti devirmek değildir. Devrimcilik; bir nevi çağa ayak uydurmaktır. Değişen düzene ayak uydurarak gerici bir yapıyla kalmış olan şeyi çağa uydurarak reform etmektir. Baskıcı yada gerici bir hükümeti devirip modern ve çağa uygun bir hükümet kurmakta devrimciliktir, gerici yasaları değiştirip çağa uygun yasalar getirmekte, gerici kurumları kapatıp yerine çağa uygun kurumlar açmakta.

Atatürk Devrimciliği

Devrimciliğe bir örnek teşkil eden "Atatürk Devrimleri" yada "Atatürk İnkılapları". Dünya savaşı sonrası teokratik ve geride kalmış bir sisteme sahip olan devletimizi, seküler, laik ve demokratik bir devlet olarak yeniden kurmuştur. Atatürk'ün yaptığı en büyük devrim, devlet sistemini, yönetimini ve biçimini değiştirerek, devleti çağa uygun hale getirmesidir. Bunun dışında Atatürk harf devrimi, kıyafet devrimi, tekke, medrese ve tarikatların kapatılması gibi toplumda geri kalmış birçok konuyu çağa uygun hale getirmiştir.

Lenin Ve Ekim Devrimi

Yirminci yüzyılın en geride kalmış ülkelerinden birisi olan Rus Çarlığının ısrarlı olarak uyguladığı otokratik düzen ve halka yapılan baskılar Rus halkını bir devrime itti. 1905 yılında denenen Rus Devrimi başarısız olmuş, halk özgürlüğüne kavuşamadığı gibi devletteki gerici sistem değişememişti. Lenin sınır dışı edilmiş, İsviçre de yaşamını sürdürüyor ve İsviçre'den, 23 Şubatta mevcut iktidara ve mevcut düzene karşı yapılan protestoları takip ediyordu. Kadınların çoğunlukta olduğu bu protestolarda "kahrolsun istibdat, ekmek ve adalet istiyoruz" sloganları atılıyor, geri kalmış iktidara ve sisteme karşı devrimin fitilleri ateşleniyordu. İsyan önce kadınların çoğunluğuyla başlasa da, ezilmiş işçilerin, savaştan bıkmış erlerin, yoksul halkın katılımıyla gitgide büyüyor, çar bunu bir tehdit olarak görüp protestoları bastırmak üzere ordusunu görevlendiriyordu. Protestoların kontrol edilemez hal alması üzerine Çar II. Nikolay kardeşi Mihail lehine tahttan feragat etti. Ancak Prens Mihail devrimci hareketlenmeden korkarak tahtı devralmayı reddetti. Böylece Rusya’da monarşi rejimi yıkıldı. Ancak seçim sisteminin asillere ve elit kitlelere tanıdığı oy hakkı sebebiyle Duma’da çoğunlukta olan Çar taraftarı milletvekilleri hızlı davranarak Prens Lvov başkanlığında geçici hükûmeti kurdu ve yönetimi sahiplenmeye çalıştı. Tabii işçi, köylü ve askerlerin Sovyetleri de alternatif bir iktidar olarak ortaya çıktı. Artık toplum bölünmüş ve farklı kutupları temsil eden iki farklı hükümet oluşmuştu. Resmi olarak iktidarı devralan burjuva hükûmeti, aristokratları, fabrikatörleri, din adamlarını ve çar yanlısı subayları temsil ederken, yoksul halk, işçi ve köylüleri Sovyetler temsil etmekteydi. Geçici hükümet halkın isteklerine cevap vermekten uzak, eski sistem devam ediyor ve bunu değiştirmek üzere bir adım atılmıyor üstelik savaş yüzünden halk iyice yoksulluğa sürükleniyordu. Halkta savaş karşıtlığı o kadar ciddi bir boyuta ulaşmıştı ki, ekonomik iflasın eşiğindeki devletin savunma gücünün de yetersizliğine dayanarak yenilginin kaçınılmaz olduğunu fark eden askerler tek çare olarak ordudan firar etmeye başladı. Savaşın başından devrime kadar firar edenlerin sayısı milyonu geçmiş, otoritesini yitirmiş subaylar firar etmeye çalışan yüzlerce askeri öldürerek tepki çekmeye başlamıştı. Nisan ayında zırhlı bir trenle İsviçre'den ayrılan Lenin, Finlandiya da sevinçle karşılanıyor, geçici hükümete yada çara güveni kalmamış halk kurtarıcı olarak Lenin'i görüyordu. Lenin burada sosyalizm için Sovyetlerin tam iktidar olacağını anlatan bir konuşma yaptı ve ardından çok meşhur olan "Nisan Tezleri" adlı tezini yayınladı. Artık kalmayan tahammül, ezilmekten ve sömürülmekten yorulmuş halkı ateşliyor ve herkesi silahlı ayaklanmaya götürüyordu. 24 Ekimde devrimciler başkentte hükümete karşı harekete geçmiş, cezaevindeki Bolşevikler serbest bırakılmış ve hükümetin birlikleri kolayca yenilgiye uğratılmıştı. 25 ekim gecesi hükümetin Kışlık Sarayına saldırılar başlamış ve sabah saat ikiye doğru hükümet düşmüştü. Artık Lenin ve devrimciler hükümete geçmiş, yıllardır uygulanan gerici otokratik düzeni çağa uygun hale getirmiş, halkı ezen ve yoksullaştıran ekonomik sistem yerine sosyalist ekonomiyi getirerek hem halkı ezilmekten kurtarmış hem de halkın gelir dağılımı bakımından haksızlığa uğramasını imkansız kılmıştı.

Lenin başarılı bir yönetim sergilemiş, yüzyıllardır Rus Çarlığında süren gerici düzen Lenin'in devrimleriyle daha çağdaş ve halkın yararına olacak şekilde değiştirilmişti. Lenin her ne kadar başarılı olsa da muhalifler tarafından birçok kez silahlı saldırıya uğramış ve bir seferinde suikast girişimi başarıyla sonuçlanmış, Lenin birisi akciğerinden diğer ikisi omzundan olmak üzere üç yerinden vurulmuştu. Bu şartlar altında sağlığı iyice kötüye giden Lenin, vücudunda kalan kurşun sebebiyle felç geçirmiş ve son yıllarında iktidara Stalin'in gelmemesi konusunda uyarılarda bulunmuştu. Maalesef Lenin gibi bir devrimciden sonra Sovyetler Birliğinin başına gelen en kötü şeylerden birisi olan Stalin muhaliflerini susturarak başa geçmişti.