Hiperküresel Evren
Kara Delikler, Karanlık Enerji ve Kozmik Yanılsama

- Blog Yazısı
🚀 Giriş: Genişleyen Evrenin Görünmeyen Gücü
Modern kozmolojiye göre evren, yalnızca genişlemekle kalmıyor; gitgide hızlanan bir biçimde genişliyor.
Bilim insanları bu olağanüstü ivmeyi açıklayabilmek için iki büyük gizemli kavrama başvurdu:
karanlık madde ve karanlık enerji.
Ancak bir soru hâlâ asılı duruyor:
Eğer bu evren bizim algılayabildiğimizden daha fazla boyuta sahipse, gözlemlediğimiz bu “genişleme” aslında sadece daha büyük bir sistemin iç bükey yansıması olabilir mi?
Bu yazıda, evrenin hiperküresel bir yapıya sahip olduğunu, kara deliklerin bu yapıda birer geçit olarak işlev gördüğünü ve “karanlık” olarak tanımladığımız fenomenlerin aslında bu topolojik sistemin içinden gelen etkiler olduğunu savunan bir kozmolojik model sunuyorum
***
🌐 Hiperküre Nedir ve Evren Neden Böyle Olabilir?
Klasik fizik, evreni sonsuz, düz ve üç boyutlu bir hacim olarak tanımlar.
Ama genel görelilik bize şunu öğretir: kütle, uzayı büker.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu bükülme, sadece lokal değil, küresel ölçekte de olabilir.
Eğer evrenin yapısı, bir hiperküre (4. boyutta kıvrılmış bir 3-boyutlu yüzey) ise:
• Sınırsızdır: İçinde yürürsen kenara ulaşmazsın.
• Sonludur: Toplam hacmi, madde ve enerji miktarı sınırlıdır.
• Küresel eğrilidir: En uzak galaksilerin ışıkları, eğrilmiş bir yüzeyde yol alır.
Bu modelde evren bir iç balon gibidir. Biz bu balonun yüzeyindeyiz, içinde değil.
Ve işte tam bu yüzeyde, kara delikler devreye girer.
***
🕳️ Kara Delikler: Madde Yutan Canavarlar Değil, Geçitler
Kara delikler genellikle, içine düşen her şeyi yok eden “kozmik mezarlar” olarak düşünülür.
Oysa genel görelilik, bu yapıları uzay-zamanın kopma noktaları olarak tanımlar.
Benim önerdiğim modelde:
Kara delikler, hiperküre evrenin bir kutbundan, diğer kutbuna madde ve enerji aktarımı yapan geçitlerdir.

Bu geçiş sırasında madde, atomik formdan çıkıp temel parçacık seviyesine parçalanır.
Bu parçacıklar, hiperkürenin öteki yüzeyinde (bizim algılayamadığımız kutbunda) birikmeye başlar.
Ancak bu birikim kaybolmaz. Tam tersine, bizim evrenimiz üzerinde çok etkili bir çekim alanı yaratır.
***
🧲 Karanlık Madde ve Karanlık Enerji Aslında Ne?
Fizikçiler, galaksilerin beklenenden daha hızlı döndüğünü fark ettiklerinde, bu fazladan çekimi açıklamak için karanlık madde kavramını geliştirdiler.
Aynı şekilde, evrenin hızla genişlediğini gördüklerinde, bu genişlemeyi açıklamak için karanlık enerji fikrini ortaya attılar.
Ama belki de:
Karanlık madde, kara deliklerin diğer kutba aktardığı parçacıkların birikimiyle oluşan, ama doğrudan ışıkla etkileşmeyen bir parçacık alanıdır.
Karanlık enerji ise bu dıştaki yoğun parçacık alanının bizim yüzeyimizi dışa doğru çekmesiyle oluşan bir kozmik yanılsamadır.
Yani evrenin genişlemesi aslında bir dış çekim etkisidir;
ama biz içeriden baktığımızda, bu çekimi genişleme olarak algılarız.
***
🧠 Zaman Algısı ve Kara Delik Yanılsaması
Zaman da bu modelde büyük rol oynar.
Bir cismin kara deliğe düşmesini dışarıdan gözlemlediğimizde, sonsuz zaman geçiyormuş gibi görünür.
Ama parçacık için bu süreç çok daha hızlıdır.
Bu fark, bizim hâlâ kara delikte madde “birikiyor” zannetmemize neden olur.
Gerçekte ise:
Madde çoktan hiperkürenin öte yüzeyine geçmiş olabilir.
Ve biz, zamanın eğriliği nedeniyle onun orada kaldığına inanırız.
Bu da kara deliklerin gerçekten “yutan” değil, aktararak sistemin dışını biriktiren yapılar olduğunu gösterir.
***
🔄 Kozmik Döngü ve Büyük Yanılsama
Bu bakış açısına göre:
• Kara delikler evrenden madde aktarır,
• Karşı kutupta bu madde temel parçacıklara dönüşerek yoğunlaşır,
• Bu yoğunluk, uzayı dışa çeker,
• Biz ise bunu “karanlık enerji” olarak yorumlarız.
Evren genişlemiyor olabilir.
Evren, hiperküresel yapısı sayesinde kendi içine bükülüyor olabilir.
Ve bu bükülme, dıştaki parçacıkların oluşturduğu çekimle meydana geliyor olabilir.
***
🧭 Sonuç: Görünen Her Şey, Görünmeyenin İzidir
Kozmoloji, insanın evrendeki yerini arayışıdır.
Ama belki de biz, hâlâ yüzeye bakıyoruz.
Evrenin “içini” anlamaya çalışırken, onun aslında bir yüzey olabileceğini unutuyoruz.
Belki de karanlık enerji yok.
Belki de karanlık madde yok.
Belki de sadece geçişi gözleyemediğimiz parçacıklar, topolojik olarak başka bir kutba taşındı.
Ve bu taşınma, evreni geriyor; biz ise buna “genişleme” diyoruz.
Bu model henüz spekülatif. Ama önemli olan şu:
Kozmik bilinmezi açıklamak için karanlık kavramlara ihtiyacımız olmayabilir.
Yeter ki ışığı farklı bir açıdan tutmayı öğrenelim.
***
Big Bang Bir Başlangıç Olmayabilir
Evrenin genişlediğini biliyoruz. Hatta hızlanarak genişlediğini de.
Bunu açıklamak için geliştirilmiş en büyük kuram ise Big Bang Teorisi:
Evrenin bir noktadan doğduğu, zamanın bu patlamayla başladığı fikri.
Ancak hiperküresel yapıyı temel alan bu alternatif modelde, Big Bang’in kendisi de sorgulanabilir hale gelir.
Ya Big Bang, bir başlangıç değilse?
Ya aslında karşı kutupta biriken parçacıkların kritik eşiği aşıp, hiperküre yüzeyine geri yansımasıysa?
💡 O zaman:
• Kara delikler aracılığıyla madde karşı kutba aktarılır
• Bu kutuptaki parçacık yoğunluğu zamanla büyür
• Bir noktada topolojik stres oluşur
• Bu stres, hiperkürenin iç yüzeyine bir enerji sıçraması olarak geri döner
• Ve bu sıçrama bizim evrenimizde “büyük patlama” gibi algılanır
Yani:
Big Bang, mutlak bir başlangıç değil; kozmosun hiperküresel döngüsünde oluşan bir “faz geçişi” olabilir.
⸻
🔁 Döngüsel Kozmos: Patlama Değil Nabız
Bu görüş, evreni tek seferlik bir olay olarak değil, dönüşümlü bir varlık olarak tanımlar.
Tıpkı nefes alıp veren bir organizma gibi:
• Madde içeri çekilir
• Karşı kutupta birikir
• Gerilim artar
• Geri yansır
• Yeni bir genişleme döngüsü başlar
Bu, evrenin sadece fiziksel değil, topolojik olarak da canlı bir yapı olduğunu gösterir.
⸻
🧩 Sonuç: Başlangıçlar ve Sonlar Değil, Geçitler ve Dönüşler
Big Bang’in fiziksel bir gerçekliği olabilir.
Ama bu, onun tekillik ve mutlak başlangıç olduğu anlamına gelmeyebilir.
Eğer evren hiperküresel bir yapıya sahipse, o zaman Big Bang sadece:
Geçici bir yüzey dalgası, topolojik bir sıçrama ve iç bükey bir yankıdır.
✒️ Dipnot
Bu yazıda sunduğum model, klasik genel görelilik, hiperküre topolojisi ve kozmolojik genişleme üzerine spekülatif bir sentezdir.
Matematiksel modellere dönüştürülebilir, simülasyonlarla test edilebilir, felsefi yorumlarla zenginleştirilebilir.
Daha fazlası için birlikte düşünebiliriz.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 16/06/2025 16:17:19 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20847
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.