Amigdala Kaçağı ve Geçmişte Yaşamak Nedir? Belirtileri Nelerdir? Tedavi Edilebilir Mi?

- Blog Yazısı
Amigdala nedir?
Amigdala beynin temporal lobunda bulunan badem şeklindeki bir bölgedir.[1] Amigdala; beynimizdeki limbik sistemin bir parçası olan, insanlığın ilk zamanlarından beri insanlık için önemli olan, beynimizin duygulara yönelik ana kontrol noktasıdır.
Amigdala, limbik sistemin diğer bir parçası olan hipokampusun destekçisidir. Aynı zamanda korkularımızı yönetir. Mesela; amigdala hiç olmasaydı, ormanda yürürken bir ayı görseydik hiç korkmazdık, tepki vermezdik ve canımızı koruyamazdık çünkü amigdala tehdit altında hissettiğimizde, beyne savaş ya da kaç sinyalleri gönderir. Bu reaksiyon ise saldırganlık, korku veya öfke gibi duygularla desteklenir. Limbik sistemin bu parçası, aynı zamanda bize geçmişimizi hatırlatmakla da yükümlüdür. Amigdalayı bu konuda en çok tetikleyen unsur ise kokudur. Tebeşir kokusunu alınca öğrencilik yıllarımızı hatırlamak, hastane kokusunu alınca eski hastane anılarımızı hatırlamak gibi.

Hipokampus ise bizim duygusal belleğimizdir. Hipokampus ve amigdalanın dengeli bir biçimde çalışması bizler için oldukça önemlidir. Bu ikisi dengeli çalışmadığında amigdala kaçağı ortaya çıkabilir. Çoğu kişinin adını duymadığı bu rahatsızlık, belki de çevremizde en çok gözlemlediğimiz ve gözlemleyecebileceğimiz rahatsızlıklardan biridir. Amigdala kaçağı, verilen ani ve amansız tepkileri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Amigdala tetiklendiğinde, yani tehdit altında hissettiğimizde saldırganlaşırız. Bu tepki ilk insanlar için uygun ve nispeten mantıklı olsa da şimdiki zaman için uygunsuz ve abartıdır. Bu sebepten hipokampus ve amigdalanın dengeli bir biçimde çalışması insan psikolojisi için aşırı önemli bir konumdadır zira amigdala bize korktuğumuz, öfkelendiğimiz anılarımızı unutturmaya çalışırken; hipokampus kin tutma ile görevlidir. Bu durum bizi kötü anıların yıpratmasından ve aynı zamanda bu anılardan ders çıkarmamıza yarar. Böylece, geleceğimizi şekillendirmemiz bizim için daha kolay ve sağlıklı olur.
Amigdalanın sorumlu olduğu en yaygın rahatsızlık: Geçmişte Yaşamak

Geçmişte yaşamak, insanoğlunun uzun yıllardır sırtında taşıdığı bir yüktür. Maziyi düşününce; pişmanlıklarını, iyi veya kötü anılarını veya çocukluğunu hatırlayınca yeryüzündeki çoğu insan aynı şeyleri hisseder. Seneler sonra, uzun süredir dinlemediğimiz bir şarkıyı dinlemek, kıyıda köşede bulduğumuz eski fotoğraflarımıza bakmak bizi kederlendirir. Bu oldukça normal ve kabul edilebilirdir fakat bu hislerin ve düşüncelerin düşünülme sıklığı önemlidir zira bu zehirli düşünceleri besledikçe kafamızın içinde kendi cehennemimizi kurabiliriz. Sürekli geçmişi düşünüp geçmişte kalırsak tecrübe biriktiremeyiz. Tecrübe biriktiremediğimizden dolayı sığ kalırız ve sadece fiziksel büyümeyi gerçekleştirebiliriz. Sürekli maziyi didikleyen ve üstüne duran insanlar üretkenliklerini yavaş yavaş kaybederler, günlük işleri tamamlayamaz hale gelirler, sosyal becerilerini kaybetmeye başlarlar ve depresif bir hale bürünürler. Hayatı bir süre sonra bir nevi "Survival Mod"da yaşamaya başlarlar.
Bu insanlar aynı zamanda geçmişe baktıkları gibi geleceğe de çok iyi bakmazlar daha doğrusu akılları onları manipüle ettiği için bakamazlar. Umutsuz ve karamsarlardır. Çoğu zaman kendilerini pesimist olarak tanımlarlar, ki bu katiyen tüm pesimistlerin amigdala kaçağı olduğu anlamına gelmez. Geleceğe de umutsuz bir şekilde baktıklarından, geleceği korku ve tehditlerle dolu hayal ederler.
Orta yaş sendromu ve geçmişte yaşamak arasındaki ilişim:
Bu ikisi birbiriyle çoğu zaman bağlantılıdır. Orta yaşlara doğru bedensel ve zihinsel gerilemenin başlamasından dolayı varoluşsal sancılar yaşamaya başlarlar ve daha önce sorgulamadıkları şeyleri sorgulamaya başlarlar. Evlilik, gençlik, çocukluk yılları hakkındaki pişmanlıkları onları normalden daha fazla yaralar. Günler geçtikçe genç popülasyona karşı daha da huysuz olabilirler, özellikle de onların yaşayamadıkları tarzda yaşayanlara karşı.

Geçmişte yaşamanın üzerine söylenecek birkaç şey:
Öncelikle, kimse hayal ettiği hayatı yaşamaz çünkü yeryüzündeki hiçbir şey tek bir kişinin kontrolü altında gelişmez. Kontrolümüz dışında olan gelişmelere ayak uydurarak kendimize bir gelecek oluşturmaya çalışırız. Gelecek sadece bizim emeklerimizle inşaa edilmez. Bu herkes için geçerlidir, hiçbirimiz olağanüstü güçlerle doğmayız.
Yeryüzündeki ve hayatımızın içindeki güzelliklere, alışkanlıklarımıza, ailemize ve arkadaşlarımıza odaklanmak bizim için daha sağlıklıdır çünkü geçmişte yaşamak insanoğlunu hep başarısızlığa sürükledi ve hep de sürükleyecek. Einstein 5 kişilik fizik sınıfında 4. oldu, Atatürk dönemin padişahı tarafından idam edilmek istedi, Edison, fasülyeden kauçuk elde etmeye çalışırken 9999 kere başarısız oldu, Leonardo da Vinci zaten hayata 1-0 geriden başlamıştı. Bu dahilerin hiçbiri pes etmedi, geçmişe takılı kalmadı ve kendilerine umut dolu yarınlar inşaa ettiler.
Kabullenmek bir erdemdir:
Hem geçmişte hem de gelecekte kalmak ruhumuzun kanseridir. Gururumuzu ve normlarımızı bir kenara koyarak bugünle yüzleşmek zordur ama sonunda bizi rahatlatır zira çoğu şey nasıl tepki verdiğimizle alakalıdır. Genelde verdiğimiz tepkilerin ekmeğini yeriz. Her şeyin bizim kontrolümüz altında olmadığını anlarız ve gevşeriz çünkü bazen hatalı olan da bizizdir. Geçmişi değiştiremeyiz ama yaşadığımız anda kalıp anımızı iyileştirebiliriz. Daha iyi bir biz için çalışabiliriz.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ Ç. Taybaş. Amigdala: Beyinde Korku Duygusunun Merkezi! - Sinirbilim. (11 Mart 2016). Alındığı Yer: Sinirbilim | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 31/07/2025 22:00:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12093
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.