Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Birden Fazla Gezegende Yaşayan Bir Uygarlığın Zaman Algısı Nasıl Olurdu?

Birden Fazla Gezegende Yaşayan Bir Uygarlığın Zaman Algısı Nasıl Olurdu?
6 dakika
20,581
Tüm Reklamları Kapat

İnsanlık, tarihi boyunca gelişip büyüdükçe kabına sığamayıp genişlemeye ve yayılmaya ihtiyaç duydu. Ve bu sebeple sürekli yeni av alanları, otlaklar, bölgeler ve coğrafyalar keşfetti. Bu yayılma sırasında ise neredeyse değişmeden kalan tek bir şey vardı, o da gökyüzü ve onun içindeki nesneler idi.

Güneş'in doğuşu ve batışı, ayın döngüleri ve yıldızların konumları insanlık nereye giderse gitsin hep aynı kaldı. Bu sayede insanlar, zamanı ölçmek için Güneş'i ve bazen de Ay'ı, konumunu belirlemek için ise yıldızları kullandı.

Tüm Reklamları Kapat

Özellikle Güneş bizler için büyük bir anlam ifade etti. Batışı ve doğuşu ile oluşan gün kavramı birleşip ayları, mevsimleri ve yılları oluşturdu. Bu sayede ekinlerimizi ne zaman ekeceğimizi, hangi ağacın ne zaman meyve verdiğini ya da hangi hayvanın ne zaman avlanacağını belirleyebildik.

Ancak, günümüzde çok büyük bir değişimin eşiğindeyiz. Eğer insanlık dikkatini toplayıp önündeki son büyük engel olan uzayı aşmaya odaklanırsa, birden fazla gezegende (gök cisminde) yaşayan bir uygarlık olacağız.

Tüm Reklamları Kapat

Bu durumda ise karşımıza farklı bir sorun çıkacaktır. Dünya'da kullandığımız 24 saatlik gün kavramı ve mevsimler, Dünya'ya özel şartların bir sonucudur. Evren'de bizimki ile aynı eğime sahip bir şekilde kendi yıldızının etrafında dönen ve kendi etrafındaki dönüşünü 24 saatte tamamlayan gezegen bulmak imkansıza yakın bir şeydir. En ufak fark bile uzun dönemde kaymalara sebep olacak ve Dünya'da kullanılan bu zaman birimleri yeni gezegendekiler için bir anlam ifade etmeyecektir ve sorunlara sebep olacaktır. Bir örnek vermek gerekirse Mars'taki belli bir arazinin tarıma uygun bir şekilde en çok ışık aldığı zaman aralığının Dünya'daki yaz aylarına denk gelmesi olası değildir. Bu durum Dünya takvimi kullanmayı anlamsız kılacaktır.

Eğer insanlık dikkatini toplayıp önündeki son büyük engel olan uzayı aşmaya odaklanırsa, birden fazla gezegende (gök cisminde) yaşayan bir uygarlık olacağız.
Eğer insanlık dikkatini toplayıp önündeki son büyük engel olan uzayı aşmaya odaklanırsa, birden fazla gezegende (gök cisminde) yaşayan bir uygarlık olacağız.
Pixabay

Peki bu sorunu nasıl çözebiliriz? En güzel çözüm, klasik zaman algımızı geride bırakıp yeni bir takvim kullanmak olabilir. Buna gerçek bir örnek vermek mümkün değilse de bilim kurgudan örnekler verilebilir. Örneğin, Star Trek'te kullanılan "yıldız tarihi"ni (stardate) ele alalım. Stardate, Star Trek dizisinde galaksinin konumuna, yapılan yolculuğun hızına ve buna benzer faktörlere bağlı olarak değişebilen tarih sistemidir. Dizinin senaristleri böyle bir zaman ölçüsü üzerine detaylı bir şekilde düşünmemiş olsalar da buna benzer bir sistemde gün doğumu yerine, örneğin, bir pulsardan yayılan dalgaların aralıkları referans olarak kullanılabilir.

Peki ama birbirinden çok uzak iki saati nasıl eşitleyebiliriz? Zira saatler ileri ya da geri kalabilir, bu sebeple her defasında birini gönderip bunları eşitlemek ne pratik ne de kesin doğru olurdu. Sonuçta, iki farklı gezegende saatleri eşitleyemez isek aynı zamanı gösteren bir takvimi nasıl elde edebiliriz?

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Atomik Saatler ve GPS

Bu aşamada biraz geri gidip şu an zamanı nasıl ölçtüğümüze bakalım. Günümüzde bu iş için çoğunlukla elektronik saatler kullanılsa da bu saatler bile yeterince kesin değildir ve en düzgün saat bile günde bir saniye ileri ya da geri olur. Farz edelim ki yılda bir kez birbirine göre düzelttiğimiz iki saat olsun. Bunlardan biri her saniye başı 0,04 milisaniye geride kalsın. Yıl sonunda bu iki saat arasında 20 dakika civarı bir fark oluşacaktır.

İsabetli bir şekilde zamanı ayarlamak için atomik saatleri kullanırız. Bu saatlerden sezyum saatleri, bir sezyum atomunun mikrodalga ışıma yaparken yaydığı dalgaları ölçerek zamanı belirler. Kısaca atoma enerji verip yaydığı elektromanyetik dalganın frekansı ölçülür. Sezyum-133, saniyede 9.192.631.770 kere salınım yapar ve bu tüm Sezyum atomları için aynıdır. Bu sayede çok kesin ölçümler yapan saatler yapılabilir.

Ancak bu saatler basit cihazlar değildir ve her yere ulaştırmak zordur. Örneğin, okyanusun ortasındaki bir saatin eşitlenmesi gerektiğinde ne yapmalıdır? İşte bu aşamada devreye GPS sistemi girer. Her GPS uydusu içinde atomik saat taşır ve saatin frekansı ile aynı frekansta yayın yapar. Bu dalgaları yakalayan her cihaz da eşitlenmiş olur. Birden fazla GPS uydusu sayesinde farklı noktalardan yapılan ölçümler ile de konum belirlenir. Buna da nirengi (triangulation) denmektedir, ki o da ayrı bir yazı konusudur.

Pulsarlar

Peki tüm bunların konumuzla ne ilgisi var? Pulsarlar da atomik saatlere benzer bir şekilde düzenli salınım yaparlar. Ancak atomik saatlerden farklı olarak salınımın kaynağı yaydıkları enerji değil, kendi etraflarındaki dönüşleridir. Pulsarlar aslında nötron yıldızlarıdır. Süpernova olacak kadar büyük ama kara delik olacak kadar büyük olmayan yıldızlardan geriye kalan şey nötron yıldızlarıdır.

Pulsarlar aslında nötron yıldızlarıdır ve kendi etraflarındaki dönüşleri sayesinde düzenli olarak salınım yaparlar.
Pulsarlar aslında nötron yıldızlarıdır ve kendi etraflarındaki dönüşleri sayesinde düzenli olarak salınım yaparlar.
NASA Goddard

Yıldız patladığında büyük miktarda kütle kaybeder ve geriye kalan kütle de merkeze çöker. Çöken bu kütlenin momentumu korunduğu için ise dönüş hızı artar. Öyle ki bazı pulsarlar saniyede birkaç yüz kere dönebilir. Bu bir buz patencisinin kendi etrafında dönerken kollarını içe çekince hızlanması ile aynı şeydir. Bu dönüş sırasında ise pek çok nötron yıldızı gibi, sahip olduğu güçlü manyetik alan yüzünden kutuplarından parçacıklar saçar ve bu parçacıklar tıpkı bir el fenerinden çıkan ışık gibi uzaya dağılır. Kutuplardan çıkan bu ışık kesintisiz olmasına rağmen, pulsarın kendi etrafındaki her bir dönüşünden dolayı, sanki belli aralıklarla yanıp sönüyor gibi görünür (tıpkı bir otomobilin dörtlülerinin yanıp sönmesi gibi). İşte bu ışık atımlarının saniye başına kaç kez gerçekleştiğini ölçmemiz mümkündür.

Tüm Reklamları Kapat

NASA gibi kurumlar uzayda konum saptamak için pulsarları GPS gibi kullanmayı amaçlamakta ve bunun mümkün olduğunu gösteren çalışmalar yapmaktadır. Hatta, gelecekte uzay araçlarının konum tayini için pulsar tabanlı bir navigasyon sistemi geliştirmek amacıyla hali hazırda uzay görevleri de mevcuttur. Örneğin, Neutron Star Interior Composition Explorer (NICER), yani nötron yıldızı iç yapısı kaşifi de bunlardan biridir.

Bunun dışında pulsarların zamanı ölçmek konusunda ne kadar iyi olduğunu gösteren çalışmalar da vardır. Avustralya'daki CISRO Astronomi ve Uzay Bilimleri Merkezinden George Hobbs'un yaptığı çalışma da bunun mümkün olduğuna işaret ediyor. Asıl amacı pulsarlar yardımı ile kütle çekimi dalgalarını incelemek olan araştırma, pulsarların yardımı ile belirlenen zamanın, atomik saatlerde gerçekleşen tutarsızlıkları tespit etmede kullanılabileceğini ortaya koydu. Pulsarlar atomik saatler kadar kesin olmasalar da gene de zamanı yüzyıllar boyunca doğru verme kabiliyetine sahip oldukları için atomik saatler için referans olarak kullanılmaları mümkün.

Sonuç

Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde, atom saatleri kadar kesin olmasalar da pulsarların gelecekte zamanı ayarlamak için kullanılabilecekleri sonucuna varabiliriz. Gelecekte birkaç gezegende yaşayabilme ihtimali olan uygarlığımız, relativistik etkiler de hesaba katılarak yapılacak olan hesaplamalar sayesinde, tek bir zaman birimi kullanabilir ve böylelikle ortak bir sisteme sahip olabilir. Zaman algısının günümüzde internetin işleyişinden ticarete kadar pek çok alanda ne kadar önemli olduğunu hesaba katınca, tek bir zaman algısına sahip olmanın bir "uzay uygarlığı" olma konusundaki önemi de net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
168
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 16
  • Bilim Budur! 10
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 10
  • Merak Uyandırıcı! 10
  • Muhteşem! 4
  • İnanılmaz 4
  • Umut Verici! 4
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • Nature. (2018). Nasa Test Proves Pulsars Can Function As A Celestial Gps. Nature, sf: Nature 553, 261-262 (2018) doi: 10.1038/d41586-018-00478-8. | Arşiv Bağlantısı
  • Hamish Johnston. Pulsar Timekeepers Measure Up To Atomic Clocks. (24 Ağustos 2012). Alındığı Tarih: 29 Aralık 2018. Alındığı Yer: Physicsworld | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 19/03/2024 13:10:25 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7530

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Bellek
Genel Görelilik
Maske Takmak
İklim Değişikliği
Bilim İnsanları
Kök Hücre
Antibiyotik
Mers
Araştırmacılar
Nükleer Enerji
Evrim Ağacı
Böcek Bilimi
Çekirdek
Siyah
Avcı
Temel
Gıda Güvenliği
Uterus
Çevre
Amerika Birleşik Devletleri
Çiçek
Film
Karar Verme
Kuş
Demir
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
C. C. Telimenli, et al. Birden Fazla Gezegende Yaşayan Bir Uygarlığın Zaman Algısı Nasıl Olurdu?. (7 Ocak 2019). Alındığı Tarih: 19 Mart 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/7530
Telimenli, C. C., Özdil, A. Ş. (2019, January 07). Birden Fazla Gezegende Yaşayan Bir Uygarlığın Zaman Algısı Nasıl Olurdu?. Evrim Ağacı. Retrieved March 19, 2024. from https://evrimagaci.org/s/7530
C. C. Telimenli, et al. “Birden Fazla Gezegende Yaşayan Bir Uygarlığın Zaman Algısı Nasıl Olurdu?.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Evrim Ağacı, 07 Jan. 2019, https://evrimagaci.org/s/7530.
Telimenli, C. Caner. Özdil, Ayşegül Şenyiğit. “Birden Fazla Gezegende Yaşayan Bir Uygarlığın Zaman Algısı Nasıl Olurdu?.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Evrim Ağacı, January 07, 2019. https://evrimagaci.org/s/7530.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close