Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Beynimizin Kapasitesi Dolabilir mi?

3 dakika
13,375
Beynimizin Kapasitesi Dolabilir mi?
Tüm Reklamları Kapat

Beynimiz her saniye yeni bilgilerin akınına uğrar. Bazı günler aklımız o kadar dolar ki, beynimizin o an artık hiçbir şey alamadığı hissine kapılırız. Fakat beynimizin tamamen dolması gerçekten de mümkün müdür? 

“Kelebek Etkisi” filminde, hayatının akışını değiştirmek için sürekli zamanda geriye doğru yolculuk yapan baş karakterin beyni, yaşadığı farklı hayatlara ait anılarla o kadar fazla dolar ki, beyninin depolama yetisi sonunda tükenir. Fakat gerçek hayatta durum bundan kısmen daha farklı!

Yapılan araştırmalar sonucunda, beynimizdeki nöronların toplam sayısı seksen altı milyar olarak hesaplanmıştır. İlk bakışta bu rakam çok fazla gibi görünebilir. Fakat her gün yeni bilgilerin zihnimize adeta yağmur gibi yağdığını göz önüne alırsak bu sayı hiç de fazla değil. Evet, her bir bilginin depolanması için ayrı bir nöron gerekseydi, beynimiz gerçekten de dolabilirdi.

Tüm Reklamları Kapat

Fakat anılar “bellek izi” olarak adlandırılan, birbirine bağlı hücrelerin oluşturduğu bir ağ sisteminde depolanır. Bu hücrelerin kendi aralarındaki senkronize faaliyetleri sonucu da anılar oluşur. Diğer hücrelerle olan bağlantılar da tek bir nöronun yaklaşık 10.000 tane oluşturabildiği ve “sinaps” diye adlandırılan yapıları meydana getirir. 

Bu dinamik ağ sistemi ise yaşanılan her şeyin değil, sadece o an için en önemli olan bilginin hatırlanmasını sağlar. Beyin kaydedilen anıları daha genel bir bağlamın içine yerleştirir ve o anda verilen ya da gelecekte verilecek olan kararların alınmasında bu anılardan faydalanır. Bu konuda belirleyici olan ise nöronların sayısının ve aralarındaki bağın güçlülük derecesinin değiştirilmesini sağlayan beyin plastisitesidir (esnekliği). Beynin bu özelliği anıların ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Öyle ki, yaşadığımız yoğun duygularla bağlantılı anılarımızı, örneğin ilk öpücükle ya da sevdiğimiz birinin ölümüyle ilgili olanları net bir şekilde hatırlayabiliriz. 

Genel olarak anılar, kendileriyle bağlantılı nöronlar aktif olarak kullanıldığı sürece hatırlanabilmektedir. Uzun bir süre kullanılmayan nöron bağlantıları zamanla zayıflar ve bu nöronlarla bağlantılı anılar sonunda unutulur, çünkü kullanılmayan bilgiler gerekli olarak sınıflandırılmaz ve silinirler. Gereksiz ve kullanılmayan bilgilerin silinmesiyle birlikte yeni bağlantılar için yer açılmış olur, böylece yeni bağlantılar ve anılar oluşturulabilir.

Bundan hareketle, bir şeyi hatırlarken başka bir şeyi unuttuğumuz sonucuna varabiliriz. Özellikle de benzer bilgiler söz konusu olduğunda, bu bilgilerin kendi aralarında bir bakıma “rekabet” içinde oldukları söylenebilir. Örneğin yeni PIN numaramızı ezberlediğimizde, eski PIN numaramız hafızamızdan yavaşça silinir. Unutmak eylemi, yeni bilgilerin edinilmesine yer açma imkanı tanıdığı ve yeni bir çevreye uyum sağlamamızı kolaylaştırdığı için yararlıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Sağlıklı bir beynin daha fazla bir şey öğrenemeyecek kadar dolu olması gibi bir durum mümkün değildir. Fakat gerçekten de her bellek türü belli bir miktarda bilgi işleyebilir. Bu anlamda çalışma belleği ve kısa süreli bellek türleri sınırlarını oldukça zorlamaktadır. Harvard Üniversitesi’nden George Miller 1956 yılında bu konuda şöyle yazmıştır: 

İnsan, edinilen yedi farklı bilgiyi ( +/- 2) dakikalarca net bir şekilde hatırlayabilir.

George Miller’ın söylediği bu rakam tabii ki de akılda tutulacak nesnenin ne olduğuna göre değişebilir. Öyle ki , hatırlanan şey farklı sözcükler, resimler, rakamlar ya da sadece bir takım harflerden oluşabilir. Fakat bunun aksine, yeni bilgilerin eski bilgilerle bağlanmasını sağlayan çalışma belleğinin kapasitesine göre bu sayı yaklaşık olarak dörttür. Buna göre, beynimizin belli bir kısmı gerçek anlamda dolabilir ve bazı şeyleri hatırlamamızı engelleyebilir. Fakat, her ne kadar kabul etmek zor olsa da aslında unutmak da sağlıklıdır. 

Teşekkür: Bu yazıyı çeviren Mert Moralı'ya teşekkür ederiz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
39
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 39
  • Tebrikler! 20
  • Merak Uyandırıcı! 12
  • Bilim Budur! 9
  • Muhteşem! 5
  • İnanılmaz 5
  • Güldürdü 3
  • Umut Verici! 2
  • Üzücü! 2
  • Korkutucu! 2
  • Grrr... *@$# 1
  • İğrenç! 1
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Spektrum | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 04:03:21 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3857

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Protein
İklim Değişimi
Yaşam
Gözlem
Proton
Sinek
Nasa
Kozmoloji
Uluslararası Uzay İstasyonu
Uzay Aracı
Odontoloji
Doğru
Cinsiyet
Kuşlar
Regülasyon
Aminoasit
Üreme
Uzun
Toplum
Bilgisayar
Deney
Kuvvet
Homeostasis
Gebelik
Yaşamın Başlangıcı
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
v. N. Paschek, et al. Beynimizin Kapasitesi Dolabilir mi?. (25 Ağustos 2015). Alındığı Tarih: 22 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/3857
Paschek, v. N., Ağacı, E., Bakırcı, Ç. M. (2015, August 25). Beynimizin Kapasitesi Dolabilir mi?. Evrim Ağacı. Retrieved December 22, 2024. from https://evrimagaci.org/s/3857
v. N. Paschek, et al. “Beynimizin Kapasitesi Dolabilir mi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Evrim Ağacı, Evrim Ağacı, 25 Aug. 2015, https://evrimagaci.org/s/3857.
Paschek, von Nicole. Ağacı, Evrim. Bakırcı, Çağrı Mert. “Beynimizin Kapasitesi Dolabilir mi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Translated by Evrim Ağacı. Evrim Ağacı, August 25, 2015. https://evrimagaci.org/s/3857.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close