Besin Tercihlerimiz Genlerimiz Tarafından Belirlenmiş Olabilir mi?
Sağlığımız Açısından Zararlı Olduğunu Bildiğimiz Halde, Neden Bazı Besinleri Sürekli Yemek İsteriz?
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
İnsanların tat alması, burunda ve ağızda yer alan özelleşmiş reseptörler ile gerçekleşir. Reseptörler sadece özelleştiği tadı algılar. Kişi bir besin yediği zaman, beyin, tat ve koku resöptörlerinden gelen sinyalleri birleştirip ''lezzet'' algısını oluşturur.
İnsanların tatlı, ekşi, acı, tuzlu, umami ve yağlı tadı (oleogustus) algılayabilmesi için dillerinde 2000 ile 5000 arasında tat tomurcuğu (papilla) bulunur ve her tomurcukta, 50 ile 100 arasında reseptör proteini bulunur. Aromayı algılayabilmek için ise 400 civarında reseptör proteini vardır. Bu reseptör proteinleri, DNA'da belirtilen kodlara göre sentezlenir. Yani genetik kodumuz doğrudan tat almamızla ilişkilidir.
2004 yılında, Amerikalı araştırmacılar, koku reseptörlerinin DNA'daki varyasyonlara bağlı olarak yerlerinin ve şekillerinin değişebildiğini açıkladılar. Bu yüzden, farklı insanlar tatları farklı algılayabilirler. Farklı tatlara özgü reseptörlerin sentezlenmesini sağlayan bazı genler tespit edilmiştir. Mesela tatlı reseptörlerinden TAS1R2 ve TAS1R3 genleri sorumludur.
Genetik Kodlarımız Yüzünden Acıyı Seviyor Olabilir miyiz?
Tıpkı farklı görüş yeteneklerine sahip olması gibi, insanlar tatları da farklı şekillerde algılar. Birçok tat testi, insanların tat algısını ölçmekte kullanılmaktadır. Bu testlerle hangi tadı daha yoğun olarak algıladığınıza ya da dilinizin gönderdiği tat uyarılarını beyninizin nasıl algıladığına bakılır. İnsanlar tarafından algılanan tatlardan birinin, daha baskın bir şekilde hissedilmesi tamamen dilimizdeki o tada özelleşmiş tat tomurcuklarının sayısına ve ilgili proteinin bulunmasına bağlıdır.
Acı, tatlı ve umami tatlar, ''G proteini kenetli reseptörleri'' (G protein-coupled receptor) adı verilen bir reseptör grubu aracılığı ile algılanır. DNA'larımızda, bütün tat reseptörlerini ve proteinlerinin sentezlenmesini sağlayan bir gen bulunur. Örneğin, acı tadı algılamamızdan sorumlu proteinleri sentezleyen TAS2R gen ailesidir ve bu genlerden insan vücudunda 43 tane bulunur. Ayırt edici bir tat olduğu ve genetik kodları bilindiği için tat algısının ölçülmesinde genellikle acı tat kullanılır.
Bu test için aslında bir hipertiroidi ilacı olan propiltiourasil (6-n-propylthiouracil) ya da kısaca PROP kullanılır. Testte, katılımcılardan belirli oranlarda PROP emdirilmiş deney kağıtlarının tadına bakmaları istenir ve verdikleri tepkilere göre şu üç gruptan birine dahil edilirler.
- Süper tat alıcılar (super-tasters): PROP'u yoğun derecede acı ve tiksindirici bulan katılımcılar.
- Orta tat alıcılar (medium-tasters): PROP'u hafif acı bulan ama bunu önemsemeyen katılımcılar.
- Hiç tat almayanlar (non-tasters): PROP'u algılamayanlar ve algılamadıkları için telaşlanan katılımcılar.
Bu testten de anlaşılacağı üzere, genlerimizin tat algısında önemli bir payı vardır. Ancak acı tat ile ilgili diğer tatlarda olmayan bir durum vardır. Acı tat reseptörleri, ilk insanları toksik maddelerden korumak için evrimleşmiştir. Bu yüzden insanlar arasında acı tadı çekici bulmak yaygın olarak görülen bir şey değildir. Yalnız burada bahsedilen acı tat, biber acısından ziyade olgunlaşmamış bir tat olan acıdır (İngilizcede "bitter").
Genlerimiz Besin Tercihlerimizde Rol Oynuyor mu?
Anoreksiya nervoza ya da blumia nervoza gibi yeme bozukluğu bulunan kişilerde, bazı gen defektlerinin bu yeme bozukluklarına yol açtığı 2017'den önceki çalışmalarda gösterilmiştir ancak sağlıklı bireylerde genlerin besin tercihlerine etkisine dair bir çalışma yapılmamıştır. 22-26 Nisan 2017 tarihleri arasında, Amerika'nın Şikago eyaletinde ''Deneysel Biyoloji'' adı altında her yıl farklı şehirlerde düzenlenen bir toplantı gerçekleştiriliyor. Madrid Özerk Üniversitesi'nden Silvia Berciano bu toplantıda yaptığı sunumda bu konu ile ilgili yapılan yeni çalışmalar hakkında şunları söylüyor:
Birçok insan çok istese bile günlük yeme alışkanlıklarını değiştirmekte zorluk yaşar. Çünkü bir plan ya da hedef doğrultusunda yaptığımız diyet değişiklikleri, günlük işlerimizi yapmaktan ve dilediğimiz besini seçmekten bizi alıkoyar. Bizim çalışmamız beynimizde bulunan genlerimizin besin alımımızı ve diyet tercihlerimizi nasıl etkilediğini gösteren ve sağlıklı insanlar üzerinde yapılan ilk çalışmadır.
Bu çalışmada, araştırmacılar 818 Avrupa kökenli erkek ve kadının genlerini analiz ettiler ve bir anket aracılığı ile diyet alışkanlıkları hakkında bilgi aldılar. Çalışma sonucunda, araştırmacıların üzerinde çalıştığı genlerin anlamlı bir şekilde kişinin besin seçimlerinde rol oynadığı gösterildi. Örnek olarak, oksitosin reseptör geninin birçok formu ile yüksek düzeyde çikolata alımı ilişkilendirildi. Aynı şekilde, obezite ile ilişkilendirilmiş bir genin de sebze ve lif alımında rol oynadığı bulundu. Çalışmada spesifik olarak adı verilmeyen birçok genin de tuz ve yağ alımı ile ilişkili olduğu bulundu.
Sonuç
Son yıllarda yapılan bu çalışmaların, kişilerin toplumda yaygın görülen diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve kanser gibi kronik hastalıklara yakalanma riskini düşürecek yeni diyetlerin ve terapilerin geliştirilmesine yönelik kullanılabileceği düşünülüyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 19
- 6
- 6
- 4
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- N. Archer. Blame It On Mum And Dad: How Genes Influence What We Eat. (28 Eylül 2015). Alındığı Tarih: 13 Kasım 2019. Alındığı Yer: The Conversation | Arşiv Bağlantısı
- A. Kitani. Could Genetics Influence What We Like To Eat?. (22 Nisan 2017). Alındığı Tarih: 13 Kasım 2019. Alındığı Yer: EurekAlert | Arşiv Bağlantısı
- Experimental Biology 2017. Could Genetics Influence What We Like To Eat?. (24 Nisan 2017). Alındığı Tarih: 13 Kasım 2019. Alındığı Yer: ScienceDaily | Arşiv Bağlantısı
- Leather Head Food. How Do Our Genes Impact Our Food Choices?. (13 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 13 Kasım 2019. Alındığı Yer: Leather Head Food | Arşiv Bağlantısı
- D. R. Reed, et al. (2019). Bitter Receptor Gene (Tas2R38), 6-N-Propylthiouracil (Prop) Bitterness And Alcohol Intake. Alcoholism, clinical and experimental research, sf: 1629-1637. | Arşiv Bağlantısı
- HGNC. Taste 2 Receptors (Tas2R). (13 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 13 Kasım 2019. Alındığı Yer: HGNC | Arşiv Bağlantısı
- Wikipedia. Taste. (13 Kasım 2019). Alındığı Tarih: 13 Kasım 2019. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 15:23:25 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8039
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.