Benandanti ve Cadılar: Tarih Sayfalarında Gizli Kalmış Bir Orta Çağ Tarım Kültü
Benandanti, 16. ve 17. yüzyıllarda varlığını sürdürmüş bir tarım kültüdür. Kuzey İtalya'nın Friuli bölgesinde yaşamış Benandenteler, arkaik özellikleriyle göze çarpan bir topluma mensupturlar. Friuli bölgesi, jeopolitik konumu itibariyle de mezhep çatışmalarının yaşandığı, birçok yöresinde köylülerin gizli dini toplantılar gerçekleştirdiği bir yerdir.
Engizisyon tarafından, "Hristiyan ahlakına aykırı davranmak" bahanesiyle "sapkınlık" ile suçlanan Friuli toplumu, sayısız davayla uğraşmıştır. Engizisyon mahkemesinin suçlamaları, yargılanan sanığın tutumuna göre çeşitlilik göstermektedir: Luthercilik, cadılık, küfürbazlık, Anabaptizm (Roma Kilisesini şeytani olmakla suçlamak, vaftiz törenine karşı çıkmak vb. Hristiyanlığa uymayan birtakım düşünceleri savunan radikal bir reform hareketi), Benandanti mensubu olmak…
Mikrotarihin alanına giren "benandanti" örgütü, Avrupa'daki cadılık tarihinin mihenk taşlarından biri olmasına rağmen uzun müddet göz ardı edilmiştir. Benandanti'yi halk kültürü kapsamında ele alan kişi ise, İtalyan Rönesansı Araştırmaları Profesörü Carlo Ginzburg olmuştur. Böylece, yıllar boyunca tarihin tozlu sayfalarında kalmış bu gizli topluluk, günyüzüne çıkarılmıştır.
İlk Benandente'lerden Biri: Paolo Gaspurotto
Friuli bölgesindeki Iassico (veya şimdiki adıyla Giassìcco) köyünde, 1575 yılında yaşamış Katolik rahip Don Bartolomeo Sgabarizza, Benandanti toplumundan ilk haberdar olan kişi olmuştur. Rahip Sgabarizza'nın yanına gelen bir değirmenci, hasta oğlunu mucizevi bir şekilde tedavi eden bir adamdan bahsetmiştir. Değirmenci, oğluna büyü yapıldığını iddia etmiş ve söz konusu büyücünün Paolo Gaspurotto adlı bir adam olduğunu dile getirmiştir. Meraklanan rahip Sgabarizza, Gaspurotto ile konuşmaya gitmiştir. Rahiple konuşmasında kendini bir "Benandante" olarak tanıtan Gaspurotto, şeytanlar veya cadılar tarafından lanetlenen çocukları kurtarma görevini üstlendiğini söylemiştir. Ardından, rahibe, Benandanti'nin ritüellerini açıklamıştır.
Gaspurotto'nun tanımına göre Benandanti, en geniş anlamıyla, Friulilerin tarım mahsullerini cadılara karşı korumak için savaşan bir topluluktur. Yılda dört kez yapılan bu savaş, "Üçer Günlük Dört Mevsim Orucu" olarak adlandırılan dönemin perşembe günlerinde yapılmaktadır. Savaşın yapıldığı yer ise kaynaklarda "Yehoşafat Vadisi" olarak yer almıştır. Eski Ahit'e göre Tanrı'nın bütün ulusları yargılamak için toplanacağı yer olan bu vadide, ekinlerin doğurganlığını korumak için cadılara karşı savaşılmaktadır.
Gaspurotto'nun bir Benandente olduğunu öğrenen rahip, bunu bir "cadılık faaliyeti" olarak değerlendirmiş ve doğruca Engizisyon'a ihbarda bulunmuştur. 16. yüzyılda cadılık üzerine düşünceler ise iki kutba ayrılmıştı: Engizisyoncuların büyük kısmı cadılığı şeytani bir komplo olarak görürken, Orta Çağ'ın eski bakış açısına sahip kimi muhafazakarlar, cadıları putperest hurafelere inanan aptallar olarak değerlendirmektedir. Rahip Sgabarizza'nın ihbarda bulunduğu Engizisyoncu ise cadıları "putperest kimseler" olarak kabul etmektedir. Giulio d'Assisi adlı bu Engizisyoncu, sorgusu sırasında Gaspurotto'yu şiddet ya da işkenceye başvurmaksızın dinlemiştir. Engizisyoncu, Gaspurotto’nun Benandanti'yi savunan ifadesini aldıktan sonra ise bu saçmalıkları bir daha dile getirmemesi şartıyla onu serbest bırakmıştır.
Ancak, Gaspurotto, 5 yıl sonra yeniden Engizisyon tarafından mahkemeye çağrılmıştır. Bu kez hapis cezasına çarptırılmış; fakat Engizisyonculara, onlarla ittifak kurmayı önermesi üzerine kurtulmuştur. Nitekim, mahkemeye getirilen sanıkları cadılıkla itham eden Gaspurotto, Engizisyon'un gözüne girmiştir. Buna rağmen Engizisyon mahkemesi kadrosu değiştiği için, ara ara Tanrı'ya karşı çıkmakla suçlanmış ve çeşitli cezalara çarptırılmıştır. Uzun duruşmalardan sonra suçsuzluğu resmen kabul edilmiş ve daimi olarak serbest bırakılmıştır.
Şamanist Esintiler
Tarımla geçimini sürdüren bir topluluk olan Benandanti, Hristiyan olmadan önce şamanist ve putperest bir toplumdur. Sonradan Hristiyan olmuşlar ve Üçer Günlük Mevsim Süreci boyunca Katolik kilisesi için oruç tutmaya başlamışlardır. Oruç tutan Benandanteler, bu zamanda ruhlarının geceleyin bedenlerini terk ederek diğer ruhlarla buluştuğu, bir arada oynayıp gezdiklerini söylemişlerdir. "Maladanti" (putperest cadılar) adını verdikleri cadılar, sorgum saplarıyla savaşırken; Benandanti, silah olarak rezene dalları kullanmıştır.
Kimi kaynaklarda, zamanla şamanizmden çıkan Benandenteler için putperest cadılarla savaşan "Hristiyan cadılar" ifadesi de kullanılmaktadır. Buna karşın, benandanti kültü, yer yer şamanist ögeler barındırmaya devam etmektedir.
Şamanizm; varlığı, birbirine indirgenemeyen iki töz (ruh ve beden) ile açıklayan Descartesçı bir yaklaşım benimsemiştir. Bu düalist karakter, büyüler yapan, ruh ve bedenle ilgilenen "cadı" kimliğiyle örtüşmektedir. Şamanistlere göre insanlar ve Tanrı arasında özel bir bağ vardır. Bu bağlamda Şamanistler, transa geçerek ruhlarıyla yeraltı ve yerüstüne yolculuklar yapmaktadırlar. Bu yolculuklar sırasında ise insanların yararına kullanacakları deneyimleri edinmektedirler. Bir hastalığın tedavisi, uğursuzluktan kurtulmak, ölümle savaş vb. amaçları olan şamanistler, insanlığa faydalı olmak istemektedirler. Ne var ki bu yaklaşım, zamanla çarpıtılarak "kara büyü" ile ilişkilendirilmiştir.
Şamanistler ve Benandanteler arasındaki en büyük benzerlik, "ruhun seyahat etmesi"dir. Transa geçen şamanistlerin ruhu, "kuş" olarak temsil edilmektedir. Uzun mesafeler kat edilen bu yolculuk, "sihirli uçuş" olarak isimlendirilmektedir. Fakat Benandenteler, saykodelik bitkiler aracılığıyla transa geçerek uzak diyarlara giden şamanistlerin aksine, bir sihir/büyü konsepti içerisinde ruhlarının bedenlerinden ayrıldığını söylemektedirler. Hapis olduğu bedenden kurtulan Benandantelerin ruhları, yerel ekinleri cadılardan korumak için "gece savaşları"na katılmaktadırlar..
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Benandanti'nin Akıbeti
Benandanteler, Engizisyon mahkemesinin açtığı davalarda suçsuzluklarını savunmuş ve cadılarla savaşarak halkın iyiliği için çabaladıklarını söylemişlerdir. Ancak, bu mistik söylemler havada kalmış ve Engizisyoncular Benandenteler'in ne yaptığını tam olarak kavrayamamışlardır.
Uzun duruşmalar ve sorguların sonunda hem "kötü cadılar" hem de "Benandanteler" idama mahkum edilmiştir. "Maladanti"; cadılık faaliyetleri, Hristiyanlığı reddetmek, dine aykırı davranışlar sergilemek, esrarengiz faaliyetlerde bulunmaktan suçlu bulunmuştur. "Benandanti" de benzer suçlardan yargılanmasına karşın "Hristiyanlığı reddetme suçu" ithamlarda yer almamıştır. Kilise, Benandanti için "bir grup sapkın cadı" hükmünü vermiştir.
Benandanti'nin gizemli tarihinin aydınlatılmasında, Carlo Ginzburg'a borçlu olunduğu bir kez daha belirtilmelidir. Ginzburg'a göre Benandanti, Hristiyanlıkla ilintili ve Friuli toplumunun halk kültürünü besleyen, yüzyıllık bir tarım kültüdür. Modern Avrupa’daki dominant ve itaatkar sınıfların arasındaki karşılıklı ilişkileri yakından inceleyen tarihçi, Engizisyon mahkemesi-Benandanti ilişkisini de kapsamlı bir şekilde okura tanıtmaktadır. Carlo Ginzburg'un derinlemesine incelediği Benandanti çevresinde gelişen "gece savaşları", Avrupa’nın cadılarla imtihanını kavrayabilmek için bir kilometre taşı niteliğindedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 6
- 5
- 4
- 3
- 3
- 2
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- C. Ginzburg. The Benandanti. Alındığı Yer: Serious Science | Arşiv Bağlantısı
- C. Ginzburg. Peynir Ve Kurtlar.
- M. L. D. S. Disseau. (2017). Anabaptism In Italy. Perichoresis, sf: 55-72. doi: 10.1515/perc-2017-0022. | Arşiv Bağlantısı
- D. Oldridge. The Witchcraft Reader (Routledge Readers In History) 3Rd Edition.
- C. Nuroğlu. Tanrı'nın Son Vahyi: İncil'in Vahiy Bölümü Üzerine Bir Yorum.
- C. G. (. Author), et al. (1986). The Night Battles: Witchcraft And Agrarian Cults In The Sixteenth And Seventeenth Centuries. Renaissance and Reformation, sf: 307-310. doi: 10.33137/rr.v22i3.12167. | Arşiv Bağlantısı
- İHA. Paskalya Nedir?. (2 Mart 2017). Alındığı Yer: Cumhuriyet | Arşiv Bağlantısı
- M. Petruzzello. Ember Days And Ember Weeks | Definition, Observances, & Facts. Alındığı Yer: Encyclopedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
- V. Ezzania. Benandanti Versus The Streghe. Alındığı Yer: VanEzzania's Dossier | Arşiv Bağlantısı
- H. Akın. (2006). Geç Ortaçağ Avrupasi Halk Geleneğinde Zararli Büyü Pratikleri Ve Orta Asya Şamanizminde Büyücülük – Sihirli Sağaltimlar / İki Farklı Kültürde Doğaüstü Güçlerin Yardıma Çağırılması Üzerine Bir Değerlendirme. 1 Hac ettepe Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü. | Arşiv Bağlantısı
- R. E. Hutton. (2014). The Wild Hunt And The Witches' Sabbath. Folklore, sf: 161-178. doi: 10.1080/0015587X.2014.896968. | Arşiv Bağlantısı
- C. Ginzburg. Gece Savaşları 16. Ve 17. Yüzyıllarda Cadılık Ve Tarım Kültleri.
- İ. Beyazoğlu. Cadılar, Kurt Adamlar, Carlo Ginzburg: Geç Kalınmış Önemli Bir Çeviri. Alındığı Tarih: 29 Nisan 2022. Alındığı Yer: Independent Türkçe | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 07:07:59 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11712
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.