Bazı Hayvanların Dişleri ve Boynuzları Aşırı Uzayarak Kendi Kendilerine Saplanabilir!
Geyik Domuzlarının Dişleri ve Bazı Keçilerin Boynuzu Kendilerine Saplanacak Kadar Uzayabiliyor!
Doğada her şeyin mantık kuralları çerçevesinde işlediğini düşünmeye meyilliyiz; ancak doğanın derinliklerine baktıkça çok çeşitli aşırılıklar ve adeta "mantık hataları" bulmak mümkün. Geleceği öngöremeyen evrimsel ve diğer biyolojik süreçler çerçevesinde bunları görmek son derece normal olsa da, kişilerin doğaya yönelik algısını değiştirme potansiyeli olması bakımından bu tuhaflıkları görmek önemlidir. Hele ki bunları anlamak, kanser gibi çeşitli hastalıkların tedavisini bulmamız konusunda bize ilham olabilecekse...
Bu tuhaflıkların en ilginç olanlarından birisi, boynuz ve diş gibi yapıları aşırı uzayan ve dolayısıyla kendi kendilerine zarar verebilen hayvanlar. Gelin bunlardan ikisine bakış atalım:
Kafatasına Saplanan Geyik Domuzu Dişleri!
Babirusalar, ya da geyik domuzları, genellikle Endonezya adalarında bulunan domuzlardır. 2002 yılına kadar bu canlının tek bir tür olduğu düşünülüyordu; ancak yapılan evrimsel analizler, süreçte türleşmenin çoktan gerçekleştiğini ve 4 farklı geyik domuzu türünün evrimleştiğini gösterdi. Onları meşhur yapan şey ise, üst köpek dişlerinin alın kemiğini delip kafatasının için doğru büyüdüğü erkek geyik domuzu kafatasıdır. Çünkü bu canlıların dişleri o kadar fazla uzar ki, bazı bireylerde dişler kafatasına kadar kıvrılarak saplanabilir ve muhtemelen canlının ölümüyle sonlanır. Köpek dişlerinin sıradışı şekillerine bakılacak olursa, bu şekli taşıyan en az bir bireyin var olduğu bariz ve kaçınılmaz.
Bazı dostlar ve yazıştığımız arkadaşlar bunun gerçekleştiği yerde bir kafatası (ya da kafatası fotoğrafı) gördüklerini söylüyorlar, ancak kanıt gösterebilen olmamıştı. Bugüne kadar... Evet, Henrik Peterson tarafından gönderilen fotoğraflarda İsveç Gothemburg'daki Milli Tarih Müzesi'nde geyik domuzu kafatası tam bizim görmek istediğimiz sergilenmektedir.
Sözkonusu hayvan olağanüstü dişleri olan yaşlı bir erkek, ve hayvanın sağ üst dişi kafatasının içine doğru büyümüş (Aşağıda daha açığa kavuşacak bazı sebeplerden ötürü buna 1. Kafası diyeceğiz). Dişin bu aşırı büyümesi hayvanı öldürdü mü? Maalesef, numunenin beraberindeki asıl etiket kayıp olduğundan bunu bilemiyoruz. Kafatasının 1916 - 1920 arasında Sulawesi'deki araştırmasında bulduğu 60 örnekten biri olduğunu biliyoruz.
Owlmirror adlı blogda, aynı koleksiyondan başka bir kafatası gibi görünen bir siyah beyaz fotoğraf bulunuyor (bu kafatasına 2. Kafatası diyeceğiz).
Bu gerçekten ilk kafatasından farklı mı? Kesin değil. Eğer 1. ve 2. Kafataslarını yakından bakarak karşılaştırırsanız, çok benzerler. Tek görülür fark alt köpek dişlerinde, 1. Kafatasında alt dişler o kadar inanılmaz derecede büyük ve güçlü ki, gerçek mi diye düşünüyorum. Diğer bir deyişle, 1. Kafatası aslında daha büyük, kaba görünümlü alt dişleri olan bir 2. Kafatası olabilir mi? Fazlasını bilmek güzel olurdu.
Demek ki geyik domuzlarına kendi dişleri tarafından hasar verilebilir. Bu fotoğraflardaki bireylerin gözle görülür şekilde uzun dişlerinin olduğuna dikkat edin: Kendi kendini yaralamak ancak yaşlı, tamamen gelişmiş, dişleri tamamlanmış erkek geyik domuzlarının başına geliyor.
Boynuzları Suratlarına Saplanan Keçiler!
Ancak bu şekilde kontrolsüz bir büyüme sadece geyik domuzlarının sorunu değildir; aynı zamanda geyiklerin ve keçilerin kendisi de bu durumdan muzdarip olabilmektedir. Ana görseldeki ve aşağıdaki fotoğraf, onun "güzel" örneklerinden birisidir.
Buradaki keçi, boynuzu kafasına saplandığı için ölmüş değil, bir avcı tarafından vurulduğu için ölmüş. Ancak bu durum, söz konusu boynuz uzamasının ölümcül yaralara neden olmayacağı anlamına gelmiyor. Deri ve ete saplanacak kadar uzayan boynuz, dış kuvvetlerin etkisiyle (örneğin kafa tokuşturma sonucunda) vücuda saplanabiliyor. Çarpışmanın şiddetine bağlı olarak bu saplanma ölümcül yaralar açabiliyor. Kimi zamansa, ufak yaralar açarak iltihaplanma sonucu ölüme götürebilecek sıkıntılara neden olabiliyor.
Aslına bakarsanız bu öyle pek seyrek olan bir durum da değildir! Kimi zaman kafa tokuşturma sırasında boynuzlarına zarar veren geyiklerin boynuzlarında çatallanmalar ve kırılmalar meydana gelebilmektedir. Bu çatallanma oluştuktan sonra boynuz, farklı bir yöne doğru uzayarak kendi vücutlarına saplanabilir. Kimi zamansa mutasyonlar gibi genetik unsurlardan kaynaklı varyasyonlar, normalin ötesinde boynuz uzamasına ve çatallanmasına neden olabilmektedir. Bu çeşitlilik içerisinden avantajlı olanlar seçim mekanizması tarafından seçilecek, diğerleri ise elenecektir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Fotoğrafta gördüğünüz, muhtemelen elenecek olan çeşitlilik ürünlerinden birisidir.
Sonuç
Bu durumlar, evrime dair çok hoş bilgiler sunmaktadır. Bu canlılar, herhangi bir plana göre var olmamışlardır, tamamen doğal süreçte evrimleşmektedirler. Ancak diş uzunluk ve kıvrımları, artık çok ilginç bir noktaya dayanmıştır. Dişleri daha da uzayacak olursa (ki arada sırada, yukarıda gördüğünüz gibi bu olmaktadır) bu onlar için ölüm demektir. Buna neden olan genlere sahip olanlar elenmektedir; diğerleri ise yaşamlarını sürdürmekte ve üremektedirler. Böylece evrim, diş uzunluğunu en uygun aralıkta tutmayı sürdürür; ancak hatalar, daha doğrusu genetik varyasyonlar oldukça, ölüme neden olan diş uzunlukları (veya benzer şekilde daha kısa dişli bireyler) var olacaktır. Zaten evrimi sürdüren de, bu varyasyon ve bu varyasyonun seçilimidir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 23
- 8
- 8
- 7
- 6
- 5
- 5
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Science Blogs | Arşiv Bağlantısı
- J. J. Ozoga. Bizarre Bucks: Why Some Whitetails Grow Non-Typical Racks. (1 Şubat 2004). Alındığı Tarih: 4 Şubat 2020. Alındığı Yer: Outdoor Life | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 16/12/2024 09:44:45 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2082
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.