Balıkçılık Sektöründeki Kadınlar Haklarını Alamıyor ve Eşitsizliğe Maruz Kalıyor!
İklim değişikliği ve ekonomik baskılarla mücadele etmek için teknolojiler geliştikçe, balıkçılık sektöründe çalışan milyonlarca kadın geride bırakılmaktadır.
Doğu Anglia Üniversitesi tarafından yapılan Nature Food dergisinde yayınlanan bir sistematik inceleme makalesi, özellikle hasat sonrası balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliğine odaklanıyor.[1] Araştırma ekibi; Hindistan, Bangladeş, Kamboçya, Filipinler, Japonya, Kanada, ABD, Meksika, Brezilya, Norveç, Gana, Nijerya, Tanzanya ve Zambiya'daki 55 konumu kapsayan 42 çalışmayı inceledi. Bu alanlarda toplam iş gücünün yarısını kadınlar oluşturduğunu belirten araştırmacılar, sundukları önemli miktardaki katkılara rağmen kadınların genellikle iş konusunda görmezden gelindiğini, hak ettikleri ücreti alamadıklarını bildirmektedir. Hatta kimi durumlarda kadınlar, yaptıkları iş "ev işi" olarak görüldüğü için hiç ücret alamamaktadır.
Balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği, dünya genelinde yaklaşık 67 milyon kişiyi doğrudan ve 492 milyon kişiyi dolaylı olarak etkileyen, özellikle dünyanın en yoksul kesimleri için geçim, gıda ve beslenme kaynağı olan bir alandır. Bu sektörler, insanların tüketmesi için üretilen hayvansal proteinlerin yaklaşık %17'sini tek başına karşılamasına rağmen dünya genelindeki balıkçılık ve su ürünleri hasatının üçte birinden fazlası kaybolmakta veya israf edilmektedir. Araştırmanın baş yazarı olan Doğu Anglia Üniversitesi Cinsiyet ve Kalkınma Profesörü ve Norwich Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü Direktörü Prof. Nitya Rao şunları söylüyor:
Dünya genelinde hasat sonrası faaliyetlerde yer alan kişilerin, özellikle de kadınların sayısı göz önüne alındığında, bu inceleme makalesinde işleme teknolojilerinin ve yaşanan teknik değişikliklerin çalışanlar üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu anlamayı ve bu etkinin emek, kaynaklar, güç ve karar alma mekanizmalarını nasıl şekillendirdiğini görmeyi amaçladık.
İklim değişikliği ve diğer ekonomik baskılar bağlamında verimliliği ve etkinliği artırmak, kayıp ve israfı azaltmak ve kaliteyi sağlamak için hasat sonrası teknolojilerin hızla geliştiğini görüyoruz. Ancak bu değişimler sosyal adalet yeterince düşünülmeden gerçekleşmeye devam ederse mevcut ve süregelen eşitsizliklerin daha da derinleşme riski var.
Kadınlar, hem geleneksel hem de gelişmiş teknolojilerde özellikle kaynaklar üzerindeki kontrol konusunda dezavantajlı konumda yer almaktadır. Kadınlar genellikle iş gücü hiyerarşisinin alt kademelerinde yer aldıkları için çoğunlukla asgari ücret, sağlık sigortası, barınma ve ulaşım gibi temel haklara erişmekte bile zorluk yaşamaktadır.
İşletmeler büyüdükçe ve daha fazla sermaye gerektiren teknolojiler kullanmaya başladıkça, kadınlar genellikle kaynak yetersizlikleri, eğitim gibi bireysel faktörler, toplumsal normlar ve bakım sorumlulukları gibi etkenler nedeniyle bu konularda daha az söz sahibi haline gelmekte ve daha çok eşitsizliğe maruz kalmaktadır.
Gelişmiş teknolojilerin kullanıldığı daha büyük ölçekli, fabrika temelli ortamlarda kadınlar ve göçmen işçiler genellikle daha düşük statüye sahiptir. Çoğunlukla geçici, düşük ücretli ve kültürel olarak "kadın işi" olarak görülen işlerde çalıştırılırlar, sadece cinsiyetleri nedeniyle daha az ücret alırlar, işçi haklarına ve yönetici pozisyonlarına erişimleri yoktur ve meslekleri nedeniyle birçok sağlık riskiyle karşı karşıya kalırlar. İş bölümü belirgindir ve sosyal normlarla pekiştirilmiştir.
Fabrika ortamlarında güç ve kaynakların kontrolü daha eşitsiz olabilir, ancak geleneksel ortamlarda da bu durum her zaman adil değildir. Yine de geleneksel ortamlarda kadınlar için daha fazla esneklik vardır. Bu teknolojiler, bazen daha az verimli olsa da, kadınlara daha fazla hareket alanı tanır. Bu durum, verimlilik ve gelir artışı ile kadınların kaynaklar üzerindeki kontrolü ve karar alma yetkisi arasında bir bir seçim gerektirir. Makalenin ortak yazarı olan İngiltere Çevre, Balıkçılık ve Su Ürünleri Bilimi Merkezi'nden Dr. Julie Bremner şunları söylüyor:
Su ürünleri, özellikle büyük okyanus devletleri gibi deniz ürünlerine bağımlı ülkeler için küresel gıda sistemimizin önemli bir parçasıdır ve su ürünlerine olan talebin artacağı tahmin edilmektedir. Bu gıdaların sürdürülebilirliği sadece çevresel ve ekonomik etkilerine değil, aynı zamanda sosyal eşitlik etkilerine de bağlıdır. Makalemiz, eşitlik konusunda daha alınacak yol olduğunu gösterse de değerlendirilmesi gereken fırsatlar var.
Makale; politika, araştırma ve uygulama için birkaç öneri sunmaktadır:
- Balıkçılık politikalarının, sadece avcılık ve su ürünleri yetiştiriciliği ile sınırlı kalmayıp hasat sonrası işleme, depolama ve tüketimi de kapsayan tüm su ürünleri sistemini dikkate alması gerekmektedir.
- Farklı teknolojilerin kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar, göçmenler ve göçmen olmayanlar üzerindeki etkilerini incelemek için daha titiz ve karşılaştırmalı araştırmalara ihtiyaç vardır. Ayrıca, gruplar deneyimleri ve ihtiyaçlarının birbirleri ile olan etkileşimlerinin göz önünde bulundurulması önemlidir.
- Politika oluşturma ve yatırım kararlarında, özellikle kadınların ve göçmen işçilerin fikirlerine yer verilmelidir. Farklı fikirler, daha iyi teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanması sürecinde yerel, ulusal ve küresel düzeylerde politika oluşturma ve yatırım kararlarında yer almalıdır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ N. Rao, et al. (2024). A Systematic Review Of The Impact Of Post-Harvest Aquatic Food Processing Technology On Gender Equality And Social Justice. Nature Food, sf: 1-11. doi: 10.1038/s43016-024-01034-6. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:12:41 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18489
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.