Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Levent Sözen
Levent Sözen
50.7K UP
Araştırmacı 3 saat önce Sen de Cevap Ver

Bana soracak olursanız, durumu "yaşayan" ile "gözlemci" olarak düşünmek lazım. Eğer durumu yaşıyorsanız, zaman iki kat hızlandığında her şey iki kat hızlanacaktı, ama oransal olarak yine aynı olacaktı. Tıpkı normal zamandaki gibi, 80 yıl yine 80 yıl gibi gelecekti. Yani 80 yıl, 40 yıl olmayacaktı. Fakat bir gözlemci, durumu yaşayan bize baksaydı, onun için her şey iki kat hızlanmış görünecekti ve bizim 80 yılımızı 40 yılda tamamlıyor gibi gözükecektik.[1]

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ünsal Demirbaş
Ünsal Demirbaş
85.7K UP
Çeviren 23 Haziran 2020 2 dk.

Tarihin en ikonik sakallarından birine sahip olan Charles Darwin, erkek aslanlardaki yelenin, rakip erkek tarafından, boğaz bölgesine yapılabilecek saldırılardan korunmak için evrimleştiğini savunuyordu. Şimdilerde ise yeni bir çalışmanın, yüzdeki kılların, çeneyi yumruklardan korumak için evrimleşmiş olabileceğini iddia etmesiyle birlikte, ünlü doğa bilimcinin de benzer amaçla, kasıtlı olarak mı bu “canlı zırha” sahip olmayı tercih ettiği sorusu akıllara geliyor.

İnsan erkeklerinin, oldukça uzun bir zamandır, birbirlerini yumruklama gibi bir geleneğe sahip oldukları inkar edilemez. Çok sayıda bilimsel araştırma, yumruk şeklimizden yüz hatlarımıza kadar birçok öğemizin, bu amaç için adapte olmuş olabileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, gerçekte sadece süs olarak evrimleşmiş olsaydı bile; sakallar daima erkeklik ve saldırganlıkla ilişkilendirilmiştir.

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 15 Temmuz 2018 10 dk.

Bilime ve bilimsel gerçeklere karşı kuşku uyandırmaya çalışan kişilerin en sık gündeme getirdikleri konulardan birisi, bilimin sıklıkla kendini yenilediği, bundan birkaç sene önce "doğru" dediğine şimdi "yanlış" diyebilmesi, yani zaman içinde güncellenmesidir. Bu şekilde sürekli değişen ve kendini yenileyen bilime güvenebilir miyiz? Şu anda "doğru" kabul ettiğimiz şeylerin, bundan birkaç on sene sonra "yanlış" olmadığını nereden bilebiliriz?

İlk olarak şunu net olarak söyleyerek başlayalım: Evet, bilime güvenebiliriz! Hatta öyle ki, bilime güvenme nedenlerimizin başlıcası, bilimin kendini yeniliyor ve güncelliyor olmasıdır. Bir diğer deyişle, tam da bu "yenilenme" özelliği nedeniyle bilime güvenmeliyiz. İzah edelim:

176
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı
Yazar 12 Nisan 2020 21 dk.

Bu yazımızda FOTON-M3 projesinin “Tardigrade Resistance to Space Effects” (TARSE) misyonu yani "Uzay Etkilerine Tardigrad Direnci" misyonu üzerinde durulup ilk deney sonuçlarına dair bilgiler verilmeye çalışılmıştır. FOTON-M3 projesinin diğer misyonları olan TARDIS misyonuna ait yazımıza buradan, RoTaRad misyonuna ait yazımıza ise buradan ulaşabilirsiniz.

Foton, Rus bilim uydu ve yeniden giriş aracı programlarının proje adıdır. Foton projesinin ana odağı ise genel anlamda malzeme bilimi araştırmalarını kapsar, ancak bazı görevlerde biyoloji dahil pek çok farklı disiplini içeren araştırmalar da yapılmıştır. Orijinal Foton serisi, 1985-1999 yılları arasında Plesetsk Cosmodrome'dan 12 lansmanı içeriyordu. Foton-M adı altında ikinci seri ise orijinal Foton üzerinde birçok tasarım geliştirmesini içermekle beraber günümüzde de hala devam ettiriliyor.

80
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bunu sadece Evrim Ağacı'nın eskileri bilir. 2010 yılında kurulan Evrim Ağacı'nın en önemli parçalarından biri, evrim ve ilgili konularda ürettiğimiz devasa Makale Arşivi'mizdi. Bu arşivimiz, her geçen gün daha da büyüyen şekilde yoluna devam ediyor. Nostalji yapmak isteyenlere önerilir!

Ögetay Kayalı
Yazar 31 Aralık 2023 21 dk.

Evrenin şu anda genişliyor olduğu gözlemi bizi, evrenin geçmişte çok daha küçük, dolayısıyla yoğun ve sıcak bir hacimde sıkıştığı fikrine götürdü. Peki evren, böylesine ufak bir noktadan nasıl ortaya çıktı?

Kozmik zamanın en erken anlarında, enerjiler ve koşullar o kadar aşırıydı ki, bu konuda geliştirdiğimiz teorilerin yanlış olma ihtimali, doğru olma ihtimalinden çok daha yüksektir. Bir örnek vermek gerekirse, giderek popülerleşen ve doğru oldukları konusundaki güvenimizin giderek arttığı ebedi enflasyon teorileri, "kozmik enflasyon" denen olayın evrenin büyük bölümünde sonsuza kadar sürdüğünü öne sürerek, bu yazıda sürekli bahsedeceğimiz "Büyük Patlama'dan bu yana geçen nn saniye" kavramını tanımsız hale getirmektedir. Bu nedenle, en erken aşamalar hâlen aktif bir araştırma alanıdır ve hâlâ spekülatif olan ve bilimsel bilgi geliştikçe muhakkak değişecek olan fikirlere dayanmaktadır.

72
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Öne Çıkan İnceleme
Ebru Tuba Ölçücü
İnceleyen 30 Nisan 2024
Son zamanlarda beni fazlasıyla düşündürten bir yapıt. Farklı uluslardan, dinlerden, ideolojilerden, devletlerden, dillerden, renklerden, kültürlerden ve iklimlerden insanların ne kadar "uzak" ama bir o kadar da yakın olduğunu hatırlatıyor. Belgeselde herhangi bir konuşma metnine bağlı seslendirmenin olmaması, salt biçimde arka plan müziğini ve yeri geldiğinde insanların dua - ritüellerinin seslerini duymak da içten içe insanın bir şeylere bağlanma isteğinin dışa vurumunu anlatıyor. Dünyanın her bir yanından insan ve doğanın uyum içinde olduğu, bazen de tam tersi birbirinden ne kadar uzaklaştığını gösteren kesitlerden meydana geliyor. Çıkarılacak çok şey, öğrenilecek çok fazla şey var Dünya'da.
Belgesel
9.2/10
(10 Kişi)
Puan Ver
Yönetmen: Ron Fricke
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Bu inceleme Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
20
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gökhan Büyükbaki
3 gün önce
1983 Tarzı felsefi altyapısı olan bir kitap önerebilirmisiniz
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sevcan Aslan
Sevcan Aslan
172.2K UP
Yazar 3 Şubat 2021 4 dk.

Kadmiyum, sembolü "Cd" ve atom numarası 48 olan kimyasal bir elementtir. Bu yumuşak, gümüşi beyaz metal, grup 12'deki diğer iki kararlı metal olan çinko ve cıva ile kimyasal olarak benzerdir. Çinko gibi bileşiklerinin çoğunda +2 oksidasyon durumu gösterir ve cıva gibi, 3'ten 11'e kadar olan gruplardaki geçiş metallerinden daha düşük bir erime noktasına sahiptir. Dünya'nın kabuğundaki ortalama kadmiyum konsantrasyonu milyonda 0,1 ile 0,5 parça (ppm) arasındadır.

Kadmiyum, çoğu çinko cevherinde küçük bir bileşen olarak bulunur ve çinko üretiminin bir yan ürünüdür. Kadmiyum, uzun süre çelik üzerine korozyona dayanıklı kaplama olarak kullanılmış ve kadmiyum bileşikleri kırmızı, turuncu ve sarı pigmentlere sahip olarak camı renklendirmek ve plastiği stabilize etmek için kullanılmaktadır.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Osman Akman
Osman Akman
136.3K UP
Çeviren 17 Kasım 2019
Yıldızlar nasıl oluşur? Gökbilimciler bunu bulmaya yardımcı olmak için; Geniş Alan Kızılötesi Araştırma Gezgini, WISE Teleskopu ile kızılötesi dalga boylarında toz bulutları ve bu bulutların içlerindeki yeni doğan yıldızlardan oluşan bu cezbedici sahte renk kompozisyonunu oluşturdular. Fotoğrafı oluşturan bu kozmik tuval; belirgin Ophiuchus takımyıldızının güney kenarına yakın, yaklaşık 400 ışık yılı uzaklıkta, Rho Ophiuchus bulut kompleksinin bir parçası olan en yakın yıldız oluşum bölgelerinden birini gösteriyor. Genç yıldızlar, büyük bir soğuk moleküler hidrojen gazı bulutu boyunca oluştuktan sonra, etraflarındaki tozu ısıtarak bu kızılötesi ışımayı oluştururlar. Oluşum aşamasındaki yıldızlar (İng: "young stellar objects", kısaltması "YSOs"), burada görülen kompakt pembemsi bulutsuların içine gömülüdür. Ancak, bunun dışında optik teleskopların meraklı gözlerinden gizlenirler. Bölgeye nüfuz edebilen kızılötesi ışıkta yapılan bir araştırmaya göre, oluşmuş ve oluşmakta olan yıldızların ortalama yaşlarının sadece 300.000 yıl olduğu tahmin ediliyor. Bu, Güneş'in 5 milyar yıllık yaşına kıyasla son derece genç olduğu anlamına gelmektedir. Sigma Scorpii yıldızını çevreleyen sağ altta göze çarpan kırmızımsı bulutsu, toz saçan yıldız ışığı tarafından üretilen bir yansı bulutsudur. 2012 yılında yayımlanan ve WISE'den alınan bu görüntü, neredeyse 2 derecelik bir alanı kapsamaktadır. Aynı zamanda, Rho Ophiuchi bulutunun tahmini 14 ışık yılı mesafesini de kapsıyor.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Göktuğ Kaçıra
Yazar 29 Eylül 2021 3 dk.

Zehirli ve zehirci birçok hayvan olduğunu biliyoruz. Ancak kuşlarda bu özelli,k diğer hayvanlara göre çok daha nadir görülüyor gibi duruyor. Buna rağmen, Kuşlar Alemi'nde de zehirli (İng: "poisonous") bazı türler bulmak mümkün. Bu yazımızda, bu türlere ve özelliklerine genel bir bakış atacağız.

Zehirli kuşların en ünlüsü Kukuleteli Pitohui'dir. 1992 yılında bu ilginç türün zehirli olduğunun keşfi, uzun bir süre boyunca zehirli hiçbir üyeyi barındırmadığı düşünülen Kuşlar Sınıfı'nda da zehirli türler olabileceğini göstermiştir.

24
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Ali Berk Dede
Ali Berk Dede
100.3K UP
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Eğitim, kültür ve bilgi aydınlığa açılan en geniş penceredir.
Eğitimdir ki bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.
En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır.
Kaynak: İnternet Sitesi
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Soner Mutlu
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, Antalya
Televizyon üzerinde gördük ve eklemek istedik altın renkli çok güzel bir örümcek zıplayan örümcek olarak geçiyor ve tamamen zararsız olduğu söyleniyor
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Eric Rose
Eric Rose
209.1K UP
Blog Yazarı 9 dk.

Max Tegmark’ın “Matematiksel Evren Hipotezi,” evrenin ve tüm fiziksel gerçekliğin yalnızca matematiksel yapılardan oluştuğunu ileri süren bir teoridir. Tegmark, bu görüşüyle kozmolojide alışılmış yaklaşımların dışına çıkarak, evrenin temel doğasını anlamaya yönelik radikal bir bakış açısı sunmaktadır. Ona göre, evrende gördüğümüz tüm fenomenler, aslında kendine özgü matematiksel yapılardan oluşur; başka bir deyişle, evrenin özü yalnızca matematiksel ilişkiler ve yapılar üzerine kuruludur. Bu hipotez, bilim dünyasında ve felsefede önemli tartışmalara yol açmıştır, çünkü matematiğin fiziksel gerçekliği nasıl kapsayabileceği sorusu hem deneysel hem de felsefi bir problem olarak görülmektedir.

Matematiksel Evren Hipotezi’nin Temel Varsayımları

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
🔬 Füzyon, yani hafif atom çekirdeklerinin birleşmesiyle enerji açığa çıkması, yıldızların içindeki prosesi dünyaya taşımaya çalışmak demektir. Ancak bu süreç laboratuvarda taklit edilecek kadar basit değil.
🌡️ Hidrojen izotoplarının birleşmesi için gereken sıcaklıklar 100 milyon °C’yi, basınçlar ise Güneş’in merkezine yaklaşan düzeyleri bulur. Bu ortamı güvenli ve sürdürülebilir şekilde yaratmak, bugünün mühendisliğinin sınırlarını test ediyor.
📉 Füzyon deneylerinde kullanılan enerjiden daha fazlasını elde etmek hâlâ deneysel kalıyor.
🌍 Eğer başarılı olursak füzyon enerjisi karbon salınımı yapmaz, yan ürünü radyoaktif atık neredeyse yoktur ve enerji kaynağı neredeyse sınırsızdır. Bir elektriğe bağımlı dünya için gerçek bir “oyun değiştirici” olabilir.
🧠 Ancak bu hedefe ulaşmak için manyetik hapsolma, lazer uyarmalı plazma kontrollü reaksiyonlar ve süper iletken yapıların gelişimi gibi bir dizi teknolojik devrim gerekiyor.
✨ Bu da gösteriyor ki Dünya enerjisinin geleceği, aslında küçük bir Güneş yaratabilme kapasitemize dayanıyor.
Yazar: Yasemin Akın
Editör: Çağrı Mert Bakırcı
ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Mikroskop insana önemini gösterdi; teleskop da önemsizliğini...
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
34
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close