Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.7K UP
Ekleyen 7 Kasım 2022 47 dk.

Malign Melanom olarak da adlandırılan Melanom, öncelikle melanin pigmentini üreten hücreler olan melanositleri etkileyen bir cilt kanseri türüdür. Ayrıca, gözün koroid tabakasında, leptomeninkslerde (pia veya araknoid mater) ve tırnak yataklarında da gelişebilir. Primer yeri bilinmeyen metastatik melanom sadece lenf nodlarında bulunabilir.

Melanomun birincil nedeni, cilt pigmenti melanin düzeyi düşük olanlarda ultraviyole ışığa maruz kalmaktır. Çok sayıda beni olanlar, etkilenmiş aile üyeleri öyküsü ve zayıf bağışıklık fonksiyonu olanlar daha büyük risk altındadır. Tanı, potansiyel olarak kanserli olma belirtileri gösteren herhangi bir cilt lezyonunun biyopsisi ve analizi ile konulur.

78
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.6K UP
Yazar 1 gün önce 7 dk.

Zeka ve mantık oyunları, bireylerin bilişsel gelişimini desteklemede önemli bir araç olarak görülmektedir. Bu oyunlar sadece eğlence amacı taşımakla kalmayıp aynı zamanda problem çözme, analitik düşünme ve dikkat toplama gibi zihinsel becerilerin gelişimine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda öne çıkan oyunlardan biri de “Kendoku”dur. İlk olarak 2004 yılında Japon matematik öğretmeni Tetsuya Miyamoto tarafından geliştirilen Kendoku, temel aritmetik işlemler ile mantıksal çıkarımı birleştiren özgün bir sayı bulmacasıdır. Oyunculardan belirli matematiksel kurallara uygun şekilde sayıları yerleştirmelerini isterken aynı zamanda oyuncuların satır ve sütunlarda tekrar etmeyen çözümler üretmelerini zorunlu kılar. Bu yönüyle hem klasik sudokuya benzer hem de ondan farklı olarak işlem odaklı düşünmeyi teşvik eder. Gerek sınıf içi eğitimde gerekse bireysel gelişimde kullanılabilen bu oyun, özellikle çocuklar ve gençler için matematiği eğlenceli hale getiren alternatif bir öğrenme yöntemi sunmaktadır.

Bu makalede Kendokunun tanımını ve tarihçesini, oynanış biçimini ve eğitsel faydaları detaylı şekilde incelenerek bu oyunun zihinsel gelişim ve akademik başarı üzerindeki etkileri değerlendirilecektir.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnci Şardağ
İnci Şardağ
58.9K UP
Yazar 24 Ocak 2021 9 dk.

Evrilebilirlik (ya da evrimleşebilirlik), en basit tanımıyla doğal seçilimin etkili olduğu bir evrim sistemi içerisinde, bir canlının kalıtsal fenotipik varyasyonlar geliştirme kapasitesidir. Daha detaylı açıklamak gerekirse evrilebilirlik; tür içerisindeki bir popülasyonun genetik çeşitlilik oluşturma yeteneğinden öte, doğal seçilimin etkili olduğu bir evrim sistemi içinde uyumsal yani adaptasyon sağlayan genetik çeşitlilik oluşturma yeteneğidir. Burada uyumsal veya adaptasyon sağlayan genetik çeşitlilik oluşturma yeteneğinden kasıt, popülasyonun yararına olacak çeşitliliğin kazanılmasıdır

Aynı zamanda evrilebilirlik; evrimsel sürece hücre biyolojisi, gelişim biyolojisi ve moleküler biyoloji gözünden modern bir bakış olarak da düşünülebilir. Darwin’in evrim teorisinin de yansıttığı gibi evrim; oldukça başarılı işleyen, bir o kadar da yaratıcı ve doğal ilkelerin ürünü olan bir süreçtir. Evrim kuramının tam olarak anlaşılması ve eksikliklerinin giderilebilmesi için evrilebilirlik kelimesinin de doğru bir şekilde anlaşılması gerekir. Bunun için öncelikli olarak Darwin’in evrim teorisi fikrine biraz daha yakından göz atalım.

102
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Erkmen
Uyarlayan 1 gün önce 3 dk.

Arkeoloji, eski dönemlerde yaşamış insanları ve onların geride bıraktığı eserleri inceleyen bilim dalıdır. Bilimsel çalışmalar, pek çok kalıntının incelenmesiyle gerçekleştirilir. Basit eşyalar, piramitler, tapınaklar ve mezarlar; incelenen kalıntılar arasında yer alır. Yapılan çalışmalar sayesinde geçmiş insan yaşamlarıyla ilgili detaylı bilgilere ulaşılır. Peki ama arkeoloji tam olarak nedir? Kapsamı ve daha fazlası![1]

Eski zamanlarda yaşamış insanlar hakkında nasıl bilgi sahibi oluyoruz? Eğer ki geride yazılı herhangi bir kayıt bırakmadılarsa hangi tanrılara taptıktıklarını, ne yiyip ne içtiklerini veya ne tür kıyafetler giydiklerini nasıl biliyoruz?

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Erim Başkütük
Alıntıyı Ekleyen 15 Ağustos 2023
O zamanlar bir kurt görünce fırsatı hiç kaçırmazdık... Çiftelerimiz boşaldığında yaşlı kurt yerdeydi ve bir yavrusu asla aşamayacağı bir kayanın üzerinde yaralı ayağını sürüklüyordu... Yanına geldiğimizde kurt'un gözünde öfkeli yeşil bir ateşin yavaş yavaş söndüğünü gördüm. O zaman anladım ki ve o günden beri hiç unutmadım, o gözlerde ilk kez rastladığım bir şey vardı, öyle bir şey ki onu yalnız o ve dağ biliyordu.
Kaynak: Solucanlara Piyango Çalan Adam Ekolojinin Vicdanı bölümü sayfa 85
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Arda Dalkıran
Arda Dalkıran
101.4K UP
Alıntıyı Ekleyen 8 saat önce
İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez...
Kaynak: Cemile
Kitap
10.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Dzamilya
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beyza Pullu
Beyza Pullu
121.5K UP
Yazar 19 Şubat 2021 4 dk.

Karbon ayak izi; alınan her ürün veya gerçekleştirilen her faaliyet için farklı süreçlerde atmosfere salınan karbon gazı toplamı olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, kurum veya bireylerin, ulaşım, ısınma, elektrik tüketimi vb. faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının miktarıdır.

Besin tercihlerimizin de karbon ayak izimize etkisi vardır. Her besinin, üretim sürecinden sofraya gelene kadarki sürede geçirdiği tüm işlemler o besinin karbon ayak izini belirler. Üretiminde harcanan su, ulaşımı, taşıma için soğuk zincire ihtiyaç duyulup duyulmaması, üretim süreci gibi birçok faaliyet bu konuda belirleyicidir. Bunu daha iyi anlamak için, çeşitli besinlerin sera gazı (İng: "Greenhouse Gas" veya kısaca "GHG") üretimlerine bakalım;

34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Osman Akman
Osman Akman
136.3K UP
Çeviren 17 Şubat
Gökyüzünde neler oluyor? 10 Şubat 2025 Pazartesi günü, SpaceX roketinin fırlatılmasından kaynaklanan fotojenik duman izleri, Güney Kaliforniya ve Arizona'nın bazı bölgeleri üzerine yayılan oldukça etkileyici bir manzara oluşturdu. Kaliforniya'nın Lompoc kenti yakınlarındaki Vandenberg Hava Kuvvetleri Üssü'nden fırlatılan ve ilerledikçe dev bir uzay balığı şeklini alan dumanlar, batmakta olan Güneş tarafından arkadan aydınlatıldığı için bir hayli parlaktı. Falcon 9 ailesine ait olan bu roket, taşıdığı 23 Starlink iletişim uydusunu başarıyla Dünya'nın alçak yörüngesine ulaştırdı. Fırlatmanın ilk aşamasından çıkan dumanlar görselin sağ tarafında görülürken yükselmekte olan üst aşama roketi de sol tarafta, dumanların uç noktasında yer alıyor. Kadrajın yukarısında yer alan Venüs ise en sağdaki parlak sokak lambasının ışıltısıyla aydınlanan bu manzaraya son dokunuşu yapıyor. Bu etkileyici fotoğraf, gün batımından sonra Arizona eyaletinin başkenti olan Phoenix şehri yakınlarından batı yönünü çerçeveleyecek şekilde çekildi.
5
0 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
580.2K UP
2 gün önce
NASA astronotu Jonny Kim ile Rus uzay ajansı Roscosmos’un kozmonotları Sergey Ryzhikov ve Alexey Zubritsky, 9 Aralık 2025’te Soyuz MS-27 uzay aracıyla Dünya’ya dönüyor. Üçlü, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) 8 Aralık akşamı ayrıldı ve yaklaşık 3,5 saatlik yolculuğun ardından Kazakistan steplerine iniş yapması planlanıyor. Yeniden giriş ve iniş süreci NASA tarafından canlı olarak yayınlanacak.

Astronotlar, 8 Nisan 2025’te ISS’ye ulaşmalarının ardından yaklaşık 245 gün boyunca yörüngede kaldı. Bu süre boyunca Dünya’yı 3.920 kez dolaştılar ve toplamda yaklaşık 167 milyon kilometre yol kat ettiler. Görev, Jonny Kim ve Alexey Zubritsky’nin ilk uzay uçuşu olurken, Sergey Ryzhikov için üçüncü ISS görevi oldu.

Mürettebatın ayrılmasıyla uzay istasyonunda yedi astronot kalmaya devam ediyor. ISS operasyonları ise yeni gelen ekiplerle kesintisiz biçimde sürüyor. Soyuz kapsülünün güvenli inişi, hem NASA hem de Roscosmos için rutin fakat kritik bir görev aşaması olarak dikkat çekiyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
İnceleyen 1 gün önce
Murray Bookchin – Özgürlüğün Ekolojisi, modern dünyanın hem ekolojik krizini hem de bu krizin arkasındaki düşünsel kökenleri hedef alan en bütünlüklü siyasal-felsefi eserlerden biridir. Bookchin bu kitabında çevre sorunlarını teknik ya da yalnızca ekonomik meseleler olarak değil, insanın insan üzerindeki tahakkümünden türeyen tarihsel–toplumsal ilişkilerin bir sonucu olarak ele alır.

Kitabın temel savı , Doğa üzerindeki egemenlik fikri, insanın insana egemen olmasının bir uzantısıdır. Bookchin’e göre ekolojik yıkım, kapitalizmin ya da sanayileşmenin rastlantısal bir sonucu değil; hiyerarşi, otorite ve tahakküm üzerine kurulu uygarlık biçiminin zorunlu bir ürünüdür. İnsan, doğayı “kontrol edilmesi gereken bir nesne” olarak tanımladıkça, özgürlüğü de doğadan ve toplumsal bağlardan kopuk, soyut bir bireysel hak olarak düşünmeye başlar.

Özgürlüğün Ekolojisi, tarihsel bir anlatı üzerine kuruludur. Bookchin, ilkel-komünal toplumlardan itibaren hiyerarşinin, patriarkanın ve sınıf ilişkilerinin nasıl ortaya çıktığını izleyerek, ekolojik krizin yalnızca modern döneme özgü olmadığını; ancak modernitede kurumsallaşarak yıkıcı bir boyut kazandığını gösterir. Bu tarihsel yaklaşım, kitabı salt bir çevre manifestosu olmaktan çıkarıp bir uygarlık eleştirisine dönüştürür.

Eserde özgürlük, klasik liberal anlayışta olduğu gibi bireyin sınırsız tercih kapasitesi olarak tanımlanmaz. Bookchin için özgürlük, toplumsal sorumlulukla birlikte var olur. Doğadaki ekosistemler nasıl karşılıklı bağımlılık temelinde işliyorsa, insan toplumları da eşitlikçi, yerel ve yatay ilişkilerle örgütlendiğinde özgürleşebilir. Bu nedenle Bookchin, merkezi devlet yapılarını ve kapitalist üretim ilişkilerini hem ekolojik hem de ahlaki açıdan eleştirir.

Kitabın en güçlü yanlarından biri, ekolojiyi etik ve siyasal bir sorun olarak temellendirmesidir. Doğanın “korunması” gereken bir kaynak değil, insanla birlikte evrilen canlı bir bütün olduğunu savunur. Bu noktada Bookchin’in “sosyal ekoloji” kavramı öne çıkar: Ekolojik sorunlar ancak toplumsal eşitsizlikler, iktidar ilişkileri ve tahakküm biçimleri ortadan kaldırıldığında çözülebilir.

Sonuç olarak Özgürlüğün Ekolojisi, okuyucuya hazır çözümler sunmaktan çok, özgürlük kavramını kökten yeniden düşünmeye çağırır. Bookchin, özgürlüğün doğaya karşı değil, doğayla birlikte kurulabileceğini; insanın ancak hiyerarşisiz, adil ve ekolojik olarak uyumlu bir toplumda gerçekten özgür olabileceğini savunur. Bu yönüyle eser, hem ekoloji hareketi hem de özgürlük düşüncesi için hâlâ güncelliğini koruyan radikal bir başyapıttır.
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Hiyerarşinin Ortaya Çıkışı ve Çözülüşü
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İbrahim Uzun
Seslendiren 28 Mart 2022 22:39
Son dönemde haberlerde veya internette bolca adını duymuş olabileceğiniz "NFT", yani "Non-Fungible Tokens" kavramını Türkçeye Gayrı-Misli Jetonlar olarak...
Bionluk Logo sponsorluğunda seslendirildi.
58
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Tan Yıldız
Tan Yıldız
56.8K UP
Yazar 1 Mart 2021 3 dk.

Eylül 2020'de Nature dergisinde yayımlanan makalelerinde Hugo Zeberg ve Svante Pääbo, COVID-19'u ağır geçiren hastalardan alınan örnekler üzerinde yaptıkları iki genom çapında ilişkilendirme araştırmasından yola çıkarak, Neandertaller'den modern Homo sapiens'e 3. kromozom üzerinde miras kalan bir gen kümesinin, COVID-19 ile ilişkili solunum yetmezliği gibi semptomların görülme olasılığını arttırdığını öne sürmüşlerdi. 2 Mart 2021'de PNAS dergisinde yayımlanacak yeni makalelerinde ise, zıt bir sonuca ulaştılar.

İlk çalışmalarında 3. kromozom üzerindeki bir genom bölgesinin etkilerini tanımlayan Zeberg ve Pääbo, bu sefer 12. kromozom üzerinde Neandertal kökenli bir genom bölgesinin etkilerini incelediler. Bu gen bölgesinin SARS-CoV-2 isimli virüsün enfekte ettiği hastaların COVID-19'u ağır geçirme olasılıklarını %22 azalttığını gösteren araştırmacılar, bu bölgenin RNA virüsleri ile etkileşime geçen proteinleri dizilediğini gösterdiler.

31
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gencay Kaan Polat
Yazar 1 Ocak 2021 21 dk.

DNA, canlıların bütün genomik verilerini içerisinde bulunduran, hücrelerin "yönetici molekülü"dür. DNA, içerisinde bulunan bilgileri (genleri) RNA’lar aracılığıyla protein şeklinde ifade eder. DNA’nın sekanslanması (dizilenmesi), DNA’daki nükleotit dizilimlerini çözmek, yani aslında DNA’yı okumak anlamına gelir.

Genomların sekanslanması, DNA’nın yapısının 1953’de Franklin, Watson ve Crick tarafından aydınlatılmasının ardından, biyologlar tarafından üstünde çalışılan bir konu olmuştur. Özellikle insan genomunun sekansının aydınlatılması, genetik hastalıkların tedavi edilmesine giden sürecin ilk basamağı olduğu için ayrı bir önem kazanmıştır.

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
İnceleyen 1 gün önce
Cengiz Aytmatov – Toprak Ana, savaşın ve yoksulluğun ortasında insanla toprak arasındaki etik ve varoluşsal bağı merkezine alan, sade diliyle derin bir ağıt niteliği taşıyan bir romandır. Aytmatov bu eserde büyük politik söylemlerden çok, acıya rağmen ayakta kalmaya çalışan sıradan insanların sessiz direncini anlatır.

Romanın merkezinde Tolgonay vardır. O hem bir anne hem bir emekçi hem de toprağın sesi gibidir. Toprak, romanda cansız bir nesne değil; konuşan, tanıklık eden, acıyı taşıyan yaşayan bir özneye dönüşür. Tolgonay’ın toprağa seslendiği an, romanın felsefi kalbini açar:

“Toprak Ana, söyle bana, insan neden acı çeker?”

Bu soru, yalnızca bireysel bir yasın değil, insanlık durumunun sorusudur. Savaş, romanda soyut bir felaket değil; oğullarını, eşini ve hayatını yitiren bir kadının somut deneyimi olarak karşımıza çıkar.

Aytmatov’un toprağı bir anne metaforuyla kurması bilinçlidir. Toprak hem besler hem alır; hem umut verir hem kaybı saklar. Romanda bu iki yönlülük şu ifadeyle yankılanır:

“Toprak bağrına basar her şeyi; sevinci de acıyı da.”

Burada toprak, insanın yazgısına kayıtsız değildir; ama adildir. İnsan ne ekerse, onu biçer. Emek, acı ve sabır iç içedir. Bu nedenle Toprak Ana, kaderci değil; acıdan doğan bir bilgelik taşır.

Savaş eleştirisi romanda açık sloganlarla değil, suskunlukla yapılır. Tolgonay’ın kayıpları karşısındaki sessizliği, binlerce sözden daha ağırdır. Aytmatov bu durumu yalın bir cümleyle ifade eder:

“Savaş insanı yalnız bırakır, kalabalıklar içinde bile.”

Bu bakımdan roman, sadece savaş karşıtı değil; insanı araçsallaştıran her düzenin eleştirisidir. Kadınlar ve yaşlılar, üretmeye ve yaşamı sürdürmeye mecbur kalırken, savaşın “kahramanlık” anlatısı bilinçli olarak dışarıda bırakılır.

Sonuçta Toprak Ana, toprağı vatan olarak yücelten romantik bir metin değildir; emeğin, kaybın ve direncin ahlakını anlatır. Aytmatov, insanın toprağa hükmeden değil, onunla birlikte var olan bir canlı olduğunu hatırlatır. Roman kapanırken geriye şu düşünce kalır: İnsan her şeyini kaybedebilir, ama toprağa tutunduğu sürece yeniden yaşamayı öğrenebilir.

Bu yönüyle Toprak Ana, sadece bir savaş romanı değil; insanlık onurunun, acı içinden filizlenen umudun edebi ifadesidir.
Kitap
9.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Toprak Ana
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hatice Kutbay
ANTROPOLOJİ DE YÜKSEK LİSANS YAPIYORUM 13 saat önce Sen de Cevap Ver

“Tanrı, ruhuyla bilincinin; bilinciyle de hafızasının kum tanesi kadar küçük bir bölümünü insana bırakmış olsaydı, insan nedir?” sorusu, klasik teodise ya da inanç tartışmasının ötesinde; ontoloji, bilinç felsefesi ve felsefi antropolojinin temel meselelerine dokunan güçlü bir düşünce deneyidir. Bu varsayım, insanı ne mutlak özne ne de salt biyolojik bir varlık olarak ele alır; aksine onu sınırlı pay alınmış bir bilinç kıvılcımı olarak konumlandırır.

Bu çerçevede insan, Tanrısal bütünlüğün minyatür bir temsili değil; kopmuş, eksilmiş ve sınırlanmış bir bilinç olarak anlaşılır. Plotinos’un Yeni-Platoncu emanasyon öğretisinde olduğu gibi, mutlak Bir’den uzaklaştıkça varlık yoğunluğunu kaybeder. İnsan, en alt basamakta yer alır; duyumsar, hatırlar ve düşünür ama bunları bütüne hâkim olacak biçimde değil, kırık ve parçalı olarak yapar. Bu nedenle insan bilinci, hakikati taşımaz; ona yalnızca yaklaşır. Hakikatle ilişkisi sahiplik değil, hasret ilişkisidir.

Modern bilinç felsefesi açısından bakıldığında, bu düşünce deneyinin çarpıcı yönü şudur: İnsan bilinci her şeyi kavrayabilecek yetenekte değildir, fakat kavramsızlığının farkındadır. Thomas Nagel’in belirttiği gibi bilinç, üçüncü şahıs açıklamalarına indirgenemez; öznel deneyim her zaman “bir şey gibi olma” hâlini içerir. Eğer insana Tanrısal bilinçten yalnızca bir zerre verildiyse, bu zerre bilginin kendisi değil, bilmenin yükünü beraberinde getirir. İnsan bilir ki eksiktir; işte onu diğer canlılardan ayıran tam da bu farkındalık derecesidir.

Tüm Reklamları Kapat

Bu noktada hafıza kavramı merkezi bir rol oynar. Henri Bergson’a göre hafıza, sadece depolama işlevi değildir; bilincin sürekliliğini kurar. Eğer insana Tanrısal hafızadan bir “iz” bırakıldıysa, bu iz geçmişi hatırlamaktan çok, bütünlüğü arama eğilimi olarak tezahür eder. İnsan geçmişi, kimliği ve anlamı birleştirmeye çalışır çünkü içkin olarak bir “tamlık” bilgisine sahiptir; fakat o tamlığa erişemez. Bu durum, insanı ontolojik olarak dramatik bir varlık hâline getirir.

Felsefi antropoloji geleneğinde (Scheler, Gehlen), insan sıkça “eksik varlık” olarak tanımlanır. Ancak bu eksiklik biyolojik ya da zihinsel bir yoksunluk değildir; metafizik bir kırılmadır. Tanrısal ruhtan pay almış ama Tanrı olmaktan sonsuz derecede uzak düşmüş bir varlık, ne mutlak hayvana ne de mutlak tanrısallığa aittir. İnsan bu yüzden kültür üretir, mit kurar, sanat yapar ve ahlak geliştirir. Bunların hiçbiri yeterlilikten değil, eksiklikten doğar.

Bu varsayım altında insan, Tanrı’nın sureti değil; Tanrı’dan kopmanın yankısıdır. Bilinci, gerçeği tam olarak kuşatamaz; hafızası her zaman parçalıdır; anlam üretimi ise asla tamamlanmaz. Ancak tam da bu sınırlılık sayesinde insan etik bir özne hâline gelir. Eğer insana daha fazla Tanrısal bilinç verilmiş olsaydı, özgürlük anlamsızlaşırdı; çünkü mutlak bilgi, seçimi ortadan kaldırırdı. Eksiklik, insanın trajedisi olduğu kadar etik imkânıdır.

Sonuç olarak bu düşünce deneyinde insan, Tanrı’nın küçük bir kopyası değil; Tanrısal olanı hatırlamaya çalışan bilinçli bir kırılmadır. İnsan ne olduğu sorusuna verilebilecek en tutarlı yanıt şudur: İnsan, kendisini aşan bir bütünlüğün farkında olan ama ona hiçbir zaman tam olarak erişemeyen varlıktır. Onun değeri, taşıdığı parçanın büyüklüğünde değil; bu parçanın sınırlılığını bilerek yaşamaya devam etmesindedir.

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Erdem Eren
Üye
Bundan 10 yıl önce, ülkenin en iyilerinden kabul edilen bir üniversiteye yerleşmiştim. Ancak kendimi oraya ait hissetmiyordum. Bir şeyler yanlıştı. Sonra Evrim Ağacı ile tanıştım, o zamanlar Facebooktaydı. Makalelere gömüldükçe ufkum açıldı, sorgulamaya başladım. İlk yerleştiğim üniversitede ders dinlememişimdir Evrim Ağacı okuduğum kadar :). Tabi merak ettim kim bu Evrim Ağacı, tabu konuları rahatça konuşabildiklerine göre özgür düşünce ortamına sahip olmalılardı. Sonra ODTÜ'lü olduklarını öğrendim. Yanlış yerde geçirilen 1 senenin sonunda da ODTÜ'ye geçiş yaptım. Ve gerçekten de eskisi gibi olmadım. O günün koşullarına göre delice bir hareketti, en gurur duyduğum deliliğim oldu :). Ait hissetmediğiniz yerde, ufkunuzu kısıtlayan ortamlarda, sizi aşağı çeken insanların yanında olmayın. Zincirlerinizi kırın. Bana bu yolculukta ilham olduğun için teşekkürler Evrim Ağacı!
EtkinlikEğitim
Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce İstanbul₺200,0013 Aralık
İngilizce Konuşma Kulübü – English Speaking Club
13 Aralık 2025 15:00 tarihinden 13 Aralık 2025 17:00 tarihine kadar.

İngilizce konuşma kulübümüz sizi bekliyor!

Sağlık, psikoloji, turizm, kültür ve etik gibi birçok konuda yapay zekanın geleceğimizi nasıl etkileyeceğini tartışacak ve BM simülasyonunda belirleyeceğiz.

Komitelerimize katılmak ve delege olmak için kayıt olmayı unutmayın. Kayıt olduğunuzda size etkinlikten önce mail yoluyla temsil edeceğiniz ülkeyi ve dahil olduğumuz komiteyi göndereceğiz.

Siyasi konulara girmeden size verilen ülkenin temsiliyetini yapmak adına, komitenizdeki konuyla ilgili önceden biraz düşünerek hazırlık yaparak gelmenizi rica edeceğiz.

Etkinlik günü komitelerinizde yapay zekanın farklı alanlarda geleceğimizi nasıl yönlendireceğini tartışacak ve argümanlarda bulunacağız.

Etkinliğimiz Evrim Ağacı İstanbul topluluğu ekibimizden, 8 yıldır İngilizce öğretmenliği yapmakta olan Yaren Filiz Koşaner moderatörlüğünde gerçekleşecektir.
——————–
Our English Speaking Club is waiting for you!

We will explore how artificial intelligence may shape our future in areas such as health, psychology, tourism, culture, and ethics and more. We’ll simulate it through a United Nations–style committee experience.

Don’t forget to register if you’d like to join our committees and become a delegate!

Once you register, you will receive an email before the event with the country you will represent and the committee you will join.

To ensure a smooth experience, we kindly ask you to prepare in advance: without diving into political issues, please think about how your assigned country would approach the committee’s topic and come ready with ideas.

On the event day, you will discuss how AI may influence our future in different fields and present your arguments within your committees.

The event will be moderated by Yaren Filiz Koşaner from our Evrim Ağacı Istanbul Organisation who has been an English teacher for 8 years.

Konum: Vogs Coffee Bahariye

Devamını Göster
6
1 Yorum
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
160.6K UP
Gözlemi Yapan 1 gün önce Türkiye, İzmir
📍 Yer bilgisi: İzmir
📅 Tarih ve saat: 7 Aralık 2025
🌡️ Hava durumu: Parçalı bulutlu / hafif yağışlı
🌡️ Sıcaklık: 12 °C
💧 Nem ve yağış durumu: Orta–yüksek nem
🌿 Habitat tipi: Maki+odunsu bitki örtüsü
🪨 Zemin özellikleri: Humuslu, organik maddece zengin toprak
🧭 Yön / konum: Kuzey
8
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yasin Tuna Kurşunlu
Yazar 11 Kasım 2022 3 dk.

Bilişsel deneyimlerimiz kültürümüzden etkilenebilir mi? Etkilenebilirse bu etki ne kadar güçlü olabilir? Luhrmann ve meslektaşları, bilişin yalnızca psikolojik ve sinirbilimsel olgulara indirgenemeyeceği fikrinden yola çıkarak bu sorulara ışık tutabilecek bir araştırma yürüttüler.[1] Onlara göre aslında kültürel etmenler de bilişsel olguların temel belirleyenlerinden olabilir.

Bu, iddialı olduğu kadar incelemesi çetrefilli olan da bir fikir. İddialı, çünkü bu fikir bilişsel bilim ve antropolojiyi birbirine derinden bağlıyor.[3] Çetrefilli, çünkü etnografik metodlar bilişsel psikolojide kullanılan metodlar gibi deneysel değil ve onlara kıyasla oldukça nitel.

27
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Elif Hazal Kaya
Elif Hazal Kaya
83.5K UP
Uyarlayan 30 Ağustos 2019 18 dk.

Yumurta, dünyada en çok tercih edilen temel besin maddelerinden birisidir. Tercih edilmesinin başlıca sebepleri arasında kolay ulaşılabilir olması ve anne sütüne en yakın protein kompozisyonunu içermesi sayılabilir. Ancak yumurtanın sarısının yüksek kolesterol değerine sahip olmasına ve bu yüzden de damar sertliklerine, yani aterosikleroza neden olabileceğine dair insanlar arasındaki söylentiler yüzünden yumurta toplumlar ve hatta ülkeler nezdinde kötü bir üne kavuşmuştur. Peki yumurta sarısındaki kolesterol tanecikleri, gerçekten de kalbe giden koroner damarları tıkayarak kalp krizine neden olabilir mi?

Kolesterolü muhtemelen duymuşsunuzdur fakat ne anlama geldiğinden emin olmayabilirsiniz. Kolesterol, yağların balmumu gibi kolay şekil alabilen bir türüdür ve kanınızın içinde tüm vücudunuzda dolaşır. Yağlar suda çözünmeyen maddelerdir bu yüzden kanınızda dağılmazlar. Vücudunuz kolesterol üretir aynı zamanda hayvan temelli gıdalardan da sağlanabilir.

74
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Jj Haruu
7 saat önce
https://www.airline-empires.com/index.php?/topic/65741-can-you-change-names-on-american-airlines-tickets/

https://www.airline-empires.com/index.php?/topic/65746-name-changecan-you-change-names-on-american-airlines-tickets/

https://www.airline-empires.com/index.php?/topic/65751-how-much-is-the-change-fee-for-american-airlines/

0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close