Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 25 Ocak 2019
Evrimin ışığı olmaksızın biyoloji bir veriler yığınıdır. Bunların bazıları ilginç veya merak uyandırıcı olabilir; ancak hiçbir bütüncül anlamı yoktur.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
30
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Ocak 2013 25 dk.

Onu görürsünüz... Gözlerine baktığınızda, kokusunu duyduğunuzda, tenine dokunduğunuzda içiniz içinize sığmaz. Kalp atışlarınız hızlanır, yüzünüz pembeleşir, göğüs kafesiniz üzerinde bir yumru hissedersiniz, karnınızın burulduğunu, içerisinde "kelebeklerin uçuştuğunu" hissedersiniz. Eğer etki yeterince güçlüyse dizleriniz zayıflar ve ağırlığınızı taşıyamamaya başlar. 

Sadece bu kadar değil! Terlersiniz, göz bebekleriniz büyür. Koltuk altlarınızdan ve cinsel organından etrafa, ter kokunuz ile karışacak şekilde düşük miktarda koku hormonları (feromonlar) saçmaya başlarsınız. Bunların miktarı, etkilendiğiniz kişinin çevresinde kalmayı sürdürdüğünüz müddetçe gidere artar. Bu sırada iştahınız kapanır ve mideniz ile bağırsaklarınız daha yavaş çalışmaya başlar, ağzınız kurur. Çünkü vücut hayatta kalmaya yönelik fonksiyonlardan, üremeye (sekse) yönelik fonksiyonlara yönelir. Erkekseniz penisiniz sertleşir, dişiyseniz vajinanız ıslanır ve kabarır. Beyninizin aktivitesi artar, vücut, var olma amacını gerçekleştirmek üzere hazır hale getirilir. 

392
4
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Hevi Elif Engin
Hevi Elif Engin
6.4K UP
Çeviren 14 Ağustos 2018 10 dk.

Biyolojik antropologlar, insanların büyük kuyruksuz maymunlarla ortak evrimsel ilişkilerini anlamak ve genetik geçmişimizin onlarınkinden nasıl farklılaştığını incelemek için genetik verileri kullanırlar.

Kuyruksuz maymunlar ailesi, Hominidae, günümüzde hala var olan dört cinsten oluşur: Sumatra ve Borneo  orangutanlarının dahil olduğu Pongo (orangutanlar), batı ve doğu gorillerinden oluşan Gorilla (goriller), şempanze ve bonobolardan oluşan Pan (şempanze ve bonobolar) ve son olarak da insanlardan oluşan Homo (Görsel 1). Bu cinsler arasından, Afrika büyük kuyruksuz maymunları, Pan ve Gorilla yaşayan en yakın akrabalarımızdır. Biyolojik antropolojinin temel odak noktası, maymunlarla sahip olduğumuz ortak evrimsel ilişkileri göstermek, genetik geçmişimizin onlarınkinden nasıl farklılaştığını incelemek ve son olarak da ‘bizleri insan yapan’ eşsiz adaptasyonları anlamaktır. Bu soruları cevaplamak için, morfolojik, genetik, ekolojik ve davranışsal da dahil olmak üzere pek çok veri türü kullanılmıştır. 20. yüzyıl sonları, insan ve kuyruksuz maymunların ortak evrimsel geçmişine ışık tutan çok sayıda genetik çalışmaya şahit olmuştur. Bu çalışmalar, büyük kuyruksuz maymun türlerinde görülen çeşitliliğin hangi evrimsel süreç sonucunda ortaya çıktığı ve bu süreçlerin türler arasında nasıl farklılaştığı konularını da gündeme getirmiştir. Bu çalışmalar aynı zamanda, Pliyosen Çağ ve Buzul Çağı süresince bir arada yaşayan inanılmaz hominin çeşitliliğine katkıda bulunmuş olabilecek faktörlere ek olarak insanlar ve Afrika kuyruksuz maymunlarının son ortak atasındaki türleşmeyi teşvik etmede katkısı olabilecek faktörler hakkında tartışmalara da sebep olmuştur (Foley 2002).

63
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
🔍 Depersonalizasyon, bir kişi için gerçeklik algısı ile kendi benliği arasına mesafe girdiğinde ortaya çıkar; kişi kendisini dışarıdan izliyormuş gibi hisseder, duyguları yavaşlar veya soluklaşır.

📉 Bu durum genellikle yoğun stres, panik atak, travma ya da uzun süreli yorgunluk gibi tetikleyicilerin ardından zihnin bir koruma mekanizması olarak devreye girmesiyle başlar.

🧬 Klinik düzeye ulaştığında ise kişinin benlik algısındaki bu yabancılaşma günler ya da haftalar boyu sürebilir ve günlük yaşama ciddi şekilde müdahale edebilir.
🔧 Tedavide, “şimdi ve burada”ya dönük farkındalık teknikleri, beden farkındalığı egzersizleri ve gerekirse profesyonel terapi önemli rol oynar.

✨ Unutmayın, bu hisler sizi tanımlamaz, onlar yalnızca geçici bir durumun işaretidir ve yardım almak hem mümkündür hem de iyileşme yoludur!

Yazar: Ayşe Kübra Kaya
Editör: Damla Şahin Uçar

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Esat Kudret
Esat Kudret
719.2K UP
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Meşrulaştırma; Türümüzün Hem Merhemi Hem De Kefaretidir!

Merhem ilaç ve kefaret işlenen günahların karşılığı ödenen diyet olmak üzere…

Genellikle hiç aşık olmayı beklemediğimiz kişiye aşık oluşumuzun aslında çok daha eskiye dayalı ve bizlerin farkında olmadığı öncesi mutlaka vardır. Buna ister uyum ister ardıl, gizli genetik alt yapı isterse göz, ten, koku vb uyumu deyin fark etmez: Size “BUUUUU” der ve dedirtir.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak bunun ötesi daha çok şartlanma ve bu şartlanmayı dayatan ihtiyaçlarla ilgilidir. Ve her ne kadar böyle görünse de mutlaka yukarıda ifade etmeye çalıştığım nüveler içerir. Adı da çok istemek…

Yeter ki bir şeyi aklımıza takmaya görelim ve yeter ki aklımıza taktığımızı akla bürümeye görelim, gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Bu sadece bir insana aşık olmayı istemekle, kafaya takmakla sınırlı değil ne yazık. En akla, hayale gelmeyecek olguları gerçek kılmaya çalışmaya da vesile…

Ve evet eğer çok istersek ve bu isteğimizi akla, mantığa bürür isek; bir insana sırılsıklam aşık olur ve ötesinde onsuz bir hayatı tahayyül bile edemez hale gelebiliriz.

Ancak bu durum aklın hala egemen olduğu yerde muazzam ve ölümsüz bir aşka vesile olabileceği gibi öldüren bir aşka da vesile olabilir. Aman ha: Sevgi karşılık beklenmeden verilen yegane ve en yüce değerdir, koruyasınız… Sevgiyle…

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Ufuk Derin
3.3M UP
Aktaran 29 Temmuz 2024 3 dk.

Bir grup bilim insanı, Precambrian Research dergisinde yayınladıkları çalışmada Dünya'daki karmaşık yaşamın düşünülenden 1,5 milyar yıl önce başlamış olabileceğine dair yeni kanıtlar bulduklarını belirtiyor.[1]

Gabon'da çalışan ekip, 2,1 milyar yıl öncesine ait kayaların derinliklerinde hayvan yaşamı için çevresel koşulların varlığını gösteren kanıtlar keşfettiklerini ancak bu organizmaların bir iç denizle sınırlı kaldığını, dünyaya yayılamadan yok olduğunu vurguluyor.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ömer Meteroğlu
1 gün önce
Uygulamanın otomatik döndürmesi kapatılmalı. Telefonda kapalı olmasına rağmen otomatik olarak ekran dönüyor Android'de . Ben yatarak okumak istiyorum. @cagrimertbakirci 
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kerem Girgin
Kerem Girgin
138.8K UP
Yazar 2 gün önce 11 dk.

Paleontoloji literatüründe "Kambriyen Patlaması" olarak bilinen dönem (yaklaşık 541 milyon yıl önce), Dünya'daki yaşamın aniden ve çarpıcı bir şekilde çeşitlendiği bir aralığı tanımlar. Uzun bir mikrobiyal egemenliğin ardından, günümüzdeki birçok ana hayvan gruplarının ataları, jeolojik zaman ölçeğinde bir göz açıp kapama süresi sayılabilecek bu aralıkta ortaya çıkmıştır.

Literatürde ve çeşitli tartışma bloglarında bu patlama, yaratılışçı argümanları desteklemek için sıklıkla Evrim Teorisi'ne karşı bir argüman olarak sunulsa da bilimsel veriler bunun bir yoktan varoluş olmadığını göstermektedir. Aksine bu olay, değişen ekolojik koşulların tetiklediği hızlı bir evrimsel çeşitlenmedir. Bu nedenle sorulması gereken soru "Neden bu kadar çok tür ortaya çıktı?" değil, "Bu türlerin bu kadar hızlı ve radikal biçimlerde evrimleşmesini tetikleyen çevresel veya ekolojik baskı neydi?" olmalıdır.

8
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emre Mor
Emre Mor
145.6K UP
Uyarlayan 2 Eylül 2020 10 dk.

Yalanlar, kimi zaman gerçeğin üzerini örter, kimi zaman da kendilerine ait bir gerçek oluşturur. Ne kadar dürüst olursanız olun, herkes, her gün yalanlar söyler. Yalan söylememenin tek yolu, hiç kimseyle iletişimde bulunmamaktır ve bu da, günümüz dünyasında pek mümkün görünmüyor. Asıl konumuz, yalan söyleyip söylemediğimiz değil, neden yalan söylediğimizdir.

Bir örnekle izah edelim: Size, içerisinde 20 tane basit matematik sorusunun olduğu bir test verdiklerini hayal edin. Mümkün olduğu kadar fazla soru çözmek için 5 dakikanız var. Ayrıca ne kadar iyi yaparsanız, o kadar fazla para alacaksınız. Zaman dolduğunda ise kağıdı, kağıt öğütücüye atmanız gerekecek.

88
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Alperen Karaçor
Alperen Karaçor
62.2K UP
İnceleyen10 7 Ekim
Bitirmek üzereyim ve keşke bitmese diyorum.
Oldum olası hayatta kalma ve doğada yaşam tarzı konulara ilgili oldum oyunlarda,filmlerde,kitaplarda hep bu tarz içerikler beni çok etkiledi eğer siz de benim gibiyseniz sizin de Robinson Crusoe okumanız lazım.
9.9/10
(27 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 17 Nisan 2011 22 dk.

Bildiğiniz gibi 5 Kasım 2010 tarihinde kurulmuş bir ekip olarak, o günden bu yana sürekli Türkiye insanına, halkımıza, topluma, öğrencisine emeklisine, gencine yaşlısına Evrim Kuramı'nı ve daha genel olarak bilimsel bakış açısını ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunun için Türkiye çapında konferanslara, kongrelere katılıp sunumlar yapıyoruz, Türkiye'nin dört bir yanına ulaşıp halka açık eğitimler veriyoruz, liselere ve üniversitelere gidiyoruz, halka açık bilim şenliklerine katılıyoruz ve bilimin gücünü tüm halkımıza ulaştırmaya, bilimin gücünden ufacık bir parça halkımıza tattırmaya çalışıyoruz. Fakat bize de ismini veren olgudan, "Evrim Ağacı"ndan bugüne kadar pek detaylı olarak bahsetmedik. Bu yazımızda sizlere çok önemli bir konu olan "Evrim Ağacı"ndan bahsedeceğiz. Adımızı neden Evrim Ağacı olarak seçtik, bu yazının sonunda anlayacağınızı umuyoruz. Ancak bizim için olan önemi bir yana, Evrim Ağaçları, ya da daha bilimsel adıyla Filogenetik Haritalar, bilim açısından da çok büyük öneme sahiptir. Şimdi bu konuya biraz değinelim:

Daha önce de açıkladığımız ve artık birçok insanın bildiği üzere, Dünya üzerinde yaşamış, yaşayan ve yaşayacak olan her tür birbirine evrim denen bir süreç ile, bu doğa yasası etkisi altında bağlıdır. Bu doğa yasası, her canlı üzerine, belli şekillerde ve mekanizmalarla etkir. Bu mekanizmaların ayrıntılarını başka yazılarımızda ele aldık.

99
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hakan Karcı
İnceleyen7 21 saat önce
Çağan Irmak bu filmde beklentilerin altında kaldı. Yapım, sanki aceleyle hazırlanmış izlenimi veriyor ve Adile Naşit’in hayatındaki pek çok önemli konu oldukça yüzeysel geçiliyor. Münir Özkul’u canlandıran oyuncu rolün ağırlığını tam anlamıyla yansıtamıyor; diğer oyunculuklar ise kısmen başarılı olsa da genel olarak yeterli derinliğe ulaşamıyor. Bunun oyunculardan çok, yönetmenin sahneleri gerektiği gibi yönlendirmemesi ve birçok sahneyi gereğinden kısa tutmasıyla ilgili olduğu hissediliyor. Sonuç olarak film, Adile Naşit gibi güçlü bir karakterin hikayesini hak ettiği detay ve duyarlılıkla aktaramıyor.
7.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yaşam Ağacı Gözlemi
Soner Mutlu
Gözlemi Yapan 3 gün önce Türkiye, Antalya
Televizyon üzerinde gördük ve eklemek istedik altın renkli çok güzel bir örümcek zıplayan örümcek olarak geçiyor ve tamamen zararsız olduğu söyleniyor
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Nisan 2014 17 dk.

Işık hızı (fotonların hızı), kusursuz vakumda saniyede 299.792.458 metredir (m/s). Bu, kabaca saatte 1.079.250.000 kilometreye eşittir. Yani saatte 300 kilometre hız yapabildiğiniz bir arabayla çıkabileceğiniz maksimum hızın 3.597.500 katına... Fotonları bu hızda gidiyor gibi görüyoruz, çünkü fotonların kütlesi yoktur. Buna rağmen kinetik enerjileri vardır; ancak buna az sonra geleceğiz.

Einstein ışık hızı için "Evren'in hız limiti" demişti. İddiasına göre ışıktan hızlı gitmek nedensellik prensibini ihlal etmek demekti. Bu konularla ilgili derin bilgisi olmayan okurlarımız için, "nedensellik" ilkesi basitçe bir neden ile sonucu arasında ilişki olması demektir. "Neden-sonuç ilişkisi" olarak da bilinir. Nedensellik ilişkisinin bozulması ise mantık hatalarına neden olur. Buna bir örnek olarak, henüz tetiği çekmemişken, silahınızdan çıkacak merminin hedefi vurması örneğini verebiliriz. Işık hızını aşmak, bazı temel enerji yasalarını ihlal etmek anlamına gelir. Ancak bu yapılabilecek olursa, zamanda yolculuk bile mümkün olacaktır.

233
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Meryema Şermet
Meryema Şermet
108.8K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Eğer hayat değersizse ölümün kıymeti ne idi?
Kaynak: Kitap
9.9/10
(14 Kişi)
Puan Ver
Buz ve Ateşin Şarkısı, #1
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
8
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Eser
Ece Müker
Ece Müker
577.7K UP
Eseri Ekleyen 2 gün önce Film
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close