Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Ekim 2014 14 dk.

Bilimle ve özellikle de evrimle ilgili tartışmalarda sıklıkla karşılaşırsınız: Geçmişte veya bugün, halihazırda gerçekleşmiş, olmuş, bitmiş olayların matematiksel gerçekleşme ihtimallerinden söz ederek bunların ne kadar sıra dışı olduğunu ve dolayısıyla doğal yollarla var olamayacağı iddia edilir; yaratılışçılık gibi bilim dışı akımların primi/reklamı bu şekilde yapılır. Çoğu zaman bu hesaplar zaten hatalı bir şekilde yapılmaktadır; ancak doğru yapılsa bile, bu yaklaşım tamamen hatalıdır ve size doğayla ilgili hiçbir bilgi veremez! İzah edelim:

Olasılık ve istatistik matematiğinin kötüye kullanılmasın ne kadar yaygın olduğunu, Mark Twain tarafından meşhur edilen ve muhtemelen ilk olarak İngiliz eski başbakanı Benjamin Disraeli tarafından sarfedilen şu sözlerden anlayabilmekteyiz:

141
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Nevzat Keskin
Seslendiren 2 gün önce 9:26
Aşılama en basit tanımı ile, üretmek istediğimiz ağaçtan kesilen dal (aşı kalemi) ya da filizin, aşı yapılacak ağaca (anaç) yerleştirilerek oraya tutunmasını...
0
Ece Müker
Ece Müker
577.9K UP
1 gün önce
NASA öncülüğünde yapılan ve Nature dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, Dünya yörüngesindeki uydu sayısındaki hızlı artışın uzay teleskoplarının gözlemlerini ciddi biçimde tehdit ettiğini ortaya koyuyor. Çalışmaya göre, uydulardan yansıyan güneş ışığı teleskop görüntülerinde “uydu izleri” adı verilen parlak çizgilere yol açıyor ve önümüzdeki on yıl içinde bazı uzay teleskoplarının çektiği görüntülerin %95’ten fazlası bu nedenle kullanılamaz hâle gelebilir.

Sorunun şimdiden Hubble Uzay Teleskobu verilerinde görülmeye başlandığı belirtiliyor. 2018–2021 yılları arasında Hubble görüntülerinin yaklaşık %4’ünde uydu izleri tespit edilirken, bu oranın yakında her üç görüntüden birine çıkabileceği öngörülüyor. NASA’nın bu yıl fırlattığı SPHEREx teleskobu ile Avrupa Uzay Ajansı’nın ARRAKIHS ve Çin’in henüz fırlatılmamış Xuntian teleskopları için durumun daha da ağır olacağı; bu teleskopların görüntülerinin yaklaşık %96’sının bir şekilde kirleneceği hesaplanıyor.

Araştırmanın başyazarı NASA bilim insanı Alejandro S. Borlaff’a göre, kısa süreli ve tekrarlanması mümkün olmayan kozmik olaylar — örneğin uzak bir galaksede gerçekleşen ani bir süpernova patlaması — bir uydu geçişiyle tamamen kaçırılabilir. Son dört yılda, önceki 70 yıllık uzay uçuşları boyunca fırlatılanlardan daha fazla uydunun yörüngeye yerleştirilmesi, sorunun temel nedeni olarak gösteriliyor. Aralık 2025 itibarıyla yörüngede 10 binden fazla aktif uydu bulunuyor; bunların büyük kısmı SpaceX’in Starlink ağına ait.

Bilim insanları, uydu izlerinin yalnızca uzay teleskoplarını değil, yer teleskoplarının gözlemlerini de olumsuz etkilediğini vurguluyor. Amerikan Astronomi Derneği ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği, uydu çarpışmaları, uzay çöpleri ve astronomik gözlemler üzerindeki etkiler nedeniyle daha sıkı uluslararası düzenlemeler çağrısında bulunuyor. Bulgular, uzayın giderek daha yoğun kullanılan bir alan hâline gelmesinin bilimsel gözlemler üzerinde uzun vadeli sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
4,838 UP
İnceleyen 6 saat önce
Anton Çehov’un Hebecta adlı eseri, yazarın insan ruhunun kırılganlığını ve taşra yaşamının boğuculuğunu en sade ama en etkili biçimde yansıttığı metinlerden biri olarak okunabilir. Çehov burada büyük trajedilerden ya da dramatik olay örgülerinden çok, gündelik hayatın içinde sessizce biriken çaresizliği ve anlam kaybını merkeze alır.

Eserin temel meselesi, bireyin kendi yaşamı üzerinde söz söyleyemeyişidir. Karakterler, toplumsal roller, ekonomik sınırlılıklar ve alışkanlıklar arasında sıkışmış hâlde, hayatın akışına edilgen bir şekilde kapılmıştır. Çehov’un ustalığı, bu edilgenliği abartılı çatışmalarla değil; sıradan konuşmalar, yarım kalan cümleler ve görünürde önemsiz detaylar aracılığıyla göstermesinde yatar. Tam da bu nedenle metin, okurda derin bir iç sıkıntısı ve tanıdıklık duygusu uyandırır.

Hebecta’da taşra yalnızca bir mekân değil, aynı zamanda bir bilinç hâlidir. Umut, sürekli ertelenir; değişim fikri dile getirilse bile gerçek bir eyleme dönüşemez. Çehov, karakterlerini yargılamaz; ahlaki dersler vermekten özellikle kaçınır. Bunun yerine, insanın zayıflığını ve kararsızlığını olduğu gibi sergiler. Bu tarafsızlık, eseri didaktik olmaktan çıkarıp insani bir derinliğe kavuşturur.

Metnin en çarpıcı yönlerinden biri, dramatik olanın sessizlikte saklı olmasıdır. Okur, olayların değil, olaylar yaşanmadıkça oluşan boşluğun ağırlığını hisseder. Bu yönüyle Hebecta, modern varoluşsal edebiyatın öncüllerinden biri olarak da değerlendirilebilir. Çehov, insanın mutsuzluğunu kaderle ya da dışsal kötülüklerle değil; çoğu zaman eylemsizlik, korku ve alışkanlıklarla açıklayarak zamana direnmeyen hayatların evrensel bir portresini çizer.

Sonuç olarak Hebecta, Çehov’un edebiyatındaki temel gerilimi yaşanabilecek hayat ile yaşanan hayat arasındaki mesafe kristalize eden bir metindir. Sessiz, ağır ve sarsıcıdır; okuru büyük duygusal patlamalarla değil, içten içe büyüyen bir huzursuzlukla etkiler. Bu da eseri, kısa ama uzun süre zihinde kalan bir Çehov anlatısı hâline getirir.
Kitap
Puan Ver
Orjinal Adı : Hebecta
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Erdal Kozan
Erdal Kozan
143.8K UP
Yazar 7 Şubat 2021 12 dk.

Bir grup insanı, hiç bilmedikleri bir kültürün orta yerine götürüp bıraksak nasıl davranırlardı? Bu soru karşısında heyecan duymayacak bir psikolog bulamazsınız. Ancak psikologlar tarafından cevabı merak edilen pek çok sorunun deneysel olarak araştırılması mümkün değildir. Bunun sebebi, son birkaç on yılda kurulmuş olan ve deneylerde yer alacak katılımcıları olası zararlara karşı koruma amacındaki etik kurulların, insan haklarını ihlal etme potansiyeli olan çalışmalara izin vermemesidir.

Ancak bilimde olanın aksine, sanattaki yöntemleri daha özgürdür. Bir grup insanın hiç alışık olmadıkları bir kültürün orta yerinde nasıl davranacaklarını hayal eden kitaplar yazabilir, filmler çekebilir hatta bu durumu tasvir eden tablolar, heykeller yapabilirsiniz. O halde bu sorunun cevabını tartışabilmek için en uygun zemin sanatın özgür suları olacak. Tunç Okan’ın senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı 1975 yapımı Otobüs filmi, yazının başında bahsettiğimiz soruya kendi perspektifinden oldukça çarpıcı bir yanıt veriyor. Bu yazının eksenini de psikolojinin kültür alanındaki çalışmaları ile Otobüs filminin anlatısı arasında ilişki kurma gayreti oluşturuyor.

82
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Meryema Şermet
Meryema Şermet
109.2K UP
Alıntıyı Ekleyen 4 gün önce
Eğer hayat değersizse ölümün kıymeti ne idi?
Kaynak: Kitap
9.8/10
(15 Kişi)
Puan Ver
Buz ve Ateşin Şarkısı, #1
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 4 Mayıs 2020 9 dk.

COVID-19 salgınının Dünya genelinde çok hızlı bir şekilde yayılabilmesinin nedenlerinden birisi, bu koronavirüse karşı hiç kimsenin daha önceden bağışıklığı olmamasıydı. Virüsün yayılımı kontrol altında tutulmazsa, katastrofik düzeyde can alması da kaçınılmaz olacaktır. Buna rağmen bazı politikacılar, epidemiyologlar ve yorumcular, en pratik olan yöntemin, sürü bağışıklığı denen olgu ortaya çıkana dek enfeksiyonlara kontrollü bir şekilde izin vermek olduğunu ileri sürmektedir.

Sürü bağışıklığı olgusu, genellikle bir aşının varlığı bağlamında tanımlanır. Yeterince insan aşılandığında, patojen, popülasyon içinde yeterince kolay yayılamaz. Eğer size kızamık bulaştıysa ama etkileşime geçtiğiniz herkes aşılanmışsa, kızamık daha fazla kişiye bulaşamadan durdurulmuş olacaktır.

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat
Bayram Mert Özkaya
Bilimsever 22 Ekim 2022 Sen de Cevap Ver

Ahlaken “yanlış” görünse de, pişmiş insan eti tüketmek, diğer hayvanların pişmiş etlerini yemekten daha tehlikeli değildir. Bu, insan vücudunun çoğunluğu için geçerlidir.

Ancak, insanların ne olursa olsun yemekten kaçınmaları gereken bir organ var, o da beyin.

Nispeten yakın zamana kadar, Papua Yeni Gine'nin Fore halkı, ölen akrabaları yeme ritüeli olan transumption'ı (tam anlam; geçmişte Papua Yeni Gine ve hindistan'daki bazı kabileler tarafından uygulanan, sevilen kimselerin cesedini yeme ritüeli) uyguladı. Bu izole grup, başka bir insanın beynini yemenin ciddi sonuçlarını ortaya çıkardı: Kuru.

Tüm Reklamları Kapat

Kuru, Yeni Gine yerlilerine özgü bir sinir hastalığıdır.

Fore halkı, belgelenmiş bir Kuru salgını yaşayan tek nüfustur. Kuru, 1950'lerde zirvedeyken Fore halkı ve en yakın komşuları arasında, kadınlarda önde gelen ölüm nedeniydi.

“Kuru” kelimesi Fore halkı dilden gelir ve “sallamak” anlamına gelir. Kuru hastalığı olan kişilerin gösterdiği patolojik kahkaha patlamaları nedeniyle “gülme hastalığı” olarak da bilinir.

Bu hastalığın kadınlarda önde gelme sebebi ise Fore erkeklerinin çatışma zamanlarında insan eti yemenin zayıflık getirdiğini düşünmesiydi. Bu yüzden kadınlar ve çocuklar insan etini daha fazla yiyorlardı. Ayrıca kadınlar ve çocuklar cesetleri yarmak ve temizlemek gibi işlerden sorumlulardı.[1]

390 görüntülenme

Kaynaklar

  1. T. Newman. Cannibalism: A Health Warning. (22 Ocak 2022). Alındığı Tarih: 22 Ekim 2022. Alındığı Yer: Medical News Today | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 14 Nisan 2015 4 dk.

Fedakarlığın her türlü örneğini duyduk: öksüz kedilere bakan köpekler, yemeklerini diğerleriyle paylaşan maymunlar, yaralanan dostlarını yüzeye taşıyan yunuslar... Ancak daha sıradışı bir örneğe de rastlamış olabiliriz: Boulder'daki Kolorado Üniversitesi'nde yürütülen bir araştırma, bazı bitkilerin de fedakar olabileceğini gösteriyor!

Araştırmacılar mısır bitkisini incelediler. Araştırmada kullanılan mısırlardan döllenmiş olanların her biri iki adet "kardeş" içeriyordu: bir embriyo ve endosperm olarak bilinen bir doku. Endosperm, tohum büyüdükçe embriyoyu besleyen bir dokudur. Araştırmacılar, aynı anne babadan gelen embriyoların ve tohumlardaki endospermlerin büyümesine ve davranışlarına odaklandılar. Bunları, farklı anne babalardan gelenlerle kıyasladılar. Üniversitede Ekoloji ve Evrimsel Biyoloji Bölümü akademisyeni olan Prof. Dr. Pamela Diggle şöyle söylüyor:

22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Onur K.yilmaz
Üye 10 saat önce Henüz cevap yok.
Yıllar geçtikçe insan beyninin tamamı haritalanıp öğrenilirse bu bilincin de öğrenmesine olanak tanımaz mı ?
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Kerem Girgin
Kerem Girgin
138.8K UP
Yazar 5 gün önce 11 dk.

Paleontoloji literatüründe "Kambriyen Patlaması" olarak bilinen dönem (yaklaşık 541 milyon yıl önce), Dünya'daki yaşamın aniden ve çarpıcı bir şekilde çeşitlendiği bir aralığı tanımlar. Uzun bir mikrobiyal egemenliğin ardından, günümüzdeki birçok ana hayvan gruplarının ataları, jeolojik zaman ölçeğinde bir göz açıp kapama süresi sayılabilecek bu aralıkta ortaya çıkmıştır.

Literatürde ve çeşitli tartışma bloglarında bu patlama, yaratılışçı argümanları desteklemek için sıklıkla Evrim Teorisi'ne karşı bir argüman olarak sunulsa da bilimsel veriler bunun bir yoktan varoluş olmadığını göstermektedir. Aksine bu olay, değişen ekolojik koşulların tetiklediği hızlı bir evrimsel çeşitlenmedir. Bu nedenle sorulması gereken soru "Neden bu kadar çok tür ortaya çıktı?" değil, "Bu türlerin bu kadar hızlı ve radikal biçimlerde evrimleşmesini tetikleyen çevresel veya ekolojik baskı neydi?" olmalıdır.

18
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Çınar Civan
Çınar Civan
622.4K UP
Alıntıyı Ekleyen 24 Ağustos 2022
Bilimsiz yetişen nesiller hayal güçlerini gerçek dışı olgularla tatmin edecek şekilde hayatlarını sürdürmektedir.
Kaynak: Evrim Kuramı ve Mekanizmaları / Çağrı Mert Bakırcı / Sayfa: 13-14
9.8/10
(316 Kişi)
Puan Ver
Evrimin Temelleri ve Nasıl İşlediği Üzerine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
26
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Çeviren 19 saat önce 3 dk.

Bir organizasyonda çalışan herkes bilir: Toplantılar çılgın bir hızla birbirini takip eder. Yöneticiler haftada ortalama 23 saatini toplantılarda geçirir. Bu toplantılarda olup bitenlerin büyük bir kısmı düşük değerli, hatta tamamen ters etki yaratan faaliyetler olarak görülür. İşin paradoksu şu: Kötü toplantılar, önceki toplantıların yarattığı hasarı gidermek için daha fazla toplantıya yol açar.

Yine de toplantılar uzun süre yönetim araştırmalarının konusu olmadı. 2015 tarihli bir el kitabı, yeni ortaya çıkan “Toplantı Bilimi” alanının temellerini attı. Bu araştırmalar, asıl sorunun toplantıların sayısı değil; tasarlanma biçimleri, amaçlarının belirsizliği ve çoğu zaman fark edilmeyen eşitsizlikleri pekiştirme biçimleri olduğunu ortaya koydu.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Emir Şakir
Emir Şakir
118.4K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Lüfer Balığı 10-35 cm ve üzeri boylara ulaşabilen Familyasının tek türüdür. Gümüş renkli gövdesi sarımsı alt yüzgeçlere sahip, uzun ve üstten basık sağlam bir görüntüsü vardır. Agresif bir balık olup keskin dişlere sahiptir.
5
İnceleme
Çınar Civan
Çınar Civan
622.4K UP
İnceleyen8 6 gün önce
Çok başarılı bir yapım, kesinlikle izlenmeli. Özellikle Eddie Redmayne'nin oyunculuğu muazzam bir seviyede, kesinlikle hayran bırakıyor. Keza Felicity Jones da çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş. Film, Hawking'in bilimsel ve akademik çalışmalarından daha ziyade özel hayatına değiniyor. İlk eşi Jane ile olan ilişkisini temel alıyor ve Hawking'in sosyal hayatını oldukça başarılı bir şekilde gözler önüne seriyor. Film tam bir biyografi niteliği bence taşımıyor. Bazı kısımlarda değişiklikler yapılarak daha etkileyici hâle getirilmiş. Ancak bunlar büyük ölçüde kabul edilebilir değişiklikler. Hawking gibi bir dehanın nasıl ortaya çıktığını, hareket kabiliyeti neredeyse tamamen kısıtlıyken bile nasıl bu kadar üretken olabildiğini görmek istiyorsanız bu filmi mutlaka izleyiniz. Hawking'e olan saygınızın pekişeceğine eminim. Bu vesileyle Hawking'i saygıyla anıyorum.
9.5/10
(46 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : The Theory of Everything
Yönetmen: James Marsh
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Mehmet Demirdağ
Mehmet Demirdağ
24.6K UP
Yazar 18 Şubat 2020 26 dk.

Günümüzde gelişen teknoloji ile beraber gelen fayda ilişkisi yanında birtakım sorunları da beraberinde getiriyor. Bu sorunlar, doğada biyosfer ve ekosistemler üzerinde etkili olduğu gibi insan sağlığı ve yaşamı üzerinde direkt veya dolaylı yollardan etkili olabiliyor.

Geçmişten bugüne uzanan, bugünden geleceğe uzanacak olan teknolojik gelişmelerin insan ve çevresi üzerinde olan etkileri iyi veya kötü bir etkileşimi ifade eder. Sanayi devrimi ile başlayan ve diğer endüstri devrimleri ile günümüze uzanan gelişmelerin sonucunda bugün Yapay zekâ çağı olarak tanımlanan bir çağa adım atmış bulunuyoruz.

121
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Osman Tüfekci
Osman Tüfekci
50.4K UP
Üye
Evrimin dünyadaki biyolojik yaşamı ve çeşitliliği en iyi hatta belkide tek doğru açıklayan kuram olduğunu düşünüyorum, türümüzün ve yaşamın bu görkemli gelişimine değişimine hayranım, dünyayı ve güzel ülkemi sadece aklın, bilimin ve fennin kurtarabileceğine inanırım, bu güzel sayfaya katkısı olan herkese ve kurucularına sevgi ve saygılarımı sunarım...başarılar dilerim.
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Seda Baştürk
Seda Baştürk
193.5K UP
Çeviren 12 Kasım 2020
Bu yaz keşfedilen ATLAS Kuyruklu Yıldızı (C/2020 M3), 14 Kasım’da Dünya gezegenine en yakın geçişini yapacak. NASA tarafından finanse edilen Asteroit Karasal-etki Son Uyarı Sistemi ile bulunan bir diğer kuyruklu yıldızdır. NEOWISE Kuyruklu Yıldızı kadar parlak olmayacak ancak gene de dürbünle görülebiliyor. Şu anda aşina olduğumuz takımyıldız Avcı’dan geçip gidiyor. 8 Kasım’da çekilen bu telefoto bölgesi, Avcı’nın yıldızlarını kaydeden pozlamalar ile kuyruklu yıldızı kaydeden pozlamaları birleştiriyor. Dürbünle bile tam olarak göremediğiniz renkleri ve detayları gösteren oldukça derin bir gökyüzü manzarası oluşturur. Sol üstte kuyruklu yıldızın açık yeşilimsi koması görülmekte. Altta görüntünün merkezinin aşağısında, Avcı’nın Kemeri’nin üç yıldızı çerçeve boyunca sıralanmıştır. Bu etkileyici görüş alanında, muhtemelen Avcı Bulutsusu’nu ve ünlü Atbaşı Bulutsusu’nu da göreceksiniz. Tabii ki, Avcı’nın Kemeri’ndeki yıldızlardan biri yaklaşık olarak 2.000 ışık yılı uzaklıkta. 14 Kasım’da, bu ATLAS Kuyruklu Yıldızı Dünya’dan yalnızca 2,9 ışık dakikası uzaklıkta uçacak.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Psikoloji konusunda geliştirebilirsin.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close