Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Fatih Birinci
Fatih Birinci
400.5K UP
Yazar 12 Ekim 2024 24 dk.

Masal sonlarında dendiği gibi, sonsuza dek mutlu mesut yaşamak mümkün mü? Bunu en çok sağlayabileceğini düşündüğümüz sıra dışı bir duruma bakalım: Piyangoda büyük ikramiyeyi kazandınız! Artık hiçbir sıkıntınızın kalmayacağını varsayabilirsiniz. Hayatınızın geri kalanında istediğinizi yer içer, istediğiniz yere gider, istediğiniz her şeyi alırdınız. Eh, bu durumda artık sürekli mutlu bir insan olurdunuz…

Bir de bu durumun duygusal olarak tam tersi bir şey düşünelim: Bir kaza sonucu bacaklarınız felç oluyor ve artık yürüyemeyeceğinizi öğrendiniz. Bu durumda, kalan hayatınızda sizi sürekli bir mutsuzluğun bekleyeceğini düşünebilirsiniz. Öyle ya, sadece bir hayatınız var ve dünyadaki sürenizin kalanında hayattan tat almanızı engelleyecek çok travmatik bir deneyim yaşadınız.

34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Nevzat Keskin
Seslendiren 3 gün önce 12:17
Kuantum fiziği, genellikle baştan sona göz korkutucu bir saha olarak görülür. Her gün bunlarla uğraşan fizikçilere bile alandaki bazı konular hem ilginç...
4
Evrim Ağacı
Uyarlayan 29 Ekim 2014 3 dk.

Jüpiter'in fotoğrafta gösterilen "lekesi", devasa bir fırtınadır. Dev gezegende Büyük Kırmızı Nokta, Kırmızı Leke ve Kızıl Göz gibi isimlerle anılan bu fırtına tam 300 yıldır devam ediyor ve Dünya'dan 2 kat büyüklüktedir. Daha yakın zamanlarda, Büyük Kırmızı Nokta'nın yarısı büyüklüğünde yeni bir fırtına oluştuğu gözlemlendi. Bu fırtınaya Küçük Kırmızı Nokta ismi verildi. Henüz bu fırtınanın ne kadar köklü bir fırtına olacağı bilinmiyor.

Bu fırtınadan 1635 yılında Leander Banditus'un gözlemlerinden beri haberdarız. Bu fırtına, "kalıcı bir fırtına" olarak tanımlanıyor ve "Kırmızı Dev Nokta" olarak isimlendiriliyor. Her 6 Dünya gününde (her 14 Jüpiter gününde) 1 tur atıyor. Doğu-batı yönünde 24.000 ila 40.000 kilometre arasında bir genişliğe, kuzey-güney yönünde ise 12000-14000 kilometre uzunluğuna sahip.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 29 Mayıs 2012 2 dk.

Gama patlamaları, Evren'de bilinen en parlak, en güçlü, en ani, en vahşi olaylardan biri olarak tanımlanıyor. Gama patlamalarında çıkan enerji, eğer isabet edecek olursa bir galaksiyi veya sistemi tamamen ortadan kaldıracak kadar güçlü olabiliyor ve bu patlamalar, birkaç milisaniye ile birkaç saniye arasında meydana geliyor.

Tipik bir gama patlamasında Güneş'in ömrü boyunca verebileceği bütün enerjinin 20.000'de 1'i kadarı birkaç saniyede yayılabiliyor. Yapılan hesaplar, Samanyolu gibi bir galaksi içerisinde veya çevresinde, ortalama olarak her 5 milyon yılda bir defa gama patlaması olabileceğini gösteriyor.

21
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Karlı
Yusuf Karlı Seslendiren 23 Aralık 2021 3:00:12
Fizik disiplinin gizem dolu fenomenlerinden biri olan kuantum dolanıklık konusunda geçtiğimiz günlerde yepyeni bir gelişme kaydedildi. Bir tardigrad kuantum...
40
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Beste Kesmen
Beste Kesmen
52.1K UP
Çeviren 5 gün önce 3 dk.

Bu soruyu cevaplamadan önce, başka bir soru üzerine düşünmemiz gerekiyor: "Sanat nedir?" Sanat, insanların fikirlerini ve duygularını paylaşmak için yarattığı bir şeydir. Başkalarının da bir şeyler düşünmesini veya hissetmesini sağlayabilir. Sanat; müzik, hikâye, resim veya çizim dahil olmak üzere birçok şey olabilir.

Mağara resimleri genellikle "üretilen ilk sanat eserleri" olarak adlandırılır. Ancak bu resimleri yaratan insanların, onları gizemli ve güçlü bulmuş olmaları muhtemeldir; bu da bizim bugünkü düşündüğümüz sanattan oldukça farklıdır.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Burak Albayrak
355.7K UP
Ekleyen 7 Kasım 2022 47 dk.

Malign Melanom olarak da adlandırılan Melanom, öncelikle melanin pigmentini üreten hücreler olan melanositleri etkileyen bir cilt kanseri türüdür. Ayrıca, gözün koroid tabakasında, leptomeninkslerde (pia veya araknoid mater) ve tırnak yataklarında da gelişebilir. Primer yeri bilinmeyen metastatik melanom sadece lenf nodlarında bulunabilir.

Melanomun birincil nedeni, cilt pigmenti melanin düzeyi düşük olanlarda ultraviyole ışığa maruz kalmaktır. Çok sayıda beni olanlar, etkilenmiş aile üyeleri öyküsü ve zayıf bağışıklık fonksiyonu olanlar daha büyük risk altındadır. Tanı, potansiyel olarak kanserli olma belirtileri gösteren herhangi bir cilt lezyonunun biyopsisi ve analizi ile konulur.

78
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Umut Seda Gümüşay
İnceleyen10 15 Aralık 2022
Sadece bu kitabı okuduğum güne dönmek istiyorum, 13-14 yaşlarımdaydım ve her şey çok güzeldi.
9.9/10
(27 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
9
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Pedram Türkoğlu
Uyarlayan 22 Kasım 2018 1 dk.

Pennsylvania'da gözlemlenen bu ötleğen, muazzam bir genetik farklılık barındırıyor. Kendisi sadece 2 değil, 3 farklı türün hibritleşmesi ile doğdu. Yani annesi iki farklı tür ötleğenin çiftleşmesi ile oluşurken, babası tamamen farklı cinste bir ötleğen. Annesi, altın-kanatlı ötleğen (Vermivora chrysoptera) ile mavi-kanatlı ötleğen (Vermivora cyanoptera) melezi olan, diğer bir adı ile Brewster'ın ötleğeni (Vermivora sp.) yavrusu. Daha sonra kestane-kenarlı ötleğen (Setophaga pensylvanica) ile başarılı bir şekilde çiftleşerek söz konusu hibrit türümüzü dünyaya getirdi.

Bu melez tür ilk defa Mayıs 2018'de Lowell Burket isimli bir kuş gözlemcisi tarafından fark edildi. Fotoğraflandığı zaman kuşun hem altın-kanatlı ötleğen, hem de mavi-kanatlı ötleğen desenlerine sahip olduğu tespit edildi. Fakat ilginç olan, ötüşünün de kestane-kenarlı ötleğen (Setophaga pensylvanica) gibi olmasıydı.

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Esat Kudret
Esat Kudret
726.7K UP
İnceleyen 6 saat önce
Zihni zorlayan bir film. Biraz fizik biraz matematik ve biraz da felsefe alt yapısı olmadan anlaşılması zor bir yapım. Bazı zorlama sahneleri de yok değil. Ancak bir kaç kez ve sakin bir ortamda izlediğinizde kısmen de olsa eksik parçalar birbirini buluyor ve tam olarak anlayamasanız da filmin ana konusu hakkında bir fikir sahibi oluyorsunuz. Sevgiyle
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Şule Kılıç
Şule Kılıç
100.5K UP
1 gün önce
Estetik kaygılar yüzünden güzelliği unuttuk.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Meryema Şermet
Meryema Şermet
110.9K UP
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Çünkü hayat, daha fazla şey bildikçe anlamlı.
Kaynak: YouTube videosu
Youtube Kanalı
9.9/10
(1170 Kişi)
Puan Ver
Karanlığı Bilimle Fethet!
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gencay Kaan Polat
Yazar 1 Ocak 2021 21 dk.

DNA, canlıların bütün genomik verilerini içerisinde bulunduran, hücrelerin "yönetici molekülü"dür. DNA, içerisinde bulunan bilgileri (genleri) RNA’lar aracılığıyla protein şeklinde ifade eder. DNA’nın sekanslanması (dizilenmesi), DNA’daki nükleotit dizilimlerini çözmek, yani aslında DNA’yı okumak anlamına gelir.

Genomların sekanslanması, DNA’nın yapısının 1953’de Franklin, Watson ve Crick tarafından aydınlatılmasının ardından, biyologlar tarafından üstünde çalışılan bir konu olmuştur. Özellikle insan genomunun sekansının aydınlatılması, genetik hastalıkların tedavi edilmesine giden sürecin ilk basamağı olduğu için ayrı bir önem kazanmıştır.

84
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Kimya ve Biyokimya konusunda geliştirebilirsin.

Güven Soner
Yazar 5 gün önce 4 dk.

Hastanede muayene olurken sağlık çalışanının iki dakika sessizce ekrana bakması size belki sıradan gelir. Peki ya görme engelli olsaydınız?

Seslerden başka hiçbir ipucunuz yokken o sessizlik sizde nasıl bir his yaratırdı?

15
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
414.2K UP
Çeviren 9 Ekim 2024
Görselde, ömrü oldukça uzun olan SOHO uzay aracındaki bir koronograf tarafından yakalan beş parlak kuyrukluyıldız görünüyor. Kronolojik olarak sıralanmış bu kuyruklu yıldızların her biri, görüş alanının merkezindeki Güneş'ten uzaklaşan kuyruklarıyla tanınabilir. Burada, son derece parlak olan Güneş, koronografın örtücü diski tarafından engellendiği için Güneş'i doğrudan göremiyorsunuz. Sol üst köşedeki 21. yüzyılın şimdiye kadar ki en parlak kuyrukluyıldızı olan McNaught başta olmak üzere her bir kuyruklu yıldız, gökyüzü gözlemcileri için unutulmazdı. Alt orta kısımda yer alan ve aktif Güneş'e doğru günberi noktasına yaklaşan C/2023 A3 Tsuchinshan-Atlas, son zamanlarda dünyanın dört bir yanındaki kuyruklu yıldız gözlemcilerinin dikkatini çekmiş durumda. 2024 Ekim ayı sonuna doğru, boş olan 6. panel, muhtemelen Güneş'e çok yaklaşan parlak C/2024 S1 Atlas kuyrukluyıldızı ile dolacak. Tabii dolmayabilir de...
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Abdullah Derda Alkazak
İnceleyen10 26 Ocak 2024
📚 Avrupa ülkeleri, Amerikaların keşfine kadar doğudaki Hindistan ve Çin'in yanında pek fakir kalırdı. Doğudaki tüccarlar, Avrupalı tüccarların getirdiği neredeyse hiçbir ürünü satın almazdı, çünkü Hindistan'da zaten daha iyileri üretilirdi. Avrupalıların bu yüzden doğuyla ticareti sürdürmeleri için bolca altına ihtiyacı vardı, başka bir şey kabul etmezlerdi çünkü. Bu sorunlar yetmezmiş gibi önemli ticaret yolları da Osmanlıların kontrolü altına girmişti. Bunun üzerine Avrupalılar alternatif ticaret yolları aramaya giriştiler. Portekizli denizciler ilk girişimciler olarak Afrika'nın güneyinden dolaşarak Asya'ya ulaşmayı başardılar ve yıllar geçtikçe de oradaki varlıklarını güçlendirdiler.

Kristof Kolomb, veya asıl İtalyan adıyla Cristoforo Colombo ise doğunun zenginliklerine ulaşmak için başka bir yolun olduğunu düşünüyordu. Hayalperest bir eylem adamı olan Kolomb, Dünya'nın bir küre olduğundan yola çıkarak Atlantik'te batıya doğru yapacağı bir yolculuğun onu doğuya ulaştıracağını düşündü. Bu düşüncesini tasarı olarak çeşitli Avrupa hükümdarlarına sundu. Portekiz, Fransa ve İngiltere'den ret yedi. İspanya'da hükum süren Kraliçe Isabella ve Kral Fernando ise, Kolomb'un yolculuğunu finanse etmeyi kabul etti.

Kolomb ve mürettebatı, 3 Ağustos 1492'de Kastilya topraklarından 3 karavela (Pinta, Niña ve Santa María) ile denize açıldı. Öncelikle Kanarya Adaları'na uğradılar ve orada biraz kalmaları icap etti. Şartlar elverdiği gibi hemen batıya doğru açıldılar. 12 Ekim'de, İspanya'dan ayrılmalarının üstünden 70 gün geçtikten sonra, bugün Bahamalar olarak bildiğimiz adalar bölgesine ayak bastılar.

Hepimiz Avrupalıların yüzyıllar boyunca Amerika yerlilerine neler çektirdiklerini az çok biliriz. Amerikaların keşfinden sonra baş döndürücü bir hızla gelişmeye başlayan sömürge imparatorluklarına da aşinayızdır. Ancak sanılabileceğinin aksine Kolomb ve mürettebatının yerlilerle olan ilk teması hiç de vahşice değildir, hatta çok hoştur. Bakın Kolomb, Hintli sandığı yerlilerle ilk kez temasa geçtiği o gün seyir defterine onlar hakkında neler yazmış:

"Aralarından birkaçına renkli külahlar, üç beş tane de sırça gerdanlık verdim, hemen boyunlarına taktılar; değersiz, ufak tefek bir iki şey daha vardı, öyle sevindiler, bize öyle bağlandılar ki o kadar olur."

"Onların daha sonra gemi sandallarına yüze yüze geldiklerini görüyorduk; bize papağanlar, pamuk ipliği yumakları, mızraklar getiriyorlardı, bir sürü de ıvır zıvır. Bütün bunları bizim önerdiğimiz ufak tefek şeylerle, küçük sırça gerdanIıklarla, çıngıraklarla değiş tokuş ediyorlardı. Bir sözcükle kendilerine sunulan her şeyi alıyor, karşlığında da en küçük bir duraksama göstermeden ellerinde ne varsa veriyorlardı."

"Öyle sanıyordum ki bunlar çok yoksul insanlardı, hiçbir şeyleri yoktu. Çırılçıplaktılar, anaları dünyaya nasıl getirdiyse öyleydiler, kadını da erkeği de. Görebildiğim herkes gençti. Hiçbiri otuzunu aşmışa benzemiyordu. Yapılı, düzgün insanlardı, görünüşleri güzeldi. Saçları bir at kuyruğunun kılları kadar kabarıktı. Önden kısa kesip kaşlarına düşürüyor, arkada bir tutamını örüp hiç kesmeden aşağı salıyorlardı. Bir kısmının bedeni kahverengi boyalı, geri kalanlarıyla beyaz, kızıl ya da başka renklerde, ellerine hangi boya geçtiyse. Yüzlerini boyayanlar, bütün vücutlarını, gözlerini ya da yalnız burunlarını boyayanlar da var."

"Silahları yok, ne olduğuna da bilmiyorlar; kılıçlar gösterdim, öyle bilgisizlerdi ki keskin tarafından tutuyor, parmaklarını kesiyorlardı. Demirden yapılma hiçbir şeyleri yok. Mızraklarında demir uç bulunmuyor; kimileri bunun yerine ya balık kılçığı takıyor ya da rastgele bir şeyler."

"Hepsi iri yapılı, güzel yüzlü, huyları çok iyi. Bedenlerinde yara izleri olan birkaç kişi gözüme ilişti, el kol sallayarak bunun nedenini sordum. Bana anlatmaya çalıştıklarına göre, komşu adaların kimisinden gelip onları tutsak almak isteyen, onlarla savaşan adamlar varmış."

Kolomb, yaptığı seferlerde "barzo" olarak nitelendirebileceğimiz görgüsüz mürettebatına kesinlikle hiçbir yerlinin eşyasının karşılıksız alınmamasını ve onlara asla zarar verilmemesini emretmiştir. Ancak Kolomb, bu kişiliğinin yanında bağnaz ve altın sevdalısı da bir adamdır. Dinine, kutsal toprakların yeniden fethedilebilmesi için sağlayabileceği bütün mali desteği sağlamak istiyordur. Nispeten iyi niyetli ve görgülü bir denizci olması dahi onu şu talihsiz sözleri sarf etmekten maalesef alıkoyamamıştır:

"Bunlara en ağır işler gördürülebilir; uyanık adamlar, bakıyorum, dediklerimi hemen yineliyorlar. Onları kendilerine özgü bir inanışları olmadığına göre dinimize döndürmek kolay olacak sanıyorum. İsa efendimizin izniyle buradan ayrılırken siz yüceler yücesine sunmak için, ayrıca dilimizi öğrensinler diye bunların beş altısını yanıma alacağım."

Kristof Kolomb, 1492 ve 1502 yılları arasında batıya dört sefer düzenlemiş, her seferinde de yeni topraklar keşfetmiştir. Ne var ki 1506'da İspanya'daki ölümüne kadar, keşfettiği bu toprakların Hindistan olmadığını, Yeni Dünya'yı keşfettiğini hiçbir zaman anlayamamıştır.

Kolomb, doğu medeniyetleri hakkında sahip olduğu bilgilerin bir kısmını Marco Polo'nun yazdıklarından almıştır ve bu bilgileri Karayiplerde bulunduğu sırada kendince yorumlamıştır:

- Oranın yerlilerine Hintliler (Indians) demiştir, ki bu terim Amerika yerlileri için hâlâ kullanılmaktadır.

- Yerlileri yanlış anlaması ve Marco Polo'nun Asya için anlattıklarından yola çıkması üzerine Karayiplerde sadece kadınların yaşadığı bir adanın var olduğuna inanmıştır.

- Temasa geçtiği her topluluğa İspanya kralının mektubunu ulaştırmak için Büyük Hakan'ın nerede olduğunu sormaya çalışmıştır.

***

Kristof Kolomb her yolculuğunda, dönüşünde saraya sunmak için ayrı ayrı seyir defterleri tutmuş olsa da ilk iki seyir defteri her nasılsa sonradan kaybolmuş. Ancak yine de sonradan yazılanlar sayesinde Kolomb'un yolculukları hakkındaki pek çok detayı biliyoruz.

Birinci Yolculuk (1492-1493):

İlk yolculuğun ayrıntılarını, Kolomb'un seyir defterinin özetini çıkaran bir din adamından öğreniyoruz. Bu seyir defteri, eserde diğer üç yolculuğun seyir defterlerinin toplamından daha fazla yer kaplıyor. Dolayısıyla epey ayrıntı içeriyor. Aynı zamanda Doktor Moreau'nun Adası gibi bir roman havasına da sahip.

İkinci Yolculuk (1493-1496):

Bu yolculuğun seyir defteri de ortadan kaybolmuş, özeti de mevcut değil. Sadece Kolomb'un saraya yazdığı bir mektup günümüze kadar ulaşabilmiş.

Üçüncü Yolculuk (1498-1500):

Bu seyir defteri ise Kolomb'un kendi yazdırdıklarından oluşsa da ayrıntılı değil.

Dördüncü Yolculuk (1502-1504):

Bu yolculuğun seyir defteri de üçüncü yolculuğun seyir defteri gibi Kolomb'un yazdırdıklarından oluşuyor ve yine pek ayrıntı içermiyor.

***

Kolomb ve mürettebatının yerlilerle etkileşimleri ilk yolculuk sırasında gayet olumlu ilerlemiş olsa da onun hanzo mürettebatı yerlilere, bilhassa Kolomb İspanya'ya döndükten sonra iyi davranmamış ve iki topluluk arasında şiddetli çatışmalar başlamıştır. Sonraki yolculuklarda da, ilk temasa geçilmiş iyi huylu yerlilerle benzeşmeyen bazı saldırgan huylu yerlilerle de etkileşime girildiğinde, çoğu Avrupalının gözünde bütün yerliler "vahşi" olarak görülmeye başlamış ve 40-50 milyon civarında olan Amerika yerli nüfusu, katliamlar ve Avrupa'dan gelen hastalıklar neticesinde sadece yarım yüzyıl içerisinde 4-5 milyona kadar inmiştir.

Kolomb, çıktığı seferlerinin getirdiği zenginlikler sayesinde ailesiyle beraber kendisini epey zengin etmiş olsa da, dördüncü yolculuğu sırasında, Kolomb'un düşmanlarının etkisi altında kalan Kraliçe tarafından zaptı emredilmiştir. Saçında ağarmayan bir teli bile kalmayan, bedeni çökmüş, uykusuzluktan gözleri kan çanağına dönmüş bu adama neler çektirilmiş neler... Bakın seyir defterine neler yazmış:

"En mutlu ve en dingin olduğum bir sırada tutuklandım ve zincire vurulup, iki kardeşimle birlikte gemiye kapatıldım, en çirkin aşağılamalara uğrayıp, yarı çıplak, hakkın hukukun kendisinden geçtim, izini bile görmeden."

"Yirmi sekiz yaşımdayken hizmetinize girdim. Bugün saçımda ağarmayan tel yok. Bedenim çöktü; elimde neyim varsa alındı, satıldı. Kardeşimle benim sırtımızdaki tunikler bile sorulup edilmeden, onurumuzu beş paralık ederek üzerimizden alındı."

"Dediğim gibi durumum içler acısı. Bugüne dek hep ben başkaları için ağladım; şimdi de bana ağlasınlar. Paradan puldan yana öyle yoksulum ki tek bir meteliğim yok. Ya gönülden yana denirse, yorgun, bitkin ve hasta bu Hint ülkelerine geldim işte, bize düşman, acıma nedir bilmez bir milyon yabanıl adamla çevrildim, ha bugün ha yarın ölümü bekledim hep. Kutsal kilisemizin hayır duasından öyle uzak düştüm ki burada ölüp kalırsam ruhum onun desteğinden, acımasından uzak düşmüş olacak. Acıma nedir, doğruluk nedir, hak nedir bilenler ağlasalar gerek benim bu kara yazgıma."

"Bu yolculuğa, bu deniz seferine zengin olmak, şan şöhret kazanmak için kalkışmadım ben. Kimsenin kuşkusu olmasın bundan, öyle şeylerden umut keseli çok oldu. Bütün iyi niyetimle, bütün şevkimle geldim siz yüce efendimize, yalan söylemeyi de bilmem üstelik."

Buraya kadar çok masum bir Kolomb imajının çizildiğinin farkındayım. Kolomb, çağdaşı olan amirallerden daha iyi niyetli olsa da, pek masum sayılmazdı. Kolomb ikinci kez Karayiplere vardığında, ilk seferinde bölgede bıraktığı 39 adamının yerliler tarafından öldürülmüş olduğunu gördüğünde, 17 gemisiyle yeni getirdiği 1500 adamının yerlilere karşı gösterdiği vahşice tavırlara artık göz yummaya başlamıştı. Sonra da İspanya'dan talep edilen altınları kolayca bulabilmek için yerlileri altın aramaya zorlamıştı. Amerikalı yerlilerinin cehennemi daha yeni başlıyordu...

Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisinin okuyuculara sunduğu ve Sait Maden tarafından dilimize kazandırılmış olan bu eserin çok önemli bir tarihi belge olduğuna hiç şüphe yok. O boynuz boruya üfleyerek Keşifler Çağı'nı başlatan usta denizci kişiliğinin yanında aynı zamanda usta bir anlatıcı da olan Kristof Kolomb'un ortaya koyduğu bu belgeyi özellikle tarihsever okuyucuların okumasını ve incelemesini şiddetle tavsiye ediyorum.
10.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi CCXLVII (247) - Çeviren: Sait Maden
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esmanur Karasungur
Aynı durumdan ben de muzdaripim maalesef. 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Zaten günümüzün en büyük sorunlarından biri de insanların %100 kesin ve doğru bilgiye ulaşma isteği. Maalesef bu pek mümkün değil çünkü sizin de bahsettiğiniz gibi değiştirilen veya çıkar doğrultusunda değiştirilen bilgi sayısı fazla. Bahsettiğiniz konu özellikle tarih ile ilgili ise (kayıtlara geçmemiş/güncel olmayan- eski bir bilgi ise) bilgi erişimi daha kısıtlıdır ve doğrulanması daha zordur. Bu doğrultuda zaten bilgi ulaşımımız fazlaca kısıtlı iken benim size tavsiyem bilgiyi başkalarından dinleyip- öğrenmek yerine kendi araştırmanız ve GÜVENİLİR kaynaklar kullanmanızdır. Merakınız ve öğrenme isteğiniz harika, canlı tutmanız çok önemli.

İyi günler dilerim.

Tüm Reklamları Kapat

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 24 Şubat 2019
Bilgisayar programcıları ile Evren yarış halindedir. İlki, aptalların bile kullanabileceği yazılımlar peşindedir. İkincisi ise daha çok aptal üretmek peşindedir. Görünen o ki Evren bu yarışı kazanmakta...
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
37
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'na katkı sağlamanın bir yolu, Agora Bilim Pazarı'na uğrayarak, burada bilimseverlerle buluşturduğumuz bilim kitapları, ders kitapları, hediyelik eşyalar ve diğer ürünlerden satın almak. Bir göz atın, hoşunuza giden bir şeyler bulacağınıza hiç kuşkumuz yok!

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close