Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Tüm Reklamları Kapat
Asude Didar Özsoy
Yazar 19 Aralık 2019 3 dk.

Kozmik ışınlar, dünya dışında üretilen yüksek enerjili parçacıklardır. İçeriğine bakacak olursak %99 oranında atom çekirdeklerinden, %1 oranında serbest elektronlardan oluştuklarını görüyoruz. Ayrıca içeriğinde antiproton ve pozitron gibi antiparçacıklar da bulunuyor. Yapılan çalışmalara göre kozmik ışınların %0.01'i antiparçacıklardan oluşuyor ve bu da galaksimizdeki ve evrendeki madde-antimadde asimetrisini bir kez daha kanıtlıyor. Antimadde ile ilgili daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.

19. yüzyılda Henri Becquerel’in radyoaktiviteyi keşfetmesinden sonra atmosferdeki iyonizasyonun nedeninin dünya kabuğundaki radyoaktif elementler olduğu düşünülüyordu. Ancak 20. yüzyılın başlarında yapılan deneyler sonucu bu radyoaktivitenin yükseklere çıkıldıkça arttığı anlaşıldı. Demek oluyordu ki, atmosferdeki iyonizasyondan Dünya’daki radyoaktif elementler sorumlu değildi.

50
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
157.5K UP
Gözlemi Yapan 4 saat önce Türkiye, İzmir
📍 Yer bilgisi: İzmir
📅 Tarih ve saat: 7 Aralık 2025
🌡️ Hava durumu: Parçalı bulutlu / hafif yağışlı
🌡️ Sıcaklık: 12 °C
💧 Nem ve yağış durumu: Orta–yüksek nem
🌿 Habitat tipi: Maki+odunsu bitki örtüsü
🪨 Zemin özellikleri: Humuslu, organik maddece zengin toprak
🧭 Yön / konum: Kuzey
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
🎨 “İçimizdeki Maymun” tasarımlı t-shirt ile hem stilinize hem düşüncenize dokunun.

👕 %100 pamuk kumaşıyla gün boyu rahatlık ve nefes alabilirlik sunar.

🐵 Nakış detayıyla “evrimin izini taşıyoruz” mesajını giyilmiş bir forma dönüştürün.

🛒 Bilim tutkunlarına özel bu ürünü Agora Bilim Pazarı’ndan hemen satın alarak hem bilimi hem modayı destekleyin.
Damla Şahin Uçar
Çeviren 1 gün önce 3 dk.

Bir organizasyonda çalışan herkes bilir: Toplantılar çılgın bir hızla birbirini takip eder. Yöneticiler haftada ortalama 23 saatini toplantılarda geçirir. Bu toplantılarda olup bitenlerin büyük bir kısmı düşük değerli, hatta tamamen ters etki yaratan faaliyetler olarak görülür. İşin paradoksu şu: Kötü toplantılar, önceki toplantıların yarattığı hasarı gidermek için daha fazla toplantıya yol açar.

Yine de toplantılar uzun süre yönetim araştırmalarının konusu olmadı. 2015 tarihli bir el kitabı, yeni ortaya çıkan “Toplantı Bilimi” alanının temellerini attı. Bu araştırmalar, asıl sorunun toplantıların sayısı değil; tasarlanma biçimleri, amaçlarının belirsizliği ve çoğu zaman fark edilmeyen eşitsizlikleri pekiştirme biçimleri olduğunu ortaya koydu.

8
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kerem Girgin
Kerem Girgin
138.9K UP
Yazar 6 gün önce 11 dk.

Paleontoloji literatüründe "Kambriyen Patlaması" olarak bilinen dönem (yaklaşık 541 milyon yıl önce), Dünya'daki yaşamın aniden ve çarpıcı bir şekilde çeşitlendiği bir aralığı tanımlar. Uzun bir mikrobiyal egemenliğin ardından, günümüzdeki birçok ana hayvan gruplarının ataları, jeolojik zaman ölçeğinde bir göz açıp kapama süresi sayılabilecek bu aralıkta ortaya çıkmıştır.

Literatürde ve çeşitli tartışma bloglarında bu patlama, yaratılışçı argümanları desteklemek için sıklıkla Evrim Teorisi'ne karşı bir argüman olarak sunulsa da bilimsel veriler bunun bir yoktan varoluş olmadığını göstermektedir. Aksine bu olay, değişen ekolojik koşulların tetiklediği hızlı bir evrimsel çeşitlenmedir. Bu nedenle sorulması gereken soru "Neden bu kadar çok tür ortaya çıktı?" değil, "Bu türlerin bu kadar hızlı ve radikal biçimlerde evrimleşmesini tetikleyen çevresel veya ekolojik baskı neydi?" olmalıdır.

20
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zeynep Arıkan
Zeynep Arıkan
101.2K UP
2 gün önce
babil okumaya başladım tahmin ettiğimden iyi gidiyor bu arada
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Yaşam Ağacı Türü
Emir Şakir
Emir Şakir
118.4K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Lüfer Balığı 10-35 cm ve üzeri boylara ulaşabilen Familyasının tek türüdür. Gümüş renkli gövdesi sarımsı alt yüzgeçlere sahip, uzun ve üstten basık sağlam bir görüntüsü vardır. Agresif bir balık olup keskin dişlere sahiptir.
6
Aslı Ece Koçak
Aslı Ece Koçak
146.7K UP
Yazar 3 Mart 2021 15 dk.

Dünya nüfusunun artmasıyla gıda tüketimi de artarken, gıda üretimi aynı oranda artmıyor. Hatta Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre, sınırlı kaynaklardan üretilebilen gıdaların yaklaşık %5'i böcek istilası veya hasat sonrası bozulma nedeniyle kullanılamaz hale geliyor. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) açıklamasına göre, dünyadaki ölümlerin %35'inin gıda kaynaklı salgınlar ve parazitlerden kaynaklandığı bildirildi. Tüm bu nedenlerle gıda güvenliğini sağlamak, yani sağlıklı ve besin değerini korumak için yüzyıllardır çeşitli ürün ve teknolojiler geliştirilmiştir.

Gıdanın yüksek enerji ışınlarına maruz bırakılarak bir muhafaza sürekliliği olan "gıda ışınlaması", ürün güvenliği, mikroorganizmalardan korunma, raf ömrü gibi iyileştirmeler için 20. yüzyılın ikinci yarısında ön plana çıkmıştır. Gıdaların ışınlanması ile birlikte ışınlanmış gıdaların güvenliği tüm dünyada araştırılmaya başlanmıştır.

76
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evren Cemil Çayırlı
32 dakika önce
Çok alıntı yapmak "özgün olmamak" değildir, çok alıntı yapmak öznel olmamaktır.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Halime Samsa
Halime Samsa
34.1K UP
Yazar 19 Ekim 2020 16 dk.

Bir önceki yazımızda, insanların kendi kendilerine zarar verme davranışlarını incelemiş, bunu önlemek için neler yapabileceğimize bakmıştık. Bu yazıda ise intihar kavramına odaklanacağız. Çünkü insanın ruhsallığı yaşam dürtüsüne yaklaştıkça kurucu, uzaklaştıkça ise yıkıcı bir hal alabilir. Hangisine daha yakın olacağımızı ise erken çocukluk döneminde kurduğumuz ilişkiler, mizacımız, genetik yatkınlarımız ve travmatik deneyimlere verdiğimiz ruhsal tepkilerin tümü belirler. Akılda tutulmalıdır ki, yaşam ve ölüm dürtüsü sadece bir ucunda durabileceğimiz, katı ve değişmez ruh halleri değildir. Hayatımız bu iki dürtü arasında salınarak geçer. Ancak, intihar (özkıyım) kişinin benliğine yönelmiş olan ölüm dürtüsünün serbest kalarak, maskelerinden arınarak bütün şiddetiyle karşımızda durduğu zorlu bir ruh halidir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün yapmış olduğu açıklamalara göre, her yıl intihar nedeniyle 800 bin insan hayatını kaybediyor. Dünyada her 40 saniyede bir kişi hayatına son veriyor ve her 20 intihar teşebbüsünden biri ölümle sonuçlanıyor.

266
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Sabri Küsüroğlu
İnceleyen10 18 Temmuz 2024
Celal Şengör'ün kaleme aldığı Cehaletten Kurtulma Sanatı - Kim Kimdir? kitabı, zengin bir bilim tarihi ve biyografi derlemesi olarak dikkat çekiyor. Kitap, dünyanın çeşitli dönemlerinde bilim, sanat, siyaset ve kültür alanlarında önemli izler bırakmış 55 önemli kişinin portrelerini sunuyor.

Şengör'ün sade ve akıcı diliyle yazılmış olan kitap, her bir kişinin hayatına ve katkılarına derinlemesine bir bakış sunuyor. Her portre, kişinin yaşam öyküsünü, başarılarını ve dünyaya olan etkisini açıklarken, okuyucuya geniş bir perspektif sunuyor. Kitap, bilgi açısından zengin olmanın ve cehaletten kurtulmanın yollarını arayan herkes için ilham verici bir kaynak olarak öne çıkıyor.

Ancak, kitabın bazı okuyucular için aşırı detaylı ve yoğun olabileceği görüşüne de yer vermek gerekir. Özellikle hızlı tempolu bir okuma bekleyenler için, kitabın detaylı bilgi sunumu bazen ağır gelebilir. Ayrıca, bazı portrelerin daha önceki bilgi seviyesi gerektirebilecek teknik terimler içermesi, genel okuyucular için anlaşılabilirlik zorluğu yaratabilir.

Sonuç olarak, Cehaletten Kurtulma Sanatı - Kim Kimdir?, Celal Şengör'ün derin bilgi birikimiyle hazırlanmış, öğretici ve düşündürücü bir eser olarak öne çıkıyor. Bilim ve kültür tarihine ilgi duyan herkes için değerli bir kaynak olabilecek nitelikte bir kitap.
9.7/10
(9 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
11
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Şubat 2014 11 dk.

Görselde, birbirinden oldukça uzak 4 memeli hayvan türünün uzuvları görülmektedir: bir insan, bir kedi, bir balina ve bir yarasa. Bu canlılar, dışarıdan bakıldıklarında birbirinden tamamen farklı gözükseler de, içlerine baktığınız zaman aynı atadan geldiklerini haykıran yüz binlerce veri bulmak mümkündür. Bunların en net olanlarından biri de, kemiklerinde yapacağınız bir analizden gelecektir.

Bu apayrı 4 memelinin (ve diğer memelilerin de) bütün uzuv kemikleri birbiriyle eştir. Bilimde biz aynı atadan gelen ve farklı torun türlere dağılan bu yapı ve organlara homolog (eş) organlar adını veriyoruz. Bu kadar farklı yapılarda olmalarının tek sebebiyse, evrimsel süreç içerisinde aynı kemiklerin farklı ortamlara adapte olan uzuvlarla birlikte evrim geçirmiş olmalarıdır. Görselde, sırasıyla humerus, radius, ulna, karpallar, metakarpallar ve falanjlar görülmektedir. Tüm memeli türlerinde bu kemikler birbirinin aynı yapıdadır; sadece şekilsel farklılıklar bulunmaktadır. Dolayısıyla, birbirinden tamamen farklı görünen canlıların evrimsel süreçte ortak bir atadan geldiği anlaşılabilir. Bunu bir diğer şekilde sınama yöntemi, memeli olmayan canlılara bakmaktır.

262
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Onur Yekedüz
Onur Yekedüz
121.0K UP
Üye 22 Ocak 2022 Henüz cevap yok.
Tabi bunun yan etkileri olabilir insanları araştırma eğilimini azaltabilir Bence cevabı uzun süre girilmemiş sorular bu yöntemle cevaplandirilabilinir
555 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Yetişkin
İnceleyen10 28 Mart 2024
Bu kitap hep gözümün önünde olsun istiyorum, insan bazen rotasını şaşırabiliyor çünkü...

haz bir özgürlük şarkısıdır ama özgürlük degildir

yasa koymaktan zevk alıyorsunuz ama onları çiğnemekten aldığınız haz daha fazla

ahlakı sadece guzel kiyafet olarak tasiyan çıplak dolaşsa daha iyidir

prangalarindan kurtulan özgürlüğünüz daha büyük bir özgürlüğün prangasi olur

sizler yaysınız, cocuklariniz ise bu yaylardan firlatilan canli oklar
Kitap
9.5/10
(17 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Nevzat Keskin
Seslendiren 2 gün önce 9:26
Aşılama en basit tanımı ile, üretmek istediğimiz ağaçtan kesilen dal (aşı kalemi) ya da filizin, aşı yapılacak ağaca (anaç) yerleştirilerek oraya tutunmasını...
0
Söz
Nusret Kağan Bilen
Alıntıyı Ekleyen 6 Mart 2024
Bilgisizliğin verdiği güveni, bilgi hiçbir zaman verememiştir.
Kaynak: Pia Mater (Kitap) - Serkan Karaismailoğlu
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Emre Nur
Emre Nur
1,286 UP
İnceleyen 6 gün önce
Kitabın başlığını okuduğunuzda kitapta hayvanların aslında şaşırtıcı derecede zeki olduğunun anlatıldığını sanmış olabilirsiniz. Evet, bu türden sizi şaşırtacak birkaç örneğin karşınıza çıkacağına eminim. Ama kitap, zekayı bir kıyas nesnesi olarak ele almıyor. Öncelikle zaten kitapta zekâ yerine biliş ya da evrimsel biliş terimleri kullanılıyor. Peki, madem hayvan bilişini başka hayvanlarla ya da insanlarla kıyaslamıyoruz, o halde hayvan bilişini nasıl ele alacağız? Bunu anlamak için Frans de Waal önemli bir kavramdan bahsediyor: Umwelt. Almanca "çevreleyen dünya" gibi bir anlama gelen Umwelt, her canlının kendine has yöntemlerle çevreyi duyumsama biçimidir. Akrebin Umwelt'i başka, leyleğin Umwelt'i başka, arınınki başka, insanınki başkadır. Bu yüzden hayvanların dünyaya yaklaşımının kendimizinkine ya da başka hayvanlarınkine benzer olduğunu düşünmek hatalı bir varsayımdır. Bu hayvanlar ortak bir habitatı paylaşıyor bile olabilir. Yine de her canlının o tekil çevrede ilgilendiği ve ilgilenmediği, ihtiyacı olan veya ihtiyacı olmayan, algılayabileceği ya da algılayamayacağı farklı şeyler vardır. İşte, hayvanların Umwelt'leri bilişlerini şekillendirir. Her hayvan ihtiyaçlarına göre, özelliklerine göre, yani tam da olması gerektiği gibi bir bilişe sahiptir. Sahip olduğu biliş, onun için en iyi biliştir. Yani her hayvan en zeki hayvandır. Başka hayvanların Umwelt'lerini hayal etmeyi deneyebilirsiniz. Şimdi bir kene gibi hissedin (kitapta geçen bir örnek). Memelilerden yayılan bütürik asit kokusunu duyumsuyorsunuz. Canınız sıcak kan çekiyor. Ufacık bir şeysiniz. Amacınız belli ve siz de ona odaklanmışsınız. Yumurtluyorsunuz. Kısa ömrünüzün sonuna geliyorsunuz. Ne kadar kene gibi hissedebildiniz? İyi denemeydi ama yine de başka Umwelt'leri tam anlamıyla tasavvur etmek mümkün değildir. Çünkü Umwelt "o olmak"tır. (Eğer mümkün olsa benim yapacağım ilk iş kızılötesini veya morötesini görebilen bir hayvanın Umwelt'ine girmek olurdu.)

Kitap, böyle bir başlangıcın ardından davranışçıların ve bilişselci etologların çatışmalarıyla devam ediyor. Yazar; hayvanların, davranışları yalnızca etki-tepkiyle açıklanacak kadar basit organizmalar olmadığını savunan ekole mensup biri olarak bilim dünyasında evrimsel biliş kavramının yerleşmesine katkı sağlamış. Diğer bölümlerde hayvanların alet kullanımı, dil becerisi, hayvan-insan zekâsı arasındaki muğlak sınır, hayvan deneylerindeki metodolojik problemler, hayvanların sosyal becerileri, hayvanların gelecek algısı, öz farkındalık hakkında makaleler var.

Çok faydalanmama rağmen benim için yer yer sıkıcı bir kitap haline geldi. Bu, biraz çeviriden ama daha çok yazardan kaynaklanıyor. Notlar, kaynakça ve dizin bölümleri hariç tutulduğunda kitap 289 sayfa. Oysa 150-180 sayfa olsa aynı seviyede ve üstelik sıkılmadan bu kitaptan yararlanabilirdim. Etoloji öğrencisi filan değilseniz fazla sayıda primat deneyi okumaktan sıkılma ihtimalini göz önünde bulundurun.

Bir eleştiri de eserin kapsamına: Kitapta primatlara (makul olarak) geniş yer ayrılmış; öte yandan karga, yunus, fil, ahtapot, köpek gibi hayvanlar da geçiyor ama bunlar "arada" geçiyor.
10.0/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Are We Smart Enough to Know How Smart Animals Are?
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Arda Küçükoğlu
hipertansiyon hastasıyım 6 gün önce Sen de Cevap Ver

Merhaba!

Senin yaşadığın semptomların birebir aynısını yaklaşık 1 yıl önce yaşadım ve çocuk doktoruna gittiğimde hipertansiyon tanısı koyuldu. Bu tarz semptomlar normal değil bu sebep ile en kısa sürede bir uzmana görünmek en doğru seçenek

Tüm Reklamları Kapat

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close