Afrika Kıtası, İkiye Ayrılacak Şekilde Yarılıyor!
Birkaç kilometre uzunluğunda, devasa bir yarık, Güneybatı Kenya'da beklenmedik bir şekilde oluştu. Giderek büyüyen bu yırtık, Nairobi-Narok otoyolunun bir kısmının çökmesine neden oldu.
İlk başta bu yarığın oluşması, Doğu Afrika Rift Vadisi'nde meydana gelen tektonik faaliyete bağlanmıştı. Ancak jeologlar şimdi bu yarığın muhtemelen erozyonun bir sonucu olduğunu düşünüyorlar ve yarığın oluştuğu yerin ve görünümünün Doğu Afrika Rift Vadisi ile ilgili olup olmadığını sorguluyorlar. Örneğin bu yarık, rift vadisindeki eski bir fay hattının erozyon ile hareket eden yumuşak toprakla dolması ile oluşmuş olabilir.
Dünya, durmaksızın değişiyor olsa da, bu değişimin büyük bir kısmını biz hissedemiyoruz. Levha tektoniği, buna güzel bir örnek. Buna rağmen ara sıra dramatik değişimler değişimler de yaşanıyor ve Afrika kıtasının gerçekten de ikiye ayrılıp ayrılmadığı konusundaki tartışmaları tetikliyor.
Dünya'nın litosferi (kabuk ve üst mantodan oluşan kısmı) birden fazla tektonik plakaya ayrılmıştır. Bu plakalar sabit değildir; birbirlerine göre farklı hızlarda hareket ederler. Akışkan astenosfer üzerinde adeta "kayarlar". Buna sebep olan mekanizma veya mekanizmalar halen tartışılmaktadır; ancak en olası neden, astenosfer içindeki konveksiyon akıntıları ve plakalar arasındaki sınırlarda oluşan kuvvetlerdir.
Bu kuvvetler sadece plakaları hareket ettirmekle kalmazlar; aynı zamanda bu plakaların yırtılmasına, rift vadileri oluşturmasına ve hatta yeni plaka sınırlarının oluşmasına neden olabilirler. Doğu Afrika Rift Vadisi sistemi, bunun an itibariyle olduğu yerlere bir örnektir.
Doğu Afrika Rift Vadisi, kuzeyde Aden Körfezi'nden başlayarak, 3.000 kilometre boyunca uzanır ve güneyde Zimbabwe'ye kadar ulaşır. Bu vadi, Afrika plakasını eşit olmayan iki parçaya ayırır: Somali plakası ve Nubiya plakası. Rift vadisinin doğu tarafındaki, yani Etiyopya, Kenya ve Tanzanya boyunca uzanan aktivite, güneybatı Kenya'daki bu yarık oluşunca daha da bariz hale geldi.
Bu Vadi Yarılması Neden Oluyor?
Litosfer tabakası yatay ve uzunlamasına kuvvetlere maruz kaldığında gerilerek incelir. Bu yeterince sürecek olursa, nihayetinde yırtılır ve bir rift vadisi oluşur. Bu süreç, volkanizma ve sismik faaliyet gibi olaylarla kendini yüzeyde de gösterir. Rift vadileri, kıtasal parçalanmanın ilk adımıdır ve başarılı olacak olursa, yeni okyanus tabanlarının oluşmasına sebep olabilir.
Dünya üzerinde bunun daha önceden olduğu yerlerden birisi Güney Atlantik Okyanusu'dur. Güney Amerika ve Afrika kıtaları, 138 milyon yıl önce kırılarak birbirinden ayrılmış ve bu okyanus tabanını oluşturmuştur. İşte bu nedenle bu iki kıtanın birbirlerine bakan yüzleri, tıpkı bir yapbozun parçaları gibi birbirine harika bir şekilde oturur.
Kıtasal vadiler, ancak yatay kuvvetlerin litosferi kıracak kadar güçlü ise oluşabilirler. Güney Afrika Rift Vadisi aktif bir vadi olarak tanımlanmaktadır. Hemen altında bulunan manto tabakasındaki kuvvetler, döngüsel bir şekilde yüzeyi yarmaktadır.
Bu rift vadisinin altında, litosferi yukarıya doğru yaran büyük bir manto çıkıntısı mevcuttur. Bu kısım, yüksek sıcaklık altında litosferin daha da zayıflamasına neden olmaktadır. Böylece kırılmalar ve fay hatları oluşumları gözlenmektedir. Bu normalden daha sıcak olan manto tabakasının varlığına yönelik kantılar mevcuttur ve genellikle akademik araştırmalarda buna "Afrika Büyük Şişmesi" adı verilir. Bu devasa şişkinlik, sadece rift vadisinin oluşumuna bağlı olarak kıtayı yarmaya yönelik olan kuvvetlerin yaygın olarak kabul edilen kaynaklarından birisi değildir; aynı zamanda Güney ve Doğu Afrika Platoları'nın anormal derecede yüksek topolojisini açıklamak için de kullanılmaktadır.
Ayrılmak Kolay Değil
Rift vadilerinin bariz bir topografisi vardır. Genellikle fay hatlarıyla sarılmış çöküntüler ve bunların etrafındaki yükseltiler ile karakterize edilirler. Doğu Afrika sisteminde, birbiriyle hizalı rift vadileri, devasa fay hatlarıyla ayrılırlar. Bu topografiyi uzaydan bile görmek mümkündür.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu kırılmaların hepsi aynı anda oluşmamıştır. Daha ziyade, Kuzey Etiyopya'daki Afar bölgesinde 30 milyon yıl kadar önce başlamıştır ve yılda 2.5 ila 5 santimetre civarı bir hızla güneyde Zimbabwe'ye doğru ilerlemiştir.
Her ne kadar bu rift vadisi oluşumunu bizlerin fark etmesi neredeyse imkansız olsa da, yeni fay hatların, yırtıkların, kırılmaların oluşması ve Nubiya ile Somali plakalarının devam eden hareketi, depremler ile sonuçlanabilir.
Doğu Afrika'daki sismik faaliyetin büyük bir kısmı, rift vadisi boyunca yayılmıştır ve genellikle oldukça ufak büyüklükteki depremlerle karakterize edilmektedir. Bu depremlere eşlik eden volkanizma da, süregelen kıtasal kırılmanın ve sıcak, eriyik astenosferin yüzeye yakınlığının bir diğer göstergesidir.
Devam Eden Bir Zaman Çizelgesi
Doğu Afrika Rift Vadisi, bir rift vadisi oluşumunun farklı evrelerini gözlememizi mümkün kılması açısından eşsizdir. Daha genç olan güney tarafta uzama oranları daha düşüktür ve fay hattı oluşumu daha geniş bir alanda meydana gelir. Volkanizma ve sismik faaliyet de kısıtlıdır. Öte yandan Afar bölgesinde, rift vadisinin taban yüzeyi tamamen volkanik kayalarla kaplıdır. Bu, bu alanda litosferin tamamen kırılma noktasına gelecek kadar inceldiğini gösterir.
Bu olduğunda, magmanın katılaşması sonucu, kırılan plakalardan oluşan boşluk içinde yeni bir okyanus oluşacaktır. Deniz tabanının yayılması, rift vadisi boyunca devam edecek ve nihayetinde, on milyonlarca yıl sonunda tamamlanacaktır. Okyanus bu alana hızla hücum edecek ve Afrika kıtası daha küçük bir hal alacaktır. Ayrıca Hint Okyanusu'nda Etiyopya, Somali ve Afrika Burnu'nu içeren devasa bir ada oluşacaktır.
Otoyolları parçalayan fay hatlarının oluşması gibi dramatik olaylar, kıtasal yarılma olayının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Buna rağmen bu tür jeolojik olaylar aşırı yavaş gelişir ve birçokları bunun farkına varmaz bile.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 20
- 12
- 7
- 4
- 4
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science Alert | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 18:33:56 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7227
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science Alert. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.