Atlar ve zebrala neden elenmediler ?

  Bütün canlılar; çevre koşulları değişmedikçe bulundukları ortama, hayatta kalıp üreyebilme şansına sahip olacak kadar iyi bir uyum sağlamışlardır.

  Pangolinler, kaplumbağalar, kirpiler ve oklu kirpiler gibi korumalı dış yüzeye sahip hayvanlar kendilerini, kendilerinin yiyecek olduğunu düşünen canlılara karşı genellikle fazla enerji harcamadan savunurlar.

  Koç, geyik, gergedan, ceylan gibi canlılar boynuzlarını genellikle tür içi rekabette üstünlük sağlama yarışında yani cinsel seçilim ile kazanmışlardır. Bu hayvanlarda yırtıcı hayvanlara karşı kendilerini “silahlarıyla” ya da çoğunlukla kaçarak savunurlar. (Gergedanlar içim durum biraz farklı, gergedanların boyutu ve iri boynuzları sebebiyle yırtıcılar saldırmayı tercih etmez.)

  Atlara ve zebralara baktığımız zaman ikisi de herkesçe bilinen türler olduğu için, daha önemlisi dış görünüşüne yüzeysel olarak gördüğümüzde tam olarak yaygın görünen bir adaptasyona sahip olmadıkları için doğaya uyumsuz olan canlılar olduğu düşünüyor olabilirsiniz. Ama tabii ki atların ve zebraların da 52 milyon yıllık evrimlerinin sonucunda edindikleri özellikleri var.

  Atlar ve zebralar 52 milyon yıl önce Kuzey Amerika’da yaşayan köpek boyutundaki Eohippus cinsinden köken almaktadır. Atların ve zebraların içinde bulunduğu Equus cinsi 4-7 milyon yıl önce evrimleşmiştir. Sonunda atlar, eşekler ve zebralar ortaya çıkmıştır.

Atların ve eşeklerin elenmemesini sağlayan bazı özellikleri  

  Atlar, avcılardan kaçarken hızlarına ve iyi gelişmiş denge sistemine güvenir ve güçlü savaş ya da kaç tepkisine sahiptirler.

  Zebraların dikey çizgileri hareketsizken otlara kamufle olmalarını sağlayabilir. Çizgiler hareket halindeyken avcıların kafasını karıştırabilir, özellikle hareket halinde olan sürüdeki zebraların çizgileri sallanan çizgi yığını olarak algılanır. Hareket halindeyken çizgiler vagon tekerleği etkisi ile ısıran böcekleri veya avcıları ileri mi geri mi gittiği konusunda şaşırtır. Polarize ışığa doğru uçan kan emen Tsetse sinekleri ve Tabanid at sinekleri polarize ışığa doğru uçar, siyah be beyaz desenler sinekleri çeken deseni bozar. Çizgiler zebranın soğumasını sağlayabilir. Hava beyaz çizgilerin üzerinde daha yavaş hareket ederken ışığı emen siyah çizgilerin üstünde daha hızlı hareket eder. Bu farklı hızdaki hareketler zebranın üzerinde soğumasını sağlayacak konveksiyon akımları oluşturur. Daha sıcak yerlerde yaşayan zebraların çizgi sayısı daha fazladır, konveksiyon akımıyla daha fazla soğumalarını sağlıyor olabilir.

  Açıklayamadığım, es geçtiğim ya da bilim insanlarının keşfedemediği adaptasyonlara sahip olabilirler, sonuç olarak yaşamakta olan istisnasız bütün canlılar çevrelerine uyum sağlamalıdırlar. Atların ve özellikle zebraların uyum sağlamasındaki özelliklerinden bahsetmeye çalıştım.