Dopaminerjik - seratoninerjik sistemleri - ödül merkezi- ni anlamak için iyi bir soru.
Bir işi yapmaya evrimsel olarak güdülenmiş birey, güdüyü bu ödül mekanizmasından rüşvet olarak alır. En bariz örneği de üremek. Eğer haz rüşveti verilmeseydi, üreme eylemi şimdiki gibi devam edebilir miydi... Yeme için verilen lezzet rüşveti de aynı şekilde, bizi yaşamda tutmaya güdüleyen bir yan etki. Bu gibi faaliyetlerde, güdülenme etkisiyle bir şeyi daha çok, rüşvete hazza ulaşmak için yaparız.
Diğer yandan sofistike ihtiyaçlarımız anlama, bir konuda uzmanlaşma, yeni bir şey öğrenme ihtiyaçlarımız söz konusu. Aslında burada da aynı sistemler çalışmaktadır. Yeni bir şey öğrenme kavrama, ödül merkezini uyarır. Böylece yeni bir şey daha öğreniriz. Bu, ödül merkezinin gelişime uygun kullanımıdır. Bir bilim insanı bu gelişim periyodunda tutarlı sürelerde kalabilmesi yönüyle olumlu duygudurumda kaldığı için benzer şekilde devam eder.
Zararlı alışkanlıklar, bağımlılıklar gibi intihar araçları, sağlıklı duygudurumu sabote eder. Böyle kişiler ufak sahte geçici bir rüşveti, yaşamıyla ödeyen bireylerdir. (Miktardan bağımsız)
Hayvanlar beyin gelişimiyle orantılı olarak daha çok güdüsel yaşarlar. Beynin haz peşinde koşma yönü itibarı ile aslında çok farkımız olmamasına rağmen kognitif fonksiyonların gelişmişliği, kompleks düşünce mekanizmalarını doğurduğu için felsefe sanat varlık yorumu gibi çıkarımlara sahibiz.
Bunların yanında bireye bağlı değişkenler de söz konusu. Bir faaliyeti mutlu olmak için yapma, ya da mutlu olduğu için bir şeyi yapmanın istemi kişinin duygusal ya da mantıksal yaklaşımından gelebilir. Hatta bu zamanla birbirine dönüşebilir birey açısından. Bu yüzden böyle net bir ayrımı mutlak anlamda yapmak mümkün değil gibi, istatistiki olarak bir çıkarım söz konusu olabilir belki açıkladığım nedenlere bağlı.