Merhaba İbrahim,
Bugün bilimsel kabul ettiğimiz faaliyetlerin geçmişteki izlerini felsefede buluyor olmamız (bugün bilimin geniş saygınlığı, gelişmişliği ve bağımsızlığından olacak) bizi bazen felsefi etkinliğin artık lüzumsuz olduğu sonucuna götürebiliyor.
Ancak bilimsel faaliyet geçmişte dahi felsefenin ilgisini oluşturan şeylerin tümü değildi, bugün zaten hiç değil. Felsefenin temel arzularından birinin doğayı anlama çabası olduğunu inkar etmiyorum elbette, sadece felsefenin çatı olmayı bir şekilde hala sürdürdüğüne nazaran böyle söylüyorum.
Felsefeden ne bilimsel spekülasyonlar, ne güzel söz söyleme sanatı, ne birtakım mistik ritüeller, ne de retorik anlaşılmalı. Bunlar değil. Bugün anladığımız şekliyle felsefe temelde iki çeşit soruyla ilgileniyor. Bunlardan ilki bilimin cevap veremediği sorular ki kabaca bu soruların epistemolojinin, metafiziğin ve aksiyolojinin (etik ve estetik) ilgilendiği sorular olduğunu söyleyebiliriz. İkincisi de bilimin bu sorulara neden yanıt veremediğinin araştırıldığı sorular.
Dolayısıyla, "bilimden sonra" diyebileceğimiz bir dönem söz konusu olmadığı gibi, bilimden dolayı geçerliliğini yitirecek bir felsefe tanımı da söz konusu değil.
Sanırım şimdi felsefi etkinliğin ne olduğu sizin için biraz daha açık olmuştur ve sorunuza cevap olmuştur.