Dünya üzerinde çok yeni bir tür olduğumuz için, kültürel evrimin başındayız. Bu yüzden bu soruyu soruyoruz hepimiz. Henüz teorik olarak gereklilikleri öğrenebilecek seviyedeyiz neredeyse, ancak onları uygulayacak bilinç seviyesinde değiliz.
Bilimsel olarak biyolojik fabrika ayarlarımızın çoğunu anlamış olmamıza rağmen, hala bu ayarlara zıt bir yaşam biçimi içindeyiz. Yanlış oluduğunu söyleyip hiçbir şey yapmıyoruz. Köklü değişimleri kabul etmek, ve onları uygulamak için fazla tembel ve anlayışsız sorumsusuz.
Belki de sadece kendimizi gerçekleştirmek için varız. Ancak bu söyledik diye hemen olacak bir şey değil. Öncelikle nedensel arka planı doldurmamız gerekiyor. İyi de karnım doyuyor, üreyebiliyorum, niye kendimi gerçekleştirmek gibi bir hedef edineyim ki. Zaten bu şekilde yaşayabiliyorum.
İşte insanın en önemli sınavı, fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor olma seviyesine mahkum olup biriktirmek, elde etmeye devam etme kısır döngüsünde kalmak - ya da temel yaşamsal ihtiyaçlarının sonrasını kendini ve fizik evreni keşfederek gelişmeye adamak. Sürüngen beynin emirlerine bağlı kalarak üreme beslenme biriktirme seviyesinde kalmış bir bireyin gelişmek gibi gereksiz bir zahmete girmesi beklenemez. Onun için mantık, ihtiyaçlarını daha hızlı ve konforlu giderebileceği asalak bir yaşamdır. Kabul etmek zor gelebilir ancak, insanlık olarak bu seviyedeyiz. İşte kendini gerçekleştirme gibi üst düzey bir amaca sahip olmak için, bu çocuksu primitif ilkel seviyeyi aşacak gelişim çabasını göstermek zorundayız. Ancak bu çaba sonucunda söz konusu soruyu sorma hakkına sahip olabiliriz. Çünkü olasılıkları görebilecek noktaya gelme ihtimalimiz ancak o zaman var.
İnsanlık olarak henüz kendisi için neyin iyi neyin kötü olacağını bilemeyen çocuk bilinç seviyesindeyiz. Sürekli kurallar olmak zorunda bu yüzden. Kural, ne yapacağını kontrol edemeyen çocuğa konur, sürekli ikaz edilir. Yetişkin zaten o temel kuralları uygular. Yetişkin bilinci, artık temel kuralları benimseyebilecek uygulayabilecek noktaya ulaşmıştır. Bu yüzden kurallar artık gereksizdir. İşte insanlık olarak hala yasaklara, kurallara yasalara ihtiyaç duyacak seviyedeyiz. Biyolojimize neyin iyi neyin kötü olduğunu bildiğimiz halde, sadece ucuz sürüngen beyin zevklerini merkeze alarak biyolojimizle savaşarak yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü hiç yetişkin bilinç seviyesine çıkmadık. Bu çocuk seviyesinde şeker yiyerek geçirdik vaktimizi. Hiç ayağa kalmadık. İşte kalkınca ne yapacağımızı bilmediğimiz için, etrafımızdaki şeylerle ilgilenme oyalanma noktasında kalmak hoşumuza gidiyor. Halen düşerek öğrenme seviyesindeyiz. Yanlış yaşam koşullarında ısrar ederek kendimizi öldürüyoruz ve buna ecel diyoruz.
Kendini gerçekleştirme derdi amacının olabilmesi için önce kendini objektif olarak ele alabilecek cesareti gösterebilmeli kişi. Ki önce sorunlarının peşine düşüp tamir etsin, sonra temel seviyede bilimsel bir zemin oluştursun, neden burada olduğu ile ilgili anlamların peşine düşebilsin. Şimdilik sadece bireyler bu çocukluk duvarını aşmak için uğraş verecek. Ancak ortak bilinç, bu çabalar kritik bir noktaya ulaştığında, insan türünü bir bütün olarak yetişkin olmaya hazırlayacak. Önemli olan ben ne yaptım.