Zamanı bir sayı doğrusu üzerinde düşünecek olursak eksi sonsuz ezeli, artı sonsuz ebedi, sıfır noktası ise şimdiyi gösterir. Nasıl ki şimdiden ebede ulaşmak için sonsuz zamanın geçmesi gerekir ki bu mümkün değildir, aynen bunun gibi ezelden şimdiye ulaşmak için de sonsuz zamanın geçmesi gerekir ki bu da mümkün değildir, öyleyse zaman ezeli olamaz, zira ezeli olsaydı günümüze ulaşamazdı. Öyleyse (ister döngüsel olsun ister doğrusal) zaman bir başlangıç noktasında yokluktan varlığa çıkmıştır.
Hiçbir şey yokluktan varlığa kendi kendine çıkamaz. Çünkü yokluktaki bir şey iş yapamaz dolayısıyla kendini var etme işini de yapamaz çünkü yoktur. Öyleyse zamanı yokluktan varlığa çıkaran yani onu yoktan var eden bir güç vardır.
bu güç zamanı yoktan var ettiğine göre zamansız bir var oluşa sahiptir yani zamanla kayıtlı değildir, bir başka deyişle zamanın içinde değil zamanın dışındadır. zamanın dışında olan değişmez. Değişmek ancak zamanın içinde olmak ve zamanın akmasıyla mümkündür.
yokluktan varlığa çıkmaksa değişmektir ki bu güç için böyle bir şey mümkün değildir.
o güç yokluktan varlığa çıkmamıştır, zaten vardır.
Soru: böyle bir güç hakkında onu var eden süreçlere yönelik bilimsel kuşkuculuk temelinde arayışımız devam eder mi?
Cevap: Sonradan var olmamış bir güç hakkında onu var eden süreçlere yönelik bilimsel kuşkuculuk temelinde arayışımızın devam etmesi akla, bilime ve bilimsel düşünceye terstir.