Bilim insanları virüslerin kökeni konusunda kesin bir sonuca ulaşmış değil, ancak üç ana hipotez var:
1. Geriye dönüş (regresyon) hipotezi:
Virüsler, eskiden bağımsız yaşayan küçük hücrelerdi; zamanla evrim geçirip, konak hücreye bağımlı hale geldiler. Yani “basitleşmiş canlılar” olabilirler.
2. Hücre içi kaçış (escape) hipotezi:
Virüsler, canlı hücrelerin içinden kaçan gen parçalarından (örneğin plazmid veya transpozonlardan) evrimleşmiş olabilir. Bu genler, zamanla kendi başlarına çoğalma yeteneği kazanmışlardır.
3. Ko-evrim (ortak evrim) hipotezi:
Virüsler, canlı hücrelerle aynı dönemde, ilkel moleküler yapılardan birlikte evrimleşmiş olabilir. Yani hayatın başlangıcına yakın bir zamanda, canlılıkla birlikte ortaya çıkmış olabilirler.
Bu hipotezlerin hiçbiri tamamen kanıtlanmış değildir ama “hücre içi kaçış” hipotezi günümüzde en çok kabul gören yaklaşımdır.
Virüsler evrim geçirir mi?
Evet, virüsler evrim geçirirler hem de çok hızlı biçimde.
Bunun nedeni:
DNA veya RNA’larının çok hızlı kopyalanması ve bu sırada mutasyonların sıkça meydana gelmesidir.
Doğal seçilim, mutasyonlar arasında en avantajlı olan varyantları korur.
Örneğin: Grip virüsü (influenza) her yıl mutasyon geçirir; bu yüzden her sene yeni aşı geliştirilir.
SARS-CoV-2 (COVID-19’a neden olan koronavirüs) de Delta, Omicron gibi varyantlara ayrılır. [1]