Özgür Kılarak!
Bu konu o kadar uzun ve çetrefilli bir konu ki…
Doğamız gereği iyi bir varlık oluşumuzdan mı başlasak yoksa bencil doğamızın zorunluluğu kavramış bizcilliğine ve bu sayede deneyimlediği ilkel komünal dönem itibarı ile ortaklaşmacı yaşamından mı başlasak…
Ortaklığımızın bozulduğu özel mülkiyetin kendisine mi zum yapsak yoksa bunun yarattığı yabancılaşma ve süreklileşen ve bu soruyu sorduran sömürüye mi…
Tüm bunların neticesinde ortaya çıkan ve bugünleri inşa eden sınıfların varlığına mı zum yapsak yoksa sınıfsız bir dünyanın mümkün oluşunun inşa süreçlerine mi...
Evet, doğa bir savaş arenasıdır ve yaşamın kendisi, istisnasız her canlı için bir savaş sürecidir.
Buradan, savaşı kutsadığımız anlamından öte yaşamın biyolojik temelde bir var olma savaşı olduğu anlamı çıkar. Neticede var olabilmenin koşulu enerji transferine dayanır ve bu transfer bir diğer canlının ve cansızın kullanımına dayanır.
Bunu doğadaki tüm canlılar yapar fakat bir farkla: İhtiyaç kadar…
İşte asıl mesele ve türümüz için bu sihirde gizli: İhtiyaç fazlası…
İhtiyaç fazlası, adı üzerinde şu an için gereksiz olanın teminine, hatta benzerlerinin yok olması pahasına tekelleştirilmesine dayanır. Bunun modern literatürde adı sömürüdür, aracı artı değerdir ve hamisi devlettir.
İşte olağan yaşamsal savaşı olağandışı bir yıkım sürecine eviren şey de budur. Türümüzü, salt kendi türüne karşı değil, doğaya ve yaşama karşı savaş açan bir türe dönüştüren şey…
Ve evet, filmi geri sarıp başa döndüğümüz an, doğamıza uygun ve bir zaman kanıtlanmış, barışçıl bir ırka dönmek hiç de zor değil.
Bunun ilkel adı “ilkel komünal toplum”, modern ve hedeflenen adı “komünizmdir.”
Sınıfsız, sömürüsüz, egemensiz bir dünya. Kendi ve doğası ile barışık bir dünya. Aklı ve bilimi temel alan bir dünya…
Bu dünyada da kuşkusuz var olma savaşı devam edecektir fakat bir farkla: Aslolan ben değil biziz, ben ancak benim dışımdakilerin var olabilme şansı kadar var olma şansına sahiptir ve korunmalıdır. Ki ben yaşam ağacının bir dalıyım ve yaşamımın garantisi diğer tüm dalları besleyen köküme sadakatim ile sınırlıdır. Sevgiyle…