“Memeliler” terimini ilk olarak 18 yüzyılda İsveçli biyolog Carolus Linnaeus ortaya atmıştır. Carolus Linnaeus canlıları incelediğinde, bazı türlerin dişilerinin yavrularını beslemek için süt bezleri olduğunu keşfetmişti.
ABD’nin Maryland eyaletindeki Çevre Araştırma Merkezi’nden Olav Oftedal’a göre, süt bezleri ilk memeliler ortaya çıkmadan önce, sudan karaya çıkan ilk canlılarda gelişti. Sudan karaya çıkan bu canlıların bir kısmı amniyotlara, omurgalı, dört bacaklı canlılara, sürüngenlere, kuşlara ve memelilere evrildi.
Amniyotlar da balıklar gibi yumurta üretiyordu. Bu yumurtalar karada canlılığını koruyabiliyordu. Ama yumurta kabukları gözenekli olduğu için aşırı sıcak havalarda çabucak kuruyordu. Bu yüzden amniyotların onları koruyacak bir yol bulması gerekiyordu. Oftedal amniyotların bu yöntemlerinin ilkel bir emzirme şekli olduğuna ve bu bezelerin daha sonra memelilerin yağlı süt üretmesini sağlayacak şekilde geliştiğine inanıyor. Yumurtaları nemli tutmak için deriden su sızdırma yöntemi zamanla başka kimyasallarla birleşerek yumurtadaki besinin yerini almış ve yavruların asıl besin kaynağı haline gelmiş olabilir. Oftedal bütün bu gelişmelerin memeliler ortaya çıkmadan önce olup bittiğini söylüyor.
Yani bir memeli yavrusunu süt ile beslediği için "emzirdiği" memeli olarak adlandırılır.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Bbc . (24 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 24 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı