Özgürlükten Ne Anladığımıza Bağlı!
Kabul gören genel tanımı itibarı ile özgürlük, evet başkalarının özgürlüğünün başladığı yerde biten, dilediğini yapabilme hak ve yetkisidir.
Ancak bu yetkinin kullanıldığı alan toplumsal bir alandır ve zaten toplumsallığın bir gereği olarak özgürlük tanımlanmıştır. Yoksa doğada ve kendi başına yaşayan bir birey için özgürlük bir ihtiyaç değildir.
Esasında özgürlük; toplumsal yapının gereği ve çatışmaların önüne geçip, zorunlu olduğumuz toplumsal yapının sağlıklı bir şekilde devamını garanti altına almanın bir aracı olarak, alanı genişletmenin aksine alanı sınırlamanın bir gereğidir.
İşte özgürlüğü tanımlarken koyduğumuz ve başkasının şeklinde başlayan sınırın nedeni budur. Ancak buna rağmen gerçek yaşamda bu sınır esnektir. Yani taraflar birbirlerinin özel alanı olarak tanımlanmış alanlarına, farklı zamanlarda girebilmekte ve bu çoğu zaman bir soruna neden olmamaktadır.
Yani bu sınır katı ve düz bir çizgi şeklinde değil de s harfi şeklinde menderes gibi bir sınırı ihtiva etmektedir. Mesela gece saat 12’den sonra sizin dinlenme hakkınızın, üst komşunuzun çocuğunun doğum günü vesilesi ile ihlal edilmesi, fakat sizin, çocuğun yılda bir sevincini kursağında bırakmama adına bunu kabullenip kulaklarınıza pamuk tıkamanız gibidir. Veya başka bir zaman aynısını sizin yapmanız gibi. Buna hoşgörü denir.
Başkalarından kasıt elbette türümüzdür. Ancak daha bir insanlaştıkça bu alanın dışımızdaki diğer tüm canlıları kapsayacak biçimde genişletilmesi yararımızadır. Özne de, en zeki oluşumuzdan kaynaklı ve sorumluluk temelli biz olacağımızdan, diğer canlılardan öte diğer canlılara yönelik özgürlüğü tanımak ve buna uygun davranmak yükü de bize düşer.
Aşı karşıtlığı (Doğru veya yanlış) bir haktır ve temeli kişi dokunulmazlığına ve vücut bütünlüğüne saygıya dayanır. Uyuşturucu ise bireysel sınırlarla kalabilen bir özgürlük olmanın aksine topluma sirayet edebilen bir realiteye karşılık geldiğinden dolayı çok hassas ele alınması gereken bir konudur. Bugün kimi Avrupa ülkelerinde bu hassasiyet üzerinden ve denetlenmeye açık olmak koşulu ile uyuşturucu kullanımı kısmen serbesttir.
Bu vb. konularda neyin özgürlük kapsamında ele alınıp alınmayacağı aslında başta ifade edilen özgürlüğün tanımı ile kolay anlaşılabilir.
Özgürlük, serbestlik anlamında ve bireye yalnızlığında tanımlanan bir olgu değildir ki yalnız birey zaten serbesttir. Ancak ne zaman ki serbestler bir araya gelir ve toplumsal bir yapı oluşturur, işte o zaman yine bu bireyler, menfaatleri çatışmasın ve mecbur oldukları toplumsal yapı sağlıklı devam edebilsin diye bu serbestliğe sınırlar koyma ihtiyacı duymuştur. Buna bugün özgürlük diyoruz. Yani sınır koymadır. Bu sınırlar da çoğu zaman ve çoğu konuda da katı değildir.
Hoşgörü iyidir. Sevgiyle…