Nitelik ve nicelik kavramlarını duymuşsunuzdur. Nitelik; bir şeyin özelliklerini, işlevselliğini, yapısını, diğer benzer şeylerden farklı olan yanlarını belirtmek için kullandığımız bir terimdir. Nicelik ise, bir şeyin kapsamı ve sayısal değerini ifade eder.
Bir amaca ulaşmak için ihtiyaç duyulan değerin nitelikli veya nicel olmasını tercih edebilirsiniz, yani bu içinde bulunduğunuz şartlara göre değişiklik gösterebilir. Bir örnek verelim: Çok acil yardım süreçlerinde veya öngörülemez çatışmalarda, gıda ve malzeme üretimlerinde nitelikten çok niceliğe, yani sayısal çokluğa önem verilebilir.
Konu üniversitelere gelince niceliğin pek bir anlamı olmayacağı açıktır. Maalesef özellikle son 20-25 yıldır eğitim politikalarımız; üniversitelerin niteliğini artırmaktansa sayısal çokluğuna kaynak ayırmak olmuştur. Bu durumun iki yönlü sonucu vardır. Birincisi, yeterli donanımı olmayan on binlerce gencin zamanını çalmış olduğunuz yetmiyormuş gibi, mezun olduklarında iş bulmalarında ciddi sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. İkincisi; bildiğiniz gibi üniversiteler aynı zamanda bilim yuvalarıdır ve bilimin üretildiği, geliştirildiği temel kurumlardır. Araştırmalara yeterli bütçelerin ayrılmayışı, akademik ünvanların liyakat sisteminden ziyade siyasi ilişkilere göre verilmesi, üniversite yönetimlerinin yetersiz kişilere teslim edilmesi, akademik araştırmaların belirli kalıplaşmış fikirlerin dışına çıkarılmadan yapılmaya zorlanması v.s. bilinen sıkıntıların başında gelmektedir.
Sonuç olarak; her şehre, hatta neredeyse her ilçeye üniversite açmamız bizleri bilim üreten ülke konumuna getirmeyecektir. Önemli olan, mevcut köklü eğitim kurumlarımızın özgür, bağımsız yönetimleri olan, liyakat sistemin eksiksiz işlediği, yeterli bütçe imkanlarının tanındığı bilim yuvaları haline getirmektir. [1]
Kaynaklar
- Optisyenin Sesi. Nitelik Ve Nicelik!. (16 Nisan 2021). Alındığı Tarih: 19 Şubat 2025. Alındığı Yer: Optisyenin Sesi | Arşiv Bağlantısı