Oksijen hem mitokodri vasıtasıyla bizi yaşatır. Hem de yakıcı özelliği ile bizi hızlı yaşlandırıp, ömrü kısaltır.Buna göre oksijenin bol olduğu yağmur ormanlarında ömür kısalır, oksijenin az olduğu yüksek dağlarda yaşayanlarda ömür uzar.
Oksijen hem mitokodri vasıtasıyla bizi yaşatır. Hem de yakıcı özelliği ile bizi hızlı yaşlandırıp, ömrü kısaltır.Buna göre oksijenin bol olduğu yağmur ormanlarında ömür kısalır, oksijenin az olduğu yüksek dağlarda yaşayanlarda ömür uzar.
Bu bana aralıklarla sorulan bir soru ve oldukça da ilginç aslında, çünkü aynı şeye nasıl farklı açılardan bakılabileceğini gösteriyor. Şu "Yaşam dediğimiz 80 yıl süren bir ölüm sürecidir." tarzı edebi yaklaşımları da andırıyor bu soru. Sonuçta oksijen yaşamımızın temel kaynaklarından birisi; ancak buna rağmen ölüyoruz. Belki de oksijen bizi 80 yılda öldürüyordur?!
İlk etapta mantıklı gibi gözüken bir soru, biraz daha düşününce anlamsızlaşıyor. Çünkü oksijen hayatta kalmak için ihtiyacımız olan tek kimyasal değil. Örneğin su için de aynısını söyleyebilirdik. Belki de H2O bileşiği bizi 80 yılda öldürüyordur? Peki ya karbon olabilir mi? Belki de her birimizin ihtiyaç duyduğu azottur sorumlu?
Bu şekilde düşününce oksijenin tekil olarak bizi hayatta tutan diğer şeylerden ayıklamanın herhangi bir anlamı kalmadığını görüyoruz.
Buna rağmen oksijenin Dünya'da evrimleşen yaşam için bir noktada zehir etkisine sahip olduğu doğrudur. Kaynaklara bıraktığım yazıya bir bakabilirsiniz bununla ilgili olarak.
Teknik olarak evet diyebiliriz bunun cevabına; çünkü bakıldığı zaman yaşlılıkla gelen hastalıklar dahil olmak üzere (alzheimer) bir çok hastalıkta ROS yani reaktif oksijen türlerinin neden olması sayısız çalışmada gösterildi ve bu bir gerçek ki antioksidan kavramının önemi bu yüzden bu kadar önemlidir.
Yukarıda bir çok detaylı ve güzel cevap var aslında ve bu başlı başına bir konu olmalı çünkü vücut sistemimiz oksijenin verdiği zararı engellemek için bir çok mekanizmaya sahip hatta sistemini onun üzerine kurmuş diyecek kadar da iddialiyim bir toksikolog olarak; mesela glutatyon seviyeleri bu konuda size ışık tutabilir ve ben bu konuda daha detaylı bilgiler atabilirim isterseniz.
Bir de olaya çok çok basit bir mantık ile yaklaşacağım; bir elmayı açık havada bıraktığınız zaman çürür ve bozulur bunun olmasında oksijenin payı büyüktür Sebebi elmanin organik olmasıdır. Peki insan nedir ? :)
cevabı kısmı evet kısmi hayır. oksijen normalde dokuları ve hücreleri tahrip eder ama vücudumuzda buna karşı güçlü koruyucu sistemleri vardır. bu sistemler olmasa nekrozlar, dejenerasyonlar, kanser, yağ dokusunun bozulması ve pek çok sorun ile karşı karşıya kalırdık.
oksijen normalde okside edici yani diğer atomlardan elektron alan bir elementtir. bu enzim doğal olarak vücudumuzdaki hücrelere de zarar verebilir ancak dokularımızda ve hücrelerimizde bunun olmasını önlemek için antioksidanlar vardır. bu antioksidanlar enzim, protein, vitamin formunda olabilirler ve dokulardaki serbest oksijenin dokuları okside etmesini önlerler.
oksijen bizim için olmasa da anaerob canlılar için kesinlikle öldürücüdür. ayrıca anaerobik enfeksiyonlarda yara veya enfeksiyon bölgesine hidrojen peroksit (H2O2) uyguladığımızda anaerob canlıların yanında organizmanın hücrelerinde de nekroz (hücre ölümü) ve dejenerasyon yapar. bunun nedeni hücre ve dokulardaki antioksidanların birden bire bu kadar yoğun bir oksijen temasına çok etkili ve çok hızlı bir yanıt verememesindendir. yani açık bir şekilde oksijen saf halde vücuda zararlı bir maddedir.
bununla ilgili en güzel örneklerden birisi ilk büyük yok oluş evresidir. 2500 milyon yıl önce pretozoic zamanda siyanobakteriler oksijen üretiyordu ancak bunu hemen hücre dışına atıp zarar görmekte korunuyordu. siyanobakteriler denizde yaşıyorlar ve denizdeki demir, organik moleküller ve diğer mineraller oksijeni tutarak serbest halde gezmesini zorlaştırıyordu. ancak bu maddeler oksijene tamamen doyduğunda oksijen okyanusta serbest halde gezmeye başlamıştır ve oksijene karşı hiçbir savunma mekanizması olmayan siyanobakteriler okside olarak ölmüşlerdir. konu dışı ama bu oksijen atmosfere ilk defa bu zamanda çıkmıştır ve atmosferdeki metanın miktarını azaltarak ilk buzullaşmayı yani huronian bullaşmasını (2400-2100 myo) tetiklemiştir.
Hayır. Sahte haberlere ve hiçbir dayanağı olmayan teorisyenlere itibar etmeyiniz. dar.vin/CemBarut bu habere bakarak oksijenin bizim için nasıl bir hazine olduğunu anlarsınız. Üstelik 70 80 yıl yaşayan hayvan sayısı çok az, ölümsüzlüğü istiyor olabiliriz ama entropiye karşı koyamayız. Yüzyıllarca yaşayan ağaçlar var, bunu aslında bizim acizliğimiz olarak da değerlendirebiliriz. Ayrıca doğadaki hiçbir madde bir canlıyı öldürmek ya da yaşatmak için oluşmamıştır.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.