Nusret Bey'in verdiği cevap yeterli aslında (güzel cevap için ayrıca teşekkür ederiz), ancak tarihin karanlık sayfalarında kalmış bir durumu paylaşmak isterim.
Geçmişte Türkiye topraklarında nükleer silahlar bulunmuştur, üstelik nükleer başlık taşıyan füzeler ile birlikte. Şimdi kronolojik olarak olayların gelişimine bakalım.
1957 yılında SSCB ilk yapay uyduyu (Sputnik) yörüngeye gönderince ABD'yi ciddi bir endişe sardı. Endişe yaratan durum uydudan ziyade, uyduyu yörüngeye gönderen roket ile alakalıydı. Bu roketin varlığı SSCB'nin kıtalararası roket teknolojisine sahip olduğunun da bir göstergesiydi, üstelik ABD ordusu hale hazırda kıtalararası füze teknolojisine sahip değilken. "Füzelerin tepesine nükleer başlık koyup bize fırlatırlarsa ne halt ederiz" düşüncesiyle Avrupa'ya orta menzilli füze yerleştirme kararı aldılar. Ve üç ülkeden bu çağrıya cevap geldi; Türkiye, İtalya, İngiltere. 1959 yılında Türkiye ile bir anlaşma yapıp, İzmir Çiğli'ye ilk etapta 15 adet Jüpiter orta menzilli füze yerleştirdiler. Elbette kontrolünün ABD savunma bakanlığına ait olduğunu, sanırım söylememe gerek yok.
Gelgelelim, bu durum ciddi bir krizin parçası olmaktan kurtulamadı. 1962 yılında SSCB'nin Küba'ya nükleer başlıklı füze yerleştireceği anlaşılınca ABD kıyameti kopardı. Kriz, neredeyse 3. Dünya Savaşının çıkmasına neden olabilecek kadar büyüdü. Neyse ki her iki taraf aklıselim davrandı ve bir anlaşmaya vardılar. SSCB Küba'ya füze yerleştirmekten vazgeçerken, ABD Türkiye'de konuşlanan füzeleri sökme kararı aldı. ABD prestijini kurtarmak adına bu füzelerin o dönem gündem olmasını bir şekilde engelledi (SSCB istihbaratının bu haberi sızdırıp, ABD'nin prestijine neden limon sıkmadığını hala anlayabilmiş değilim). Soğuk Savaşın bitmesi ile gerçekler gün yüzüne çıkmaya başlayınca, işin gerçeği de anlaşılmış oldu.
Türk Kamuoyu aslında ne bu füzelerin yerleştirildiğinden, ne de söküldüğünden en azından o dönem için haberdar olamadı. [1]
Kaynaklar
- Dr. Ayşegül Sever. Yeni Bulgular Işiğinda- 1962 Küba Krizi Ve Turkiye. Alındığı Tarih: 3 Ocak 2025. Alındığı Yer: Dergipark | Arşiv Bağlantısı