24 yaşında ikinci bir üniversite okumak kesinlikle geç değildir. Aksine, bu yaşta alınan kararlar daha olgun bir perspektifle şekillenir ve kişinin geleceğine dair daha bilinçli adımlar atmasını sağlar.
Hukuk gibi bir bölümü tercih etmek, hayata dair uzun vadeli bir plan yapmayı ve güçlü bir motivasyon gerektirir. Elbette, bu mesleği mevcut koşullarda ne derece sağlıklı bir şekilde icra edebileceğiniz tartışmaya açıktır. Ancak eğer bu yönde ilerleme kararı aldıysanız, bu fırsatı değerlendirmekten çekinmeyin. Zaman, böyle bir kararda belirleyici bir engel olmamalıdır. İnsan, geleceğini istediği gibi şekillendirmek ve kendine inanmak zorundadır. Çünkü asıl istediğiniz mesleği yapmadığınız sürece, çalışma hayatı yalnızca bir maaş kaynağı hâline gelir ve bu durum ileride pişmanlıklara neden olabilir.
Bu nedenle, ileride "yapma fırsatım varken yapmadım" dememek için, en azından bu eğitimi sırf arzuladığınız için bile olsa değerlendirmelisiniz. Ancak, sadece duygularınıza ve arzularınıza dayanarak hareket etmek de yeterli olmayacaktır. Rasyonel bir değerlendirme yaparak kendinize şu soruyu sormanız önemlidir: “En kötü senaryoda ne olabilir?” Bu soruya vereceğiniz yanıt, olası durumların üstesinden gelebileceğinize inanıyorsanız, bu kararın alınabilir olduğunu gösterecektir.
Unutmayın, hiçbir karar mükemmel değildir. Önemli olan, bilinçli bir şekilde adım atmak ve süreci en iyi şekilde yönetmektir. Kararsızlık, hareketsizliğe dönüşmediği sürece bir problem değildir.
Artı olarak kendimden örnek vermem gerekirse, ben de 24 yaşındayım ve hep okumak istediğim felsefe bölümünde öğrenim görüyorum. Daha önce elimde diplomam ve bir mesleğim vardı ama olmak istediğim yerde değildim. Bu nedenle bir karar aldım ve şu anda en sevdiğim alanda derinleşiyorum. Bu tür konularda yaş sadece bir sayıdır. İnsan, gerçekten istediği alanda başarı sağlamak için asla geç kalmış sayılmaz.
Bir söz vardı: “Hedefler, hayatı anlamlı kılar. Geç veya erken diye bir şey yoktur; doğru zaman, harekete geçtiğiniz andır.”