O kadar çok farklı cevabı olurdu ki…
İşte birkaç örnek…
Kapitalizmde robotların devreleri yanana kadar iki katı kapasite karşılığı %40’lık işsizlik oluşur.
Faşizmde üstüne bir de robotlara yönelik yağdan, enerji ikmalinden ve bakım onarımdan mahrumiyet ve ek olarak onları güvenlik vb. ek işlerde ve karşılıksız çalıştırma sonucu en az %60’lık işsizlik beklenir.
Sosyalizmde iş saati süresinin düşmesi ve arttırılan zamanın bilime, sanata, edebiyata, düşünceye ayrılması ve vesilesi ile aksine emekçiler için %20’lik serbest zaman olanağı doğar.
Komünizmde ise robotların bile emek temelli hak sahibi oluşu ve yeteneklerine göre iş ihtiyaçları kadar yağ, yedek parça, bakım-onarım ve özellikle özgün gelişebilme olanağı sunulur. Ekonomik, sosyal, istihdam sorunu yoktur.
Tıpkı inek hikayesinde olduğu gibi.
Kapitalizmde inekleriniz elinizden zorla alınır ve size ineklerinizden sağılan süt satılır.
Faşizmde iki ineğiniz de öldürülür ve size fatura edilir.
Sosyalizmde size inek verilmez fakat emeğiniz kadar süt verilir.
Komünizmde ise inek de, süt de bir ihtiyaç olmaktan çıkar. Çünkü öylesi bir üretim vardır ki gönüllülük ve yetenek temelinde, istemediğiniz kadar süt alabilme imkânınızdan dolayı inek bile aklınıza gelmez.
Buraya kadar ki olan genel bir değerlendirme. Fakat Türkiye özelinde ve bugünden yarına korkarım ki hiçbir cevap verilemez. Çünkü yukarıdaki hangi kategoriye veya ara ekonomik kategorilere sokarsak sokalım, kendi özgülünde gelişmeyip kendi ekonomik özgürlüğünü tamamlamayan bir ülke oluşundan dolayı her zaman bizleri şaşırtma potansiyeli taşır.
ANCAK İLLA Kİ BİR CEVAP VERMEMİZ GEREKİRSE: İthal kapitalizmin bir izdüşümü olarak söylemde sosyalizm, eylemde kapitalizm egemen olur ve önce robotların iş yükü kapitalist ekonomi modeline uygun olarak iki katına çıkarılır, ardından işçilerden de eşitlik adına aynı şey talep edilir ve her ikisi de birbirine “biz nerede yanlış yaptık” diyerek bakar durur. Bundan ötesi "dünyanın robot ve insan bütün işçileri birleşin" denir mi, denmez mi bilemeyiz...
Sevgiyle ve merhaba…