Karanlık madde, evrenin büyük sırlarından biri. Görülemeyen, ancak varlığına dair dolaylı kanıtlara sahip olduğumuz bu madde, evrendeki kütlenin neredeyse dörtte birini oluşturuyor. Peki bu gizemli madde, yalnızca galaksilerin hareketlerini etkileyen görünmez bir güç mü? Yoksa “görünmez” olmasının ardında daha derin bir sır, hatta belki bilinçle etkileşime girme potansiyeli mi yatıyor?
Karanlık maddenin temel özelliklerinden biri, bildiğimiz madde ile çok zayıf etkileşime giriyor olması. Klasik parçacıklardan farklı olarak, elektromanyetik kuvvetle etkileşime girmiyor, bu yüzden ışık yaymıyor, yansıtmıyor ya da absorbe etmiyor. Bu da onun gözlemlenmesini neredeyse imkânsız hale getiriyor. Ancak kimi fizikçiler, karanlık madde parçacıklarının standart modellerin ötesinde “egzotik” özellikler taşıyabileceğini düşünüyor. Bu parçacıklar, belki de sadece bildiğimiz maddeden değil, bilinç gibi bizim henüz açıklayamadığımız, adını bile koyamadığımız fenomenlerle de etkileşime girebilecek bir yapıya sahip olabilir mi?
Bu noktada Young’ın Çift Yarık Deneyi’ni düşünelim. Bu deneyde, elektronların veya fotonların, bir gözlemci olmadığında dalga gibi davrandığını, ancak gözlem altında parçacık gibi hareket ettiğini görürüz. Yani parçacıkların gözlemlendiğinde davranış biçimlerini değiştirdiği gözlemlenir. Fizikçiler bu olguyu, kuantum mekaniğindeki “dalga fonksiyonunun çökmesi” kavramıyla açıklıyorlar. Dalga fonksiyonunun çökmesi ise bir parçacığın hem varlık hem yokluk arasında olduğu bir süperpozisyon durumundan, tek bir duruma “çökmek” olarak tanımlanabilir.
Bu olgu, bazı filozoflar ve fizikçiler tarafından bilinç ve gözlem arasındaki bağı sorgulamaya itmiştir. Eğer bilinçli bir gözlemci, kuantum düzeyinde bir etkinin tetikleyicisi olabiliyorsa, karanlık maddenin egzotik atom altı parçacıkları da benzer bir şekilde gözlemlenebilirlik sınırında bir davranış sergiliyor olabilir mi? Belki karanlık madde, bilinçli bir varlık tarafından “gözlemlendiğinde” varlık gösteren; gözlem olmadığında ise adeta görünmez bir “dalga” gibi evrende dolanan bir yapıdadır.
Tabii ki, tüm bunlar bir spekülasyondan ibaret. Şu ana kadar yapılan bilimsel çalışmalar, karanlık madde ile bilinç arasında doğrudan bir bağlantı kurmamızı sağlayacak herhangi bir somut kanıt sunmuyor. Ancak bilimde birçok keşfin, başlangıçta “çılgın” olarak değerlendirilen fikirlerle başladığını unutmamak gerekir. Günümüzde kabul gören birçok kuram, bir zamanlar hayal gücünün ötesine geçtiği düşünülen hipotezlerden çıkmıştır.
Bir gün, karanlık maddenin, bildiğimiz madde ve enerji formlarından daha karmaşık etkileşimleri olduğunu keşfeder miyiz? Belki de evet. Şu anda bu konuda net bir şey söylemek mümkün olmasa da, bu gizemli maddeye dair bilgi birikimimiz arttıkça, belki de onun sırlarını çözmemize yardımcı olacak yeni yollar keşfedeceğiz. Bilim dünyası, bazen sorulardan daha derin ve karmaşık sorulara yönelmemizi gerektirir. Karanlık madde ile bilinç arasındaki olası bir bağ da işte böyle bir sorudur; gizemi çözülmemiş, cevabı ise belki de bizim “görme” kapasitemizin ötesinde.[1][2][3][4][5][6][7][8][9]
Kaynaklar
- M. Kaku. (2018). The Future Of Humanity: Terraforming Mars, Interstellar Travel, Immortality And Our Destiny Beyond Earth. ISBN: 9780241304846.
- S. Hawking. The Grand Design. ISBN: 9780553805376.
- J. L. Feng. (2010). Dark Matter Candidates From Particle Physics And Methods Of Detection. Annual Reviews, sf: 495-545. doi: 10.1146/annurev-astro-082708-101659. | Arşiv Bağlantısı
- D. Clowe, et al. (2006). A Direct Empirical Proof Of The Existence Of Dark Matter*. The Astrophysical Journal, sf: L109. doi: 10.1086/508162. | Arşiv Bağlantısı
- P. J. E. Peebles, et al. (2003). The Cosmological Constant And Dark Energy. American Physical Society (APS), sf: 559-606. doi: 10.1103/RevModPhys.75.559. | Arşiv Bağlantısı
- P. A. R. Ade, et al. (2016). Planck 2015 Results - Xiii. Cosmological Parameters. Astronomy & Astrophysics, sf: A13. doi: 10.1051/0004-6361/201525830. | Arşiv Bağlantısı
- A. D. Linde. (2002). A New Inflationary Universe Scenario: A Possible Solution Of The Horizon, Flatness, Homogeneity, Isotropy And Primordial Monopole Problems. Elsevier BV, sf: 389-393. doi: 10.1016/0370-2693(82)91219-9. | Arşiv Bağlantısı
- B. E. Robertson, et al. (2011). Connecting The Gamma Ray Burst Rate And The Cosmic Star Formation History: Implications For Reionization And Galaxy Evolution. American Astronomical Society, sf: 95. doi: 10.1088/0004-637X/744/2/95. | Arşiv Bağlantısı
- N. A. Bahcall, et al. (2002). The Cosmic Triangle: Revealing The State Of The Universe. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 1481-1488. doi: 10.1126/science.284.5419.1481. | Arşiv Bağlantısı