Gerçekler, hayallerimizden biraz daha farklı bir tablo çiziyor. Ölü bedenlerin hücrelerini canlı tutmak bir nevi Frankenstein'ın canavarını yaratmaya benzer. Hücre ölümü bedenin doğal bir döngüsünün parçasıdır. Bu döngüyü durdurmak bir saatin çarklarını durdurmaya benzer; saat çalışmayı durdurur, hatta bozulabilir.
Yapay zeka ise günümüzün popüler konularından. Ancak yapay zeka denilen şey, aslında bir tür "hype" yani abartılmış bir beklenti. Evet, yapay zeka bazı görevleri yerine getirmede oldukça başarılı. Örneğin bir satranç oyununda dünya şampiyonunu yenebilir, hatta bir müzik parçası besteleyebilir. Fakat o müzik parçasının bir Prelude in C Major olmasını da bekleyemezsiniz. O duyguları yaşatamaz. Ayrıca önceki belirttiğim başarılar yapay zekanın gerçek zekaya sahip olduğu anlamına da gelmez.
Yapay zeka aslında bir tür "papağan" gibidir. Ona ne öğretirseniz onu tekrarlar, hatta bazen öğrendiklerini birleştirerek yeni şeyler üretebilir, fakat bu ürettiği şeyler senin ona vermiş olduğun verilerin diğer kombinasyolarından ibarettir. Ki bunu da başarabilmesi için büyük paralar ve devasa sunucular gerekir. Yani sana kalkıp da bak böyle bir element varmış ya da bence vardır, şurayı kazın orada kesin bu elementi bulursunuz diyemez. Bunu insan da yapamıyor zaten ama en azından muhakeme yapabiliyor ve bir çıkarım yapabiliyor. Bir papağan Shakespeare'in bir sonesini ezberleyebilir ancak bu onun şiirin anlamını kavradığı anlamına gelmez.
İnsan beyni ise bambaşka bir hikaye. Beyin milyarlarca nörondan oluşan karmaşık bir ağdır. Bu ağ sürekli olarak yeni bağlantılar kurar, değişir ve gelişir. Beyin sadece bilgiyi işlemekle kalmaz aynı zamanda duygular, düşünceler ve hayaller üretir. Yapay zeka beynin bu karmaşıklığına yaklaşmaktan çok uzaktır.
Bir yapay zeka bir resmin içindeki nesneleri tanıyabilir, ancak resmin güzelliğini veya anlamını kavrayamaz. Sadece şov yapar. OpenAI geçen kalktı şov yaptı ya, onu gibi. Awww so cute falan diyor. Tabi efendim tabi so cute. Bizim siber güvenlikçilere versen 20 saniyede yerler bunu. Kimi kandırıyorsunuz arkadaşım... Bir yapay zeka bir müzik parçasını analiz edebilir, ancak müziğin duygusal etkisini hissedemez. Bir yapay zeka bir metni çevirebilir, ancak metnin nüanslarını veya yazarın niyetini tam olarak anlayamaz. Bu böyle sonsuza kadar gider.
Yapay zeka bir araçtır, tıpkı bir çekiç veya bir tornavida gibi. Bu araç bazı işleri yapmamıza yardımcı olabilir ancak bizi insan yapan şeyleri yapamaz. Yapay zeka düşünemez, hissedemez, hayal kuramaz. Yapay zeka bir insanın yerini alamaz.
Ölü bedenleri canlı tutmak ve yapay zekayla kontrol etmek şu anki bilimsel sınırlarımızın çok ötesinde bir hayal. Elbet gün gelecek bu da olacak ancak bizim bunu başarabilir hale gelebilmemiz için binlerce yıl süreç geçmesi lazım. Bu benim görüşümdür, çünkü onca şeyi başarabiliyorken, onca şeyde çığır açabiliyorken, beyin denen şeyin nasıl çalıştığını tam anlamıyla hala anlayamıyoruz. Bunu başarmadan yapay "zeka" nasıl var olacak? Bütün insanlığı analiz ederek ve bir veri tabanı oluşturarak mı bunu başaracaklar? Mümkünatı yok. Hata payı olacak. Hata payı olacak diyorum çünkü bir makine bir makinedir. Hata yapar yapacaktır da. "Ama yapay zeka milyonlarca makaleyle, bilim adamlarının verileriyle eğitildi, onlar hata yapmadığı sürece hata yapmaz!" diyenler de olacak elbet. Hata yapmayan yapay zeka henüz icat edilmedi. Hele ki insan beyninin yerini tutacak bir yapay zeka... Bırakın insan beyninin yerini tutmayı bir karıncanın beynini bile taklit edemezler şu an. Madem çok akıllı insanların verileriyle ve tonlarca makaleyle eğitilince her şey çözülüyor, neden o zaman herhangi bir yapay zeka modeli, kalifiye bir yazarın yeteneklerine erişemiyor? Neden Çağrı Bey'in yazdığı makaleler ile yapay zeka metinlerinin aralarında dağlar kadar fark oluyor? En iyi promptu bile girdiğinizde verdiği bilgiyi tekrar ediyor. Konudan saptığımı düşünmeyin, daha yapay zekanın yazma işlemini bile mükemmel yaptığını sananlar var. Yazma işleminde bile yüzlerce sorun varken, bir yapay zeka modelinin ölü bedenlere entegre edilip çalıştırılması hayal bile değil aslında çok başka bir boyut.
Bu yüzden ölü bedenleri canlandırıp yapay zekayla kontrol etmek şu an için imkansız. Gelecekte bu mümkün olabilir değil kesinlikle olacak ama şimdilik bu sadece bir bilim kurgu hayali. Bilim kurgu da zaten bu yüzden var; imkansızı hayal etmek, sınırları zorlamak için. Ama gerçek hayat bilim kurgu değil. Gerçek hayatta sınırlar var ve bu sınırları aşmak zaman, çaba ve belki de biraz da şans gerektiriyor. Ha bir de Tesla, Einstein gibi inatçı dahiler gerekiyor. Gerçi bu gidişle dahilerden ziyade TikTok dansçıları türeyecek de hayırlısı bakalım... [1][2]
Kaynaklar
- N. Savage. (2019). How Ai And Neuroscience Drive Each Other Forwards. Springer Science and Business Media LLC, sf: S15-S17. doi: 10.1038/d41586-019-02212-4. | Arşiv Bağlantısı
- N. P. Howe, et al. (2022). Complex Synthetic Cells Bring Scientists Closer To Artificial Cellular Life. Springer Science and Business Media LLC. doi: 10.1038/d41586-022-02946-8. | Arşiv Bağlantısı