Evrime Sadakat!
Eğitim, nüve şeklinde zihinleri hedefler ve " ağaç yaşken eğilir" atasözü aslında bir şeyi nüve iken, bireyi; ihtiyaçları ve olması gerektiği gibi (doğasına uygun şekilde) değil, egemen aklın beklenti ve tercihleri doğrultusunda eğip, büküp şekil vermeyi öngörür.
Dolayısı ile her eğitim modelinin temelinde o modelin siyasi izdüşümüne teğet bir felsefe vardır.
Nitekim bugün egemen kapitalist siyasal ideolojinin (menfaat temelli) izdüşümüne teğet eğitim alanındaki dayanak felsefesi pragmatist felsefedir ve çıkar için her yolu mubah kılan bir felsefedir. Tek bir dayanak noktası vardır: Fayda... Öyle herkesi, halkları, toplumu kapsayan bir fayda da değil, özel mülkiyetçi, bireysel fayda…
Buna dayalı eğitim sistemi de haliyle eğitimi bu faydacı amaç çerçevesinde " istendik davranış değişimi" olarak tanımlayıp bütün organizasyonunu (kitap, müfredat, içerik, öğretmen vb.) bu amaca göre kuracaktır. Bugün dünya genelinde sömürünün idamesi için zaruri olan budur.
Fakat alternatifleri de vardır. Dayandığı (sosyalist) ideoloji ve onun da dayandığı (bilimsel- materyalist) felsefe gereği, eğitimi, bireyin kendini özgürce keşfine bağlayan, bireyi hayatta karşılaşabileceği her zorluğu aşacak donatılarla donatan ve ona bunu yaşayarak öğreten politeknik eğitim gibi…
Eğitimde kalite ne yazık ki para ile ölçülmüyor. Eğittiğimiz bireyi ne denli özgür ve eğitimin eşit hak ve fikir sahibi bir öznesi kıldığımız, temel belirleyen olarak karşımıza çıkıyor.
Nitekim kapitalist hegemonya ve para cenderesi arasında eğitimini tamamlayıp özgürce bu cendereden sıyrılabilenler, türümüzü herkese açık ve bir bütün olarak ileri taşıyabiliyor.
Büyük çoğunluğu ise, beyinleri ne denli parlak olsa da bu cenderenin dışına çıkma ve özgürleşme imkanına kavuşamadığı veya derdine düşmediği için; ya bir Efendi'nin hizmetinin bir aparatı (kerhen de olsa gerçeğin inkarına sessiz kalan) yahut doğrudan (gerçeği menfaat uğruna ters yüz edip pazarlayan) hizmetkarı olabiliyor. Tarihimizde ve her disiplinde sayısız emsali vardır.
Eğitim sistemi nasıl olmalı? Cidden zor bir soru...
Sorunun muhatabı kim?
Her muhataba göre cevabı farklı bir soru...
Efendi için itaatkâr nesil yetiştiren, bir tüccar için çok kar sağlayan, sıradan bir insan için sıçrama tahtası görevi gören ve fakat ben özge bir öğretmen için “öğrencisini özgür kılan” cevabı pekâlâ verilebilir ve emin olunsun ki hepsinin dayandığı, kaynağını yaşamdan alan ve kaynağa siyasi(pratik) bir netice olarak dönen bir felsefeye dayanır.
Peki bu konuda evrimimiz ne diyor? Ne de olsa onun dayandığı ne bir felsefe ne de hedeflediği siyasal-ideolojik bir hedef yok. Aksine tüm felsefeler ve ona dayalı ideolojiler ile siyasi tercihler onun farklı yorumlanışının hayattaki tezahürü.
Yine soralım. Evrimimiz bu konuda her şeyden azade ne diyor?
Hayatta kal ve üre. Bunu öyle yap ki; seni var eden doğa ile sidik yarışına girmeden ve etrafındaki her şey ile ilişkili ve bağlı olduğunu unutmadan.
Adil bir yarışta öyle donan ki; (tüm diğer genetik akrabaların misali, tek hücreliden en yakın ortak atan maymuna kadar) farklı olduğunu sandığın ve fakat yanıldığın benzerlerinle, tek başına ayakta kalmaya, üremene ve yaşamını sürdürmene olanak versin.
Öyle bir olanak olsun ki; seni bir kuyunun dibinde çıkarılması gereken bir cevher olarak görsün ve çıkarsın. Aksine seni dipsiz ve taşla doldurulması gereken boş bir kuyu bellemesin.
Öyle bir olanak olsun ki; seni bir adım ve bir adım ve dahası öteye taşıyabilsin. Sürekli boynuna taktığı bir zincir ile (oto kontrol adı altında veya doğrudan baskı veya yabancılaşma olarak tanımlanan şekilde) sürekli frenlemesin.
Seni, özgür kılışı oranında senin dışındaki her şeye karşı da sorumlu kılsın.
Böyle bir eğitim para ile, yetkinlik ile, kalite vb. yalanlar ile sağlanamaz. Öğrenciyi özgür kılmayı ve özgürlüğün büyüklüğünce ve sürekliliğince eş değer bir sorumluluk ile donatmayı hedefleyen bir eğitim tek bir şey ister: Evrimimize sadakat...
Evrime sadakatte eğitilen eğitimin nesnesi değil öznesi olur. Var olan gömleğe (kalıba) uydurulmaz, kendi özgün kalıbına göre gömlek dikilir.
Evrime sadakatte bizi biz eden “BİZ” olgusu evrimimizi inkâr edercesine bireyciliğe, “BEN” olgusuna kurban edilmez. Sorumsuz ve doymak bilmez bir oburluk ile tüketimi değil üretimi hedefler.
Ve en önemlisi evrimimize sadık bir eğitimde, geriye dönük bizi bugüne getiren süreçlerce defalarca kanıtlandığı üzere; kendimizi evrenin merkezi ve her şeye layık, her şey hizmetimize amade körlüğü ile dışımızdaki doğayı-yaşamı önemsememenin, bindiğimiz dalı kesmenin aksine, ortaklaşma ve kanaat zorunlu bir değer olarak içselleştirilir.
Emsalleri var mı? Elbette var…Sosyalist bir deneyim olarak Sovyetlerde Makarenko önderliğinde politeknik eğitim, ülkemizde derin izler bırakan Köy Enstitüleri, Hali hazırda Küba’daki eğitim sistemi ve nicesi.
Buralardan yetişen nesillerden, çok kısa bir zamanda dünya genelinde ve insanlık tarihinin çok uzun kesitlerinde diğer eğitim sistemlerinin yetiştirdiğinin misli misli ve küresel ölçekte etki yaratan bilim insanı, yazar, şair, müzisyen, sanatçı, edebiyatçı vb. yetişmiştir.
Hatta diyebilirim ki ülkemiz; Köy Enstitülerinin, akla ziyan siyasi bir irade ile kapatılmasının ardından onlarca yıl geçmesine rağmen, halen yukarıda saydığımız alanlarda yetişen insanların insanlığın ortak mirasına katkıları ile yol almakta ve ne yazık ki yerine konan pragmatist eğitim sistemi ile o gündür bu gündür üstüne pek bir şey de eklenememektedir.
Bugün okullarımızın ve hatta üniversitelerimizin içler acısı özünden uzak hali bunun en önemli kanıtıdır. Daha da devam edeceğe benziyor. Bundan sıyrılıp insanlığa katkı sunanlarımızın ekseriyeti ne yazık ki beyin göçü neticesinde bu bereketli Anadolu topraklarından kopmuş, koparılmış insanlardan ibarettir. Çok yazık…
Kaynaklar
- Fakir Baykurt. (2022). Unutulmaz Köy Enstitüleri. Yayınevi: Literatür Yayıncılık. sf: 180.
- EĞİT DER YAYINLARI. (1990). Kuruluşunun 50. Yılında Köy Enstitüleri. Yayınevi: Eğit Der Yayınları. sf: 380.
- ANTON S. MAKARENKO. Yaşam Yolu 1. ISBN: 9789753880466. Yayınevi: Payel Yayınları. sf: 319.
- Celil Denktaş. (2014). Üç Açıdan Küba-Politik, Katılım, Eğitim, Kadın/Erkek. ISBN: 9786055513306. Yayınevi: NotaBene Yayınları.