Sinemaya ilgi duyan bir çok arkadaştan bunu duymuşuzdur. "Yönetmen olmak istiyorum" diye. Bu, baştan yanlış bir niyet ve motivasyon. Yönetmen olmak istemek, olayı anlamamış olmanın bağıra çağıra itirafıdır aslında. Çünkü "Yönetmen olmak" diye bir şey yok. Bir şeyler biriktirip ve bu birikimler doğrultusunda bir şeyler yapıp yönetmen olarak görülmek diye bir şey var. Ama o biriktirilmesi ve yapılması gerekenlerin biriktirilme ve yapılma amacı, "yönetmen olmak" değil.
Önce yönetmen nedir, onu biliyor muyuz? Film yönetmeni demek, sinemanın temel bileşenleri olan senaryo, fotoğraf ve kurgu üçlüsüne hâkim olmak demek. Ama bunlara ek olarak aslında en temelde, anlatacak bir şeylerinizin olması ve bu anlatmak istediklerinizi anlatmanın en doğru yolunun sinema olması demek. Çıkış noktası burası. E peki anlatmak istediklerinizi anlatmanın sinema olduğunu nasıl anlayacaksınız? İşte bu da biraz yetenek, bakış, vizyon, algı, sinemayı bilmek, araştırmış incelemiş vs. olmayı gerektiriyor.
Yani özetle, anlatacak bir şeyleriniz olacak. Bunlar, sinema ile anlatılmaya uygun olacak. Sinema yapabilmek için senaryo, fotoğraf ve kurgu öğreneceksiniz. Ve sonra anlatmak istediklerinizi, senaryoya dökeceksiniz. Sonra bir ekip, ekipman toplayacak ve senaryonuzu çekeceksiniz. Çektiklerinizi birleştireceksiniz (Kurgu bu oluyor). Bunu yaptınız mı? Yaptınız diyelim. Ortaya çıkardığınız film, eğer belirli bir kitle tarafından izlenir ve benimsenir ise (Sevilmesi şart değil) size bir yönetmen denebilir. Ancak bu aşamalarda özellikle şu nokta önemli: Sinema, tek başınıza yapabileceğiniz bir uğraş değil. İnsan tek başına bir film çekemez ya da bu zaten bir ekiple çekmekten çok daha zordur. Bu anlamda bir ekip oluşturmanız gerekir ve bu da zaten insan ilişkileri demektir. Yukarıdaki arkadaşın dediği noktaya geliyoruz. Yönetmenlik, bir yönetici olmak, bir ceo olmak gibidir. Bu da bambaşka yeterlilikleri gerektirir. Ve bunların, yönetmen olmayı istemekle çok da ilgisi yok. Yönetmen olmayı isteyen sinemanın tekniğini öğrensin, buna tamam. Ama insanların sizin için çalışmasını ve emek vermesini nasıl sağlayacaksınız? Zenginlik ya da para bu noktada devreye giriyor. Ya zengin olup kendi filminizi çekeceksiniz. (Müzisyen Teoman'ın yaptığı gibi) Ya da bir yapımcıya ihtiyacınız var. Peki ortada binlerce "yönetmen olmak isteyen" varken hangi yapımcı neden size çuvalla para versin? Size nasıl güvensin?
Son olarak: Türkiye'nin, "tek filmlik yönetmenler mezarlığı" olduğunu biliyor musunuz? Çok sayıda genç sinemacı, tek bir film çektiler ve bir daha ellerine kamera almamak üzere sinemayı bıraktılar. Sizce onlar yönetmen mi? Peki İbrahim Tatlıses'in 21 film yönettiğini biliyor musunuz? İbrahim Tatlıses olmayı ister misiniz? Film çekmediğine şaşırılan, ısrarla "film yönetmeni olmayı istemeyen" ama fazlasıyla bu iş için yeterli olan bir çok insan olduğunu biliyor musunuz? (İlker Canikligil) Hollywood'taki sayısız çok zengin oyuncu, yapımcı, teknik kişinin yönetmen olmayı istemediğini hatta deneyip pişman olduğunu biliyor musunuz?
Konu üzerine daha çok uzun açıklamalar yapılabilir ama temelde yönetmen olmak, bir amaç değildir. Yönetmen olmak, yapılmak istenip başarılanların ve belirli kişisel tercihlerin ve yeterliliklerin sonucunda gelen bir isimlendirmedir.
Umarım bir pencere açabilmişimdir. Sağlıcakla...
190 görüntülenme