Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Endı Sıkul
Endı Sıkul
8K UP
Üye
20

Sizce ölmekten korkmalı mıyız?

Ölüm konusunu birçok kişi konuşmaktan çekiniyor. Ancak en önemli felsefi konuların başında intihar gelmektedir. Her gün yüzlerce insan ölüyor ve hala çoğumuz sanki hiç ölmeyecekmiş gibi ölümü düşünmeden hayatlarımıza devam ediyoruz. Sizce ölmekten korkmalı mıyız? yoksa ölüme karşı hızlı mı yaşamalıyız? ölüm probleminin çözümü sizce nedir?
3,318 görüntülenme
Sizce ölmekten korkmalı mıyız?
Sizce ölmekten korkmalı mıyız?
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
22 Cevap
Tezcan Biçer
Bir kamu kurumunda müfettişim. Felsefi konulara özel ilgim vardır.

1-Ölüm bir sorun değildir. Ölümden korkulmaz.

2-Ölüm sistemin bir kuralıdır.

3-Doğum varsa, ölüm de olacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

4-Doğum ve ölüm, paranın iki yüzü gibidir.

5-Ölüm, yok olmak demek değildir.

6-Ölüm, yeni bir forma dönüşmek demektir.

7-Anne karnındaki bebek, Rahim Dünyasında ölür, Bizim Dünyamıza doğar.

Tüm Reklamları Kapat

8-Ölüm, sonsuzdan gelip sonsuza giden bütün enerjinin değişimini ifade eder.

sevgi ve saygımla.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Melih B
Melih B
11K UP
Düşünüyorum

Şahsi fikrimce,

Ölümden korkmamalıyız. Ölüm tek mutlak gerçektir, hatta bazı filozoflara göre üzerinde düşünmeye değer tek konudur ölüm. Sahiden de öyle, bütün hayatınız sahte bile olsa kaçamayacağınız mutlak tek gerçek ölümdür. Ölümden korkmamamız gerekir çünkü ölüm bizim elimizde değildir. Bizim elimizde olmayan şeylerden korkmak, bizi hiçbir sonuca ulaştırmaz.

Ölümden korkmamalıyız diyorum ama elbet ölmekten de kaçmalıyız. Bu iki sözüm çelişiyor gibi gözükmesin, suni ölümlerden kaçmak yaratılışımızda vardır. Akan bir kan gördüğümüzde bile ürkmemiz yaratılışımızla ilgilidir, dolayısıyla ölümden kaçma hissi, evrimsel süreçte atalarımızın bize miras bıraktığı bir özelliktir.

Tüm Reklamları Kapat

Aslında korkmamız gereken, ölmemektir. Biraz olsun psikolojiyle/biyolojiyle ilgilenenler bilir ki beklenenden çok daha uzun bir süre yaşamak kişiyi psikolojik/biyolojik bağlamda çok yıpratır.

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Gökdeniz Sağlam
Araştırmacı Yazar

Kaçınılmaz olana hazır olmak gerekmektedir, birçok felsefesi okumamda ölümden sonra bir şeylerin en azından sezgisel boyutta var olacağı geçmektedir. Bu konuyla alakalı uzun süredir bende kaynak araştırması yapıyorum ama her şey öyle ince bir ipin üzerine gerilmiş ki, her fikir aynı derecede doğru ve aynı derecede yanlış.

Onlarca kurdalenin ucu size bağlanmışta nereye giderseniz gidin kurdaleler çözülmeye başlayacak gibi hissediyorum. Hayır hayır insanlar ölmekten korkmuyor, yalnızca varlıklarının ölmesinden korkuyorlar, semavi dinlerin dediği gibi ruhsal alemlerde gönlümüzz hoş var olmaya devam mı edeceğiz? Yoksa anne rahmimizde ki gibi, tıpkı her gece başımızı yastığa koyduğumuzdaki gibi bilinç sonsuza denk uçup gidecek mi? Ölüm anımımızda hromonlarımızın sonsuz cümbüşünde hayatımız gözümüzün önünden akarken, o film şeridinde ki atom altı saniyelere -neredeyse sonsuza dek- sıkışıp kalacak mıyız?

Belki de ruhumuz gökyüzüne süzülür tüm dünyanın derdi ve zırıltısını bir kenara bırakır ve yeni bir rahme düşecek olan sperm ile birleşir. Belki de insan başlı başına tanrısal bir varlıktır, ölmek onun içindeki ebediyeti ortaya dökecektir. Kim bilir belki de gözlerimizi gelişmiş bir matrix sisteminin aygıtları arasında yada bir ameliyathane masasında bulacağız.

Tüm Reklamları Kapat

Tüm bu düşünceler arasında eğer yaşayabilirsek 30-40 yıl sonra en yakınımızdaki aile büyüklerimizin, evcil hayvanlarımızın ölüp gitmelerine tanık olmak, ne acı şey...

Evren'in sınırlarını insan organizması algılayamaz diye düşünmekteyim, ama en azından elementlerden yaşamı oluşturan ve katrilyonlarca partikülden gök cisimlerini ve fizik yasalarını oluşturan bu evren. Salt insan ruhu içinde bir şeyler hazırlamıştır, hazırlamış mıdır? Bilmiyorum ama ölüm sonrası için umutlu olmak ile umutsuz olmak eşit derece doğru ve yanlış. Ben olmasını dilerim gerçeği yaşayıp pardon ölüp göreceğiz.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Kardelen Gözüküçük
Psikolojiyle ilgileniyorum.

Ölüm dediğimiz olgu doğum-yaşam-ölüm zincirinin bitiş noktasıdır. Öldüğümüzde beyin tüm faaliyetlerini durdurur. Bu da yaşamaya devam eden insanlardan farklı olarak bizim artık zihinsel olarak onların yanında olmadığımızı gösterir. Biz yok olduğumuzda korkmaya devam edemeyiz. Çünkü artık yokuzdur. Öyleyse korktuğumuz şey yok olmaktır. Peki yok olmak mı bizi korkutur gerçekten? Koskocaman bir evrende sadece yok olmak bizi neden korkutsun ki? Aslında bizi korkutan şey buna bağlı yalnızlık da olabillir ancak artık yok olmuş olacağız, yalnızlığın artık ne gibi bir etkisi olabilir ki?

Muhtemelen öldüğümüzde bizi tanıyan canlılar dışında yokluğumuz hissedilmeyecektir çünkü evren aklımızın alamadığı kadar büyük. O canlılar öldüğünde bizi hatırlayan son canlılar da yok olmuş olacaklar. Böylece hiçbir şey olmamış gibi sadece yok olmuş olacağız. İşte bu noktada sorumuzu düzenlememiz gerekiyor.

Bizi korkutan, ölümden sonra başımıza ne geleceğini bilememek olabilir mi? Yoksa ölümden sonra başımıza geleceğine inandığımız şey mi bizi korkutuyor? Veya ölmeden önce veya ölürken yaşayacaklarımızdan mı korkuyoruz? Bu soruların hepsi birbirinden tamamen farklı olmasına rağmen ''ölüm korkusu'' olarak kullanılabilmekte. Tabu haline getirilen bir konu olduğu için de bazı insanlar tam olarak neyden korktuğunu açıkça söyleyemiyor, hatta bilmiyor bile.

Tüm Reklamları Kapat

Hayatınızı çok ciddi derecede etkilemediği sürece yaşadığınız her endişe var olması gereken endişedir. Yani ölmekten korktuğu için karşıdan karşıya geçerken temkinli olan biriyle, ölmekten korktuğu için sokağa bile çıkmayan birinin yaşadığı endişe seviyesi çok farklıdır.

Ölümle ilgili bir konu hakkında kaygılı hissediyorsanız onun ne olduğunu bulmaya çalışın. Yaşamınız boyunca yaptıklarınız yüzünden öldükten sonra ateşte yanmaktan korkuyorsanız bunları telafi etmeye başlayın mesela. Korkunuz daha çok bilinmezlikle ilgili bir şey ise bu konuyu bir psikologtan destek alarak çalışmanızı öneririm, zira sevgilisinden ayrılan biri bile daha iyi birisini bulma belirsizliği yaşadığı için aşırı kaygı hissedip hayatında zorluk yaşayabiliyor.

Son olarak ölüm yok gibi davranmak da bize zarar verecektir çünkü karşıdan karşıya geçerken ölmekten korkmamız gerekmektedir, dışarı çıkmamızı etkilemeyecek kadar :)

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Farida İbrahimli
Öylesine düşündüm

Evrimsel açıdan baktığımda korkmalıyız ve hep korumalıyız kendimizi, ölümle savaşmalıyız çünkü gelecek neslimizi davam ettirmek için en iyisini yapmalıyız. İntihara geldikteyse insanlığın soyu için intihar ede biliriz. Mesela bulaşıcı ve iyileşme ihtimali olmayan bir hastalığımız olduğu zaman. Daha felsefi açıdan düşünürsem: öncelikle en sonunda tabii ki, ölüm gelicektir kaçınılmazdır. Tabii ki, her şeyde olduğu gibi bunda da kıvamında olmalıdır. Korkmalıyız çünkü öldükten sonra bir daha yaşama şansı bulamayacağız(benim inancıma göre bulamayacağız). Bazı inançlara/dinlere göre öldükten sonra yaşam devam ediyor ama bunu kimse gerçekten bilemez ve ölümden sonrakı yaşama güvenirsek bu risk sayılabilir. Ama aşırıya kaçaraktan korkup hayatı da zehir etmemeliyiz. Dikkatli olup hayatı güzel yaşaya biliriz. Sürekli kafamızda ölüm-ölüm düşünürsek anı yaşayamayız. İntihar konusunda ise, öncelikle intihar salaklık ve ya aptallık değildir ama psikolojik açıdan zayıflık sayıla bilir. Bazı insanlar bu zayıflık yüzünden bu yola el atar ama kimsenin hayatını bilemeyiz belki de bazısının başka şansı yoktur ve o yüzden yapar, belki de başkasını cezalandırmak için.. bilemeyiz. Eğer biri hayatını özgür olmadan mahkum gibi yaşıyorsa ve kurtulma şansı yoksa belki de intihar en iyi kurtuluştur. Ama eğer kurtulma umudu varsa, bunun için çalışmak psikolojik açıdan güçlü olduğunu gösterir ama zayıfsa, o yolu seçer. Aslında bazı durumlarda hatta intiharı seçen ve ya düşünen insanların daha farkında ve zeki olduğunu bile düşünüyorum. Mesela herkesi bir hayvana benzetelim. İnsanlar onları kendi karı için kullanıyor, eğitiyor ve özgür değiller ama hayvanlar bunu anlamadan mutlu bir şekilde yaşıyorlar diyelim. Sadece o hayvanlardan bir tanesi bu olanları görüyor ve farkında olduğu için mutsuz oluyor ve kurtulamadıkca umudu tükeniyor ve hatta intiharı seçiyor

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Hamza Türkün
Herhangi bir yetkim yok ama fikrim var :)

Açıkçası bu sorunun cevabının basit bir evet ya da hayır olduğunu düşünmüyorum.

Ölüm bir gerçektir ve bunu kabul etmek gerekir. Ancak bu durum ne ölümü tamamen unutup sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşamamız ne de her gün ölümü düşünüp, bundan korkup kendimizi yıpratmamız gerektiği anlamına gelir.

Her işinde ölümü düşünen bir insan devamlı olarak bundan kaçınmaya çalışır. Elbette bu anlamsız bir uğraştır ama bu onun kendi kendine hayatı zehir etmesine engel değildir. Bu durum zamanla abartı haline gelir ve en sonunda kaza yapacak diye otobüse bile binemez olur. Hatta bunun daha da ilerisi bu korkuyla yaşamaya dayanamayarak kendi hayatına son vermeye kadar gidebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Diğer yandan ölümü hiç düşünmeyen bir insan hayattan keyif almak için bir çaba sarf etmek istemeyecektir. Bunu İstanbul da yaşayan turist ve oranın yerlilerinin davranışları açısından anlatabiliriz. İstanbul'a gelen turistler kısa süreli orada olduklarını bildiklerinden keşfetmek için her yeri köşe bucak dolaşıp şehrin bütün güzelliklerini görmek isteyeceklerdir. Diğer yandan İstanbul da yaşayıp ta hiç Eminönü'ne veya Moda sahile gitmemiş kişiler vardır. Bu insanlar zaten buradayız elbet bir gün gideriz şimdi trafikle uğraşmayalım düşüncesi ile senelerce İstanbul'u gezmeden yaşarlar. Ölümü hiç düşünmeyen insanları ben İstanbul'un yerlilerine benzetiyorum.

Burada yapılması gereken şeyin ölümün bir gerçek olduğunu kabul etmek bunun bilincinde olmak ancak kendimizi devamlı bunu düşünerek yıpratmamak olduğunu düşünüyorum.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close