Bence bu çok tartışmaya açık bir soru. Ama bence en mantıklıları bunlar:
Kime güvenmeliyim?
Nasıl yaşarım?
Ben kimim?
Kimi sevmeliyim?
Bu konu tartışmaya açık ama bence cevaplar bunlar. Herkese göre değişir.
Bence bu çok tartışmaya açık bir soru. Ama bence en mantıklıları bunlar:
Kime güvenmeliyim?
Nasıl yaşarım?
Ben kimim?
Kimi sevmeliyim?
Bu konu tartışmaya açık ama bence cevaplar bunlar. Herkese göre değişir.
Bence öncel olarak bulunduğu ortamda ne varsa dağ, taş, dere vs. bu cisimlerin ne olduğunu anlamaya çalışmıştır. Yani ilk sorular ben kimim, amacım ne ? gibi felsefik ve görece daha karmaşık sorulardan farklı olarak, güdüsel olarak savaş ya da kaç tepkisi ile sorulan tehlikede miyim, kaçmalı mıyım, bu nedir ve bana zarar verir mi ? gibi hayati sorulardır çünkü etrafındaki hiçbir şeyi tanımıyor, fikri yok ve insan tanımlayamadığı şeyden korkar.
Bu soru var olan ilk insan veya insan olan ilk varlık olarak 2 şekilde ele alınabilir. Eğer söz konusu olan 1. soru ise cevap "niçin varım" veya "görevim ne" olacaktır. Sebebi ise beynin sebep-sonuç ilişkisi kurmasıdır. Şimdi ve gelecek kavramı oluştukça, ne yapması gerektiğine karar vermesi ve eyleme geçme için bir bahaneye sahip olması gerekecek. Bu yüzden aklındaki "niçin varım" sorusunu onu var eden varlığa yöneltecektir. Eğer durum 2. soru ise cevap "neden yaptım" olacaktır. Sebebi ise insan olmadan önce yaptığı eylemler mantıklı bir düzleme oturtmaya çalışması ve neden yaptığını sorgulamasıdır. Sonuçta sorgulamak insanı insan yapan temel eylemlerden biridir.
Eğer herhangi bir tehditle karşılaşmadıysa "nasıl beslenirim?"
Eğer bir tehditle karşılaştıysa "nasıl hayatta kalırım?"
Cevap ilk insanın karşılaştığı ilk şeye göre değişir. Tabi işin içine teolojiyi de sokarsak konu uzar da uzar. Bence cevap bu ikisinden biri.
''Ben neyim? Ben kimim?'' gibi klasik bir soru sorduklarını sanmıyorum. Gerçek anlamdaki ilk soru bence ''Bu ne?'' gibi bir sorudur. Düşünme yetisi kazanıldığında hemen olanları sorguladıklarını sanmıyorum. Aksine karşısına çıkanlar hakkında soruları oldukları daha makul geliyor.
Soruda kasdedilen, kendi kendimize dünşünüp cevap aradığımız sorular ise, sanırım dünyayı ilk farkettiğimde 'Burada neler oluyor' diye hiç soru sormadan anlamaya çalışıyordum. Soru sormayı öğrenme bir süreç ve etrafımızdaki olaylar ve insanların kapasitesi kadar cevap alabiliriz.Yetişkinlikte ise insanlığa dair kendini farkedip geliştirme adına soru sorabilme lüksüne her insan sahip değil. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde bu sorular en üst sırada fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyacı, sevgi ve ait olma ihtiyacı, saygınlık ihtiyacı ve kendini gerçekleştirme ihtiyacı.Bu sebeple ki bilmediğini farketmekte bazen bir lüks bazen bir yetenek.Yedi yaşına kadar doldurulup herşeyi bildiğimizi sanıyoruz. Çocuk ve gençler herşeyi biliyor. Yaşlılar herşeyi biliyor. Lütfen benim cevap aradığım sorularıma bir göz atın.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.