Doğal bir mineral olan tuz, vücudumuzdaki kan miktarı ve tansiyon seviyesi için önemlidir. Vücudun elektrolit dengesini sağlayan tuz, alınması gereken miktarlarda tüketildiği takdirde, vücudun asit – baz dengesini koruyarak kas kramplarının önüne geçer. Bazı kişilerde vücutta aşırı su birikmesi ya da aşırı tuz kaybı sonrası oluşan tuz eksikliği, ölümcül sonuçlar doğurabilecek sağlık sorunlarına neden olur. Vücuttaki tuz oranı düştükçe, sinir sistemi düzgün şekilde çalışamaz. Düzgün çalışamayan sinir sistemi de kasların hareket etmesini sağlayan emirleri iletemez. Süreç ilerledikçe diğer sistemler de zincirleme bir şekilde etkilenir ve hayati risk söz konusu olabilir. Sağlığını korumak isteyen kişiler mutlaka günlük tuz kullanım oranlarına dikkat etmesi gerekir. Vücutta oluşan tuz eksikliğine karşı kaybedilen tuz geri kazandırılmalı. İlk etapta tuzun kaybedilmesi vücutta farkedilmese de ileri zaman da sorunlar hızlıca art arda görülür. Bu nedenle kişiler beslenmelerine dikkat etmeli ve ideal oranlarda tuz kullanmalı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün “Yetişkin ve Çocuklarda Tuz Alımı”na yönelik yayınladığı Rapor’a (2012) göre; günlük alınması önerilen tuz miktarı 5 gramın altında olmalı.
Tuzun fazla tüketimi vücutta birtakım sorunlara yol açar. Bu nedenle tuz tüketiminde aşırıya kaçılmamalı. İşte fazla tuz tüketiminin sebep olduğu hastalıklar:
* Hipertansiyon
* Kalp hastalıkları ve felç
* Vücudun su tutması
* Dehidrasyon (sıvı kaybı)
* Osteoporoz (kemik erimesi)
* Böbrek bozuklukları
* Sindirim hastalıkları
* Elektrolit ve hormon dengesizlikleri.[1]
Aşırı terleme gibi bir nedenle tuz kaybı yoksa, günlük aldığımız besinlerde bulunan tuz genellikle yeterlidir. Bunlara ek olarak tuzlu su içmek yukarıda sayılan rahatsızlıklara neden olabilir.