Çift yarık deneyinde gözlemci etkisiyle girişim deseninin bozulması hakkında neden 1 tane bile gerçek olarak kayda alınmış video yok?
Tüm deney videoları girişim deseninin oluştuğu videolar. Elektronun parçacık halinde davrandığını gösteren gerçek bir deney bulamadım. Aynı şekilde gözlemcinin de tam olarak ne olduğuna dair bir bilgi yok. Bu kadar fazla bilgi eksikliğinin olması beni cidden huzursuz ediyor. Tam olarak nedenini bilen biri açıklarsa çok sevinirim.
Yusuf'un cevabına akademik/teknik bir şey eklemek imkansıza yakın; ancak ben de popüler bilim açısından ufak birkaç ekleme yapayım. Soruda "video" istendiği için, YouTube'da bulabileceğiniz ama daha büyük kanalların ve tabii ki eğlence sektörünün yarattığı "gürültü" nedeniyle kolay kolay karşınıza çıkmayan bazı harika çift yarık deneyi videoları var.
Öncelikle, çift yarık deneyinin temel versiyonunu kendi evinizde bile yapabilirsiniz, burada bu harika bir şekilde gösteriliyor:
Ama burada "gözlem nedeniyle dalganın çökmesi" olayı yapılmamış. Normalde bu deneyler çok düşük çözünürlükte sonuç verdiği ve fizikçiler de kimseye bu olayın gerçekliğini tekrar tekrar ispatlama ihtiyacı duymadığı için (fizikteki herkes olayın gerçek olduğuna ikna olmuş halde zaten), YouTube videosu tarzı "havalı" yerlere bunlar yansımıyor. Sorunuz o nedenle çok yerinde. Ama iyi ararsanız, fotonların hangi yönden gittiğini ölçerek dalgayı çökertmeyi gösteren deneyler de var:
Tüm Reklamları Kapat
Ama sanıyorum bu konudaki en kapsamlı video, harika optik videolar yapan Huygens Optics'inki:
Eğer fotonlar yerine elektronlarda da aynı sonucu görmek isterseniz (burada da maalesef çökme gösterilmemiş; ama mantık aynı):
Hatta evinizde baya düşük seviyeli bir kuantum silgi deneyi bile yapabilirsiniz, burada gösteriliyor:
Gerçek laboratuvarlada bu deneyler için ne kadar kapsamlı ekipmanlar kullanıldığını görmek isterseniz, Sixty Symbols'un eski bir videosunda bu var:
Güzel bir soru güzel bir cevap gerektirir. Başlayalım.
Öncelikle belirtmem lazım, dalga-parçacık ikililiğinin kuantum mekaniksel yapısının tam olarak anlaşılabilmesi için bu cevabın ötesinde matematiksel bir öğrenme süreci gerekiyor.
Elektronun dalga-parçacık ikililiği, kuantum fiziğinde temel bir kavramdır ve elektronun hem dalga hem de parçacık özelliklerini sergileyebileceğini belirtir. Bu düşüncenin temelleri, 20. yüzyılın başlarına dayanıyor. Fransız fizikçi Louis de Broglie, 1924 yılında elektronlar gibi parçacıkların da dalga özelliklerine sahip olabileceğini önermiştir.[1] Peki nasıl ve neden?
Tüm Reklamları Kapat
Bunu anlayabilmek için öncelikle fotoelektrik etkiyi anlamamız gerekli. Bu etkiyi basitçe metal bir plakanın üzerine ışık düştüğü zaman elektron koparılması olarak açıklayabiliriz. Burada bizi klasik mekaniğin sınırlarının dışına çıkaran şey ise düşen ışığının renginin(yani dalga boyunun veya enerjisinin veya frekansının) elektronun koparılmasıyla olan ilişkisi.
Bu konuda klasik mekaniksel olarak beklenilen şey ışığın frekansı ne olursa olsun yeteri kadar süre ve yeteri kadar şiddette ışık verildiği zaman elektronların hareketlenmesi yönünde, ama deney sonuçları bizlere beklenilenden farklı şeyler gösteriyor.
Eğer metalin üzerine düşen ışığın frekansı belirli bir değerin üstünde değilse ışığın şiddeti ne olursa olsun elektronlar hareketlenmediğini, eğer frekansı belirli bir değerin üstündeyse de şiddeti ne kadar az olursa olsun elektronların hareketlendiğini gözlemliyoruz.
Şuraya basit bir anlatıma sahip İngilizce bir video bırakabilirim:
Tekrar edelim; elektron, yalnızca belirli bir minimum enerji miktarına sahip ışık verilirse kopuyor. Eğer ışığın frekansı (yani enerjisi), koparmak için gerekli enerjiden düşükse, elektron kopmaz. Yani ışığın frekansının belirli bir değerin üzerinde olması gerekiyor ve bu değer metal türüne göre değişiyor. Ayrıca, ışığın frekansı eşik değerin üstüne çıktıktan sonra artmaya devam ederse açığa çıkan elektronların da enerjisinin (yani hızının) arttığını gözlemliyoruz.
Bu etki 1905 senesinde Einstein tarafından Annalen Der Physik'te yayınlanan orijinal haliyle"Über einen die Erzeugung und Verwandlung des Lichtes betreffenden heuristischen Gesichtspunkt" başlıklı makaleyle açıklandı.[2]. Einsten daha sonraları bu çalışmayla Nobel ödülüne layık görülmüştür.
Einstein bu çalışmasında her bir fotonun enerjisinin olduğunu gösterdi. Burada tahmin ettiğiniz gibi Planck Sabiti.
"Hoca hocaaa elektronun dalga parçacık ikililiğini sorduk sen bize en anlatıyorsun" dediğinizi duyar gibiyim ama buralar hep önemli, bende kalın.
Işığın enerjisiyle ilgili elimizde klasik elektromanyetizmadan beri bilinen başka bir formül daha var.
, burada momentum ve ışık hızı.
Şimdi biraz matematik yapalım ve Einstein'in foton için tanımladığı enerji formülü ile bu formülü birbirine eşitleyelim.
Tüm Reklamları Kapat
Burada dalgalarla ilgili bilmemiz gereken bir denklem var. Bir elektromanyetik dalganın frekansı ile dalgaboyunu çarparsanız çok bildiğimiz bir sayıyı elde ederiz: . Yani üstteki formüldeki yerine yazabiliriz. Ve sonunda şöyle bir formül elde etmiş oluruz.
Burada ile nın yerini değiştirerek aşağıdaki formüle ulaşabiliriz.
Tüm Reklamları Kapat
Diğer fizikçilerden farklı bir bakış açısına sahip olan de Broglie, Paris Üniversitesinde yazdığı doktora tezinde belirli bir momentumdaki fotonların dalga boyunu hesaplayan bu formülü "neden elektron için de kullanmayalım?" diye bir fikir öne sürdü.
Bu formül bana göre fizik tarihindeki en etkileyici formüllerden birisi. Sol tarafta dalga mekaniğinin vazgeçilmezi dalga boyu varken sağ tarafta parçacıkların en belirgin özelliklerinden birisi olan momentum var. Eğer yerine parçacıkların momentumu olan yazarsak bu formül acaba bize parçacıkların dalga boyunu verebilir mi?
Şimdi gelelim parçacıkların sahip olduğu bu dalga boyunu nasıl ölçebiliriz sorusuna? Cevabı çok basit. Dalga demek girişim demek. Eğer parçacıkların bir dalga boyu varsa, belirli şartlar altında bu dalgaların girişim deseni oluşturması gerekir.
Tüm Reklamları Kapat
Ama şöyle bir sorun var, elektron için bu dalga boyunu hesapladığımız zaman bulduğumuz dalga boyu çok ama çok küçük. Dalga özelliklerinin gözlemlendiği diffraction veya interference (girişim) deneylerini hatırlarsanız yarıkların büyüklüğü ile dalga boyu arasında bir ilişki olduğunu görürsünüz. Fazla matematiksel açıklamalara girmeden söylemem gerekirse ölçüm yapılan sistemlerin dalgaboyu ile aynı mertebede olması gerekir diyebiliriz.
Mesela potansiyel farkı altında bir elektronun kinetic enerjisi şöyledir:
Burda p'yi yalnız bırakıp dalga boyu formülünde yerine yazarsak
eşitliğin sağ tarafında değişken olan tek parametrenin olduğuna dikkat edin. Diğer tüm harfler aslında değeri bilinen sabitler, elektronun kütlesi, elektrik yükü ve planck sabitini yerine koyup bu denklemi şu hale getirebiliriz:
Yani elektronun dalga özelliğinin görülebilmesi için olan gerekli olan mesafelerin nanometre mertebesinde olması gerekli diyebiliriz.
de Broglie'nin önerisinden üç yıl sonra 1927'de Davisson ve Germer Amerika'da; G.P. Thomson ise Cambridge'de saçılmış elektronların dalga özelliklerini göstermeyi başardılar.
Burada bilinmesi gereken şey "Electron Diffraction" deneyi, çift yarık deneyi değildir. Davisson ve Germer yaptıkları ilk deneylerde elektronları kristal yapıdaki nikel hedefine yönlendirdiler ve saçılan elektronların açısal dağılımını incelediler. Aslında amaçları elektronların dalga özelliklerini ölçmek değildi, kristal yapıların yüzeylerini incelemeyi amaçlıyorlardı. Ama deney sonuçlarında x-ray girişim desenlerine benzer sonuçlar elde ettiler. Ve yapılan hesaplamalar sonucunda bulguların de Broglie'nin söyledikleri ile uyuştuğunu farkettiler.
Tüm Reklamları Kapat
Günümüzde ise bu deney kristal yapıdaki carbon atomlarıyla (graphite) ile yapılıyor.
Üstteki görsel, elektronlar sadece parçacık yapısında olsaydı ve geliş açıları değiştirilerek karbon hedefe gönderilseydi gözlemlenmesi gereken parçacık dağılımını gösteriyor.
Eğer elektronlar parçacık değil de wave-like yani dalga özelliklerine de sahipse görülmesi gereken desen ise aşağıdaki gibi olacaktı.
Peki deneyde ne görüyoruz? Bunun için yıllar yıllar önce lisans yıllarımda modern fizik labında kendi yaptığım deneyden bir görsel paylaşmak istiyorum. Bu fotoğrafı bulmak için 1 saat eski arşivleri kurcaladım :)
Tüm Reklamları Kapat
Electron Diffraction deneyi, 2015 veya 2016 olması lazım :) Çizgiler belki bazı ekranlarda görünmüyordur diye en dış halkanın yarısını kalemle belirgin hale getirdim.İYTE Fizik Bölümü Modern Fizik Labı
Sanırım elektronun dalga özelliği olup olmadığı sorusu cevaplanmıştır. Şimdi biraz geç de olsa sorunun gözlemci ve çift yarık kısmına gelelim :)
1961 yılına kadar elektronlar ile çift (veya daha fazla) yarık deneyi yapılamamıştı. 1961'de Claus Jönsson multi-slit(artık nasıl çeviriyorsanız) kullanarak sonuçlarını orjinal adıyla "Elektroneninterferenzen an mehreren künstlich hergestellten Feinspalten" isimli makalesinde yayınladı.[3]
Sonrasında günümüze kadar bir çok deney yapılageldi ama bunlardan bence en güzeli 2002 senesinde single electronlar ile yapılan bu deney.
Alttaki görselde a panelinde çift yarık düzeneğine sadece 8 elektron gönderildikten sonraki dağılımı görüyorsunuz. b panelinde ise 270 elektron, c panelinde ise 2000 elektron, d panelinde ise 60 bin elektrondan sonra oluşan deseni görüyorsunuz.
Diğer güzel bir deney ise 2012 yılında yapıldı. Bu deneyde Focused Ion Beam (odaklanmış iyon ışın) teknoloji ise nano-slitler (yarıklar) oluşturulabildi.
Gözlemci kısmına gelirsek, bu konu aslında çok net. Gözlemci sen ben o şu bu değildir, gözlemci ölçümdür. Youtube'da gördüğünüz "baktığım zaman farklı bakmadığım zaman farklı davranıyor" videoları basitçe yalan dolan. Fiziksel sistemler biz uzaktan baktıkça farklı davranmazlar. Burada bakmaktan kasıt "measurement" yani ölçümdür. Çift yarık deneyinde elektronun veya fotonun hangi yarıktan geçtiğini anlamak için bakmak demek hangi yarıktan geçtiğini ölçmek demektir. Basitçe yarıklara dedektör koymak diyebiliriz. Bir çift yarık deneyininin yanına gidip gözlerimizi kocaman açıp bakmamız sonucu değiştirmez.
Elektronun hangi yarıktan geçtiğinin anlaşılması için yarıklardan bir tanesinin etrafına bir ölçüm düzeneği kurulması gerekiyor. Sanırım nanometre mertebesinde böyle bir düzenek kuracak teknolojiye henüz sahip değiliz, belki günümüzde bunu yapabilen çalışmalar vardır, eğer biliyorsanız lütfen benimle de paylaşın :)
Tüm Reklamları Kapat
Elektronun dalga özellikleri girişim desenlerinden şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılıyor, zaten elektronun parçacık özellikleri bildiğimiz ve gözlemlediğimiz bir şey. Bu noktada sizlerin aklında "neden yarıklardan birisinin ölçüldüğü deney videosu yok" gibi sorular popüler bilim adı altında üretilen bazı yetersiz içeriklerin sizleri yanlış yönlendirmesinden ibaret.
Fizik yarıklara bakarak veya videolar çekilerek yapılan bir bilim değildir. Deney verileri toplanır, analiz edilir, simülasyonlar yapılır teoriler ile karşılaştırılır, hatalar hesaplanır ve çalışmanın önemine göre seçilen bir dergiye gönderilir. Dergi çalışmayı "peer-review" denilen başka bilim insanları tarafından(hakemler) objektif ve detaylıca sorgulanan bir değerlendirme sürecinden geçirdikten sonra yayınlar veya reddeder.
Benim burda yazdıklarımda da hatalar, yanlışlar gözden kaçanlar olabilir. Sonuçta bir pazar sabahı kahve içerek ayılmaya çalışırken yazdığım bir internet postu. Eğer hatalar, yanlışlar bulursanız bildirmekten çekinmeyin, çünkü bilim öyle yapılıyor, bilim iletişimi de öyle yapılmalı.
Sevgi ve saygılarımla.
Tüm Reklamları Kapat
Yusuf KARLI
Experimental Physics Department
University of Innsbruck
160 görüntülenme
Kaynaklar
de Broglie. Xxxv. A Tentative Theory Of Light Quanta. Alındığı Tarih: 29 Ekim 2023. Alındığı Yer: tandfonline
doi: 10.1080/14786442408634378.
| Arşiv Bağlantısı
A. Einstein. Über Einen Die Erzeugung Und Verwandlung Des Lichtes Betreffenden Heuristischen Gesichtspunkt. Alındığı Tarih: 29 Ekim 2023. Alındığı Yer: Wiley
doi: 10.1002/andp.19053220607.
| Arşiv Bağlantısı
C. Jönsson. (1961). Elektroneninterferenzen An Mehreren Künstlich Hergestellten Feinspalten. Zeitschrift für Physik, sf: 454-474. doi: 10.1007/BF01342460. | Arşiv Bağlantısı
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
35
Şikayet
Et
Mantık Hatası
0
Paylaş
Alıntıla
Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Giriş Yap ve Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz
denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından
yayınlanan
makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru
olup
olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu
platformda
yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti
etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla
işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla
platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Siz de reklam görmekten sıkılmadınız mı? Onlardan kurtulabilirsiniz!
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
Evrim Ağacı olarak, bilimin ulaşmadığı hiçbir köşe bırakmamak üzere çalışmaya devam ediyoruz. Ama hedeflerimize ulaşabilmek için sizin gibi bilimseverlerin desteğine ihtiyacımız var. Evrim Ağacı, hiçbir dış kaynağın desteği olmadan, neredeyse tamamen sizlerin katkılarıyla yola devam ediyor. Türkiye'ye bilimin ateşini yazmamıza yardım edin! Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“Sevgili Kepler, keşke ahalinin (sıradan halkın) olağanüstü aptallığına gülebilseydik. Kendilerine binlerce kez ücret istemeksizin ve canıgönülden bu fırsatı sunmama rağmen gezegenlere de Ay'a da teleskopa da bakmak istemeyen ve bir engereğin inadıyla dolu olan akademinin önde gelen filozoflarına ne demeli? Gerçekten de, tıpkı engereğin kulaklarını tıkaması gibi, bu filozoflar da gözlerini gerçeğin ışığına kapatıyorlar.” Galileo Gelilei
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen
desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).