Kütlesi olan ŞEYlerin uzay zamanı bükmesi, ekte koymuş olunan görseldeki gibi, ancak bunun 3 boyutlu hali şeklinde gerçekleşmektedir. Orada bükülme etkisinin göze kolay gelen, anlamayı kolaylaştırılan hali verilmiştir. Kütlenin merkezinden başlayarak kütle miktarı oranında uzayzaman dokusu bükülür. Bunu, jöle ile dolu alana giren demir top gibi düşünebiliriz. Top alana girdiğinde jöleyi itecek, kendi kütlesi miktarınca jöle kenarlara itilecektir. İşte uzay zaman da aynen bu şekilde bükülür. Eğim kütle merkezinden kenarlara doğru azalır.
Kütle miktarı gezegenlerde o kadar çok ki, uzay zaman büyük açılarla bükülür ve diğer bütün maddeler uzayda bu bükülmenin etkisine girerler yakınlıkları oranında. Uydular, bu bükülme etkisine girerek, aslında büyük kütleye doğru DÜŞERLER. Bu düşme o kadar yavaş olur ki, bir aynı yörüngede dönüyor zannederiz. Elimizle attığımız bir taş da eğri çizerek yere düşer. Yani dünyanın kütleçekim etkisinde hareket ederek bir daireyi tamamlamak isterken, çok yakın olduğu için daire tamamlanmadan düşer. İşte uydular, uzaklıkları, ve kendilerinin de uzayzamanı bükmelerinden dolayı düşmeleri çok uzun zaman alır. Bu etki tepki bazen de bizim AYımız da olduğu gibi uzaklaşma ile sonuçlanabilir. Uzaklık ve kütle miktarları burada belirleyicidir.
Bununla ilgili yapılan bir sürü belgesel vs var. En açık anlaşılır olanlardan birini koyuyorum kaynağa.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Kütleçekim Deneyi. (28 Şubat 2020). Alındığı Tarih: 28 Şubat 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı