Edebi anlamda evet fakat tıbbi anlamda hayır.
Kalbin, kan dolaşımını sağlama ve natriüretik peptit salgılama gibi işlevleri haricinde pek görevi yoktur bu yüzden ki kalbin kapaklarını veya tam kendisini yapay olarak değiştirebilmekteyiz.
Peki duygusal karmaşa, ani duygu değişimi, aşırı sevinç ve korku gibi durumlarda kalbimizdeki değişiklik nedir?
Lisede çoğu öğrenci şu lafı duymuştur "kalp kendi kendini ateşleyen bir organdır". Bu doğru mu? Evet. Kalp özel düğümlere sahiptir, buradan (genellikle baskın olan SA düğümden çıkar, başka düğümlerden veya hücrelerden çıkacak ateşlemeler aritmi oluşturabilir) çıkacak olan ateşlemeler belirli bir yol izleyerek kalbin ritmini oluştururlar. Detaylarını fizyoloji kitaplarında bulabilirsin detaya girmeyeceğim.
Bu ateşeyici düğüm her ne kadar kendi ritmini üretse de belirli otonom sinirlerin (Sempatik sinir sistemi kalp hızı ve kasılma üzerinde pozitif etkiler gösterirken parasempatik sinir sistemi basitçe bunun tersi gibi çalışır), hormonların ve reflekslerin (örneğin baroreseptör refleksi) kontrolü altındadır. Bu otonom ve hormonal sistemlerin kontrolü duyusal değişikliklerin kalpteki etkisini açıklamaktadır.
Kalbin nasıl çalıştığından kısaca bahsettim. Farkedeceğin gibi kalbin tıbbi anlamda herhangi bir bilişsel işlevi yok. Edebi anlamda kalbe atfedilen şeyler kalbin bu otonom sistem gibi sistemlerle regüle olmasından doğuyor.