Aslında bugün 2 ayak üzerinde hareket eden hayvanlar var. Kuşların hepsi iki ayak üzerinde hareket ediyor. Ancak herhalde hiçbiri dik omurgalara sahip değil(belki penguenler?).
İki ayağın esprisi şudur. Özellikle memelilerde beyin büyüdükçe beynin etrafındaki kas, kemik, damar dokuları daha da çok büyümek zorunda kalır.
Bir de bir insan kafatasının örneğini verelim.
Yani diğer hayvanların kafaları bizimki gibi beyinle dolup taşmıyor. Kafaları size büyük geliyor olabilir ancak bizimkiyle kıyaslandığında minicik bir beyin barındırıyorlar. 300 kiloluk bir kaplan 300 gram 700 kiloluk bir at yaklaşık 600 gram beyin bulundururken bir insan 1400 gram beyne sahiptir. Bu hayvanların bizimki kadar yüksek hacimli bir beyne sahip olmaları için kafalarının neye benzemesi gerektiğini düşünürsek.. Kafaları bizim kafalarımızın vücudumuza oranından bile büyük olmaları gerekir çünkü bu hayvanların çenelerinin gücü çok önemli. Pek çok işi kafalarıyla yapıyorlar.
Bu durumun en büyük sıkıntısı dengelerinin bozulması olacaktır. Büyük bir kafaya sahip olup dengelerini korumaları çok zor. İki ayak üzerinde durmanın avantajı burada gizli. Bizim kafalarımız yürürken vücudumuzun ağırlık merkezinin üzerine denk gelir. Ayrıca biz iş yapmak için nadiren kafamızı kullanırız. Ellerimiz sayesinde kafamızda daha az kemik ve kas kütlesi bulundurma şansına sahibiz. Böylece kafa büyümesinin bir numaralı dezavantajından yani dengenin bozulmasından kurtulmuş oluruz.
Şimdi kuşların ve dinozorların duruşuna baktığımızda
Dinozorlar ve kuşların çoğu(örneklerdekine benzer biçimde) kafaları ayaklarının dik hizasında durmayan türden bir anatomiye sahipler. Belki bu yüzden denge sağlamak için dinozorların çok büyük kuyrukları evrimleşmiş. Kafaları büyürse denge sorunu yaşamaya başlamaları kesin görünüyor. Penguenler bu konuda bize epey yakın gibi ama muhtemelen penguenlerin önemli hareketleri(avlanma, kaçma vs.) genellikle yüzerken veya kayarken ki hareketleridir. Yani kafaları öne doğru düşüyor.
Her neyse görüldüğü gibi sadece iki ayak üzerinde olmak yeterli değil. Aynı şekilde günlük hayati hareketlerin gene iki ayak üzerinde yapılması ayrıca kafasının çok ağırlaşmaması için kafasındaki iş yükünün azalması da gerekli. Tabi bu bizim zeki olmak için geçirdiğimiz evrimin önemli ayaklarından yalnızca birisi. Beyin geliştikçe zekileşmenin karşılığını görebilecek sosyal ve fiziksel özellikler(mesela fonksiyonel eller) gerekli. En azından insanların geçtiği yol bunları içeriyordu.
Tüm bunlara rağmen şempanze ile insanın soy hattı ayrıldıktan sonra oluşan Hominina taksonunda envai çeşit türden sadece bir kaç tanesinin homo sapiens(bizim türümüz) kadar zekileştiğini unutmamak lazım(ki bunlar da homo sapiens ile yakın akrabaydı). Homo cinslerinin hepsi bu saydığım özelliklere sahip olmasına rağmen, her biri hem hayatta kalamadı hem de medeniyet kuracak kadar gelişemedi.
Ayrıca bir canlının zekileşmek için illaki bizim evrimsel yolumu takip etmesi gerekli olmayabilir. Kalamarları ele alalım.
Beyinleri vücutlarının aşağı yukarı ortasında. Eğer kalamarların beyinleri büyümeye başlarsa kara memelilerinin denge sorunlarına sahip olmayacaktır. Ancak kendilerince başka sorunlara sahip olabilirler(beyni koruyacak kemik gibi sert dokularının yetersiz olması). Ayrıca bir su canlısının zekileşmesi mümkün mü mümkünse neye benzer hayal etmesi güç.