Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Yusuf Demir
Üye 24 Temmuz 2023 4 Cevap
1

Tanrı bilim dünyasında kabul görür mü?

998 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
4 Cevap
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur 24 Temmuz 2023

Sorunuz net değil. Tanrı, bilimsel olarak kanıtlanamadığı, (dini inancı olanların kanıt dedikleri şeylerin bilimsel kanıt değil, bilimsel olguların kendi inançlarına göre bir yorumu) olduğu için bilim Tanrısal açıklamalarla ilgilenmez. O konularda bir yorumda bulunamaz. Bu yüzden sosyal bilim olarak dinlerdeki Tanrı modellerini inceleyen teoloji alanı haricinde Tanrı ile ilgilenen bir alan bulamazsınız bilimde pek.

Bilim insanları, bilim kimliklerinin dışında, bilimsel gelişmeleri kendi inançlarına göre yorumladıkları dini inançlı insan kimliğine de sahip olabilir ama bu, bilimden bağımsız bir durum.

Tüm Reklamları Kapat

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
8
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Mustafa Bekil
Oksford fizik mezunu dünya nobel ödül sahibi 24 Temmuz 2023

Hangi tanrıdan bahsettiğine bağlı bazıları çift yarık deneyini tanrıya bir kanıt olarak görür bazıları altın oranı tanrı zaten maddenin ötesinde birşey olduğundan onu bulamayacağınız ve fiziksel gördüğümüz bu yaratılmıştır dediğimiz şeyleri bilim kendince açılmadığından muhtemelen kabul etmeyecekler zaten tanrı eyer bir bilim dalı tarafında kabul edilecekse fizik yada biyoloji deyil parapiskoleji ve metafzik bunu kanıtlayabilir diye düşünüyorum [1]

Kaynaklar

  1. Bilim Genc. Çift Yarık Deneyi | Tübitak Bilim Genç. Alındığı Tarih: 24 Temmuz 2023. Alındığı Yer: Bilim Genc | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evren Akbıyık
Yazılımcıyım. 35 yıl yaşadım :) 28 Temmuz 2023

"Evren" kavramını bir yazılım veya bir yazılım projesi olarak düşünelim. Evrendeki fizik ve matematik yasalarını da evrenin işlemesini sağlayan algoritmalar olarak görebiliriz. Yazılımın temeli hakkında bir fikri olan insanlar "if/else" yapısını bilirler, evren de temelde tıpkı buna benzer şekilde neden-sonuç ilişkisiyle çalışıyor. Eğer evren zeki bir varlık ya da bir grup zeki varlık tarafından tasarlanmış ise; en azından tasarım yapılırken kullanılan araçlar hakkında fikir edinecek kadar gelişmiş olmamız gerek. Biz henüz algoritmaların çok küçük bir kısmını anlamış durumdayız. Büyük ihtimalle asla kabul görmeyecektir, çünkü bu konuda insanlar objektif kalmakta zorlanacaktır ve objektif olmadan alınan sonuçlar da bizi almak istediğimiz cevaba en yakın olana doğru götürecektir. Kim bilir belki de bir gün bu işi bizim yerimize yapay zekalar yapar ve objektif olmak sorun olmaktan çıkar.

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Moderatör Uyarısı
Soruyla Alakasız Cevap 1 moderatör tarafından eklendi
Soruya cevap içermemektedir.
0
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
183K UP
Yaklaşık 21 yıldır Bilim ve felsefe ile ilgilenir 15 Ekim 2023

Öyle bilgiler ortaya çıkabilir ki bir çok felsefi anti argüman varlığını yitirip anlamsızlaşabilir. Ama 'ölü' felsefeler yine de yaşayabilir ne kadar 'ölü' olursa olsun. Mesela bugün kuantum fiziği determinizmi çoktan yıkması gerekirken insanların büyük çoğunluğunun bu 'ölü' felsefeye dayalı argümanlarda kaldığını, mutlak neden sonuç ilişkisine inanarak yaşadığını görüyoruz. Oysa bu felsefe kuantum mekaniği ile çoktan (bir asır önce) yıkıldı gitti. Durumun 'vahametini' bu örnek sanıyorum yeterince anlatmaya yeter. Yüzlerce yıl (üç şey olarak düşünün) 'madde', 'zaman' ve 'evren' ezeli ve ebedidir fikri de bigbang öncesi yüzlerce yıl felsefenin en güçlü ve belki de en doğru kabul edilen neredeyse kabul edilenlerce tartışmasız görülen bir argümandı. Ama bigbangın kanıtların ilk ortaya çıktığı dönemde bir 'şok dalgası' yaratan şekilde bu argüman da çöktü. Şuanda bakmayın siz bu kadar kolay 'alışılmış' bir teori olduğuna. Çünkü 'mutlakçılık' maddeye, neden sonuç ilişkisine temelinde mutlaklık atfeder. (Mantık mutlakçılığı da tutarlılık mutlakçılığına dayanır. Mantık mutlakçılığı temelini madde ve neden sonuç ilişkisine verilen mutlak anlamdan ortaya çıkararak kabul edilen birbirine zihinlerde doğrudan bağlantılı bir mutlakçılıktır. Çünkü mantık özünde deneyime dayanır. (Aksi durumda evreni aşkın bir evren üstü mantık kuralları bulunduğunu kabul etmeniz gerekir ki bu evreni aşkın bir bilinç yapısının varlığını doğrudan zaten kabulü sonucuna sizi götürür. Çünkü bu görüşe göre mantık evren ötesine de hakim bir olgu olmak durumunda. Yani evren yokken bile mantık var anlayışı.) Öngörü yapma yeteneğinin bütün alışılmış kuralları evrenin fizik kurallarına dayanan öngörü yapma imkanını tanımasının temelinde hayat bulur. Ama işte bu öngörü yapma imkanı kuantum fiziğinin ortaya koyduğu gibi mutlak olmaktan çıkmıştır) Mutlakçılığın felsefe tarihinde 'zaman mutlakçılığı' için yapılmış hali az önce bahsettiğimiz 'ezeli ve ebedi' madde, zaman ve evren görüşünü yaratıyordu. Ama zamanın mutlak olmadığı anlaşılınca bu felsefenin temeli çökmüş oldu ki bugün diğer kalan maddeye, neden sonuç ilişkisine atfedilen 'mutlakçılık' argümanı da görelilik ve kuantum fiziği ile çoktan çöktü. Görelilik ve Einstein'ın ünlü E=mc2 denklemi maddenin enerji olduğunu ve ondan türediğini ortaya koydu. Bu şu demek esasen madde diye bir şey yok madde algısı var demek. Maddenin özü salt enerjiden ibaret demek. Görelilik bunun yanında hareketi de zamanla birlikte göreli hale getirdi. Yani evrende birimsel referans çerçevesi dışında hareket de objektif olarak var mı yok bilinemiyor ve göreli. Hareket ancak bir referans çerçevesine göre tanımlanabiliyor. Bu ne demek mi. Sadece zaman değil onun yanında bir çok şey göreli demek. Evrende zaman eşittir hareket değildir. Hareket sadece zamansal değil uzamsallığın da dahil oldu bir tanımlama ve durumdur. O halde evrende uzamsal kesit (lokaliteye dayalı) de göreli hale gelir. Yani evrende lokal olarak uzaydaki konuma bağlı olarak gerçeklik de göreli hale gelir. Çünkü bu durumda uzamsal hareketin niteliği zaman gibi uzam algısını da değiştirir. Örneğin ışık için (ışığın gözünden) zaman durduğu gibi uzam algısı da değişir. Herşey ışık hızında ışığa doğru hareket etmeye ve akmaya başlar. (Kara delikler de uzam ve zaman yer değiştirir yani 'uzay zaman' bütünlüğü yer değiştirerek 'zaman uzay' bütünlüğüne dönüşür. Bu şu demek ki kara deliklerde zaman durur ama uzay kara deliğin içine doğru ışık hızında akar. Bu nasıl olabilir diyebilirsiniz ama uzayı 'su' benzeri bir yapıda dalgalarla işleyen bir doku olarak düşünün ki bugün bir çok fizikçi uzayın bir tür karanlık sıvı yapısında olabileceğini düşünür. Yani bu da şu demek ki bu sıvı yapıda sürekli dalgalanma hali vardır ve veri iletimi bu dalga yapısında olduğu için uzay zaman dokusunda olan bitenler (uzay zamandaki hareketler ve gerçekleşen diğer şeyler) evrende bir noktaya göre ışık hızında akabilir) Sonuç olarak sadece zaman değil uzam ve uzay da görelidir ki bu gerçekliğin mutlak olmadığı, göreli ve lokal olarak evrende ne durumda nasıl bir durumda olunduğuna bağlı olarak gerçeklik deneyiminin değişmesi demek. Yani örneğin tutarlılık, anlamlılık da evrende göreli bir durumdur. Burada deneyimlenen gerçekliğin (dış uyaranlara bağlı olarak) beyin tarafından işlenip yaratıldığına dair bulgulara girmiyorum bile.

Böyle bir tabloda mutlakçı yaklaşımların kendi 'taraftarları' ve 'savunucuları' dışında hiç bir anlamı kalmamıştır. Unutmayalım ki tarih 'yıkılmış krallıklarla' doludur. Fikrin ne kadar yaygın olduğunun hiç bir anlamı yoktur. Fikrin gücünü ve kalıcılığını bu yaygınlık belirlemez.

Sorunuz açısından da yazdıklarım umarım hangi fikir yada argümanların 'kulp'larına tutanacağınız, hangi 'kulp' ların çoktan kırılmış olduğuna size bir referans çerçevesi sağlar. Burada yukarıda özetlediğim tabloya göre fikir dünyamızı yeniden revize ettiğimizde 'elimizde' hangi argüman ve fikirlerin kaldığına bakacak olan yine insanın kendisidir.

Tüm Reklamları Kapat

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close