Mikroevrim genler, proteinler gibi küçük yapılarda meydana gelen değişimler demekti diye hatırlıyorum ancak bu değişimler nasıl makroevrime dönüşüyor? Yani aynı bölgede birçok hücre için benzer değişimler nasıl mümkün olabiliyor? Muhtemelen tanımları çok yanlış anladım.
Damlaya damlaya göl olur atasözünü hatırla. Mikroevrimin tanımı tür içerisinde meydana gelen küçük değişimlerdir. Makroevrim de zaten bunların birikerek canlının farklılaşmasıdır. Yani mikroevrim dediğimiz gözle görülemeyecek değişimler birikerek makroevrim dediğimiz rahatlıkla fark edilebilecek farklılıklara dönüşüyorlar.
Mikroevrim, belli bir bölgedeki küçük bir canlı grubunda meydana gelen küçük değişimlere verdiğimiz bir isim. Mesela bir fare popülasyonunun ata popülasyondan ayrı kalarak volkanik topraklarda siyah kürk rengine kavuşması mikroevrim olarak görülebilir. Keza, tek bir bireyin soy hattındaki 3-5 kişide (veya 3-5 nesilde) proteinler ve hücre düzeyinde meydana gelen değişimler de mikroevrim olarak düşünülebilir.
Makroevrim ise türün genelinde meydana gelen değişimler ve hatta bir türden bir veya daha fazla yeni türün evrimleşmesi olarak düşünülebilir.
Teknik olarak mikroevrim ile makroevrim arasında kesin ve net bir çizgi yok. Yani "Hah, işte buraya kadar olanlar kesinlikle mikroevrimdi ama şu noktadan itibaren makroevrim başladı." diye bir şey yok. Sürecin kesintisiz ve birikimli olduğunu anlamak çok önemli. Sorunuzun kilit cevabı da bu zaten: birikimli seçilim.
Tüm Reklamları Kapat
Bir türü 3 özelliğiyle tanımladığımızı düşünelim: A, L ve T özellikleri olsun bunlar. Bu 3'ü bir arada bulunduğunda, o canlının o tür olduğunu rahatlıkla söyleyebilelim. Tabii ki gerçekte bir türü tanımlayan 3 değil, yüzlerce ve hatta milyonlarca özellikle tanımlandığını hatırlayın.
Seçilim baskısı altında, A özelliğinin B'ye dönüştüğünü varsayalım. A ve B, kısmen benzer ama ayırt da edilebilecek kadar farklı özellikler olsun (mesela kürk renginin beyaz veya siyah olması gibi). Artık B, L ve T özelliklerine sahip bu canlı grubuna baktığınızda, hâlâ A, L ve T özelliklerine sahip canlıyı yeterince andırdığı için yeni bir türden söz etmediğimizi bilebiliriz. Ama ortada bir değişim olduğu da açıktır.
Şimdi, halihazırda devam eden veya yeni seçilim baskıları altında, L'nin de M'ye dönüştüğünü düşünelim. Burada "dönüşmekten" kasıt bir canlı bireyinin durup dururken niteliklerinin değişmesi değil. Yani burada Pokemon-vari bir evrimden söz etmiyoruz. Canlılar, özelliklerine bağlı olarak hayatta kalıp ölüyorlar.
Ve bir diğer kritik nokta şu: Aslında A, L, T özelliklerine sahip canlıların bulunduğu popülasyonlarda, B, L, T veya A, M, T gibi kombinasyonlara sahip bireyler de doğuyorlar (buna çeşitlilik diyoruz). Ama bunlar baskın değiller; azınlıklar. Belki binlerce bireyden 3-5 tanesinde oluyor. O nedenle türün ortalamasını aldığınızda, türün ortalamada B, L, T niteliklerine değil de A, L, T niteliklerine olduğunu görüyorsunuz. Fakat ortam değişince B, L, T'ler avantajlı konuma geçebiliyor ve seçilim baskısı altında sayıları ve görülme sıklıkları artabiliyor. Dolayısıyla 10 nesil sonra türe baktığınızda aynı türün artık ortalamada A, L, T kombinasyonuyla değil, B, L, T kombinasyonuyla tanımlandığını görüyorsunuz. Fakat dediğim gibi, bu halen "yeni tür" demek için çok erken. Bu nedenle bu değişimler halen "mikroevrim" olarak adlandırılıyor.
Tüm Reklamları Kapat
Her neyse, nerede kalmıştık? Türün popülasyonu içinde B, L, T herhangi bir nedenle (muhtemelen seçilim baskısı altında) yaygınlaştı ve A, L, T'ye üstün geldi. Sonra da B, M, T yaygınlaştı. Şimdi, en kritik nokta şu: B, L, T kombinasyonuna sahip bireyler seçilim altında B, M, T kombinasyonu baskın olacak biçimde evrimleştiğinde, B özelliği tekrardan A özelliğine dönmüyor. Bir diğer deyişle, kronolojik olarak 2. sırada gerçekleşen L -> M değişimi yaşandığında, kronolojik olarak 1. sırada çoktan gerçekleşmiş olan A -> B değişimi tersine dönmüyor. İşte buna birikimli seçilimdiyoruz.
Şimdi, belki B, M, T popülasyonumuz da halen ata tür olan A, L, T'ye çok benzer.Ama bu değişimler birikimli şekilde devam edip de türün ortalaması F, O, V olduğunda da ona hâlâ "aynı tür" diyecek miyiz? V, Y, Z olduğunda? Unutmayın: Bir özellik evrimleşirken, diğeri atasal forma dönmüyor! Dolayısıyla türümüzü tanımlayan tüm özellikler, gıdım gıdım, durmadan evrimleşiyorlar. İşte bu noktada, artık bir yerden sonra "makroevrim"den söz etmek zorundayız. Ve herhangi iki basamak arası "mikroevrim" olsa da, o basamaklar yeterince biriktiğinde "makroevrim" kendiliğinden ortaya çıkıyor (diğer cevapta da söz edilen "Damlaya damlaya göl olur." atasözü tam da bunu tanımlıyor). Makroevrimin yaşanması için mikroevrimden (veya basitçe, birikimli seçilimden) başka hiçbir şeye ihtiyaç yok.
Burada bahsedebileceğimiz spesifik bir makroevrim formu, popülasyon izolasyon altında alt gruplara bölünmesi hâlinde karşımıza çıkıyor. O zaman atasal form A, L, T iken, iki gruba ayrılıyor ve her iki alt grup da başta doğal olarak A, L, T oluyor. Ama bu popülasyonlar farklı ortamlarda kalınca, farklı seçilim baskıları altında biri C, L, V oluyor, diğeri F, O, U oluyor. Bunların her ikisi de atasından yeterince farklı (yani her iki kolda da "makroevrim" yaşanmış). Dolayısıyla "Ata türden 2 yeni tür evrimleşti." diyoruz.
Son olarak, sorunuzun "Açıklama" kısmındaki detayı da netleştirelim: Protein bazındaki değişimler, zaten türün fiziksel özelliklerini belirliyor. "Fiziksel özellik" (veya daha teknik tabiriyle "fenotip") dediğimiz şey, proteinlerin (ve kimi durumda şekerler ve yağların) nasıl dizildiğinden ibaret. Bunlar da, onları tanımlayan genetik özelliklere (veya daha teknik tabiriyle "genotip"e) bağlı olarak belirleniyor. Genotip değiştikçe ve dolayısıyla fenotipi inşa eden yapıtaşlarının niteliği ve sırası değişince, fiziksel özellikler de değişiyor. Bu, 1 bireyde mutasyonlar vb. nedeniyle rastgele şekilde yaşanabiliyor. Buna, az önce de belirttiğim gibi çeşitlilik diyoruz. Ama bu çeşitlilik, tek başına evrim değil. Evrimden söz edebilmemiz için, çeşitliliğin seçilmesi gerekiyor. Bir birey, avantajlı mutant özellikleri dolayısıyla seçildiğinde, daha kolay hayatta kalıyor ve daha çok yavru üretiyor. Böylece kendini "avantajlı" kılan o farklı genleri de gelecek nesle daha çok aktarıyor. Böylece kimi zaman birkaç nesil içinde, popülasyon içindeki o mutant özellik avantajlı olduğu için yaygın, baskın ve norm özellik haline geliyor (veya dezavantajlıysa, birey ölüyor ve kötü genleri de eleniyor). Şimdi bunu yukarıdaki anlatıma bağlarsanız, sadece 1 özelliğin değil, yüzlerce, binlerce, milyonlarca özelliğin durmaksızın değiştiği bir havuza erişiyorsunuz. İşte bu havuzun ortalamasının nesiller içindeki değişimine evrim diyoruz.
117 görüntülenme
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır. Ayrıca bu cevap, Kısa Sorularla Evrim soru dizisi içinde yer almaktadır.
43
0
Paylaş
Alıntıla
Alıntıları Göster
Dış Sitelerde Paylaş
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Giriş Yap ve Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz
denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından
yayınlanan
makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru
olup
olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu
platformda
yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti
etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla
işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla
platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
2024'te de Evrim Ağacı ile bilim yolculuğuna çıkmaya hazır mısınız?
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
Türkiye'nin en büyük bilim platformu olarak, 2024'te de bilim iletişimini güçlendirmeye devam etmek istiyoruz. Evrim Ağacı, sizin gibi bilimseverlerin desteğiyle büyüdü ve büyümeye devam ediyor. Sizlerin maddi desteği bizim için çok değerli. 2024 yılında da bu destekle bilimi daha geniş kitlelere yayabiliriz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“Bir elmayı Dünya boyutuna getirecek olursanız, elmanın içindeki atomlar, elmanın orijinal büyüklüğü kadar olacaktır.” Richard Feynman
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen
desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).